İŞ KANUNU VE BAZI
KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
26 Mayıs
2008 /R.G. Sayı : 26887- Kanun
No. 5763 |
|
|
MADDE 1-
22/5/2003 tarihli ve 4857
sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bu Kanunun 2
nci maddesinin altıncı
fıkrasına göre iş alan alt işveren; kendi işyerinin
tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt
işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle
birlikte, birinci fıkra hükmüne göre bildirim
yapmakla yükümlüdür. Bölge müdürlüğünce tescili
yapılan bu işyerine ait belgeler gerektiğinde iş
müfettişlerince incelenir. İnceleme sonucunda
muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite
ilişkin gerekçeli müfettiş raporu işverenlere tebliğ
edilir. Bu rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren
altı işgünü içinde işverenlerce yetkili iş
mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine
verilen kararlar kesindir. Rapora altı iş günü
içinde itiraz edilmemiş veya mahkeme muvazaalı
işlemin tespitini onamış ise tescil işlemi iptal
edilir ve alt işverenin işçileri başlangıçtan
itibaren asıl işverenin işçileri sayılır.”
“Asıl işveren-alt
işveren ilişkisinin kurulması, bildirimi ve
işyerinin tescili ile yapılacak sözleşmede bulunması
gerekli diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 2-
4857 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Özürlü ve eski hükümlü
çalıştırma zorunluluğu
MADDE 30- İşverenler,
elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel
sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu
işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ve yüzde iki eski
hükümlü işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına
uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il
sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan
işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu
işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.
Bu kapsamda
çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirli ve
belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan
işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine
göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak
tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Oranın
hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate
alınmaz, yarım ve daha fazla olanlar tama
dönüştürülür. İşyerinin işçisi iken sakatlananlara
öncelik tanınır.
İşverenler
çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş
Kurumu aracılığı ile sağlarlar. Bu kapsamda
çalıştırılacak işçilerin nitelikleri, hangi işlerde
çalıştırılabilecekleri, bunların işyerlerinde genel
hükümler dışında bağlı olacakları özel çalışma ile
mesleğe yöneltilmeleri, mesleki yönden işverence
nasıl işe alınacakları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yer altı ve su altı
işlerinde özürlü işçi çalıştırılamaz ve yukarıdaki
hükümler uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının
tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar
hesaba katılmaz.
Bir işyerinden malulen
ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti
ortadan kalkan işçiler eski işyerlerinde tekrar işe
alınmalarını istedikleri takdirde, işveren bunları
eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa
derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere
tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak
zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren
iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse,
işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye altı aylık
ücret tutarında tazminat öder.
Özel sektör işverenlerince bu
madde kapsamında çalıştırılan
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununa tabi özürlü sigortalılar ile
1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesinde belirtilen korumalı işyerlerinde
çalıştırılan özürlü sigortalıların, aynı Kanunun 72
nci ve 73 üncü
maddelerinde sayılan ve 78 inci maddesiyle
belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden
hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin
tamamı, kontenjan fazlası özürlü çalıştıran, yükümlü
olmadıkları halde özürlü çalıştıran işverenlerin bu
şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü için prime
esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta
primine ait işveren hisselerinin yüzde ellisi
Hazinece karşılanır.
İşveren hissesine ait primlerin Hazinece
karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları
sigortalılarla ilgili olarak 506 sayılı Kanun
uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal
süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi
ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin
sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece
karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş
olması şarttır. Bu fıkraya göre işveren tarafından
ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde,
Hazinece Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin
gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden
tahsil edilir. Hazinece karşılanan prim tutarları
gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya
maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu fıkranın
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye
Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
ve Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken
belirlenir.
Bu maddeye aykırılık
hallerinde 101 inci madde uyarınca tahsil edilecek
cezalar, özürlülerin ve eski hükümlülerin mesleki
eğitim ve mesleki
rehabilitasyonu, kendi işini kurmaları,
özürlünün iş bulmasını sağlayacak destek
teknolojileri ve bu gibi projelerde kullanılır.
Tahsil edilen cezaların
kullanımına ilişkin hususlar, Türkiye İş Kurumu
Genel Müdürlüğünün koordinatörlüğünde, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve
Güvenliği Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi
Başkanlığı, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri
Genel Müdürlüğü ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu
ile en çok işçi ve işvereni temsil eden üst
kuruluşların birer temsilcilerinden oluşan komisyon
tarafından karara bağlanır. Komisyonun
çalışma usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Eski hükümlü
çalıştırılmasında, kanunlardaki kamu güvenliği ile
ilgili hizmetlere ilişkin özel hükümler saklıdır.”
