|
|
ilgili bir takım yaptırımlar
getirilmiş, ayrıca bazı yasalara ek maddeler
ilave edilerek özürlülerin yaşamları
kolaylaştırılmak istenilmiştir. Bu yasanın 32.
maddesi ile , 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanununun 17. maddesinin (4) numaralı fıkrasına
s bendi eklenmiş, eklenen bu bent; özürlülerin
eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için
özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve
özel bilgisayar programlarının KDV den istisna
olduğunu hüküm altına almıştır.
Ayrıca, 06.06.2008 tarihli ve 26898(Mükerrer)
Resmi Gazetede yayınlanan 5766 sayılı kanunun
12. maddesiyle de KDV kanununun 32. maddesinin
birinci fıkrasına yukarıdaki s bendi de
eklenerek, KDV kanununun 17/4-s bendi
kapsamındaki işlemler dolayısıyla yüklenilen
vergilerin indirim ve iadesi imkan dahiline
girmiş bulunmaktadır.
Maliye Bakanlığı da, 110 seri No.lu Katma Değer
Vergisi Genel Tebliği ile bu hükümlerin uygulama
şeklini açıklamış, ilgili tebliğde; ”Buna göre,
münhasıran özürlülerin eğitimleri, meslekleri,
günlük yaşamlarında kullanmaları için özel
olarak üretilmiş her türlü araç-gereç (örneğin
görme özürlülerin kullandıkları baston, yazı
makinesi, kabartma klavye; ortopedik özürlülerin
kullandıkları tekerlekli sandalye, ortez-protez
gibi cihaz ve araçlar) ile özel bilgisayar
programları istisna kapsamında kabul
edilecektir. Binek otomobili ve diğer nakil
vasıtalarının ise sözü edilen "araç-gereç"
kapsamında değerlendirilmesi mümkün
bulunmamaktadır.” denilmiş, istisna kapsamına
giren işlemler dolayısıyla yüklenilen vergilerin
indirimi, indirim yolu ile telafi edilememeleri
halinde ise iade konusu yapılabileceği
açıklanmıştır.
Görüldüğü üzere tebliğde, binek oto ve diğer
nakil vasıtalarının “araç-gereç” kapsamında
mütalaa edilemiyeceği belirtilerek istisna
kapsamı dışında tutulacağı açıklanmıştır.
Tatbikatta, bu tür binek oto ve nakil
vasıtalarının KDV ye tabi olup olmadığı
tartışılmakta iken, özürlünün satın aldığı özel
tertibatlı araçların KDV den istisna edileceğine
dair Adana Bölge İdare Mahkemesinin vermiş
olduğu emsal kararlar bulunmaktadır. Bunların
birinde; Davacı, özürlü olduğunu belirterek,
üzerinde sonradan tadilat yapılarak özürlülerin
kullanımına uygun hale getirilen binek otonun
satın alınması sırasında ödediği KDV nin iadesi
istemiyle ilgili vergi dairesine müracaat etmiş,
vergi dairesi başvuruyu reddetmiş, davacı bunun
üzerine Adana 1.Vergi Mahkemesine başvurmuş,
mahkeme 18.12.2009 gün ve E:2009/907 K:2009/1375
sayılı kararıyla davanın reddine karar vermiş,
bu kez davacı, kanunun metni ve gerekçesinden de
görüleceği üzere kanun koyucunun özürlüler
lehine getirdiği düzenlemeyi geniş tuttuğu,
şayet yapılan düzenlemenin kapsamı
sınırlandırılmak istenilmesi durumunda, kanun
hükmüne “özel tertibatlı otomobiller hariç”
ibaresi koyulmak suretiyle bu kapsamın
daraltılabileceği, dolayısıyla vergi mahkemesi
kararının bozulması için Adana Bölge İdare
Mahkemesinde dava açmıştır. Adana Bölge İdare
Mahkemesi ise 13.04.2010 gün ve E:2010/1804,
K:2010/1722 sayılı kararıyla, davayı kabul
ederek, 5378 sayılı yasanın 1. maddesinde
Kanunun amacının, özürlülerin her türlü
gelişmelerini ve önlerindeki engelleri
kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma
katılmalarını sağlamak olduğunun belirtildiği ,
davacının özrüne göre yapılan tadilat sonucu
satın alınan aracın, özürlüler için üretilen her
türlü araç gereç kapsamı içinde yer aldığı
sonucuna ulaşılmasından dolayı Vergi Mahkemesi
kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne
karar vermiştir.
Saygılarımla.
SMMM Hasan Taslakçı
www.muhasebenet.net
Yasal
Uyarı
|
|