|
KOBİ NEDİR
Bir ekonominin
gerçek dinamosu nedir diye sorulduğunda buna
verilecek yanıt "KOBİ"ler olacaktır. Buna rağmen "KOBİ
nedir?" diye sorulduğunda ise ortaya net bir yanıt
çıkmamaktadır. "Küçük ve orta boy işletme" ana
tanımı içinde, KOBİ´lere değişik ülkeler hatta aynı
ülke içindeki farklı birimler farklı farklı
özellikler yüklemektedirler. Bu nedenle çoğu zaman
tanımlamada karışıklık yaşanmaktadır.
Bunda temel etken, tanımlamada kullanılan ölçütlerin
değişik olmasında yatmakta elbette. Tanımlamada
genel olarak 3 ölçüt öne çıkmaktadır: Söz konusu
firmanın çalıştırdığı personel ya da işçi sayısı,
bilanço değerleri ve bağımsızlık ölçütleridir.
Bağımsızlık ölçütünden kasıt, bir firmanın sermayesi
ve hissesinin %25 ten fazlasının bir büyük sermaye
grubuna ait olmamasıdır, yani hisse payı içinde
büyük sermayenin payı %25´ten az olan bütün firmalar
KOBİ kategorisine girmiş sayılmaktadır. Ölçütlerdeki
farklılık, değişik sektörlerde ve faaliyet
alanlarında bile görülmektedir. Örneğin bilişim
sektöründe faaliyet gösteren bir işletmenin KOBİ
olması için 50 ya da daha az bilgisayar sahibi
olması gibi bir eğilim söz konusudur. Burada
görüldüğü gibi temel ölçüt, üretim aracının yani
bilgisayar sayısının tanımda kullanılmış olması.
Yine aynı şekilde, imalat sanayinde ise çalışan
sayısı devreye girmekte fakat ölçütler aynı olmasına
rağmen sonuç değişmektedir. Dış Ticaret Müsteşarlığı
imalat sektöründe KOBİ olabilmenin üst sınırını 200
işçi olarak verirken, Hazine Müsteşarlığı ise bu
sınırı 250´ye çıkarmaktadır! Bu durum bir çok uzman
ve ekonomi yazarı tarafından ortak KOBİ tanımı
yaratmada büyük bir sorun olarak kabul edilmekte,
hatta istihdamda üst sınırın 250 çalışan olmasını
bile büyük bir yanlışlık olarak ifade etmekteler.
Ayrıca KOBİ denildiğinde tek parça ve bir bütün
olarak ifade edilen bir üretim biriminin olmaması da
tanımı daha da zorlaştırmaktadır. Çünkü KOBİ kapsamı
içine 3 farklı birim girmektedir. Bunlar; Mikro
ölçekli işletmeler, küçük ölçekli işletmeler, orta
ölçekli işletmeler olarak sınıflandırılmakta.
Kendiliğinden bölünen canlı hücreler gibi, KOBİ
bünyesi içinde oluşan bu sınıflamalar, tanımlama
yapmayı daha da zorlaştırmaktadır. Bununla birlikte
yapılan ayrımlar arasındaki sınırların ne olduğu
(Örneğin mikro işletme ile küçük işletme arasındaki
istihdam, ciro, hisse payı vs ölçütleriyle oluşan
sınırın ne olacağı gibi) konusunda oluşan ayrılık ve
ihtilaflar daha da çeşitlenmektedir.
Örneğin bu durum AB-Türkiye çerçevesinden
bakıldığında daha net anlaşılabilir. Avrupa Birliği
mikro işletmeler için yıllık ciro sınırını 2 milyon
euro olarak kabul ederken, Türkiye´de Devlet
İstatistik Enstitüsü rakamlarıyla bu sınır 1 milyon
euro olarak belirtmekte. Benzer şekilde Avrupa
Birliği, orta ölçekli işletme olma ölçütünü, yıllık
cirosu 40 milyon euro´nun altında kalan işletmeler
olarak belirlerken, Türkiye´de DİE ölçütlerine göre
bu rakam 25 milyon euro olarak gösterilmektedir.
(Küçük işletmeler için de aynı durum mevcuttur, AB
10 milyon euro´nun, Türkiye ise 5 milyon euro´nun
altında yıllık ciro yapanları küçük işletme olarak
kabul etmektedirler.)
Görüldüğü gibi net bir KOBİ tanımı yapmak oldukça
güç ve karmaşık. Birbiriyle kimi yerde uyuşan kimi
yerde çelişen rakamlar, değişik kuruluşların, dernek
ve odaların kullandıkları ölçütlerin farklılığı,
tanımlamayı yapan kuruluşların benzer kurumlar
olmasına rağmen bambaşka sonuçlara ulaşmasına ve
tanımlamada bir standarda ya da net yanıta
ulaşmalarına engel olmaktadır.
Durumu rakamlardan bağımsız düşünerek, hatta
rakamları yadsıyarak, biraz sübjektif olarak, yani
düşünsel ve bir iç bakışıyla değerlendirirsek çok
daha net bir KOBİ tanımına kavuşabiliriz. Bizce
şöyle ki;
Kısıtlı sermaye ve pazarlama olanaklarına rağmen,
kendi çabasıyla ayakta duran, bu çabayla gerek kendi
ülkesinin gerekse diğer ülkelerin piyasalarına mal
ve hizmet üretip sunan,
O ülkede oluşabilecek herhangi bir ekonomik
buhranda, ülkenin geniş kesimleri, yani işçi, memur,
çalışanlarla birlikte yoğun olarak olumsuz
etkilenen,
Büyük işletme ve firmalar, ekonomik sistemde oluşan
bunalımlar sonucu yatırımlarını rahatlıkla transfer
edip, siyasi sorunu ve ekonomik problemi olmayan
ülkelere ve pazarlara kaydırabilirken, ekonomik
olumsuzluğu finans darlığı, sermaye azlığı, kısıtlı
kapasite ve pazar daralması nedeniyle olanca
şiddetiyle hisseden,
Bunun sonucu ağır yaralar alabilen, iflas
kelimesiyle yaşayan ama buna rağmen yine de üreten,
Ekonomik gelişme ve büyüme dönemlerinde ise sınırsız
başarı hikayeleri yaratan,
Toplam ve oransal olarak o ülke için büyük
işletmelerden çok daha fazla katma değer yaratabilen
tüm ticari, sınai ve hizmet işletmeleri birer KOBİ´dir
diyebiliriz.
|
|