MADDE 3-
4857 sayılı Kanunun 78 inci maddesi, madde başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İş sağlığı ve
güvenliği yönetmelikleri
MADDE 78- Bu Kanuna tabi işyerlerinde iş sağlığı ve
güvenliği şartlarının belirlenmesi ve gerekli
önlemlerin alınması, işyerlerinde kullanılan araç,
gereç, makine ve hammaddeler yüzünden çıkabilecek iş
kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi ve özel
durumları sebebiyle korunması gereken kişilerin
çalışma şartlarının düzenlenmesi, ayrıca iş sağlığı
ve güvenliği mevzuatına uygunluğu yönünden; işçi
sayısı, işin ve işyerinin özellikleri ile tehlikesi
dikkate alınarak işletme belgesi alması gereken
işyerleri ile belgelendirilmesi gereken işler veya
ürünler ve bu belge veya belgelerin alınmasına
ilişkin usul ve esaslar, iş sağlığı ve güvenliği ile
ilgili konularda yapılacak risk değerlendirmesi,
kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların usul ve
esasları ile bunları yapacak kişi ve kuruluşların
niteliklerinin belirlenmesi, gerekli iznin verilmesi
ve verilen iznin iptal edilmesi Sağlık Bakanlığının
görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle
belirlenir.”
MADDE 4-
4857 sayılı Kanunun 81 inci maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İş sağlığı ve
güvenliği hizmetleri
MADDE 81- İşverenler, devamlı olarak en az elli işçi
çalıştırdıkları işyerlerinde alınması gereken iş
sağlığı ve güvenliği önlemlerinin belirlenmesi ve
uygulanmasının izlenmesi, iş kazası ve meslek
hastalıklarının önlenmesi, işçilerin ilk yardım ve
acil tedavi ile koruyucu sağlık ve güvenlik
hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla, işyerindeki işçi
sayısı, işyerinin niteliği ve işin tehlike sınıf ve
derecesine göre;
a) İşyeri sağlık ve
güvenlik birimi oluşturmakla,
b) Bir veya birden
fazla işyeri hekimi ile gereğinde diğer sağlık
personelini görev-lendirmekle,
c) Sanayiden sayılan
işlerde iş güvenliği uzmanı olan bir veya birden
fazla mühendis veya teknik elemanı görevlendirmekle,
yükümlüdürler.
İşverenler, bu
yükümlülüklerinin tamamını veya bir kısmını,
bünyesinde çalıştırdığı ve bu maddeye dayanılarak
çıkarılacak yönetmelikte belirtilen vasıflara sahip
personel ile yerine getirebileceği gibi, işletme
dışında kurulu ortak sağlık ve güvenlik
birimlerinden hizmet alarak da yerine getirebilir.
Bu şekilde hizmet alınması işverenin sorumluklarını
ortadan kaldırmaz.
İşyeri sağlık ve
güvenlik biriminde görevlendirilecek işyeri
hekimleri, iş güvenliği uzmanları ve işverence
görevlendirilecek diğer personelin nitelikleri,
sayısı, işe alınmaları, görev, yetki ve
sorumlulukları, çalışma şartları, eğitimleri ve
belgelendirilmeleri, görevlerini nasıl
yürütecekleri, işyerinde kurulacak sağlık ve
güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik
birimlerinin nitelikleri, ortak sağlık ve güvenlik
birimlerinden hizmet alınmasına ilişkin hususlar ile
bu birimlerde bulunması gereken personel, araç,
gereç ve teçhizat,
görevlendirilecek personelin eğitim ve
nitelikleri Sağlık Bakanlığı, Türk Tabipleri
Birliği ve
Türk Mimar Mühendis
Odaları Birliğinin görüşleri alınarak Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Kanuna veya kanunun
verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kurum ve
kuruluşlarında ilgili mevzuatına göre
çalıştırılmakta olan hekimlere, üçüncü fıkrada
öngörülen eğitimler aldırılmak suretiyle ve aslî
görevleri kapsamında, çalışmakta oldukları kurum ve
kuruluşların asıl işveren olarak çalıştırdıkları
işçilerin işyeri hekimliği hizmetleri gördürülür. Bu
kurum ve kuruluşların diğer personel için
oluşturulmuş olan sağlık birimleri, işyeri sağlık ve
güvenlik birimi olarak da kullanılabilir.”
MADDE 5-
4857 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin birinci
fıkrasında yer alan “çocuklar” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ile çalıştığı işle ilgili mesleki
eğitim almamış işçiler” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 6-
4857 sayılı Kanunun 88 inci maddesinde yer alan
“kurulması gerektiği” ibaresinden sonra gelmek üzere
“veya hangi hallerde dışarıdan hizmet
alabilecekleri” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 7-
4857 sayılı Kanunun 95 inci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İşyerinin açılmasına
izin vermeye yetkili belediyeler ile diğer ilgili
makamlar bu izni vermeden önce, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığınca iş mevzuatına göre verilmesi
gerekli işletme belgesinin varlığını araştırır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca işletme
belgesi verilmemiş işyerlerine belediyeler veya
diğer ilgili makamlarca açılma izni verilemez.”
MADDE 8-
4857 sayılı Kanunun 98 inci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu
Kanunun 3 üncü maddesinin birinci ve ikinci
fıkralarındaki işyeri bildirme yükümlülüğüne aykırı
davranan işveren veya işveren vekiline, çalıştırılan
her işçi için yüz Yeni Türk Lirası, 85 inci madde
kapsamındaki işyerlerinde ise çalıştırılan her işçi
için bin Yeni Türk Lirası, 3 üncü maddesinin ikinci
fıkrasındaki işyerini muvazaalı olarak bildiren asıl
işveren ile alt işveren veya vekillerine ayrı
ayrı on bin Yeni Türk
Lirası idari para cezası verilir.”
