|
KOBİLERİN YOL HARİTASI
Geçtiğimiz
cumartesi günü Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü ve Friedrich Ebert Vakfı
işbirliği ile düzenlenen "Dünya piyasalarında yeni
rekabet ortamında KOBİ'ler için yol haritası
arayışı" konulu foruma kendi alanlarında uzman ve
seçkin kişiler katılmış, gün boyunca görüş ve
önerileri ile forumu yönlendirmişlerdir.
Forumda konuya giriş sağlamak üzere Sayın Akın Murat
tarafından sunulan çerçeve tebliğin özen ve özveri
ile hazırlanmış olması, tartışmaları yöneten
ülkemizde İç Denetim Enstitüsü'nün kurucusu Ali
Kamil Uzun'un zamanı tasarruflu bir biçimde kullanma
becerisi ülkemiz açısından hayati önemi olan bir
sorunun tıkanma noktalarını belirleme açısından çok
yararlı olmuştur.
Sayın Akın Murat'ın tebliğinde de vurgulandığı üzere
ülkemizde KOBİ'lerin zayıf yanları şunlardır:
. KOBİ kesimince üretilen ve ihraç edilen malların
niteliği incelendiğinde, katma değeri yüksek
teknoloji yoğun "high quality" mallardan ziyade
ağırlıklı olarak emek yoğun ve taklit edilirliği
olmayan fason mallardan oluştuğu görülmektedir.
. Türkiye'de KOBİ'lerin büyük çoğunluğu aile
şirketleri şeklinde faaliyet göstermekte, kurumsal
yönetim mekanizmalarının yaratılamaması nedeniyle de
KOBİ'lerimizin ortalama ticari faaliyet süreleri çok
kısa seyretmektedir.
. Dünya piyasalarında faaliyet gösteren işletmeler
karşısında ülkemiz KOBİ'lerinin başta enerji
maliyeti olmak üzere istihdam ve vergi yükünde
mukayeseli maliyet dezavantajı bulunmaktadır.
. Ülkemizde KOBİ'lerin yeterli ve ucuz kredi
imkanlarına ulaşılamaması, alternatif finansman
imkanlarından yeterince yararlanamamaları rekabet
edilebilirliği doğrudan etkilemektedir.
. KOBİ'lerin büyük bir kısmında üretim kapasitesi
eksikliği, AR-GE faaliyetlerinin eksikliği ve
örgütlenme sorunları bulunmaktadır.
. Uzmanlaşma ve formasyon eksikliği, (Örneğin
ülkemizde gıda pazarlaması yapmakta olan bir işletme
konjontüre göre inşaat taahhüt işi veya turizm işi
de yapabilmektedir.) Pazar bilgisi eksikliği ve
pazar araştırması yapılmaması KOBİ'lerin bir diğer
zayıf yanını oluşturmaktadır.
. Ülkemizde yaşanmakta olan kayıtdışılık olgusu
KOBİ'lerimizin eşit şartlarda rekabet imkanına sahip
olmaları önünde en büyük sorundur. Ülkemizde yapılan
araştırmalara göre tahmini kayıtdışılık oranlarının;
Dünyada (yüzde 8-80 skala aralığında,)
. Sanayileşmiş ülkeler, (G-7) yüzde 8-10, (x)
. Gelişmiş ülkeler, yüzde 10-30,
. Gelişmekte olan ülkeler, yüzde 30-60,
. Az gelişmiş ülkeler yüzde, 60-80.
Türkiye'de; (yüzde 7-137 skala aralığında)
. Parasal yaklaşıma göre, yüzde 7-137,
. GSMH yaklaşımına göre, yüzde 7-137,
. Ekonometrik yaklaşıma göre, yüzde 10-66,
. Vergisel yaklaşıma göre, yüzde 46-88,
. Duyarlılık analizine göre, yüzde 19-27,
. Kayıtdışı ücret yaklaşımına göre, yüzde 35-40,
olduğu tahmin edilmektedir.
