DOSTLUK
Hepimizin önem verdiği, iki lafın başında kullandığımız
ve en çok deyim ürettiğimiz kelime dostluk olsa gerek.
Dostluk, birisiyle dost olma durumu ya da dostça davranış
anlamına gelmektedir. Dost ise; sevilen, güvenilen, yakın
arkadaş, gönüldaş ve iyi görüşülen kimsedir veya şeydir.
Her zaman insan olmaz dost olan şey; bazen masum sevimli
bir hayvan veya hoş bir çiçektir. Bazen de dostumuz; bir
müzik aleti, bir kitap veya Aşık Veysel’in dediği
gibi,bize ürün veren sadık yarimiz kara topraktır. Bu
yazıda dostluğun konusu insan olacaktır.
Yaşamda herkesin dostları, dostlukları vardır.
Dostlarımız için ya da dostluk adına neler yapmayız ki..!
Dostun bulunması zor, kaybedilmesi kolaydır. Dostluk
kurmak ve onu sürdürmek zordur. Peki nedir bu dostluk ?
Nasıl kazanılır ? Nasıl kaybedilir ? Dostluğu sürdürmek ne
kadar zor ve nasıl sürdürülür? Dostlarımız için neler
yaparız ? Tüm bunlara dair net cümleler bulacaksınız
yazıda…Okuyunca herkes dostlarını, dostluklarını,
eksikliğini, fazlalığını görecek.
Dost;
kötü günde yanımızda olan, yalnızlığımızı gideren, bizi
dinleyip anlayan ve bizden sıkılmayan kişidir. Başka bir
tanım ile dost; acıkınca ekmek, susayınca su, ağlayınca
mendil, hastalanınca ilaç veren ve yere düşünce uzanan
eldir. Dost günün her saati kapısı çalınabilen kişidir.
Sırları saklayan, bakınca anlayan, ağlayınca beraber
ağlayan, derin yaralarımızı gösterebildiğimiz, kişidir
dost.
Dost
bir ağaç ise; hayatımızın derinliklerine kök salmış
olmalı, gövdesine yaslanılan, dalları ve kovuğu bizi
koruyan, gölgesinde serinlediğimiz, yaprakları yaramıza
merhem olan ve meyveleri sevinçlerimizi paylaşan bir
bitkidir.
Dostluğu yüz
yıllar önce en güzel
MEVLANA tarif etmiş
olmalı.
DOST DEDİĞİN;
Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni Sevmeli...
Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana
sarılmalı....
Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı..
Dost dediğin; fanatik olmalı;
Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral vermeli,
Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli,
Ve ağladığında, seninle ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok;
Dost matematiksel olmalı;
Sevinci çarpmalı...
Üzüntüyü bölmeli...
Geçmişi çıkarmalı...
Yarını toplamalı...
Kalbinin derinliklerinde ihtiyacı hesaplamalı...
Ve her zaman Bütün parçalardan daha büyük olmalı...
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...
Maalesef, dostluğunda her şey gibi; bir gerçeği, birde
sahtesi var. Genellikle dostlukların bozulmasına
menfaatlerimiz sebep olur. Buna menfaat dostluğu,
menfaatle bozulmayan dostluklara gerçek dostluk
diyebiliriz.
Buna en
iyi örnek yine Mevlana’nın aşağıdaki diyaloğunu göstermek
gerek.
Mevlana ve öğrencisi dostluk konulu bir konferanstan
çıkarlar. Öğrencisi koyun koyuna mutlu bir şekilde yatan
iki köpeği göstererek “Ne
kadar dostça bir davranış sergiliyorlar”
der. Mevlana öğrencisine hafif gülümseyerek
'Evlat, sen onların arasına
bir kemik atıver de, bak o zaman gör dostluklarını'
der.
Olunca gerçek dostluk olmalı. Sansür olmamalı, kızma
darılma olmamalı, uzaklarda olsa da döndüğünde bıraktığı
gibi olmalı. İnsanın içini ısıtmalı. Candan olmalı.
Üşüdüğümüzde sıcak bir çay, acıktığımızda bir lokma ekmek,
ruhumuzu okuyabilen ve sırrımızı satmayacak kişidir gerçek
dost. Dost yüzümüze bakarken kalbimizi, beynimizi
görebilen kişidir.