MADDE 9-
4857 sayılı Kanunun 105 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 105- Bu Kanunun;
a) 78 inci maddesinde
öngörülen yönetmeliklerdeki hükümlere uymayan
işveren veya işveren vekiline, alınmayan her iş
sağlığı ve güvenliği önlemi için iki yüz Yeni Türk
Lirası, alınmayan önlemler için izleyen her ay aynı
miktar,
b) 86
ncı maddesi uyarınca
işçilere doktor raporu almayan işveren veya işveren
vekiline bu durumda olan her işçi için, 87
nci maddesi gereğince
çocuklara doktor raporu almayan işveren veya işveren
vekiline bu durumdaki her çocuk için iki yüz Yeni
Türk Lirası,
c)
77 nci maddesine aykırı
hareket eden, 78 inci maddesi gereği işletme belgesi
almadan işyeri açan veya belgelendirilmesi gereken
işler veya ürünler için belge almayan, 79 uncu
maddesi gereğince faaliyeti durdurulan işi izin
almadan devam ettiren veya kapatılan işyerlerini
izinsiz açan, 80 inci maddesinde öngörülen iş
sağlığı ve güvenliği kurullarının kurulması ve
çalıştırılması ile ilgili hükümlere aykırı davranan,
iş sağlığı ve güvenliği kurullarınca alınan
kararları uygulamayan, 81 inci maddesinde belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmeyen, 88 ve 89 uncu
maddelerinde öngörülen yönetmeliklerde gösterilen
şartlara ve usullere uymayan işveren veya işveren
vekiline biner Yeni Türk Lirası,
d)
Bu Kanunun 85 inci maddesine aykırı olarak ağır ve
tehlikeli işlerde onaltı
yaşından küçükleri çalıştıran veya aynı maddede
belirtilen yönetmelikte gösterilen yaş kayıtlarına
aykırı işçi çalıştıran işveren veya işveren vekiline
her işçi için bin Yeni Türk Lirası, aynı maddenin
birinci fıkrasında belirtilen mesleki eğitim almamış
işçi çalıştıran işveren veya işveren vekiline her
işçi için beşyüz Yeni
Türk Lirası,
idari
para cezası verilir.”
MADDE 10-
4857 sayılı Kanunun 108 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 108- Bu Kanunda
öngörülen idari para cezaları, 101 ve 106
ncı maddelerdeki idari
para cezaları hariç, gerekçesi belirtilmek suretiyle
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce
verilir. 101 ve 106 ncı
maddeler kapsamındaki idari para cezaları ise
doğrudan Türkiye İş Kurumu İl Müdürü tarafından
verilir ve genel esaslara göre tahsil edilir. 106
ncı maddeye göre
verilecek idari para cezası için, 4904 sayılı
Kanunun 20 nci
maddesinin (h) bendindeki tutar esas alınır.”
MADDE 11-
4857 sayılı Kanunun 111 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 111- Bu Kanunun
uygulanması bakımından; sanayiden, ticaretten, tarım
ve orman işlerinden sayılacak işlerin esasları
aşağıda belirtilmiştir.
Sanayiden sayılacak
işlerin esasları şunlardır:
a) Her türlü madenleri
arama ve topraktan çıkarma, taş, kum ve kireç
ocakları.
b) Ham, yarı ve tam
yapılmış maddelerin işlenmesi, temizlenmesi,
şeklinin değiştirilmesi, süslenmesi, satış için
hazırlanması.
c) Her türlü kurma,
onarma, sökme, dağıtma ve yıkma.
d) Bina yapılması ve
onarımı, değiştirilmesi, bozulması, yıkılması ve
bunlara yardımcı her türlü sınai
yapım.
e) Yol, demiryolu,
tramvay yolu, liman, kanal, baraj, havaalanı,
dalgakıran, tünel, köprü, lağım ve kuyuların
yapılması ve onarımı, batıkların çıkarılması ve
bataklık kurutma.
f) Elektrik ve her
çeşit muharrik kuvvetlerin elde edilmesi,
değiştirilmesi, taşınması, kurma ve dağıtma.
g) Su ve gaz tesisatı
kurma ve işletmesi.
h) Telefon, telgraf,
telsiz, radyo ve televizyon kurma.
i) Gemi ve vapur
yapımı, onarımı, değiştirilmesi ve bozup dağıtma.
j) Eşyanın istasyon,
antrepo, iskele, limanlar ve havaalanlarında
yükletilmesi, boşaltılması.
k) Basımevleri.
Ticaretten sayılacak
işlerin esasları şunlardır:
a) Ham, yarı ve tam
yapılmış her çeşit bitkisel, hayvani veya
sınai ürün ve malların
alımı ve satımı.
b) Bankacılık ve finans
sektörü ile ilgili işlerle, sigortacılık,
komisyonculuk, depoculuk, ambarcılık, antrepoculuk.
c) Su ürünleri alımı ve
satımı.
d) Karada, göl ve
akarsularda insan veya eşya ve hayvan taşıma.