Yukarıdaki tespitler Akın Murat'ın tebliğinden aynen
alınmış bulunmaktadır.
Akın Murat'a göre; "Ekonomik gelişmeyi hızlandıran
ve toplumun yaratıcı potansiyelini açığa çıkaran
KOBİ'lerin korunması, sorunlarına somut çözümler
getirilmesi Türkiye'nin kalkınıp gelişmesi
bakımından gerçek beka sorunlarından birisidir.
Literatürde ve kamuoyunda mutabık kalınan tüm
faydalarına karşın serbest pazar ekonomisini
benimseyerek uluslararası piyasalara entergrasyon
yolunda ilerleyen ülkemizde, reel sektörün değişime
adapte edilmesine geç kalınmış bir tablo
sergilenmiştir. 2000 ve 2001 yıllarında yaşanan
ekonomik krizler ile de Türk ekonomisi ve reel
sektör bu geç kalınmışlığın bedelini ağır şekilde
ödemiştir.
Bu nedenle, Basel II ve küresel rekabet şartlarının
tahlil edilerek mevcut yapıdaki yetersizliklerin
giderilmesine yönelik proaktif bir eylem sürecinin
bir an önce başlatılması "National assets" (milli
servet) niteliğine sahip KOBİ'lerimizin geleceğinin
garanti altına alınabilmesi için gerekli bir
şarttır. Aksi takdirde son dönemde birkaç sektörde
olumsuz etkileri görülmeye başlayan rekabet
dezavantajı tüm sektörlere sirayet edecek bir
aşamaya gelerek Türkiye ekonomisini daha ağır
sonuçların beklendiği bir döneme götürecektir."
Foruma öğretim üyeleri, bazı banka temsilcileri
Eximbank Genel Müdür Yardımcısı, OSTİM, TOSYÖV,
KOSGEB, İMKB, KOSİB, MPV temsilcileri ile SPK
Gözetim Daire Başkanı katılmış, çözüm arayışına
yönelik görüş ve önerilerde bulunmuşlardır.
Türkiye'
de gerek istihdam hacmi ve gerekse oluşturdukları
üretim ve sundukları hizmetler açısından KOBİ'lerin
yeri hayati bir önem arzetmektedir. Ancak ne yazık
ki KOBİ'lerin başarısı veyahut da hayatiyeti oluşuma
önderlik daha doğrusu liderlik edenlerle
özleşmektedir.
KOBİ'lerin yaşamakta oldukları sorunları çözmeye ve
onlara kendi alanlarında destek vermeye yönelik alt
yapı çalışmaları zamanında yapılamamakta veyahut da
tamamlanamaktadır.
Kaldı ki; zaman zaman yapılan yasal düzenlemelerle
KOBİ'lerin üzerine getirilen kamusal yükler, bu
kuruluşları ekonomik açıdan da zora sokmaktadır.
Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
ile Friedrich Ebert Vakfı yöneticilerini bu bağlamda
düzenledikleri forum ile konuya gösterdikleri ilgi
nedeniyle kutlamak isteriz.
Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü'nden Prof.Dr.Güler Aras ile Friedrich
Ebert Vakfı'nı temsilen Prof.Dr. İsmail Duymaz'a
böylesine bir forumun düzenlenmesine öncülük
etmeleri, bir tatil gününü foruma hasreden Prof.Dr.
Nalan Akdoğan ve Prof.Dr. Nevzat Saygıloğlu ile tüm
katılımcıların yapmış oldukları katkı ve öneriler
dolayısıyla da kanımızca bu fedakarlıklarını
ülkeseverliğin somut göstergesi olarak
değerlendirmek gerekmektedir. (x) G-7'ler şimdilerde
G-8 olmuştur.
Kaynak:
Veysi Seviğ
Dünya Gazetesi
|
|