-Vezir: Kralım, halkın homurdanmaları daha da çoğaldı
ama vergi ödemeye devam ediyorlar, demiş.
-Kral: Vergileri biraz daha arttırınca,
-Vezir: Kralım, halk bu durumdan çok memnun artık
“gülümsemeye” başladılar değince,
-Kral: Eyvah! Halk oynatmaya başladı, bu kadar yeter
değip vergilerin düşürülmesini istemiş.
Ülkemizin vergi sorunlarına değinmeyeceğim, şu an meclis
gündeminde olan ve ödenmemiş milyarlarca lira vergi
borçlarını da kapsayan af yasa tasarısı durumum
vahametini göstermeye yetiyor.
Asıl bahsetmek istediğim, verginin toplanmasına aracılık
edenler, yani muhasebeciler. Mükellefler ticaret yapıp
para kazanma derdindeler. Devlet ise kazanılan paradan
kendi payını alma derdinde. Ticaret yapmaya karar verip,
vergi mükellefi oldunuz mu daha açılışla birlikte
başlıyorsunuz devlete para ödemeye, noter harcı, oda
kaydı, damga vergisi, muhtasar, KDV …. Birde tüm
zorluğuna rağmen kar elde ederseniz; şirket olarak yüzde
yirmi, şahıs olarak da %15’ten %35’e varan oranlarda
vergi ödemek zorundasınız. Sizin anlayacağınız devlet
sizin ortağınız, hem de en büyük ortak. Üstelik
giderlere karışmayan sadece kazançta ortak.
Peki devlet alacağı vergiyi nasıl biliyor? Nasıl
hesaplıyor? Birilerinin, ticaret yapan mükelleflerin
gelir giderlerini kayıt altına alması ve devletin payını
hesaplaması gerekiyor. Bu hesaplamaları yaparken de
devletin koyduğu kuralları çok iyi bilmesi gerekiyor.
Bilmek de yetmiyor, doğru hesaplama yapmak gerekiyor.
Hesaplamak da yetmiyor, bu hesaplamaları ortak
standartlarda beyan edip birliktelik sağlamak gerekiyor.
Mükellefler bunu kendileri yapmaya kalkarsa ortaya kaos
çıkar. Devletin tüm mükelleflerin işlemlerini yapmak
için memur istihdam etmesi ise imkânsız. İşte burada
muhasebeciler devreye giriyor. En az vergi ödemek
isteyen mükellefler ile en çok vergiyi almak isteyen
devlet arasındaki mücadelede iki tarafı da memnun etmeye
çalışan muhasebeciler…
Devlet gelirlerini arttırmak ve kayıt dışıyla mücadele
için sahip olduğu teknolojik alt yapıyı ve
Kanunlardan aldığı yaptırım gücünü sonuna kadar
kullanıyor. Bunun için her geçen gün yeni bir uygulama
çıkararak, mükelleflerin ensesinde soluğunu
hissettirmeye çalışıyor. Peki devletin her gün artan
isteklerini kimler karşılamak zorunda? Mükellefler mi?
Muhasebeciler mi? Burada bir çelişki var! Elbette
mükellefler karşılamak zorunda! Peki böylemi oluyor?
Tabii ki hayır!
Maalesef, uygulanan yanlış politikalar ve muhasebe
örgütlülüğünün yetersizliği, mükellef-devlet
çekişmesinde muhasebeciler üzerinde ciddi bir yük
oluşturuyor. Burada da bir çelişki var! Siz hiç
işlerinin çok olmasından şikayet eden bir sanayici,
tüccar, esnaf duydunuz mu? Hele bu kriz ortamında,
herkes iş olsun diye uğraşırken, işlerin çokluğundan
şikayet etmek niye? Aslına bakarsanız, devlet her yeni
uygulama çıkardığında muhasebecilerin sevinmesi ve
devlete teşekkür etmesi gerekiyor, para kazanacağım yeni
bir uygulama çıktı diye! Ama maalesef kazın ayağı öyle
değil. Çıkan her yeni uygulama muhasebecilere para
kazandırmak bir yana, yeni elemen, yeni yatırım, yeni
sorumluluk ve ek maliyet olarak çıkıyor. Mükelleflerin
içinde bulundukları zor şartlar ve ekonomik kriz göz
önüne alınınca, muhasebecilerin bu uygulamaların
getirdiği yükleri ve maliyetleri mükelleflere yansıtması
mümkün olmuyor. İster istemez haklı serzenişleri
başlıyor.
Maliyenin her yeni uygulamasında muhasebeciler
homurdanmalarını arttırıyor ama işlerini yapmaya devam
ediyorlar. Şu günlerde taslak halinde olan “mizanların”
da elektronik ortamda verilmesi zorunluluğu hakkındaki
uygulama çıkınca, sanırım muhasebeciler homurdanmayı
bırakıp gülümsemeye başlayacaklar.
Mükellefleri ilgilendiren ve sorumluluk yükleyen
uygulamaların öncelikle mükelleflere doğru anlatılması
ve desteklerinin alınması şarttır. Mükellef
bilgilendirilmeli ve bilinçlendirilmeli ki, vergi
uygulamaları istenen başarıyı sağlayabilsin. Bunu vergi
idaresi, ticaret odaları, meslek odaları ve (Türkiye
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odalar Birliği)
Turmob işbirliği içinde yapmalıdır. Aksi takdirde
devlet, muhasebecileri kendi tahakkuk memuru yerine
koyup, her uygulamayı muhasebecilerin tepesine binerek
yapmaya devam ederse yakında her taraf gülümseyen
muhasebecilerle dolacaktır. Devletinde, mükelleflerinde
muhasebecilere ihtiyaçları olduğu unutulmamalıdır.
İ.Burak
OĞUZ
S.M.M.M.
burak@noktax.com
muhasebenet.net
Yasal Uyarı
Diğer makaleleri
-Şirket ortağına verilen borç para KDV’ye
tabidir
-İş
Kazalarında İşverenlerin Sorumluluğu
-Faturalar
Kaybolursa Vergi Ödersiniz
-Yurtdışından
satın alınan yazılımların vergisel durumu
-Hırsızlık
veya yangında zayi olan malların Katma Değer Vergisi
indirilebilir mi?
-Belgesiz
Gider Yazılır mı?
-SGK
İdari Para Cezaları Can Yakıyor
-İstirahat
raporu alan işçiyi işten çıkarabilir misiniz?
-Ceza
Olarak Ücret Kesintisi Yapılır mı?
-Devredilen
iş yerinde kıdem tazminatını kim öder
-Fırsatınız
Varken Bol Bol Masaj Yaptırın
|