Bankanın araştırma yükümlülüğü, çek
hesapları ve çek defterleri
MADDE 2-
(1) Bankalar, çek hesabı açılması ile ilgili olarak
bu Kanunla kendilerine verilen görev ve
yükümlülükleri yerine getirirken, çek hesabı
açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını bu Kanun
hükümlerine göre araştırırlar; ayrıca ilgili kişinin
ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli
basiret ve özeni gösterirler.
(2) Bankalar, çek hesabı açtırmak
isteyenlerin yasaklılık durumuna ilişkin adlî sicil
kayıtlarını, açık kimliklerini saptamak için
fotoğraflı nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü
belgesi örneklerini, yerleşim yeri belgelerini,
vergi kimlik numaralarını, tacir olanların ayrıca
ticaret sicili kayıtlarını, esnaf ve sanatkâr
olanların ise esnaf ve sanatkâr sicili kayıtlarını
almak ve çek hesabının kapatılması hâlinde bunları,
hesabın kapatıldığı tarihten itibaren on yıl süreyle
saklamakla yükümlüdür. Yerleşim yeri yurt dışında
bulunan kişiler, bankaya kendileri ile ilgili olarak
Türkiye’de bir adres bildirmek zorundadır. Çekin
karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması
hâlinde, çek düzenleyenin bankaca bilinen adresleri,
talebi hâlinde hamile verilir.
(3) Çek hesabı ilgilinin, vekilin
veya yasal temsilcisinin imzası olmadan açılamaz.
Çek hesabı açılmasını veya mevcut çek hesabından çek
defteri verilmesini isteyen kişi, her defasında
tacir veya esnaf ve sanatkâr olup olmadığı ve
kendisi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağı bulunmadığı hususunda bankaya yazılı beyanda
bulunur. Tüzel kişiler adına verilecek beyannamede
ayrıca, tüzel kişinin yönetim organında görev yapan,
temsilcisi olan veya imza yetkilisi olan kişilerin
çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı
belirtilir.
(4) Hakkında çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağı kararı bulunan gerçek kişinin,
yönetim organında görev yaptığı, temsilcisi veya
imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri
verilmez.
(5) Çek defterleri bankalarca
bastırılır.
(6) Çek defterlerinin baskı şeklini
belirleyen esaslar, Maliye Bakanlığı, Türkiye
Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları
Birliğinin görüşü alınarak, Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankasınca Resmî Gazete’de yayımlanacak
tebliğle düzenlenir. Tacir olan ve tacir olmayan
kişilere verilecek çekler ile hamiline düzenlenecek
çekler, açıkça ayırt edilebilecek biçimde
bastırılır. Hamiline düzenlenecek çekler için sadece
bu çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği ayrı çek
hesapları açılır. Hamiline düzenlenecek çeklerde,
hamiline çek defteri yapraklarının kullanılması
gerekir. Çek yapraklarının üzerinde “hamiline”
ibaresi matbu olarak yer alır.
(7) Çek defterinin her bir yaprağına;
a) Çek hesabının numarası,
b) Çek hesabının bulunduğu banka
şubesinin adı,
c) Çek hesabı sahibi gerçek kişinin
adı ve soyadı, tüzel kişinin adı,
ç) Çek hesabı sahibi gerçek veya
tüzel kişinin vergi kimlik numarası,
yazılır.
(8) Tüzel kişi adına çek düzenleyen
kişinin adı ve soyadı, düzenlenen çek üzerine açıkça
yazılır.
(9) Türk Ticaret Kanunundaki
unsurları taşıması kaydıyla, düzenlenen çekin bu
maddede yer alan koşullara aykırı olması çekin
geçerliliğini etkilemez.
(10) Çek hesabı, ancak sahibinin veya
yasal temsilcisinin yazılı talebi ya da mevduat veya
katılım fonu zamanaşımı süresinin dolması üzerine
kapatılabilir. Çek hesabı kapatıldıktan sonra,
üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre
kanunî ibraz süresi içinde ibraz edilen çekler
karşılıksızdır işlemine tabi tutulur.
(11) Esnaf ve sanatkâr odalarına
kayıtlı olanlardan, tacir kişilere özgü çek hesabı
açtıranlar hakkında bu Kanunun tacirlere ilişkin
hükümleri uygulanır.
İbraz, ödeme, çekin karşılıksız
olduğunun tespiti ve gecikme cezası
MADDE 3-
(1) Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap
bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde
hamilin varsa vergi kimlik numarası saptandıktan
sonra ödenir. Ancak çek, hesabın bulunduğu şubeden
başka bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece
karşılığı sorulmak suretiyle ödenir.
