İHRACATTA VERGİ VE MUHASEBE UYGULAMALARI
1-Gümrük Beyannamesinde dikkat edilmesi gereken
noktalar:
Gümrük beyannamesinde imalatçı adı yazılması
unutulmaktadır. Bu durum ihraç kayıtlı satıştan doğan
KDV iadelerinde sorun yaratmakta ve gecikmelere neden
olmaktadır. Bu sorunun düzeltilmesi için ihracatçının
yeminli mali müşavirinden bir tespit raporu istenerek,
imalatçının vergi dairesine verilmesiyle giderilebilir.
Gümrük tarife pozisyon cetvelindeki eşya nevi ile alış
faturasındaki, satış faturasındaki ve gümrük
beyannamesindeki mal isimlerinin birbirine uymaması
sorun yaratmaktadır. Mümkün olduğu kadar ihracatçı,
satın aldığı malın cinsi ile (alış faturasındaki cinsi)
satış faturası ve gümrük beyannamesindeki cinsinin aynı
isimle yazılmasına dikkat edilmelidir. Bazen bu mal
cinsleri (isimler) birbirini tutmamaktadır. Ve bu durum
KDV iadelerinin gecikmesine ve alınamamasına neden
olacağı gibi, girişi olmayan bir malın ihracat edildiği
gibi bir yanlışa da sebep olmaktadır. Onun için
ihracatçılarımızın en baştan malı alırken malın ismine
dikkat etmesi ve satarken de aynı isimlerle satılmasına
özen göstermesi gerekir. Bu tür yanlışlıkların alış
faturalarındaki isim yanlışlıklarından kaynaklandığı
gibi bazen de gümrük elemanlarının hatalarından da
kaynaklanmaktadır.
Diğer bir konu ihracat tarihiyle ilgili yanlışlardır.
İhracat yoluyla satışta satış faturasının kesilmesi ve
malın sevkiyatının yapılması satışın tamamlandığını
göstermez. Vergi mevzuatı açısından satışın
gerçekleşmesi intaç ile mümkün olur. Dolayısıyla intaç
tarihi teslim tarihidir. İntaç tarihi, bir malın
ülkemizden çıkıp yurtdışına gönderilmesi tarihidir. Yani
gümrük hattını geçiş tarihidir. Gerek KDV
beyannamelerinde, gerekse gelir ve kurumlar vergisi
açısından intaç tarihi hangi döneme denk düşüyor ise
hasılat o dönemin hasılatı sayılır. Mesela, 28 Haziran
2006 da faturası kesilen, Gümrük beyannamesi açılan ve
yüklemesi yapılan bir malın Habur sınır kapısından
geçtiği tarih 1 Temmuz 2006 ise bu satış Temmuz-2006 KDV
beyannamesine dahil edilecek ve Temmuz ayına ilişkin 3.
Dönem geçici vergi dönemine hasılat kaydedilecektir.
Satış faturasının Haziran ayına ait olması bir şeyi
değiştirmemektedir. İntaç tarihinin esas alınmasının
mantığı şuna dayanmaktadır. Yurtdışına çıkmamış bir mal
ihracat satışı sayılmaz. Örneğin, ilgili Gümrük kapısı
herhangi bir sebeple kapanırsa o mal ülke dışına çıkamaz
ve dolayısıyla satış gerçekleşmemiş olur. Bu nedenle hep
intaç tarihi esas alınmalıdır. Aynı şekilde 29 Aralık
2006 günü fatura edilen ve yüklenen bir mal
1 Ocak 2007 de yurtdışına çıkarsa; ihraç tarihi bu tarih
olduğu için Ocak-2007 KDV beyannamesine dahil edilecek,
2006/ 4. dönemi değil, 2007/1.dönemi geçici vergisinde
dikkate alınacak ve 2006 değil de 2007 hasılatına dahil
edilecektir.
2-İhracat bedellerinin getirilmesinde dikkat edilecek
noktalar:
İhracat bedelleri, ihraç edilen ülkedeki azami sürelere
dikkat edilerek (6 ay, 1yıl gibi) yurda döviz olarak
getirilmeli ve bu sürelerin aşılmaması gerekir. Aksi
takdirde; 32 sayılı Türk parasının kıymetini koruma
kararnamesi gereği, döviz kaçakçılığı suçu işlenmiş
kabul edilir. Burada belirli sürede getirme ile ilgili
ülkesine göre değişen belirli hadler, süreler ve getirme
şekilleri ile asgari döviz getirme oranına dikkat etmek
gerekir.
50.000 doların özelikle Irak’ da ki beyanname başına
100.000 doların altındaki dövizlerin süresinde gelmemesi
kaçakçılık suçu sayılmamakla birlikte bankalar
tarafından terkin uygulaması yapılmaktadır. Ancak,
firmaların çoğu bu olayı yanlış yorumlamakta ve 50 bin
ya da 100 bin USD dolarının altındaki gümrük
beyannamelerinin dövizlerini hiç getirmemektedirler . Bu
yorum doğru değildir. Çünkü, biraz yoğun çalışan bir
firmanın bir sene sonra milyon dolarlara varan yurtdışı
alacağı birikecektir. Muhasebede bunu nasıl
kapatacaktır? İşte bunun için 50 ya da 100 bin doların
altındaki paraları da usulüne uygun bir şekilde
getirilerek muhasebeye intikali gerekir. Bir çok
ihracatçı ve muhasebeci bu paranın getirilmesine gerek
olmadığı yönünde bir görüşe sahiptir bu yanlıştır.
