KREDİ DERECELENDİRME (Rating)
Ratingi; özellikle basın,tv,medya
rekabetinden tanıyoruz. Falan Tv kanalının ratingi şu
kadar diye duyarız. Bu gün ratingi finansal anlamı ile
tanıyacağız. Esası ingilizce olan bu kelimenin Türkçe
karşılğı
değerlendirme, takdir
olarak TDK sözlüğünde yer almaktadır.
Ama uluslararası bankacılık literatüründe kredi notu,
kredi derecelendirmesi olarak kabul görmüştür. Bir
işletmenin,bir kurumun veya bir devletin kredibilitesi
bu kelime ile açıklanmaktadır.
Bir işletmenin kredibilitesinin
ölçülmesi, derecelendirilmesi ne anlama gelmektedir?
Kredi verilirken onun geri dönme ihtimali çok önemlidir.
Bankacılık sektöründe geri dönüşüm gücü; risk ölçme yada
kredi derecelendirme yöntemi ile tespite çalışılmaktadır.
Riski ölçmek için; bir işletmenin bazı
bilgi,değer ve sahip olduğu kriterlerin
sayısallaştırılması gerekir. Bu değerlerin sayılarla
ifadesi sonucu ortaya bir derecelendirme çıkmaktadır.
Derecelendirme sırasında o işletmenin mali verileri,
yönetimle ilgili sahip olduğu nitelikleri, geçmişteki
başarısı (performansı), gelecekteki yapacağı projeleri,
markaları, patentleri, entellektüel sermayesi dikkate
alınarak bir not verilir.
Kredi notunun (derecelendirmenin) en
önemli faydası; kredi risklerinin herkes için aynı
kriterlere göre ve kredi geri dönüşümünün risk
derecesinin belirlenmesi ayrıca bu yöntemle bankaların
da riskinin ve sahip olması gereken sermayenin
belirlenmesine yarar.
Öte yandan önümüzdeki yıllarda; kredi
notu yüksek firmalara daha ucuz kredi imkanı doğacaktır.
BASEL II kararları uygulandığı taktirde bu mümkün
olacaktır. Ratingi yüksek firmanın kredi faiz oranı
düşük olacaktır.
Bu konuda Türkiye Bankalar Birliği (TBB)
bankalardan bağımsız çalışan bir DERECELENDİRME ŞİRKETİ
kurulma çalışmalarını başlatmıştır. Bir çok banka kendi
iç derecelendirme sistemini de kurmuştur.
Ayrıca BASEL II ile kredi verirken
aşağıdaki teminatlar kabul edilebilecektir:
-Nakit, mevduat veya mevduat
sertifikası,
-Altın,
-Borçlanma senetleri (firmanın
rating'ine göre),
-Borçlanma senetleri (rating yoksa,
likit ve bankalarca çıkartılmış),
-Ana endeksteki (IMKB 100) hisse
senetleri,
-Yatırım fonları,
-Ana endeks dışında fakat düzenlenmiş
piyasalarda işlem gören senetler,
-Ana endeks dışında fakat düzenlenmiş
piyasalarda işlem gören
senetleri de barındıran fonlar,
-Taşınmaz mal ipoteği
Basel II kararlarının önümüzdeki yıl devreye girmesiyle;
bu yarışta rating notunu almış olanlar, daima bir adım
önde olacaklar. Ratingi olan firmalar kendini daha iyi
ifade edecek ve yerli yabancı tüm finans kuruluşlarının
dikkatlerini üzerine çekecek. Öte yandan,en kötü nota
sahip olan firma bile hiç notu olmayandan önemli hale
gelecek. Kısaca şeffaflığı getirecek olan rating
herşeyden önemli hale gelecektir.
Şu an Dünya’daki 4 büyük rating
şirketleri şunlardır:
- S&P
- MOODY’S
- FİTCH
- JCR
Öte yandan, ANONİM ŞİRKET sahiplerinin
BASEL II’ den sonra mutlaka rating ile işleri olacağını
hatırlatmak için erken sayılmaz.
TEMEL’İN KREDİ NOTU
Temel Bankanın birine gider ve
tüketici kredi talebi için Müdür ile görüşür. Müdür,
Temel’I yukarıdan aşağı süzer ancak gözü tutmaz. Temel’I
başından savmak için banka Müdürü
“Senin kredi işinin olması için
Doktordan sağlık raporu getirmen lazım.”
der. Temel hastahanenin yolunu tutar ve gidip doktora
banka müdürünün isteğini anlatır. Doktor durumu anlar ve
Temel’I soyup iyi bir muayeneden geçirir. Sonra oturur
raporunu yazar ve kapalı zarfa koyarak Temel’e
“ Bunu Müdüre ver “
der. Temel zarfı banka Müdürüne getirip verir. Müdür de
şaşkınlık içinde raporu açar okur. Raporda
“ Bu adam da kredi
alacak göz var ama, ödeyecek yürek yok. (+1-1) “
diye yazmaktadır.
BANKALAR NE YAPIYOR
Şu an bankalar 1.1.2008 den itibaren
ülkemizde yürürlüğe girecek BASEL II uygulamaları için
iki sistem üzeride çalışmaktadır. Bunlardan biri
Standart sistem dediğimiz bağımsız bir kredi
derecelendirme kuruluşu tarafından kredi notlarını
tespiti ve buna göre banka sermaye ihtiyacının
belirlenmesidir. Bu sistemde risk daha azdır. Örneğin,
gerçek müşteri çek senedi teminat olarak alınmayacak.
Yaklaşık bir yıl sonrası için yani
2009 yılında ise bankanın kendi içsel
değerlendirmelerinin esas alınması planlanmaktadır.
İçsel değerlendirme de temiant kısıtlaması olmayacak
ancak, her iki sistemde de bu gün kabul edilen
teminatların bir çoğu kabul edilmeyecektir. İçsel
değerlendirme de kabul edilecek teminatların bir çoğu
kredi maliyetini düşürmeyecek. Bu hazırlıklar henüz
kesinleşmemiş ama görünen köy kılavuz istemiyor. Çok
kısa süre sonra önümüze gelecek.
Özellikle KOBİ sayılan
firmalarımızın
bir an evvel bilançolarını iyi
bir şekilde okumaları, değerlendirmeleri ve buna göre
BASEL II uygulamalarına hazır olmaları, kredi notlarını
iyileştirmek için derslerine iyi çalışmaları
gerekmektedir.
Sonuçta sağlık
raporu almak zorunda kalmamaları ve banka kapısından
çevrilmemeleri temennisiyle iyi haftalar diliyorum.
|