(2) “Karşılıksızdır” işlemi, muhatap
bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu
miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan
kısmıyla sınırlı olarak yapılır.
(3) Muhatap banka, ibraz eden
düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen
her çek yaprağı için;
a) Karşılığının hiç bulunmaması
hâlinde,
1) Çek bedeli
altıyüz Türk Lirası veya üzerinde ise altıyüz
Türk Lirası,
2) Çek bedeli altıyüz Türk Lirasının
altında ise çek bedelini,
b) Karşılığının kısmen bulunması
hâlinde,
1) Çek bedeli altıyüz Türk Lirası
veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla,
kısmî karşılığı altıyüz Türk Lirasına tamamlayacak
bir miktarı,
2) Çek bedeli altıyüz Türk Lirasının
üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî
karşılığa ilave olarak altıyüz Türk Lirasını,
ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap
sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin
teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir
gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir.
Bu fıkradaki miktar, Türkiye
İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat
endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde
tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî
Gazete’de yayımlanır.
(4) Hamilin talepte bulunması
hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin arka yüzüne
tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap
durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği
miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı
yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil
etmesi hâlinde bu husus belirtilmek ve bu kişi ile
birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak
suretiyle yapılır. Banka tarafından ödenen miktar
düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça
belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması hâlinde,
karşılıksızdır işlemi yapılmaz.
(5) Muhatap bankanın üçüncü fıkraya
göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil, kısmî
ödemenin hamil tarafından kabul edilmemesi hâlinde,
ikinci fıkra hükmüne göre karşılıksızdır işlemi
yapılır; ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin
üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak
hamiline geri verilir; ön ve arka yüzünün fotokopisi
banka tarafından saklanır. Çek hesabında hiç
karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece muhatap
bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu
tutarın ödenmesini talep etmesi hâlinde de bu fıkra
hükmüne göre işlem yapılır.
(6) Muhatap bankanın üçüncü fıkraya
göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödeme
hâlinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi
ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu
fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo
senetleri hakkındaki takip usullerine
başvurabileceği gibi, Cumhuriyet başsavcılığına
şikâyette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi
ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde
ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra
dairesinin istemi hâlinde çekin aslı bu mercilere
gönderilir.
(7) Banka;
a) Çekin karşılığının hesapta
bulunmasına rağmen hamiline ödenmesinin
geciktirilmesi,
b) Kanunen ödemekle yükümlü olduğu
miktarın hamile ödenmesinin geciktirilmesi,
hâllerinde, çek hamiline, her geçen
gün için binde üç gecikme cezası öder. Bu hâllerde
4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve
Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uygulanmaz.
(8) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme
tarihinden önce ibraz edilen çekin karşılığının Türk
Ticaret Kanununun 707 nci maddesi uyarınca kısmen
veya tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu çekle
ilgili olarak hukukî takip yapılamaz. İleri
düzenleme tarihli çekle ilgili olarak hukukî takip
yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme
tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde bankaya
ibraz edilmesi ve karşılıksızdır işlemine tabi
tutulması şarttır.
Bankaların bildirim yükümlülüğü
MADDE 4-
(1) Hamiline çek hesabı sahiplerinin açık
kimlikleri, adresleri, vergi kimlik numaraları, bu
hesaplardan ödeme yapılan kişilere ait bu bilgiler
ile bu kişilere yapılan ödemelerin tutarları ve
üzerinde vergi kimlik numarası bulunmayan çeklere
ilişkin bilgiler, ilgili bankalar tarafından,
dönemler itibarıyla, Gelir İdaresi Başkanlığına
elektronik ortamda bildirilir. Bildirim dönemleri
ve süreleri Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye
Katılım Bankaları Birliğinin görüşleri alınarak
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenir.
(2) Tacir tüzel kişi veya onun
faaliyetleri ile ilişkilendirilmek kaydıyla, tüzel
kişinin gerçek kişi ortakları, ortakların ilgili
bulunduğu veya tüzel kişinin veya ortaklarının
etkisi altında bulundurduğu gerçek kişiler ile tüzel
kişinin yönetim organında görev alan veya temsilcisi
sıfatını taşıyan gerçek kişiler adına açılmış olan
çek hesapları, tacir tüzel kişiye ait kabul edilir.
Söz konusu ilişkinin varlığına yönelik emarelerin
bulunması hâlinde, hesabın bulunduğu banka şubesi
durumu Gelir İdaresi Başkanlığına bildirir.