Hatta, firma için risktir. Şöyle ki; milyon dolarlar
alacağı birikmiş bir firmanın dövizin haziran 2006
ayında olduğu gibi ani yükselmesi durumunda %30’lara
varan fiktif karları ve vergileri çıkacaktır. Onun
içindir ki, her ihracatın bedelinin makul bir sürede
getirilmesi iyi olur. Döviz kaçakçılığı açısından
uygulanan mevzuat farklı, muhasebe ve vergi açısından
uygulanan mevzuat farklıdır. Birine göre risk olmayan,
diğerine göre sıkıntı yaratabilir.
Diğer önemli bir konu, dövizin hareketli olduğu
dönemlerde mümkün olduğunca kur farklarından olumsuz
etkilenmemek için, bir an önce dövizlerini getirip
bozdurmalarında fayda vardır. Zira dövizin ani
yükselmesi durumunda kur farkı gelirlerinden dolayı
büyük vergilerle karşılaşabilirler.
Döviz bedellerinin getirilmesinde şu hususlara ayrıca
dikkat edilmesi gerekir.
- Bankacılık sisteminin olduğu ülkelerde kesinlikle
banka kanalıyla( akreditif, havale) ve süresinde
getirilmesi,
- Bankacılık sisteminin olmadığı ülkelerden ihracat
bedelinin getirilmesi sırasında gümrük kapılarında döviz
beyan tutanağı (döviz dekleresi) düzenlettirilmesi
gerekir.
- Her hangi bir şekilde 50 veya 100 bin doların altında
olup bankacılık sistemi olmayan ülkelerden gelecek
paraların, elden Türkiye’de ödenmesi vs. hallerinde
gelen paranın bir şekilde DAB’(Döviz Alım Belgesi) a
bağlanması muhasebe kayıtlarına döviz ya da YTL olarak
girişinin yapılması gerekir.
Öte yandan, transit ticaret suretiyle yapılan
ihracatlarda; mal bedelinin tamamının getirilmesi
gerekir. Uygulamada bazı firmalar; ihracatçıya kalan
kâra ilişkin dövizi getirmekte ve sadece bunu gelir
yazmaktadırlar. Transit ticarette bir ihracattır. Normal
ihracattan farkı yurt dışından temin edilen bir malın
millileştirilmeden (Türkiye’ye sokulmadan) aynen ihraç
edilmesidir. İhracat olması nedeniyle parayı o ülkeden
ihracatçı getirmek zorundadır. Bu ihmal edilmemelidir.
Irak için 100 000 USD dolarını aşması halinde hem döviz
kaçakçılığı suçu işlenmiş olur, hem de vergi ve muhasebe
uygulamaları açısından sıkıntı doğurabilir. O nedenle,
transit ticarette mal bedelinin tamamı normal
ihracattaki gibi yurda getirilmeli ve kayıtlara intikali
sağlanmalıdır.
3-Teslim şekilleri ve nakliye ile ilgili konular:
Uygulamada sık görülen konulardan biri de FOT ve FOB
satışlarda yani, çıkış limanı tesliminde; yurt dışı
nakliye bedeli (navlun), sigorta alıcıya ait olduğundan,
yanlış bir uygulama sonucu Türk nakliye şirketlerinin
genelde faturayı satıcı (ihracatçı ) adına
düzenledikleri görülmektedir. Bu uygulama yanlıştır.
Ancak CIF satışlarda nakliye faturasını ihracatçı alıp,
gider yazabilir. FOB VE FOT satışlarda nakliyenin gider
yazılması ileride vergi cezalarına sebebiyet verir. Aynı
şekilde sigortanın da gider yazılması yasalara uygun
değildir.
İhracata gönderilen malların mutlaka nakliye
sözleşmelerinin ve sigortalarının ülke mevzuatları ve
durumları dikkate alınarak eksiksiz düzenlenmesinde
fayda vardır. Ayrıca mal sigortaları ile ilgili istiap
haddini aşan yüklemelerde sigorta ile ilgili hasar
durumunda sorunlar çıkabilmektedir Bunlara dikkat
edilmesi gerekir.
4-İhracatta KDV iadesiyle ilgili dikkat edilecek
konular:
İhraç edilen malın, gümrük beyannamesindeki net
kilogramları ile imalatçıdan temin edilen malın üretim
kayıtlarındaki hammadde kilogramlarının (ölçülerinin)
fire randıman oranları da dahil birbirine uyumlu olması
gerekir. Bunun için muhasebesi sağlıklı, denenmiş,
bilinen firmalardan mal temin edilmesinde fayda vardır.
Zira KDV iadesi açısında yapılacak incelemelerde
farklılıklar bulunduğu takdirde sıkıntı yaşanabilir.
Yine mal alınan yerlerin muhasebelerinin ve imalat
kayıtlarının sağlıklı, Hammadde ve mal girdilerinin
tarih ve miktar itibariyle uyumlu olması önem taşır.
Bunun için ciddi firmalarla çalışılmasında fayda vardır.
Aksi takdirde; firmalar KDV iadesi açısından sorunlar
yaşayabilirler. Ayrıca başkasının ihracatına ortak veya
başkasının ihracatını yapan firmaların, tanımadıkları
bilmedikleri firmaların faturalarını almamaları,
aldıkları takdirde risklerinin yüksek olacağını
bilmeleri gerekir. Uygulamada bu tür problemlerin çok
yaşandığı görülmektedir. Bunlara dikkat edilmesinde
fayda vardır.
|