Tarım ve orman
işlerinden sayılacak işlerin esasları şunlardır:
a)
Her çeşit meyveli ve meyvesiz bitkiler; çay, pamuk,
tütün, elyaflı bitkiler; turunçgiller; pirinç,
baklagiller; ağaç, ağaççık, omca, tohum, fide,
fidan; sebze ve tarla ürünleri; yem ve süt
bitkilerinin yetiştirilmesi, üretimi, ıslahı,
araştırılması, bunlarla ilgili her türlü toprak
işleri, ekim, dikim, aşı, budama, sulama, gübreleme,
hasat, harman, devşirme, temizleme, hazırlama ve
ayırma işleri, hastalık ve zararlılarla mücadele,
toprak ıslahı, çayır, mera, toprak ve su korunması.
b) Ormanların
korunması, planlanması (amenajman), yetiştirilmesi,
işletilmesi, sınırlandırılması çalışmaları, bunlara
ait alt yapı çalışmaları ile tohum toplama,
fidanlık, ağaçlandırma, erozyon kontrolü, etüt proje
ve rehabilitasyonu,
ormancılık araştırma ile milli park, orman içi
dinlenme yerleri ve kent ormanlarının kurulması,
bakım ve geliştirilmesi.
c) Her türlü iş ve
gelir hayvanlarının (arı, ipek böceği ve benzerleri
dahil) yetiştirilmesi,
üretimi, ıslahı ve bunlarla ilgili bakım, güdüm,
terbiye, kırkım, sağım ve ürünlerinin elde edilmesi,
toplanması, saklanması ile bu hayvanların hastalık
ve asalaklarıyla mücadele.
d) 854 sayılı Deniz İş
Kanununun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kara ve
su avcılığı ve üreticiliği ile bu yoldan elde edilen
ürünlerin saklanması ve taşınması.
Yukarıda sayılan
esaslar doğrultusunda bir işin bu Kanunun
uygulanması bakımından sanayi, ticaret, tarım ve
orman işlerinden hangisinin kapsamında sayılacağı;
Sanayi ve Ticaret, Çevre ve Orman ile
Tarım ve
Köyişleri
bakanlıklarının görüşleri alınarak, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığınca altı ay içinde
çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 12-
26/6/1973 tarihli ve 1774 sayılı Kimlik Bildirme
Kanununa aşağıdaki ek madde
eklenmiştir.
“EK MADDE 2- Bu Kanunun
4 üncü ve 6 ncı
maddeleri gereğince verilen sürekli veya geçici
olarak çalışanlara ait kimlik bilgileri, genel
kolluk kuvvetlerince ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanlığı il müdürlükleri veya merkez
müdürlüklerine bildirilir.”
MADDE 13-
25/8/1999 tarihli ve 4447
sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 46
ncı maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu maddenin
son fıkrasında yer alan “Geçici 1 inci maddesinde”
ibaresi “Ek 1 inci, Ek 2 nci,
Geçici 1 inci, Geçici 6 ncı
ve Geçici 7 nci
maddelerinde” şeklinde değiştirilmiştir.
“İşsizlik sigortasının
amacı; işsizlik sigortasına ilişkin kuralları ve
uygulama esaslarını düzenlemek ve bu Kanunda
öngörülen hizmetlerin verilmesini sağlamaktır.”
MADDE 14-
4447 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin dördüncü
fıkrasının sonuna “Kurumca bu Kanuna göre yapılacak
işlemlere ilişkin elektronik ortamda bilgi ve belge
istenebilir veya bilgi ve belge verilebilir.”
cümlesi ve beşinci fıkrasında yer alan “doğrudan”
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya elektronik
ortamda” ibaresi eklenmiş, yedinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Ayrıca, sigortalı
işsizler ile Kuruma kayıtlı diğer işsizlere; iş
bulma, danışmanlık hizmetleri, mesleki eğitim,
işgücü uyum ve toplum yararına çalışma hizmetleri
verilir ve işgücü piyasası araştırma ve planlama
çalışmaları yapılır. Bu kapsamda yapılacak giderler
İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır. Bu
giderlerin yıllık miktarı, işsizlik sigortası primi
olarak bir önceki yıl içinde Fona aktarılan Devlet
payının yüzde otuzunu geçemez. Bu oranı yüzde elliye
kadar çıkarmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Ancak,
işsizlik ödeneğinden yararlanmakta olanlara yönelik
hizmetler için bu sınırlama dikkate alınmaz. Bu
fıkraya ilişkin esas ve usuller yönetmelikle
belirlenir.”
MADDE 15-
4447 sayılı Kanunun 50
nci maddesinin başlığı
ve birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasında yer
alan "İlk işsizlik ödeneği ödemesi ise ödeneğe hak
kazanılan tarihi izleyen ayın sonunda yapılır."
cümlesi "İlk işsizlik ödeneği ödemesi ise ödeneğe
hak kazanılan tarihi izleyen ayın sonuna kadar
yapılır." şeklinde değiştirilmiş ve fıkranın sonuna
"Ölen sigortalı işsizlere ait fazla ödemeler geri
tahsil edilmez." cümlesi eklenmiştir.