(3) Bankalar, hamiline çek defteri
yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenlendiğini
tespit etmeleri hâlinde, mevcut delilleriyle
birlikte durumu, tespit tarihinden itibaren en geç
bir hafta içinde Cumhuriyet başsavcılığına ve Gelir
İdaresi Başkanlığına bildirmekle yükümlüdür.
Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve
çek hesabı açma yasağı
MADDE 5-
(1) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre
kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili
olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet
veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her
bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî
para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî
para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan
miktarından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme
ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması
hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının
devamına hükmeder. Bu davalar, çekin tahsil için
bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı
banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin
yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde
görülür.
(2) Birinci fıkra hükmüne göre çek
karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla
yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı
sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel
kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen
yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme
yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi
veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında
bulundurmakla yükümlüdür.
(3) Çek hesabı sahibi gerçek kişi,
kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını
temsilci veya vekil olarak tayin edemez.
Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili
olarak çek düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı
hukukî ve cezaî sorumluluk çek hesabı sahibine
aittir.
(4) Karşılıksız çek düzenleyen, adına
karşılıksız çek düzenlenen ve ileri düzenleme
tarihli çek üzerinde yazılı tarihe göre kanunî ibraz
süresi içinde ibrazında, karşılığını ilgili banka
hesabında bulundurmayan gerçek ve tüzel kişi
hakkında, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının
talebi üzerine, sulh ceza hâkimi tarafından,
kovuşturma evresinde resen mahkeme tarafından,
karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili olarak, çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilir.
(5) Çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağı kararı ile ilgili olarak, herhangi bir adres
değişikliği bildiriminde bulunulmadığı sürece
ilgilinin çek hesabı açtırırken bildirdiği adrese
11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun
35 inci maddesine göre derhal tebligat
çıkarılır. Adresin bankaya yanlış bildirilmesi veya
fiilen terkedilmiş olması hâlinde de, tebligat
yapılmış sayılır.
(6) Hakkında çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi,
elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara
iade etmekle yükümlüdür. Bu kişi adına yeni bir çek
hesabı açılamaz.
(7) Hakkında çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi,
kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren
on gün içinde, düzenlemiş bulunduğu ve henüz
karşılığı tahsil edilmemiş olan çekleri, düzenleme
tarihlerini, miktarlarını ve varsa lehtarlarını da
göstermek suretiyle, muhatap bankaya liste hâlinde
vermekle yükümlüdür.
(8) Çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli elektronik
imza ile imzalandıktan sonra, Adalet Bakanlığı
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına elektronik
ortamda bildirilir. Bu bildirimler ile bankalara
yapılacak duyurulara ilişkin esas ve usuller, Adalet
Bakanlığının uygun görüşü alınarak Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirlenir.
(9) Karşılıksız kalan bir çekle
ilgili olarak yapılan soruşturma veya kovuşturma
neticesinde;
a) Cumhuriyet savcısı tarafından
kovuşturmaya yer olmadığına,
b) Mahkeme tarafından, beraat, ceza
verilmesine yer olmadığı, davanın düşmesi veya
davanın reddine,
karar verilmesi hâlinde, aynı
kararda, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının
kaldırılmasına da karar verilir. Bu karar,
kesinleşmesi hâlinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasına sekizinci fıkradaki usullere göre
bildirilir ve ilân olunur.
(10) Koruma tedbiri olarak verilen
çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına
yapılan itirazın kabulü hâlinde, bu kararla ilgili
olarak da sekizinci fıkradaki bildirim ve yayımlanma
usulü izlenir.
(11) Birinci fıkrada tanımlanan suç
nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine,
hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, ön ödemeye
ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanununun 297 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki
tebliğnamenin tebliğine ilişkin hükümler uygulanmaz.
Etkin pişmanlık ve yasak kararının
kaldırılması
MADDE 6-
(1) Karşılıksız kalan çek bedelini, üzerinde yazılı
bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz
tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna
göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden
hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi
hakkında;
a) Soruşturma aşamasında Cumhuriyet
savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına,
b) Kovuşturma aşamasında mahkeme
tarafından davanın düşmesine,
c) Mahkûmiyet hükmünün
kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün
bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına,
karar verilir.
