İŞ SÖZLEŞMESİNİN İŞVEREN
TARAFINDAN HAKLI
NEDENLERLE DERHAL
FESHİ
4857 sayılı İş
Kanunu işçi ile işverenler arasındaki çalışma yaşamına
ilişkin bir takım hükümleri düzenlemektedir. Bu
düzenlemelerin en önemlilerinden bir tanesi de işçi ile
işveren arasında iş sözleşmesinin yapılması
zorunluluğudur. Nitekim İş Kanununun amaç kapsamını ele
alan 1. maddesinde de bu hükme rastlamaktayız.
Söz konusu hükme göre;
“Bu Kanunun amacı
işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak
çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma
ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.”
demektedir. Bir iş ilişkisinin kurulması için öncelikle
bir iş sözleşmesinin olması zorunludur. İş sözleşmesinin
kurulması kadar iş sözleşmesinin fesh edilmesi de son
derece normal bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. İş
sözleşmesi bazı durumlarda işçi tarafından fesh
edilirken, bazı durumlarda da işveren tarafından fesh
edilmesi söz konusu olabilmektedir. İş sözleşmesinin
feshi iş dünyasında farklı şekillerde karşımıza
çıkmaktadır;
• Süreli Fesih (Md. 17)
• İşçinin İş Sözleşmesini Derhal Feshi (Md. 24)
• İşverenin İş Sözleşmesini Derhal Feshi (Md. 25)
1- İş Sözleşmesinin İşveren tarafından haklı nedenlerle
derhal fesih hakkı
Bazı durumlarda işveren süresi belli olsun veya olmasın
iş sözleşmesini derhal fesih hakkına sahiptir. Bu
durumlar 4857 Sayılı İş Kanunu 25. maddesinde
düzenlenmiş şu başlıklar altında toplanmıştır;
• Sağlık Sebepleri
• Ahlak ve İyi Niyet kurallarına uymayan haller ve
benzerleri
• Zorlayıcı sebepler
Evet, işveren bu durumlardan biri meydana geldiğinde iş
sözleşmesini derhal fesih hakkına sahiptir.
1.1 Sağlık Sebepleri:
İş Kanunu 25. maddesine göre işçi kendi sağlını
tehlikeye düşürecek derecede dikkatsiz olur veya özel
yaşamında hayatına dikkat etmediği için yine sağlığını
etkileyecek bir davranışta bulunursa işverenin bu
durumda derhal fesih hakkı mevcuttur. Nitekim 25.
maddenin birinci bendi bize bu durumları saymaktadır.
• İşçinin kendi kastından dolayı veya özel yaşamında
içkiye düşkünlüğünden dolayı işyerinde yaptığı işi
aksatacak veya işin işleyişine etki edebilecek ve bu
sebeple ardı ardına 3 iş günü veya bir ayda 5 iş günü
işe gelmediği takdirde,
• İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek
nitelikte olduğunun, sağlık kuruluşundan alınacak
raporla saptanması,
• Birinci madde de sayılan sebepler dışında işçinin
hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren
için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen
hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17
nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından
sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü
maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş
sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği
süreler için ücret işlemez.
denmektedir. İşverenin sağlık sebeplerinden dolayı iş
sözleşmesini fesh etmesi ancak ve ancak işçinin kendi
ihmalkârlığından kaynaklanan durumların meydana gelmesi
durumunda geçerli olacaktır.
1.2 Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller:
İşçi işverene karşı, herhangi bir konuda haklı bir
sebebi olmaksızın iyi niyet ve ahlak ve kurallarına
aykırı davranamaz. Örneğin işe girerken kendinin sahip
olmadığı vasıfları işverene bu vasıflara sahipmiş gibi
aksettiremez veya gerçeğe uygun olmayan sözler
söyleyerek işvereni yanıltamaz. Bu tip bir durum meydana
geldiğinde işveren iş sözleşmesini tek taraflı olarak ve
derhal fesih hakkına sahip olacaktır.
İş kanunumuza göre iyi niyet ve ahlak kurallarından
dolayı derhal fesih sebepleri şöyle sayılmıştır:
• İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı
noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar
kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde
bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan
bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni
yanıltması,
• İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden
birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi
veya davranışlarda bulunması yahut işveren hakkında
şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda
bulunması.,
• İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde
bulunması
• İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine
yahut işverenin başka işçisine sataşması
• İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak,
hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya
atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda
bulunması.
• İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle
cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
• İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir
sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay
içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş
günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
• İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine
hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
• İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin
güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan
veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri,
tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük
ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve
kayba uğratması. Olarak sayılmıştır.
İşçi yukarıda sayılan durumlardan herhangi birine aykırı
hareket ettiği durumda işveren yine iş sözleşmesini
haklı olarak ve derhal fesih hakkına sahip olacaktır.
1.3 Zorlayıcı
sebepler
İşçiyi işyerinde bir haftadan süre ile çalışmaktan
dolayı alı koyan bir durumun ortaya çıkması durumunda
veya işçinin gözaltına alınması veya tutukluluk
hallerinin devam etmesi dolayısıyla ve ilgili madde
hükümleri uyarınca bildirim süresini aşması durumunda
işveren 25. madde hükmü uyarınca iş sözleşmesini derhal
fesih hakkına sahip olacaktır.
Sonuç
Son olarak belirtmek gerekirse iş sözleşmesi işveren
tarafından sağlık sebepleri, zorlayıcı sebepler ve
işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde
devamsızlığın 4857 Sayılı Kanunun 17. maddesindeki
bildirim süresini aşması nedeniyle bildirimsiz
feshedilen işçilere ihbar tazminatı ödenmesine gerek
yoktur. Sadece işyerinde 1 yıldan fazla bir süreden beri
çalışan işçilere kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir.
Ancak işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymaması
dolayısıyla iş sözleşmesi fesh edilen işçiye kıdem ve
ihbar tazminatı ödenmesi mümkün değildir. Ahlak ve iyi
niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi ve
işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesh edebilme
yetkisi “Öğrenme gününden başlayarak altı iş günü ve
olayın vukuu bulduğu tarihten itibaren bir yıl” olmak
üzere hak düşürücü süre söz konusudur. İşçinin maddi bir
çıkar sağlaması durumunda bu bir yıllık hak düşürücü
süre uygulanmayacaktır.
AYTAÇ ACARDAĞ
SMMM STAJYERİ
Lüleburgaz Hürfikir Gazetesi
Ekonomi Yazarı /
Kırklareli
aytacacardag@hotmail.com
18.08.2008
-Yazarın diğer makaleleri;
-VERGİ
USUL KANUNUNDA BİLGİ VERME
-VERGİYİ
DOĞURAN OLAY
-ÇALIŞMA
YAŞAMINDA İŞ SÖZLEŞMESİNİN ÖNEMİ
-Sponsorluk
Harcamaları
-İSKONTOLARIN KDV AÇISINDAN
DEĞERLENDİRİLMESİ
|