“İşsizlik ödeneğinin; miktarı,
ödeme süreleri ve zamanı ile sigorta primleri”
“Günlük işsizlik ödeneği,
sigortalının son dört aylık prime esas kazançları
dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt
kazancının yüzde kırkıdır. Bu şekilde hesaplanan
işsizlik ödeneği miktarı, 4857 sayılı İş Kanununun
39 uncu maddesine göre onaltı
yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari
ücretin brüt tutarının yüzde seksenini geçemez.”
MADDE 16-
4447 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasının (B) bendinin (c) alt bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve bu bende aşağıdaki (e) alt
bendi eklenmiştir.
“c) 48 inci maddesinin
yedinci fıkrasında sayılan hizmetlere ilişkin
giderlerden,”
“e) Geçici 6
ncı ve Geçici 7
nci maddeleri
kapsamındaki giderlerden,”
MADDE 17-
4447 sayılı Kanuna aşağıdaki ek 1 inci madde
eklenmiştir.
“İşverenin ödeme aczine
düşmesi
EK MADDE 1- Bu Kanuna
göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi
olarak çalıştıran işverenin
konkordato ilan etmesi, işveren için aciz
vesikası alınması, iflası veya iflasın ertelenmesi
nedenleri ile işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü
hallerde geçerli olmak üzere, işçilerin iş
ilişkisinden kaynaklanan üç aylık ödenmeyen ücret
alacaklarını karşılamak amacı ile İşsizlik Sigortası
Fonu kapsamında ayrı bir Ücret Garanti Fonu
oluşturulur. Bu madde kapsamında yapılacak
ödemelerde işçinin, işverenin ödeme güçlüğüne
düşmesinden önceki son bir yıl içinde aynı işyerinde
çalışmış olması koşulu esas alınarak temel ücret
üzerinden ödeme yapılır. Bu ödemeler 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun 78 inci
maddesi uyarınca
belirlenen kazanç üst sınırını aşamaz.
Ücret Garanti Fonu,
işverenlerce işsizlik sigortası primi olarak yapılan
ödemelerin yıllık toplamının yüzde biridir. Ücret
Garanti Fonunun oluşumu ve uygulanması ile ilgili
usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 18-
4447 sayılı Kanuna aşağıdaki ek 2
nci madde eklenmiştir.
“Kısa çalışma ve kısa
çalışma ödeneği
EK
MADDE 2- Bu Kanuna göre sigortalı sayılan kişileri
hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işveren; genel
ekonomik kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki
haftalık çalışma sürelerini geçici olarak önemli
ölçüde azaltması veya işyerinde faaliyeti tamamen
veya kısmen geçici olarak durdurması halinde, durumu
derhal gerekçeleri ile birlikte Türkiye İş Kurumuna,
varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya bir yazı
ile bildirir.
Talebin uygunluğunun
belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
Yukarıda belirtilen
nedenlerle işyerinde geçici olarak en az dört hafta
işin durması veya kısa çalışma hallerinde işçilere
çalıştırılmadıkları süre için işsizlik sigortasından
kısa çalışma ödeneği ödenir. Kısa çalışma süresi,
zorlayıcı sebebin devamı süresini ve herhalde üç ayı
aşamaz. İşçinin kısa çalışma ödeneğine hak
kazanabilmesi için, çalışma süreleri ve işsizlik
sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik
ödeneğine hak kazanma şartlarını yerine getirmesi
gerekir.
Günlük kısa çalışma
ödeneğinin miktarı, işsizlik ödeneği miktarı
kadardır. Kısa çalışma ödeneğinden yararlananlara
ait sigorta primlerinin aktarılması ve sağlık
hizmetlerinin sunulmasına ilişkin işlemler 506
sayılı Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde
yürütülür. Kısa çalışma ödeneği olarak yapılan
ödemeler başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği
süresinden düşülür.
Zorlayıcı sebeplerle
işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici
olarak durması halinde, kısa çalışma ödeneği
ödemeleri 4857 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin
(III) numaralı bendinde ve aynı Kanunun 40
ıncı maddesinde
öngörülen bir haftalık süreden sonra başlar.”
MADDE 19-
4447 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici 6
ncı madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ
MADDE 6- a) 2008 yılına
münhasır olmak üzere, Fonun mevcut nema
gelirlerinden 1.300.000.000 YTL'lik kısım Fon
tarafından Hazine İç Ödemeler Muhasebe Birimi
hesaplarına aktarılır ve genel bütçenin (B) işaretli
cetveline gelir kaydedilir. Kaydedilen bu tutarları,
Yüksek Planlama Kurulu kararına istinaden Güneydoğu
Anadolu Projesi kapsamındaki yatırımlara öncelik
vermek kaydıyla münhasıran ekonomik kalkınma ve
sosyal gelişmeye yönelik yatırımlarda kullanılmak
üzere ilgili idare bütçelerine ödenek kaydetmeye
Maliye Bakanı yetkilidir. Bu ödenekler, 2008 yılı
yatırım programı ile ilişkilendirilir.
b) 2009-2012 yıllarında Fon
tarafından tahsil edilecek nema gelirlerinin dörtte
biri, ilgili yıl genel bütçelerinin (B) işaretli
cetvelinde bütçe gelir tahmini olarak yer alır.