(2) Şikâyetten vazgeçme hâlinde de
birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Kişi, mahkûm olduğu adlî para
cezası tamamen infaz edildikten veya bu cezayı
ödemediği için hakkında hapis uygulanıp serbest
bırakıldıktan itibaren üç yıl ve her hâlde yasağın
konulduğu tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra,
hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı
açma yasağının kaldırılmasını isteyebilir;
mahkemenin vereceği karara itiraz edebilir. Çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağının
kaldırılmasına ilişkin karar kesinleştiğinde,
yasağın kaldırıldığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasına 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki
usullere göre bildirilir ve ilân olunur.
Diğer ceza hükümleri
MADDE 7-
(1) Tacirin ticarî işletmesiyle
ilgili iş ve işlemlerinde, tacir olmayan kişinin çek
defterini kullanarak çek düzenleyen ve düzenleten
kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(2) Tacir olmayan kişiye tacir kişiye
verilmesi gereken çek defteri veren banka görevlisi
hakkında elli günden yüzelli güne kadar adlî para
cezasına hükmolunur.
(3) 2 nci maddenin üçüncü
fıkrasındaki yükümlülüğe aykırı olarak bankaya
gerçek dışı beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Beyanname
almadan veya beyannameye rağmen, hakkında çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan kişiye
veya bu kişinin yönetim organında görev yaptığı veya
temsilcisi ya da imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye
çek defteri veren banka görevlileri elli günden
yüzelli güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılır.
(4) Kısmen veya tamamen karşılığı
bulunmayan çekle ilgili olarak, talebe rağmen,
karşılıksızdır işlemi yapmayan banka görevlisi,
şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(5) Karşılığı tahsil edilmek üzere
bankaya ibraz edilen çekin karşılığının hesapta
mevcut olmasına rağmen, hamile ödemede bulunmayan ya
da bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarı
hamile ödemeyen banka görevlisi, şikâyet üzerine bir
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(6) Hakkında çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, buna
rağmen çek düzenlerse, fiil daha ağır cezayı
gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bir
yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(7) Hakkında çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi adına
çek hesabı açan banka görevlisi, üç aydan bir yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(8) Çek defteri basmaya veya
bastırmaya kanunen yetkili kılınanlar dışında çek
defteri basanlar ve bastıranlar iki yıldan beş yıla
kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para
cezasıyla cezalandırılır.
(9) Hamiline çek defteri yaprağını
kullanmadan hamiline çek düzenleyen kişi, bu
aykırılığı içeren her bir çekle ilgili olarak, bir
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(10) 2 nci maddenin, sağlanması ve
saklanması gereken bilgi ve belgelere ilişkin
hükmüne aykırı hareket edilmesi veya çekin
karşılıksız çıkması dolayısıyla hamili tarafından
talep edilmesi üzerine düzenleyicinin banka
kayıtlarındaki adreslerinin kendisine verilmemesi
hâlinde, ilgili bankaya Cumhuriyet savcısı
tarafından beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk
Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
Hesaben ödeme
MADDE 8-
(1) Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası, çeklerin banka şubeleri arasında hesaben
ödenmesini sağlayacak tüzel kişiliği haiz sistemi
kurmaya ve gözetimi altında yürütmeye yetkilidir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, bu yetkiyi uygun
göreceği başka bir kuruluş aracılığıyla da
kullanabilir.
(2) Hesaben ödeme sisteminin kuruluş
ve işleyişi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca
çıkarılacak ve Resmî Gazete’de yayımlanacak bir
yönetmelikle düzenlenir.
(3) Yönetmelikte belirtilen esaslar
çerçevesinde çeklerin fizikî olarak ibraz
edilmeksizin sadece çek bilgileri üzerinden
bankalararası takas odaları aracılığı ile elektronik
ortamda muhatap bankaya gönderilerek işlem görmesi,
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 710 uncu
maddesine göre takas odasına ibraz hükmündedir.
(4) Takas odaları aracılığıyla ibraz
edilmiş çekler için, 3 üncü maddenin üçüncü
fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı dâhil,
kısmî ödeme yapılmaz. Bu durum, muhatap bankanın
sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan
kaldırmaz. Ancak, takas odaları aracılığıyla ibraz
edilen çekin, hesapta yeterli karşılığının
olmadığının belirlenmesi hâlinde muhatap banka
tarafından, hesapta bulunan kısmî karşılık tutarı,
çeki ibraz eden hamil lehine onbeş gün süreyle bloke
edilir.
Yürürlükten kaldırılan mevzuat
MADDE 9-
(1) 19/3/1985 tarihli ve 3167 sayılı Çekle
Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin
Korunması Hakkında Kanun ile 26/2/2003 tarihli ve
4814 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek
Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun geçici 1 ilâ geçici 5
inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 1-
(1) Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir
ay içinde, 2 nci maddeye göre yayımlanacak tebliğde
belirlenen esaslara uygun olarak yeni çek defterleri
bastırırlar.
