|
|
I. GİRİŞ
Son zamanlarda asgari işçiliklerle alakalı farklı
uygulamalar başladı. İnşaatlarda ödenen işçilikler,
inşaat bitiminde işverenin müracaatıyla SGK
müdürlüklerince hesaplanan fark işçilikler, işverenler
tarafından fiili bir ödemeye bağlı olmadan SGK
müdürlüklerine ödenmektedir. |
|
|
Ödenen fark işçilikler SGK müdürlükleri
tarafından vergi dairelerine yazı ile bildirilmektedir.
Yapılan bildirimler neticesinde ödenen fark
işçiliklerine gelir vergisi tevkifatı uygulanıp
uygulanmayacağı hususunda tereddütler oluşturmuştur. Biz
bu makalemiz de gelir vergisi tevkifatının uygulanıp
uygulanmayacağı hususunu işleyeceğiz.
II. SGK AÇISINDAN
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
kanunun “Asgari işçilik uygulaması” başlıklı 85 inci
maddesinde; “İşverenin, işin emsaline, niteliğine,
kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü açısından
gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya
prime esas kazanç tutarının altında bildirimde
bulunduğunun tespiti halinde, işin yürütümü açısından
gerekli olan asgarî işçilik tutarı; yapılan işin
niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü,
benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı,
ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi
unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz konusu
tespitler, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurları tarafından yapılır.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ile bankalar
tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan işlerden ve
özel nitelikteki inşaat işlerinden dolayı bu işleri
yapan işveren tarafından yeterli işçilik bildirilmiş
olup olmadığı Kurumca araştırılır. Bu araştırma
sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğu
anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden
hesaplanan prim tutarı, 89 uncu madde gereği
hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile
birlikte bir ay içinde ödenmek üzere işverene tebliğ
edilir.” denilmektedir.
SGK müdürlükleri; yukarıdaki açıklamalar neticesinde
asgari işçilik den dolayı fark pirimi hesaplamaktadır.
SGK tarafından hesaplanan fark primleri hiçbir fiili
ödemeye tabi olmadan, SGK müdürlüklerine ödenmektedir.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 119.maddesinin
3.fıkrası; “Ünitece ihale konusu işlerde yapılan
araştırma sonucunda bu Yönetmeliğin 117 nci maddesine
göre tespit edilen ve Kuruma bildirilmediği anlaşılan
asgari işçilik miktarı üzerinden, gerçek veya tüzel
kişiler ile tüzel kişiliği haiz olmayan kurum ve
kuruluşlarca yapılan özel nitelikteki inşaat
işyerlerinde ise bu Yönetmeliğin 118 inci maddesi
uyarınca hesaplanan prim tutarı, aksine bir tespit
olmaması hâlinde, faaliyet süresinin son ayına mal
edilerek tahakkuk ettirilmek suretiyle gecikme cezası ve
gecikme zammı ile birlikte ödenmek üzere işverene tebliğ
olunur. İşverence borcun tebliğ tarihinden itibaren bir
ay içinde ödeneceğinin ve daha sonra Kurumun denetim ve
kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca inceleme
yapılması istenilmeyeceğinin bir dilekçe ile
bildirilmesi hâlinde, borç kesinleşir ve işlemler
sonuçlandırılır. Kesinleşen fark prime esas kazanç
tutarları Gelir İdaresi Başkanlığının ilgili birimine
bildirilir.” Gereğince SGK müdürlüklerince ilgili vergi
dairelerine bildirmektedir.
III. VUK AÇISINDAN
SGK müdürlükleri tarafından hesaplanıp tahsil edilen ve
Vergi dairelerine bildirilen, fiili ödeme olmayan sadece
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanununda
yer alan bir düzenlemeden kaynaklanan ödenen bu fark
işçilikler gerçek bir muamele sonucunda oluşmamaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunun “vergi Kanunlarının
uygulaması ve ispat” başlıklı 3 maddesi uyarınca;
“Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya
ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.” hükmünce;
fark primlerinden dolayı oluşan bu ödemelerden herhangi
bir vergilendirme söz konusu değildir.
