Bu Kanun’ un çıkartılış amacı;
ülkemiz tarihinde derin ve acı izler bırakan 17/08/1999
ve 12/11/1999 tarihli depremlerin yol açtığı ekonomik
maliyete halkımızın ortak olmasını sağlamaktır.
Söz konusu Kanun’ un 12 nci
maddesiyle 21/02/1963 tarihli ve 210 sayılı Değerli
Kâğıtlar Kanunu’ nun 3 üncü maddesinin sonuna; "Çekler
ilgili bankalarca bastırılır ve satılır. Satılan
çeklerin (genel ve katma
bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyelere
verilen çekler hariç)
değerli kâğıt bedelleri, bankalarca her ayın yedinci
günü akşamına kadar ilgili mal sandıklarına ödenir."
ibaresi ile Kanun’ a bağlı değerli kâğıtlar tablosunun
sonuna; "14 üncü banka çekleri (herbir çek yaprağı) 600
000" ifadesi eklenmiştir.
Konu ile ilgili olarak çıkartılan
17 Seri No'lu Değerli Kâğıtlar Kanunu Genel Tebliği’ nde
de; bankalar tarafından, genel ve katma bütçeli
idarelere, il özel idarelerine ve belediyelere verilen
çek yapraklarından değerli kâğıt bedelinin tahsil
edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve
Kontrol Kanunu 24/12/2003 tarihli ve 25326 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun’ un
12 nci maddesiyle, genel yönetim kapsamındaki idarelerin
bütçeleri; merkezi yönetim, sosyal güvenlik kurumu ve
mahalli idareler bütçesi olarak 3 e ayrılmış, merkezi
yönetim bütçesi de kendi içerisinde, genel, özel ile
düzenleyici ve denetleyici kurumların bütçesi olmak
üzere yeniden yorumlanmıştır. Ayrıca, söz konusu
maddede, genel ve özel bütçe kavramlarının neyi ifade
ettiği de açıklanmıştır. Bu düzenlemeler neticesinde,
katma bütçe kavramının ortadan kalktığını, evveliyatında
katma bütçeli olarak nitelendirilen kurumların bazıları
yeni sınıflandırmada; kendilerine genel bütçeli kamu
idareler, bir kısmının da özel bütçeli idareler arasında
yer bulmuştur.
Dolayısıyla, 5018 sayılı Kanun’ un
yürürlüğe girdiği 2003 yılından daha önceki tarihlerde
yürürlüğe giren kanunlarda olduğu üzere, 210 sayılı
Değerli Kâğıtlar Kanunu’ nda da zikredilen genel ve
katma bütçeli idare ile il özel idaresi ve belediye
kavramlarının 5018 sayılı Kanun’ da bahsedilenlerden
farklı kurumları da ifade ettiği açıktır.
4301 sayılı İşyurtları Kurumunun
Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun ile oluşturulan
İşyurtları Kurumu, “Adalet Bakanlığına bağlı, belirli
bir kamu hizmetini yürütmek üzere kurulan, gelir tahsis
edilen ve bu gelirden harcama yetkisi verilen, kuruluş
ve çalışma esasları özel kanunla düzenlenen” bir kamu
idaresi olarak faaliyet göstermektedir. Bu Kanun’ un 3
üncü maddesine göre, İşyurtları Kurumunun organları;
İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulu ile Daire Başkanlığı ve
işyurtları olup, kurum, Kanun’ da belirtilen amaçlarını
gerçekleştirebilmek amacıyla işyurtları kurabilmektedir.
3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları
Hakkında Kanun’ un 10 uncu maddesine göre bağlı kuruluş;
Bakanlığın hizmet ve görev alanına giren ana hizmetleri
yürütmek üzere, bakanlığa bağlı olarak, özel kanunla
kurulan genel bütçe içinde ayrı bütçeli veya katma
bütçeli ya da özel bütçeli kuruluşları ifade etmektedir.
Buna göre; İşyurtları Kurumu özel
bütçeli bir kuruluş olduğu için, 5018 sayılı Kamu Mali
Yönetimi ve Kontrol Kanunu’ nun yürürlüğe girdiği
24/12/2003 tarihine kadar Değerli Kâğıtlar Kanunu ile
getirilen yukarıdaki mükellefiyetin kapsamı içerisinde
değerlendirilmiştir.
