DÜRÜSTLÜK
İnsanın en önemli meziyetlerinden biri, her insanda
olması gereken bir değer, mevcudiyeti bir sermaye,
insanın kendisine ve karşıya güven veren, yokluğu
hayatta insana devamlı kaybettiren bir olgudur
dürüstlük.
Kelime anlamı doğruluk, özü sözü bir olma, olanı olduğu
gibi yansıtma, bildiği ve inandığı gibi davranmaktır.
Diğer bir deyimle, dürüstlük kendin olabilmek, kendine
dürüst olmakla başlar. İnsanın, kendine ve başkasına
verdiği sözleri tutmasıdır. Bu her zaman bir söz
değildir. Yapılması gerekeni yapmak, doğruyu söylemek,
yapılmaması gereken şeyi yapmamak da dürüstlüktür.
Sağlıklı ve onurlu insanın ve sağlıklı toplumun temel
taşıdır.
Söz ve davranışlarımızda iyilik ve güzellikten yana
olmaktır. Alınan kararların arkasında durmaktır. Yalan
söylememektir. Adalete inanmak, adil olmak, haksızlığa
karşı çıkmak, dürüst olmayana bunu bildirmek de
dürüstlüktür.
Bir konuda konulan kurallara uymak da, toplumdaki genel
doğrulara uymak da dürüstlüktür. Başkalarının hakkına
saygı göstermek, kişisel menfaat için doğrulardan
vazgeçmemektir.
Dürüstlük, sözünde durmak ve kendine bir düzen kurmak
için başkalarına etik olmayan yollardan zarar
vermemektir.
İnsan dürüst ve doğru olmayınca karşıya güven vermez.
Zira kendisi de kimseye güven duymaz. Kendi dürüst
olmayan hiç kimseye güvenmez, dürüst olmadığı için
yalana da başvurur. Bu tür bir kişilik iş hayatında ve
arkadaş ilişkilerinde hep yalnız kalmaya mahkumdur.
Başta kazanmış gibi olsa da beklemediği bir anda bunları
kaybeder. Ya da tam kazanacakken bir engel olarak
karşısına çıkar ve kendine kaybettirir. Dürüst olmayan
kişilikler; korkak, güvensiz, mecburen yalancı, yalnız
ve kaybeden bir kişi olurlar. Bu kişiler her şeyi para
ile değerlendirirler. EFLATUN dediği gibi küçük şeylere
önem verdiklerinden, ellerinden büyük şeyler gelmez.
C.BRUNO diyorki; “Gömleğin ilk düğmesi yanlış
iliklenince, diğerleri de yanlış gider.” Dürüst olmayan
kişilerde başta doğruyu söylemediği ya da kabul etmediği
için arada her şeyi düzenli de yapsa sonunda iş yine
yanlış çıkar. Tıpkı BRUNO nun dediği gibi.
Dürüst olmayanlar genellikle parayı aradıklarından ve
para için her şeyi yaptıklarından sürekli açtırlar. CAT
CTEVENS “Iki tür insan daima açtır. Biri bilimi arayan,
diğeri de parayı” diyerek bunu açık şekilde ifade
etmiştir. Açgözlüden dürüstlük, soysuzdan vefa beklemek
yanlıştır. Dürüst insan, genellikle zarar görmez.
Hatalarını gizlemez. Dürüstlük kalabilecek en değerli
mirastır. Dürüst insanın hesabı temiz olur, hesaba
çekilmekten korkmaz.
Dürüst olmayanlar yalan da söylediklerinden,
ikiyüzlüdürler. Devamlı bir şeyleri saklamak ve neyi,
kime doğru ya da yanlış söylediğini aklında tutmak
zorundadırlar.
Kişinin kendisine karşı dürüst olması demek, yapmış
olduğu nefsi hareketleri ve manevi duygularını yerine
getirmesini aksatıcı hareketleri, yani hatalarını
denetlemesi sırasında hiçbir bahane ve mazeret bulmadan
kendisine açıkça itiraf etmesidir. Buna samimiyet denir.
Samimiyetin karşıt anlamlısı olan samimiyetsizlik
(İkiyüzlülük) ise kişinin nefsini gizleyebilmek için
hata ve hilelerine bahane ve mazeretler bularak, gerçeği
olduğundan başka türlü görmeye veya göstermeye çalışması
olarak tanımlanır. Dürüst olmamak, insanlar arasında
dostluğa, sevgiye ve karşılıklı güvene engel olan bir
insan kusurudur. Bedelini kişi ve toplum olarak çok ağır
öderiz. Yapar yapar yıkarız. Dürüstlükle fedâkarlık yan
yanadır. Ama iki yüzlü insanlar asla fedakârlık yapmak
istemezler. Çünkü onlar vermeyi değil, hep almayı
düşünürler.
Küçük yaşta yaşadığımız olaylar, aile ilişkileri ve
kişisel özelliklerimizden alırız dürüstlük kavramını.
Korkularla büyüyen kişiler genelde dürüst olmazlar. Onun
için çocuklarımıza daha bizi tanıdıkları 1-2 yaşlarından
itibaren dürüst olmalıyız. Zira çocukların bize ilk
sordukları şey cisimleri tanımak amaçlı, ikincisi ise
genel doğruları ihlal ettiğimizde bize bunun nedenini
sorarlar. Baba kırmızı ışıkta neden geçtin? Şakayı bile
anlamayıp yanlış söylediğimiz şeyleri hemen sorgularlar.
Bu yaşlarda ve sonrasında onlara dürüstlüğü aşılarsak
dürüst bir toplum yaratabiliriz.
Kişilere, bari bundan böyle dürüst olmalarını söyleseniz
bile bir şekilde dürüst olamazlar. Çünkü,bunu
başaramazlar ya da istemezler. Bu açıdan önemli bir
insanlık kusurudur. Dürüstlük sadece menfaat işlerinde
söz konusu olmaz. Her konuda dürüst olunmalı. Yüz yıllar
önce Hacı BEKTAŞ VELİ “ Eline, beline, diline sahip ol”
diyerek nefsi hareketlerimizin bir çoğunda iradeli ve
dürüst olmamızı istemiştir. Bu cümledeki el ile yapılan
çalıp çırpma, hırsızlık ve her tür hileden uzak durmayı,
bel ile namus konularında dürüst olmayı, dil ile de
yalan, iftira, küfür ve tahrik gibi sözlerden
sakınılması gerektiğini belirtmiştir. Bu üç şeye dikkat
eden kişi gerçekten dürüst olur. Ne kadar net ve güzel
özetlemiş ünlü düşünürümüz asırlar önce değil mi?
Dürüstlüğün ana unsurlarından biri de düşünce yapısı ve
iradedir. İradeli duruşumuz çoğu zaman dürüst olmamızı
sağlar.
Hüseyin Bozkurt
Yeminli Mali
Müşavir
Fırat YMM
Gaziantep
07.10.2009
-Diğer
makaleleri için tıklayınız
|