LİMİTED ŞİRKETLERDE TESCİL
İŞLEMİ VE YASAL ÖNEMİ
Türk Ticaret
Kanununun 503. maddesinde Limited Şirket “ İki
veya daha fazla hakiki veya hükmi şahıs
tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup,
ortaklarının mesuliyeti koymayı taahhüt
ettikleri sermaye ile mahdut ve esas sermayesi
muayyen olan şirket “olarak tarif edilmiştir.
Yine aynı kanuna göre ortakların sayısı ikiden
az ve elliden çok olamaz. Şirket mukavelesinde ;
Şirketin ticaret unvanı ve merkezi, İşletmenin
konusu, Esas sermaye ile her ortağın koymayı
taahhüt ettiği sermaye miktarlarının, Şirketin
yapacağı ilanların şeklinin,Şirketin süresinin
ve Sermaye Miktarının açıkça yazılması gerekir.
Limited şirketin esas sermayesi 5.000 TL. den
az olamaz.
213 sayılı Vergi Usul kanunun
Kanuni temsilcilerin ödevi başlıklı 10. maddesi
“
Tüzelkişilerle küçüklerin ve kısıtlıların
Vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan
teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu
olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni
temsilcileri, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri
idare edenler ve varsa bunların temsilcileri
tarafından yerine getirilir.
Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine
getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi
sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen
alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanuni
ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından
alınır. Bu hüküm, Türkiye'de bulunmayan
mükelleflerin Türkiye'deki temsilcileri hakkında
da uygulanır. ....................”
Şeklindedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulu Hakkındaki Kanunun Limited
şirketlerin amme borçları başlıklı 35. maddesi “
Limited şirket ortakları, (6.6.2008 tarihinden
geçerli olmak üzere) şirketten tamamen veya
kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil
edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından
sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya
sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince
takibe tabi tutulurlar. www.muhasebenet.net
(6.6.2008 tarihinden geçerli olmak üzere)
Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi
halinde, payı devreden ve devralan şahıslar
devir öncesine ait amme alacaklarının
ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre
müteselsilen sorumlu tutulur.
(6.6.2008 tarihinden geçerli olmak üzere) Amme
alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği
zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar
olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının
ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre
müteselsilen sorumlu tutulur.”şeklindedir.
Limited Şirketlerde Hisse devri işlemleri
6765 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 953 sayılı
Ticaret Sicili Tüzüğünde düzenlenmiştir.
6765 sayılı Türk Ticaret
Kanununun Ticaret Sicili başlıklı bölümünün B)
Tescil / I – Şartları / 1. Talep başlıklı 29.
maddesinde
“ Tescil, talep üzerine yapılır. Şu kadar ki;
res'en veya ait olduğu makamın bildirmesi
üzerine yapılacak tesciller hakkındaki hükümler
mahfuzdur.” www.muhasebenet.net
Müddet
başlıklı 32 maddesinde “Kanunda aksine hüküm
olmadıkça, tescili talep müddeti on beş gündür.”
Değişiklikler başlıklı 33. maddesinde
“Tescil edilmiş hususlarda vuku bulacak her
türlü değişiklikler de tescil olunur.www.muhasebenet.net
Tescilin
dayandığı hadise veya muameleler tamamen veya
kısmen sona erer veya ortadan kalkarsa sicildeki
kayıt da tamamen veya kısmen silinir.
.....................”
Limited
Şirketin Kuruluşu başlıklı bölümünün Tescil ve
ilan başlıklı 515. maddesinde
“ Mukavelede yapılan her değişiklik, ilk
mukavelede olduğu gibi tescil ve ilan edilir.
Mukavelenin değiştirilmesi hakkındaki kararlar
üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden
itibaren hüküm ifade eder.”
Devir
başlıklı 520. maddesinde
“Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete
bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartı
ile hüküm ifade eder.
Devir
hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için,
ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat
etmesi ve bunların esas sermayesinin en az
dörtte üçüne sahip olması şarttır.www.muhasebenet.net
.....................
Payın devri
veya devir vadi hakkındaki mukavele yazılı
şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik
ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi,
hüküm ifade etmez.” şeklindedir.
