5766 SAYILI KANUNLA, BAZI
KANUNLARDA
YAPILAN ÖNEMLİ
DEĞİŞİKLİKLER
06 Haziran 2008 tarih ve Mükerrer
26898 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 5766 Sayılı
“Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun”
bazı önemli kısımları aşağıda kısa başlıklar halinde
sıralanmıştır.
(Limited Şirketlerde hisse
devirlerinde, devir öncesine ait amme alacaklarının
ödenmesinden devreden ve devralan müteselsilen
sorumludur)
5766 Sayılı Kanunun
3.Maddesi ile 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun “Limited Şirketlerin Amme
Borçları” ile ilgili 35.Maddesine eklenen fıkra hükmüne
göre; Ortağın Limited Şirketteki sermaye payını
devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar
devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden
müteselsilmen sorumlu tutulacaklardır. Diğer taraftan
5766 Sayılı Kanunun 4.Maddesi ile 6183 Sayılı Kanunun
“Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu” ile ilgili Mükerrer
35.Maddesine eklenen fıkra hükmüne göre ise; Amme
alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda
kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı
şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının
ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacaklardır.
Mükerrer 35.Maddeye eklenen ikinci fıkra hükmüne göre
de; Vergi Usul Kanununda yer alan kanuni temsilcilerin
sorumluluklarına dair (VUK.Md.10) hükümler Mükerrer
35.Maddede düzenlenen sorumluluğu kaldırmaz şeklindedir.
(Yürürlük; 06.06.2008.
5766 Sayılı Kanunun Geçici 1.Maddesi hükmüne göre, 5766
Sayılı Kanunla 6183 Sayılı Kanunda yapılan değişiklikler
ve eklenen hükümler, hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih
itibariyle tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları
hakkında da uygulanır.)
(Yurt Dışı Çıkış
Tahdidi-sınırlama-yasak)
5766 Sayılı Kanunun
5.Maddesi ile 6183 Sayılı Kanuna eklenen 36/A Maddesine
göre; 4458 Sayılı Gümrük Kanunu ile Vergi Usul Kanunu
Kapsamına giren (genel bütçeye, il özel idarelerine ve
belediyelere ait vergi, resim ve harçlar ile bunlara
bağlı olan vergi, resim ve zamlar) amme alacakları ile
bunlara ait zam ve cezalarını ödeme emrinin tebliğ
tarihini takip eden 7 gün içerisinde ödemeyen ya da bu
kanun hükümleri uyarınca hakkında bu alacaklar nedeniyle
ihtiyati haciz kararı alınan amme borçlusunun yurt
dışına çıkışı, alacaklı tahsil dairesinin talebi halinde
ilgili makamlarca engellenir. Yurt dışı çıkış tahdidi,
100.000,00 YTL ve üzerinde olan teminat altına alınmamış
amme alacağı için uygulanır. Bakanlar kurulu, bu tutarı
on katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye ve
yeniden kanuni tutarına getirmeye yetkilidir. Amme
alacağına karşılık teminat alınması, alacağın tecil
edilmesi, borçlunun aciz halinin tespit edilmesi, yargı
mercilerince amme alacağının takibinin durdurulmasına
karar verilmesi veya takibin kanunen durdurulması
gereken diğer hallerde yurt dışı çıkış tahdidi, alacaklı
tahsil dairesinin talebi üzerine ilgili makamlarca
kaldırılır. Amme borçlusu hakkında uygulanan yurt dışı
çıkış tahdidi, hastalık, iş bağlantısı gibi hallerde
alacaklı tahsil dairesinin uygun görmesi ve bildirimi
üzerine ilgili makamlar tarafından kaldırılır. Buna göre
yurt dışı çıkış tahdidinin kaldırılmış olması yeniden
takibine mani değildir. Amme borçlusuyla birlikte amme
alacağının ödenmesinden sorumlu olan ve bu kanuna göre
amme borçlusu sayılan kişiler hakkında da bu maddede yer
alan esaslara göre yurt dışı çıkış tahdidi uygulanır.