(2) Bankalar, 1/7/2010 tarihine kadar
müşterilerine yeni çek defterlerini verir ve
ellerindeki eski çek defterlerini imha ederler.
(3) Bankaların müşterilerine
verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak,
3167 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam
olunur. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun 7 nci maddesi hükmü saklıdır.
(4) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihe kadar 3167 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde
tanımlanan suçtan dolayı açılmış olan davalar
bakımından asliye ceza mahkemesinin görevi devam
eder.
(5) 31/12/2011 tarihine kadar,
üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin
ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.
(6) Bu Kanunun 5 inci maddesinin
sekizinci fıkrası uyarınca yapılacak bildirimler,
1/7/2010 tarihine kadar yazılı ortamda yapılabilir.
(7) Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
3167 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca kurulmuş
olan Bankalararası Takas Odaları Merkezi, bu Kanunun
8 inci maddesinde öngörülen tüzel kişiliği haiz
sistem kuruluncaya kadar faaliyetlerine devam eder
ve yeni kurulacak tüzel kişiliğe herhangi bir işleme
gerek kalmaksızın devrolunur. Yeni kurulacak tüzel
kişilik bu devir nedeniyle doğacak her türlü vergi,
resim, harç ve fondan muaftır.
GEÇİCİ MADDE 2-
(1) 3167 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde tanımlanan
suçtan dolayı, 1/11/2009 tarihi itibarıyla,
haklarında soruşturma veya kovuşturma başlatılmış ya
da kesinleşmiş bir hükümle mahkûm olan kişilerin;
a) Şikâyetçi ile belirledikleri
miktarın belirli vadelerde ödenmesi hususunda
anlaşmaya varmaları ve anlaşmanın bir nüshasının
şikâyetçi veya yasal temsilcisi tarafından
Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi
hâlinde, anlaşmada öngörülen süre kadar soruşturma
veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının
ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir.
Anlaşmaya varılmış olması, şikâyetçi bakımından
şikâyetin geri alınması sonucunu doğurmaz.
b) Bu Kanunun 6 ncı maddesi hükmüne
göre ödenmesi gereken miktarı belirli vadelerde
ödeyeceğini taahhüt etmesi ve taahhütnamenin,
kendisi veya yasal temsilcisi tarafından Cumhuriyet
başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi hâlinde,
anlaşma aranmaksızın, taahhütnamede belirtilen süre
kadar, soruşturma veya kovuşturmanın durmasına,
hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına
karar verilir. Bu durumda, ödeme süresi,
taahhütnamenin yapıldığı tarihten itibaren iki yılı
geçemez. Taahhütnamede yer alacak birinci yıl
taksidi, borcun üçte birinden az olamaz.
Taahhütnamenin bir örneği alacaklıya gönderilir.
(2) Birinci fıkrada yazılı anlaşma
veya taahhütnamenin en geç 1/4/2010 tarihine kadar
düzenlenmiş ve mercîlerine verilmiş olması şarttır.
Birinci fıkranın (b) bendinden
yararlanan kişi, taahhütnamede belirttiği süre
içinde şikâyetçi ile anlaşmaya varması ve bu
anlaşmanın bir nüshasının şikâyetçi veya yasal
temsilcisi tarafından mercilerine verilmiş olması
hâlinde, aynı fıkranın (a) bendi hükmünden
yararlanır.
(3) Soruşturma veya kovuşturmanın
durması hâlinde dava zamanaşımı; hükmün infazının
ertelenmesi veya durdurulması hâlinde ise ceza
zamanaşımı işlemez.
(4) Anlaşmanın gereği gibi ifa
edilmiş veya bu Kanunun 6 ncı maddesi hükmüne göre
ödenmesi gereken miktarın ödenmiş olması hâlinde;
kovuşturmaya yer olmadığına, davanın düşmesine veya
hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına
karar verilir.
(5) Şikâyetçinin başvurusu üzerine,
anlaşma veya taahhüde uyulmadığının tespiti hâlinde,
soruşturmaya, kovuşturmaya veya hükmün infazına
devam edilir.
(6) Soruşturma veya kovuşturması
durdurulan ya da hükmün infazı ertelenen veya
durdurulan kişi hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun
109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde
yer alan adlî kontrol tedbirine karar verilebilir.
Yürürlük
MADDE 10-
(1) Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 11-
(1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.