İlgili yıl bütçeleri hazırlanırken Güneydoğu Anadolu
Projesi kapsamındaki yatırımlara öncelik vermek
kaydıyla münhasıran bölgesel ekonomik kalkınma ve
sosyal gelişmeye yönelik yatırımların finansmanı
için ilgili idare bütçelerine bu gelir tahmini
karşılığı kadar ödenek öngörülür. Bu gelirler, Fon
tarafından tahsil edilen ayı izleyen ayın 15'ine
kadar Hazine İç Ödemeler Muhasebe Birimi hesaplarına
aktarılır ve yılı genel bütçesinin (B) işaretli
cetveline gelir kaydedilir.
c) Bu madde kapsamında
aktarılacak kaynakla gerçekleştirilecek
yatırımlardan elde edilecek getiriler ile varlık
satışlarından elde edilecek gelirlerin Yüksek
Planlama Kurulunca belirlenecek oranı, kullanılan
kaynak tutarını aşmamak kaydıyla Fona aktarılır.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığı tarafından
müştereken belirlenir.”
MADDE 20-
4447 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici 7 nci
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 7- 18 yaşından büyük ve 29 yaşından
küçük olanlar ile yaş şartı aranmaksızın 18 yaşından
büyük kadınlardan; bu maddenin yürürlük tarihinden
önceki altı aylık dönemde prim ve hizmet
belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olması
şartıyla, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki bir
yıllık dönemde işyerine ait prim ve hizmet
belgelerinde bildirilen ortalama sigortalı sayısına
ilave olarak bu maddenin yürürlük tarihinden
itibaren bir yıl içinde işe alınan ve fiilen
çalıştırılanlar için; 506 sayılı Kanunun 72
nci ve 73 üncü
maddelerinde sayılan ve 78 inci maddesi uyarınca
belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden
hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin;
a) Birinci yıl için
yüzde yüzü,
b) İkinci yıl için
yüzde sekseni,
c) Üçüncü yıl için
yüzde altmışı,
d) Dördüncü yıl için
yüzde kırkı,
e) Beşinci yıl için
yüzde yirmisi,
İşsizlik Sigortası
Fonundan karşılanır.
İşveren hissesine ait primlerin İşsizlik Sigortası
Fonundan karşılanabilmesi için işverenlerin
çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 506
sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet
belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik
Kurumuna verilmesi ve sigortalıların tamamına ait
sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden
tutarı ile İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmayan
işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması
şarttır.
Bu maddeye göre işveren tarafından ödenmesi gereken
primlerin geç ödenmesi halinde, İşsizlik Sigortası
Fonundan Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin
gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden
tahsil edilir.
Bu madde hükümleri;
a)
1/10/2003 tarihinden sonra özelleştirme
kapsamında devir alınan işyerleri hariç olmak üzere,
mevcut ve faaliyette bulunan işyerlerinin
devredilmesi, birleşmesi, bölünmesi veya nevi
değiştirmesi gibi hallerde yeni işe başlama olarak
değerlendirilmez.
b) Mevcut bir işyerinin
kapatılarak; değişik bir ad veya unvan ya da bir iş
birimi olarak aynı faaliyette açılması veya çalışan
sigortalıların bütün olarak
devredilmesi halinde, bu işyerleri hakkında
uygulanmaz.
c) Yönetim ve kontrolü
elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı
ortaklık ilişkisi bulunan şirketler arasında
istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde
işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi ek bir
kapasite ve istihdam artışına neden olmayan, sadece
teşviklerden yararlanmak amacıyla yapılan işlemler
hakkında uygulanmaz.
d) 506 sayılı Kanun
gereğince yapılan kontrol ve denetimler sonucunda
çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği
tespit edilen işyerleri hakkında bir yıl süreyle
uygulanmaz.
e)
8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale
Kanunu ile 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu
İhale Kanunu ve uluslararası anlaşma hükümlerine
istinaden yapılan hizmet ve yapım konulu işyerlerine
yönelik işyerleri hakkında uygulanmaz.
f) Kamu idareleri
işyerleri hakkında uygulanmaz.
g) 506 sayılı Kanuna
göre sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar
ile yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında
uygulanmaz.
İşsizlik Sigortası
Fonundan karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar
vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru
olarak dikkate alınmaz.
Bu maddeyle düzenlenen
destek unsurundan diğer ilgili mevzuat uyarınca
ayrıca yararlanmakta olan işverenler; aynı dönem
için ve mükerrer olarak bu destek unsurundan
yararlanamaz. Bu durumda, işverenlerin tercihleri
dikkate alınmak suretiyle uygulama, destek
unsurlarından sadece biriyle sınırlı olarak yapılır.
Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenir.”