(Yürürlük; 06.06.2008)
(Hurda Ticareti)
5766 Sayılı Kanunun
8/a Maddesiyle GVK’nun 9.Maddesinin birinci fıkrasına 6
numaralı bentten sonra gelmek üzere 7 numaralı bent
eklenmiş ve diğer bentlerde buna göre teselsül
ettirilmiştir. Buna göre; Ticari işletmelere ait
atıkları mutat olarak veya belli aralıklarla satın
alanlar hariç olmak üzere, bir işyeri açmaksızın kendi
nam ve hesabına münhasıran kapı kapı dolaşmak suretiyle
her türlü hurda maddeyi toplayarak veya satın alarak bu
malların ticaretini yapanlara veya tekrar işleyenlere
satanlar, gelir vergisinden muaftır.
(Yürürlük; 01.07.2008)
(Y.Y.İnş.ve Onarma İşlerinde
Yıllık Beyan)
Gelir vergisi
mükellefleri yıllık beyannamelerini 25 Mart’a kadar
verebiliyor iken GVK’nun 42.Maddesinin ikinci fıkrasına
göre yıllara yaygın inşaat ve onarma işi yapan
mükellefler yıllık beyannamelerini 15 Mart’a kadar
vermeleri gerekiyordu. Bu hata 5766 Sayılı Kanunun 8/c
Maddesiyle düzeltildi ve yıllara yaygın inşaat ve onarma
işi yapan mükelleflerde 25 Mart’a kadar yıllık
beyannamelerini verebilecekler.
(Yürürlük; 06.06.2008)
(5084 S.K.’na Tabi Olanlarda Önce
Geçim İndirimi Dikkate Alınacak)
5766 Sayılı Kanunun
8/ç Maddesiyle GVK’na eklenen Geçici 73.Maddeye göre;
5084 Sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun
3.Maddesi kapsamında stopaj teşviki uygulanan ücretlerin
vergilendirilmesinde, öncelikle GVK’nun 32.Maddesinde
yer alan asgari geçim indirimi dikkate alınacaktır.
(Yürürlük; 01.01.2008)
(Tapu Harcına Esas Olacak Değer)
5766 Sayılı Kanunun
11.Maddesiyle 492 Sayılı Harçlar Kanununun 63.Maddesinin
iki ve üçüncü fıkraları değiştirilmiştir. Buna göre;
Gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu ve kadastro
harcı, emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan
edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden hesaplanır.
Tapuda yapılan işlemden sonra, emlak vergisi değerinden
daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin veya
beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu
yansıtmadığının tespit edilmesi halinde, aradaki farka
isabet eden harç ikmalen veya re’sen tarh edilir. Bu
suretle tarh edilecek tapu ve kadastro harcı için VUK’da
yer alan vergi ziyaı cezası %25 nispetinde uygulanır.
Takdir komisyonu kararlarına istinaden bu fıkra uyarınca
tarhiyat yapılamaz.
(Yürürlük; 06.06.2008)
(Hurda Metalden Elde Edilen Külçe
Teslimi)
5766 Sayılı Kanunun
12/b Maddesiyle KDVK’nun 17/4-g Maddesinde yapılan
değişiklik ile, hurda metalden elde edilen külçe
teslimindeki KDV istisnası kaldırılmıştır.
(Yürürlük; 07.06.2008)
(Serbest Bölgeye Fason İş)
5766 Sayılı Kanunun
12/e Maddesiyle KDVK’nun 11.Maddesinin 1 numaralı
fıkrasının (a) bendinde yapılan değişiklik ile, serbest
bölgelerdeki müşteriler için yapılan fason hizmetler
KDV’den müstesna tutulmuştur. Ancak KDVK’nun
12.Maddesine eklenen 3 numaralı fıkra hükmüne göre,
fason hizmetlerin serbest bölgelerdeki müşterilere
yapılmış sayılması için, fason hizmet serbest bölgelerde
faaliyet gösteren müşteriler için yapılmış olmalı,
ayrıca fason hizmetten serbest bölgelerde
faydalanılmalıdır.