IV. GV KANUNU AÇISINDAN
193 sayılı Gelir vergisi kanununun “ücretin tarifi”
başlıklı 61 inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve
belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet
karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para
ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali
sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat,
huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka
adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık
münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli
bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun
mahiyetini değiştirmez.”
Aynı kanunun “vergi tevkifatı” başlıklı 94 üncü
maddesinin birinci fıkrasında; kimlerin hangi ödemeler
üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapacakları sayılmış
olup söz konusu maddenin (1) numaralı bendinde; “hizmet
erbabıma ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup
ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar
hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre” gelir vergisi
tevkifatı yapılacağı; aynı kanunun “ Vergi Tevkifatında
Uyulacak Esaslar” başlıklı 96 ncı maddesinde ise; “vergi
tevkifatı, 94 üncü madde kapsamına giren nakten veya
hesaben yapılan ödemelere uygulanır.” hükmüne
bağlanmıştır.
Bu açıklamalar uyarınca; fark işçilikler gerçek bir
ödeme ile oluşmadığından dolayı, gelir vergisi tevkifatı
da yapılmamalıdır. Kaldı ki; yapılabilmesi kanunen başka
sorunlar oluşturmaktadır. Bu sorunlar kısaca; AGİ
ödemesinin uygulanıp uygulanmayacağı uygulanacaksa nasıl
uygulanacağı, GV diliminin nasıl hesaplanacağı; Ödeme
söz konusu olmadığından dolayı tahakkuk ve muhasebe
kayıtlarının nasıl yapılacağı gibi hususlar tereddüt
oluşturmaktadır.
V. VERGİ DAİRELERİ AÇISINDAN
Yukarıda açıklandığı gibi; uygulaması pekte mümkün
olmayan fark işçiliklere talep edilen
Gelir vergisi tevkifatının herhangi bir hukuki dayanağı
yoktur. Gelir idaresince,11.08.2009 tarih,077532
numaralı ve B.07.1.GİB.0.03.43/4313-872 sayılı Niğde
Defterdarlığına verilen bir özelgede; “Yukarıda anılan
Kanunun hükümleri çerçevesinde, işverenin eksik işçilik
bildirimlerinde bulunması dolayısıyla Sosyal Güvenlik
Kurumu Başkanlığı tarafından eksik işçilik tutarı
üzerinden hesaplanan ve kesinleşen prim ödemeleri,
işverenin işçisine yaptırdığı hizmetinin karşılığı
olarak fiilen ödediği üret dolayısıyla yapılan bir prim
ödemesi olmayıp Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası kanununda yer alan bir düzenlemeden
kaynaklamaktadır.
Bu açıklamalara göre,193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun
uygulanması açısından, konuyla ilgili bir ücret
ödemesinde bulunulduğunun Vergi Dairesi Müdürlüğünce
tespit edilmemesi halinde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası kanunu uyarınca eksik işçilik
tutarı olarak ödenen primler üzerinden ücret yönüyle bir
vergilendirme yapılmaması,” gerekir denilmektedir.
İşverenlerin daha fazla mağdur edilmemesi için ortak bir
uygulama yapılmalıdır. Gereksiz özelğe talepleri ile
meşgul edilmemeli, insan ve işgücü kaybına yol açılması
engellenmelidir.www.muhasebenet.net
VI. SONUÇ
Genel olarak, yukarıdaki kanunlar ve açıklamalar
öngörüsü neticesinde; SGK müdürlüklerince hesaplanan
fark işçilikler üzerinden gelir vergisi tevkifatı
yapılmamalıdır. En azından şimdilik herhangi bir
düzenleme bu konuda yapılmadığı için işverenler
tarafından ödenen, fiili olmayan bu fark işçilik
ödemeleri gelir vergisine tabi değildir. Uygulama
birliği sağlanmalı ve işverenler mağdur edilmemelidir.
Hasan AKKÖK
SMMM
hasanakkok@hotmail.com
|
|
|