MADDE 21-
25/6/2003 tarihli ve 4904
sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununun 13 üncü maddesi
başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“İl istihdam ve mesleki eğitim
kurulları
MADDE 13-
İlin işgücü, istihdam ve mesleki eğitim ihtiyacını
tespit etmek veya ettirmek, mesleki ve teknik eğitim
okul ve kurumları ile işletmelerde yapılacak mesleki
eğitim ve istihdam konularında etkinlik ve
verimliliği artırmak amacıyla yerel düzeyde
politikalar oluşturmak, plan yapmak ve kararlar
almak, ilgili kurum ve kuruluşlara görüş ve
önerilerde bulunmak üzere illerde İl İstihdam ve
Mesleki Eğitim Kurulu kurulur.
Kurul valinin başkanlığında
aşağıda sayılan üyelerden oluşur:
a) Belediye Başkanı,
büyükşehir belediyesi bulunan illerde Büyükşehir
Belediye Başkanı veya genel sekreteri veya
yardımcısı.
b) İl Özel İdaresi Genel
Sekreteri.
c) İl Milli Eğitim Müdürü.
ç) İl Sanayi ve Ticaret
Müdürü.
d) İŞKUR İl Müdürü.
e) İl Ticaret ve/veya Sanayi
Odası Başkanı.
f) İşçi, işveren
konfederasyonları ile Türkiye Sakatlar
Konfederasyonundan birer temsilci.
g) İl Esnaf ve Sanatkârlar
Odaları Birliği Başkanı.
ğ) İlde bulunan fakülte veya
yüksek okulların Çalışma Ekonomisi ve Endüstri
İlişkileri Bölümü veya Mesleki Teknik Eğitim
Bölümlerinden valinin belirleyeceği bir öğretim
üyesi.
İl istihdam ve mesleki eğitim
kurullarının görevleri şunlardır:
a) İlin istihdam ve mesleki
eğitim politikasını oluşturmak.
b) İlin muhtelif sektör ve
branştaki işgücü ve
mesleki eğitim ihtiyacını belirlemek üzere işgücü
piyasa analizleri yapmak-yaptırmak, bu amaçla
gerektiğinde ilgili alan uzmanlarından komisyonlar
oluşturmak, bunların görev tanımları çerçevesinde
hazırladıkları raporları değerlendirmek ve
yayınlamak, gerektiğinde ilgili Bakanlık ve
kurullara sunmak.
c) Milli Eğitim Bakanlığınca
gönderilen mesleki eğitim çerçeve programlarının
işgücü piyasası araştırma sonuçlarına göre ilin
ihtiyaçları doğrultusunda düzenlenmesi için görüş
bildirmek.
ç) Mesleki eğitim
uygulamalarında ortaya çıkan uyuşmazlıkların
çözümüne yardımcı olmak.
d) Mesleki eğitim, işgücü ve
istihdam konularında kurum ve kuruluşlardan gelecek
görüş ve önerileri incelemek, değerlendirmek ve
sonuçlandırmak.
e) İl düzeyinde istihdamı
koruyucu, geliştirici ve işsizliği önleyici
tedbirleri belirlemek ve gereği için ilgili kurum ve
kuruluşlara bildirmek.
f) İşgücü piyasası araştırma
sonuçları da dikkate alınarak İl Milli Eğitim
Müdürlüğü ve Kurum tarafından hazırlanan işgücü
yetiştirme faaliyetlerine ilişkin planları onaylamak
ve bunların uygulama sonuçlarını izlemek.
g) Bu madde hükümlerinin il
seviyesinde eksiksiz yerine getirilmesi için gerekli
tedbirleri almak.
Kurul kararları bağlayıcıdır.
Kurul, alınan kararlara ilişkin eylem planı
hazırlar, sorumlu kurum ve kuruluşları belirler,
uygulamaları ve sonuçlarını takip eder.
Kurul, üç ayda bir toplanır.
Kurulun sekretarya görevi Kurum İl Müdürlüğü ile İl
Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kendi görev
alanları ile sınırlı kalmak kaydıyla müştereken
yürütülür. Alınan kararların uygulanmasının takibi
ile diğer faaliyet ve işgücü piyasasına yönelik
araştırmalar, Yürütme Kurulu tarafından yerine
getirilir.
İşgücü yetiştirme faaliyetleri
ve sonuçları; Kurul başkanının onayıyla, Kurum, İl
Milli Eğitim Müdürlüğü, Kurul üyesi işçi ve işveren
konfederasyonları tarafından belirlenecek birer
üyeden oluşan Denetim Kurulu tarafından denetlenir.
Denetimler için, ihtiyaç halinde birden fazla
Denetim Kurulu oluşturulabilir. Denetim raporları
Kurula bildirilir.
Kurul tarafından her yıl
faaliyet raporu düzenlenir. Düzenlenen rapor, Kurum
Yönetim Kurulu tarafından değerlendirildikten sonra
ilgili bakanlıklara gönderilir.
Kurul, Yürütme Kurulu ve
Denetim Kurulu üyelerine, 6245 sayılı Harcırah
Kanunu doğrultusunda günlük harcırah ödenir.