Dostluk, ayrılığa ve kırgınlığa rağmen anılara saygı
duymak ve sevmeye devam etmektir.
Her şey gibi zaman, dostlukları da zayıflatır. Ama
zaman geçtikçe perçinleşen dostluklarda vardır. Aşağıdaki
olay gerçek dostluğun nasıl olması gerektiğini en iyi
şekilde anlatmaktadır.
Çölde
yürüyen iki arkadaş arasında bir tartışma yaşanır ve biri
ötekine tokat atar. Tokadı yiyen kişinin canı acır ama
hiçbir şey demeden eğilip kuma şöyle yazar:
“Bugün en iyi arkadaşım bana tokat
attı.”
Bir
müddet sonra vahaya gelen arkadaşlar suya girerler. Tokadı
yiyen kişi bataklığa saplanır ve çırpınmaya başlar. Tokat
atan arkadaşı onu kolundan çekerek saplandığı yerden
çıkararak hayatını kurtarır.
Tokadı yiyen ve boğulmaktan kurtulan kişi bu defa taşa
şöyle yazar:
“Bugün
en iyi arkadaşım yaşamı mı kurtardı.”
Tokadı atan ve arkadaşını kurtaran kişi bu olay
karşısında çok şaşırır ve merakla arkadaşına sorar:
“Canını
acıttığımda kuma yazdın neden şimdi taşa? ”
Tokadı
yiyen kişi bu soruyu şöyle yanıtlar:
“Biri
canımızı yaktığında kumun üstüne yazmalıyız ki, bağışlama
rüzgarı silebilsin ama biri bizim için iyi bir şey yaparsa
taşın üstüne kazımalıyız ki hiçbir rüzgar silemesin.”
Bu
olay gösteriyor ki; dostluğu korumak özveri ister.
Dostluğun devamı için hataları görmezden gelmeliyiz.
Olumsuz konularda silinmeyecek izler bırakmamalıyız.
Dostluk sevgi nedeniyle katlanmak, zamanı, parayı, ekmeği,
neşeyi, üzüntüyü bölüşmek demek. Sağlam bir dostumuz varsa
kendimizi mutlu hisseder, yalnız hissetmeyiz. Onu,
kimseyle paylaşmak istemeyiz. Dostumuzun varlığı,
dertlerimizi paylaşabileceğimiz duygusu bile yeter bize
kimi zaman. Dost iyi bir dinleyici, sevgisinden emin
olduğumuz ve bizi anlayan kişidir.
Kimine
göre dostluk, içi boşaltıldığında samimiyetsizliğin makyaj
yapmış halidir. İletişim dostluğun sürdürülmesinde önemli
yer tutar. Açık iletişim dostluğun bazen başlangıcıdır,
bazen de onu geliştirir. Dostluğu sürdürmek için kendi
davranışlarımızı kontrol etmeli, laflarımızı iyi ölçüp
tartarak söylemeliyiz. Dostlara karşı daha itinalı
davranmalıyız. Bir çok dostluk, bir tarafın aşırı
duyarsızlığı sonucu bitebilmektedir. Küstüğümüz,
alındığımız, kırıldığımız zaman bunu karşıya açık bir
şekilde söylemeliyiz. İletişimsiz kalarak dostluğa zarar
vermemek gerek.
Dost
önemli bir kişidir ondan ayrı kalmamak gerek. Dost hasreti
insanı üzer. Halk Ozanı
Muhlis AKARSU dost
hasreti türküsünde:
Dost
hasreti zor imiş
Her dem
ahuzar imiş
Dert
adamı yer imiş
Yine
gönlüm hoş değil
Diyerek
dostundan ayrı oluşunu bu güzel dizelere dökmüş. Dost ve
dostluk üzerine çok şey söylenebilir. Kitaplar
yazılabilir. Amacımız dostlukların önemine dikkat çekmek,
dostlukların geliştirilerek sürdürülmesi gerektiğini,
dostluğuna yıllar harcadığımız insanları kolay kaybetmemek
için neler yapılması gerektiğini vurgulamak. Güzel
dostluklar ve güzel dostlar edinmeniz ve sürdürmeniz
dileğiyle...
Hüseyin Bozkurt
Yeminli Mali Müşavir
Fırat YMM Gaziantep |