(Yürürlük; 06.06.2008)
(Elektronik Defter ve Belgeler)
5766 Sayılı Kanunun
17.Maddesiyle VUK’nun Mük. 242.Maddesinin (2) numaralı
fıkrasında yapılan değişiklik ile Maliye Bakanlığı
elektronik defter ve belgelerde yer alması gereken
bilgileri internet de dahil olmak üzere kendisine veya
kendi gözetim ve denetimine tabi olup, kuruluşu,
faaliyetleri, çalışma ve denetim esasları Bakanlar
Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenecek olan
özel hukuk tüzel
kişiliğini haiz bir şirkete
aktarma zorunluluğu getirmeye yetkili kılınmıştır.
(Yürürlük; 06.06.2008)
(Araç Satışları)
5766 Sayılı Kanunun
18/a Maddesiyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun
20.Maddesinin (d) ve (e) bentlerinde yapılan değişikliğe
göre; Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve
devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı
motorlu taşıtlar vergisi borcu bulunmadığının tespit
edilmesi halinde arç sahibi adına düzenlenmiş tescil
belgesi esas alınarak trafik tescil şube veya
bürolarındaki ilgili memurlar tarafından siciline
işlenmek suretiyle yapılır. Trafik tescil şube veya
büroları tarafından yapılmayan her çeşit satış ve
devirler geçersizdir.
(Yürürlük; 01.08.2008)
(Belgesiz Mala ÖTV)
5766 Sayılı Kanunun
19/b Maddesiyle 4760 Sayılı ÖTV Kanununun mükellef ve
vergi sorumlusu başlıklı 4.Maddesine (3) numaralı fıkra
eklenmiştir. Buna göre; Fiili veya kaydî envanter
sırasında ÖTVK’na ekli listelerdeki malların belgesiz
olarak bulundurulduğunun tespiti halinde, belgesiz mal
bulunduran mükelleflere, bu malların alış belgelerinin
ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir
süre verilir. Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz
edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen malın
tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan ÖTV,
alışını belgeleyemeyen mükellef adına re’sen tarh
edilir. Tarh edilecek ÖTV, asgari maktu vergi tutarına
göre hesaplanacak vergiden az olamaz. Bu tarhiyata vergi
ziyaı cezası uygulanır. Ancak, belgesiz mal bulunduran
mükelleflere bu malları satanlara, bu satışları ile
ilgili vergi inceleme raporuna dayanılarak ÖTV tarhiyatı
yapıldığı takdirde, ayrıca alıcıdan ÖTV ve buna ilişkin
ceza aranmaz. (Yürürlük;
01.07.2008)
(Transfer Fiyatlandırmasında
Hazine Zararı Aranacak)
5766 Sayılı Kanunun
21.Maddesiyle 5520 Sayılı Yeni Kurumlar Vergisi
Kanununun Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç
Dağıtımı başlıklı 13.Maddesine 6.fıkradan sonra gelmek
üzere 7.fıkra eklenmiş ve mevcut 7.fıkra 8.fıkra olarak
değiştirilmiştir. Yapılan düzenlemeye göre; Tam mükellef
kurumlar ile yabancı kurumların Türkiye’deki işyeri veya
daimi temsilcilerinin aralarında ilişkili kişi
kapsamında gerçekleştirdikleri yurt içindeki işlemler
nedeniyle kazancın örtülü olarak dağıtıldığının kabulü
Hazine Zararının Doğması
şartına bağlıdır. Hazine Zararından Kasıt,
emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit
edilen fiyat ve bedeller nedeniyle kurum ve ilişkili
kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü
vergi toplamının eksik veya geç tahakkuk ettirilmesidir
(Yürürlük; 2008 Yılı
kazançlarına da uygulanmak üzere 06.06.2008)
İbrahim GÜLER
Serbest Muhasebeci
Mali Müşavir
Adana SMMM Odası Vergi Mevzuatı
İnceleme Komisyonu Başkanı
14.06.2008
--
Diğer makaleleri için tıklayınız
|