9530
sayılı Ticaret Sicili Tüzüğünün Değişikliklerin
tescil ettirilmesi ve kayıtların sildirilmesi
mükellefiyeti başlıklı 38. maddesi
“Tescil edilmiş vakıalarda
meydana gelecek her türlü değişiklikler dahi
tescil
olunur. Bir ticaret unvanına ilaveler yapılması
veya bu unvanın unsurlarından olan adın yahut
soyadının değiştirilmiş bulunması veyahut bir
hükmi şahsın esas mukavelesinin tescile tabi
hükümlerinin değiştirilmiş olması, bir
temsilciye verilen salahiyetlerin daraltılmış
veya genişletilmiş bulunması, bir hükmi şahsın
tasfiye haline girmesi yahut bir işletmenin
tescil edilmiş olan iş yerini sicilin iş çevresi
içinde başka bir yere nakletmesi gibi haller,
tescil edilmiş vakıalarda değişiklik sayılır.
Mahkeme
kararı veya idari tasarruf gereğince sicil
memurunun resen tescili ile mükellef tutulmadığı
hallerde, tescil isteğinde bulunmakla mükellef
olan ilgililer, mahkeme veyahut idari makam
tarafından emredilmiş olan ve işletmelerin idare
ve temsillerine ait olan (ihtiyati tedbir kararı
sebebiyle meydana gelen değişiklikler ve yahut
hususi kanunlar hükmünce idare makamlarının
işletmelerin işlerine müdahale edebildikleri
hallerde meydana gelecek değişiklikler gibi)
değişiklikleri veya tehditleri dahi tescil
ettirmekle mükelleftirler.www.muhasebenet.net
Şirket
mukavelesiyle kendisine temsil ve idare
salahiyeti verilmiş bulunan kimselerden
birisinin bu salahiyetinin kaldırılması, bir
ticaret unvanına ilave edilmiş olan sözlerin
bir kısmının unvandan çıkarılması veya
tasfiyenin sona ermesi dolayısıyla bir ticaret
şirketinin ortadan kalkması yahut bir işletmenin
faaliyetinin sona ermesi gibi sebepler kayıt
silme muamelesine esas teşkil eder.”
Şeklindedir.
Danıştay 3. Dairesinin 2001/4624
Esas ve 2003/4931 karar numaralı 11/11/2003
tarihli kararında
özetle “Limited şirket hisse devrinin üçüncü
kişilere ve şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi
için sadece noter tasdikli hisse devir
sözleşmesinin ve buna ilişkin ortaklar kurulu
kararının yeterli olmadığı, türk ticaret
kanununun 511 ve 515'inci maddeleri hükümleri
göz önünde bulundurulduğunda, şirket
ortaklarının tümü, ortaklık payları, ortak
sayısı ile şirketi temsile yetkili olanların da
değişmesi sonucunu doğuracak şekilde yapıldığı
anlaşılan devir işleminin ticaret sicilinde
tescil ve ilan edilerek üçüncü kişilere ve pay
defterine kayıt suretiyle şirkete karşı hüküm
ifade edecek şekilde aleniyet kazanıp
kazanmadığının saptanması gerektiği “
yeralmıştır. www.muhasebenet.net
Türk Ticaret Kanunu ,Ticaret Sicili Tüzüğü ve
Danıştay 3. Dairesinin kararı birlikte
değerlendirildiğinde ; Limited şirkette pay
devrinin noterde düzenlenen Limited Şirket Hisse
Devir Sözleşmesi ile yapılmasının 3. kişiler
yönünden yeterli bulunmadığı Türk
Ticaret kanunun Değişiklikler başlıklı 33.
maddesinde yeralan Tescil edilmiş hususlarda
vuku bulacak her türlü değişikliklerin de tescil
olunacağı ve Tescil ve ilan başlıklı 515.
maddesinde Mukavelede yapılan her
değişiklik, ilk mukavelede olduğu gibi tescil ve
ilan edilir. Mukavelenin değiştirilmesi
hakkındaki kararlar üçüncü şahıslar hakkında,
tescil tarihinden itibaren hüküm ifade eder.
hükmünden hareketle değişikliğin Ticaret
Sicil Memurluğunca tescil edilmesi
gerekmektedir.www.muhasebenet.net
Ortak yada müdür değişikliği gibi şirket temsil
ve ortaklık yapısını değiştiren işlemlerin Vergi
Usul Kanunu ve A.A.T.U.H.K. hükümleri dikkate
alındığında önemi anlaşılmaktadır. Bu nedenle
devir işlemlerinin Ticaret Sicil Memurluğunda
tescilinin yaptırılması büyük önem arz
etmektedir.
İbrahim ELMASTAŞI
Vergi Denetmeni
ibrahim019@mynet.com
www.muhasebenet.net
07.07.2010
Yasal
Uyarı
|