22/12/2005 tarihinde kabul edilen
5436 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun, 5018 sayılı Kanun’ da çok
önemli bazı değişiklikler yapılmıştır. Söz konusu Kanun’
un geçici 3 üncü maddesinin 4 üncü fıkrasıyla, adı geçen
5018 sayılı Kanun’ a, “İlgili
mevzuatında gerekli düzenleme yapılıncaya kadar,
mevzuatta katma bütçeli idarelere yapılan atıfların,
katma bütçeli idare iken 5018 sayılı Kanunla özel
bütçeli idareler kapsamına alınan kamu idareleri
bakımından, ilgisine göre bu idarelere yapılmış sayılır.”
ibaresi eklenmiştir. Buna göre öncesinde katma bütçeli
olmakla birlikte 5018 sayılı Kanun’ la özel bütçeli
idareler arasında sayılan kurum ve kuruluşlar açısından
herhangi bir sıkıntı bulunmamakla birlikte, mevzuatta
katma bütçeli idarelere yapılan atıfların, İşyurtları
Kurumu gibi evveliyatında katma bütçeli olmamakla
birlikte sonrasında 5018 sayılı Kanun’ un özel bütçeli
idareler arasında saydığı kuruluşları kapsayıp
kapsamadığı hususu ise tartışmalıdır.
11 Temmuz 1964 Tarihli Resmi
Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren 488 sayılı Damga
Vergisi Kanunu’ nun 8 inci maddesinde düzenleme bulan
“Resmi Daire” kavramı 5766 sayılı Kanun ile değişmiş,
söz konusu maddenin birinci fıkrasında yer alan "genel
ve katma bütçeli daire ve idarelerle," ibaresinin yerini
"genel ve özel bütçeli idarelerle," ifadesi almıştır.
Ayrıca, 5766 sayılı Kanun’ un 9
uncu maddesiyle de, 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı
Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun; 4 üncü maddesinin
(a) bendindeki “katma bütçeli idareler” ifadesi
değişerek, “özel bütçeli idareler” şekline dönüşmüştür.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu
ile 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’ na
getirilen açıklık diğer kanunlardaki katma bütçeli
idarelere yapılan atıflar için söz konusu değildir. Bu
nedenle, özel bütçeli kurum olarak faaliyetine
başlayarak 5018 sayılı Kanun’ da yine II sayılı
cetveldeki özel bütçeli kuruluşlar arasında sayılan
İşyurtları Kurumu ile aynı durumda olan idarelerin 210
sayılı Kanun kapsamındaki durumları yoruma açıktır.
Buna göre, 488 sayılı Damga
Vergisi Kanunu ve 5436 sayılı Kanun ile 5018 sayılı Yasa
birlikte değerlendirildiğinde; 488 sayılı Kanun’ da
resmi daire olarak kabul edilen ve 5018 sayılı Yasa’ da
da özel bütçeli kuruluşlar arasında yer alan İşyurtları
Kurumu ve bununla aynı durumdakilerin, kendilerine
verilen çek yaprakları açısından; 210 sayılı Değerli
Kâğıtlar Kanunu’ nun 3 üncü maddesinde belirtilen ve
değerli kâğıt bedelinden hariç tutulan idareler
içerisinde değerlendirilmesi gerektiği sonucuna
varılmaktadır. Dolayısıyla işyurtlarının, bankalardan
temin edecekleri çek yaprakları için herhangi bir bedel
ödemesinin söz konusu olmadığı düşünülmektedir.
Ayrıca, alacaklarına mahsuben,
ilgililerine ödenecek tutarların, çek yerine, gönderme
emri düzenlemek ya da talimat vermek suretiyle,
idarelerin hesaplarının bulunduğu banka şubelerinden
yaptıracakları havale ya da EFT işlemleri yoluyla
muhatabına tevdi, uygulamada bu gibi bazı muhtelif
sorunları da ortadan kaldıracaktır.
Ali MACİT
Kontrolör
alimacit15@yahoo.com
www.muhasebenet.net
Ankara, 09 Kasım 2009 |