Öte yandan, 6802 Sayılı “Gider
Vergileri Kanunu”nun 28.Maddesinin üçüncü fıkrası
6009 Sayılı Kanun’un 1.Maddesiyle aşağıdaki şekilde
değiştirilerek 01.08.2010 tarihinden itibaren
yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Buna göre, “90 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameye göre ikraz (borç veya ödünç
verme) işleriyle uğraşanlarla ikinci fıkrada
(28.Maddenin ikinci fıkrasında) belirtilen muamele
ve hizmetlerden herhangi birini esas iştigal konusu
olarak yapanlar bu Kanun’un uygulanmasında banker
sayılırlar. Bir şahsın münhasıran altın alım ve
satımı ile uğraşması banker sayılmasını gerektirmez”.
Üçüncü fıkranın
değişmeden önceki metninde yer alan 2279 Sayılı
Kanun, 90 Sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnamenin 16.Maddesi ile
yürürlükten kaldırıldığı için bu nedenle üçüncü
fıkradan da kaldırılmıştır. Ayrıca, eski metinde yer
alan ve banker sayılmak için aranan “devamlı
olarak yapanlar” ibaresi yerine yeni metinde “esas
iştigal konusu olarak yapanlar” ibaresi
kullanılmıştır.
www.muhasebenet.net
Esas İştigal Konusu
Olarak Yapanlar İbaresi, 87 Seri No’lu Gider
Vergileri Genel Tebliği’nin B/2. Bölümünde, 6802
Sayılı Kanun’un 28.Maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen işlemleri esas iştigal konusu olarak
yapanlar, bu işlemleri ilgili kanunlarla
yetkilendirilmek veya izin verilmek suretiyle
yürüten kişileri ifade etmektedir. Dolayısıyla
bunların 6802 Sayılı Kanun’un 28.Maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen işlemleri “esas iştigal
konusu” olarak BSMV’ye tabi olacak, bunlar
dışındakilerin aynı fıkrada belirtilen işlemleri
“esas iştigal konusu” olmadığından KDV’ye tabi
olacaktır şeklinde açıklanmıştır.
Madde metninde yapılan bu
değişikliklerle, 28.Maddenin ikinci fıkrasında
belirtilen işlemleri esas faaliyet konusu olarak
fiilen yapanların banker sayılarak banka ve sigorta
muameleleri vergisinin (BSMV) mükellefi olmaları,
esas faaliyet konusu 28.Maddenin ikinci fıkrasında
belirtilen işlemler ile borç para verme işlemi
olmayanların, ticari icaplar gereği yaptıkları borç
para verme işlemleri
BSMV kapsamı dışına çıkarılarak bu
işlemlerin “finansman hizmeti” kapsamında Katma
Değer Vergisine (KDV) tabi tutulması sağlanmıştır.
01.08.2010 tarihinden
itibaren, banker sayılmayan şirketlerin birbirlerine
veya ortaklarına borç verme işlemleri BSMV’nin
dışına çıkarılmış olup şirketlerin birbirlerine veya
ortaklarına finansman temini karşılığında aldıkları
faizlere KDVK’nun 1/1 ve 17/4-e Maddeleri gereği KDV
uygulanacaktır.
Netice itibariyle;
6802 Sayılı Kanun’un 28.Maddesinin
ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri esas iştigal
konusu olarak ilgili kanunlarla yetkilendirilmek
veya izin verilmek suretiyle yapanlar dışında kalan
şirketlerin örneğin, grup şirketlerine veya gerçek
kişi ortaklarına borç para, kredi kullandırmaları
halinde;
-
Ana paraya emsal faiz oranlarına göre (işletmenin
kullandığı kredi faizi, yoksa banka faizi) faiz
hesaplamaları ve bu faizi yevmiye defterinde gelir
olarak kaydetmeleri,
-
Bu faize %18 KDV uygulayarak 391 hesaba kaydetmeleri
gerekmektedir.
Şayet, faizsiz veya
emsaline göre düşük faizle borç para, kredi
verilmesi halinde, yukarıdaki faiz ve %18 KDV’nin
yanısıra,
- Yılın son günü itibariyle kâr
payı dağıtıldığı varsayımı ile %15 stopaj gelir
vergisi ve
-
Dağıtıldığı kabul edilen kâr payının yarısı 2011
yılı için 23.000 TL’yi (GVK-Md-86/1-c) aşıyorsa
gerçek kişi ortak tarafından kâr payı geliri olarak
beyanı ve
-Vergi ziyaı
cezaları söz konusu olur.
YARARLANILAN
KAYNAKLAR:
1- Türmob
Sirküler Rapor Sayı:2010-5, Sh:58 v.d.
2-87 Seri No’lu
Gider Vergileri Genel Tebliği
3- Şükrü KIZILOT,
Bir koyundan dört pos vergisi, 06.10.2010 Hürriyet
|