Kurulun yönetim ve denetim
faaliyetleri, işgücü piyasası araştırma ve planlama
çalışmaları için Kurum tarafından ödenek tahsis
edilir. Bu ödeneğin miktarı, aktif işgücü
programları için Kurum tarafından İl Müdürlüğüne
tahsis edilen toplam ödeneğin yüzde beşini geçemez.
İl İstihdam ve Mesleki Eğitim
Kurulu, Yürütme Kurulu ve Denetleme Kurulunun
çalışma usul ve esasları Milli Eğitim, Sanayi ve
Ticaret ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
bakanlıkIarı ile Kurum
tarafından müştereken çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Bu Kanunda İl İstihdam
Kurullarına yapılan atıflar ile
5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki
Eğitim Kanununda İl Mesleki Eğitim Kuruluna yapılan
atıflar İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kuruluna
yapılmış sayılır.
3308 sayılı Kanunun bu maddeye
aykırı hükümleri uygulanmaz.”
MADDE 22-
4904 sayılı Kanunun 17 nci
maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan
“Türk vatandaşı ve” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
MADDE 23-
4904 sayılı Kanunun 20 nci
maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (f), (g),
(h), (ı) ve (j) bentleri eklenmiş ve ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“f) İş arayanlara ve
açık işlere ilişkin bilgileri, iş ve işçi bulma
faaliyeti dışında başka bir amaçla kullanan bürolara
ikibin Yeni Türk Lirası;
iş arayanlardan her ne ad altında olursa olsun
menfaat temin eden bürolara
onbin Yeni Türk Lirası,
g)
Yönetmelikte öngörülenler dışında iş arayanlardan
ücret alınmasına veya herhangi bir menfaat teminine
yönelik sözlü ya da yazılı anlaşmalar, işgücünün
sigortasız çalışması veya sendikaya üye olmaması ya
da asgari ücretin altında ücret ödenmesi koşullarını
taşıyan anlaşmalar, iş arayanın, diğer özel istihdam
bürolarından veya Kurumdan hizmet almalarını
engelleyen anlaşmalar yapılması halinde
ikibin Yeni Türk Lirası,
h) Kurumdan izin
belgesi almadan iş ve işçi bulmaya aracılık
faaliyetinin bir
işyerinde veya 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın
Kanununda yazılı araçlarla ya da radyo, televizyon,
video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi
iletişim araçları ve benzer yayın araçlarından biri
ile işlenmesi halinde bu fiili gerçekleştiren gerçek
veya tüzel kişilere onbin
Yeni Türk Lirası; fiilin her bir tekrarında
yirmibin Yeni Türk
Lirası,
ı)
Kurumdan izin belgesi almadan iş ve işçi bulmaya
aracılık faaliyeti gösteren kişiler ile Kurumdan
izin almadan yurtdışına işçi götürmek isteyen
kişilere ait iş ve işçi bulma ilanını, 5187 sayılı
Basın Kanununda yazılı araçlarla ya da radyo,
televizyon, video, internet, kablolu yayın veya
elektronik bilgi iletişim araçları ve benzer yayın
araçları ile yayınlayan gerçek ve tüzel kişilere,
beşbin Yeni Türk Lirası,
j)
27/2/2003 tarihli ve 4817 sayılı Yabancıların
Çalışma İzinleri Hakkında Kanun gereği çalışma izni
almayanlar için aracılık faaliyetinde bulunan gerçek
ve tüzel kişilere kişi başına beş bin Yeni Türk
Lirası,”
“Birinci fıkranın (a),
(b), (c), (f), (g) ve (j) bentlerinde yer alan
fiillerin ayrı ayrı veya
birlikte üç kez tekrarlanması halinde özel istihdam
bürolarına verilen izinler iptal edilir. Kanun
hükümlerine göre verilen idarî para cezaları Kurum
tarafından genel esaslara göre tahsil edilir.”
MADDE 24-
31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81
inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (ı)
bendi eklenmiştir.
“ı) Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin,
bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden,
işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden
tutar Hazinece karşılanır.
İşveren hissesine ait primlerin Hazinece
karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları
sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık
prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde
Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların
tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine
isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan
işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde
ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para
cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme
zammı borcu bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma
olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin
gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını
21/7/1953 tarihli ve 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve
taksitlendiren işverenler ile 29/7/2003 tarihli ve
4958 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının
Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna göre
yapılandıran işverenler bu tecil ve taksitlendirme
ile yapılandırmaları devam ettiği sürece bu fıkra
hükmünden yararlandırılır. Bu fıkra hükümleri Kamu
idareleri işyerleri ile bu Kanuna göre sosyal
güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt
dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.
Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar
vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru
olarak dikkate alınmaz. Bu fıkrayla düzenlenen
destek unsurundan diğer ilgili mevzuat uyarınca
ayrıca yararlanmakta olan işverenler aynı dönem için
ve mükerrer olarak bu destek unsurundan
yararlanamaz. Bu durumda, işverenlerin
tercihleri
dikkate alınmak suretiyle uygulama, destek
unsurlarından sadece biriyle sınırlı olarak yapılır.
Bu Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde
çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği
tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu fıkrayla
sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz. Bu
fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından
müştereken belirlenir.”
MADDE 25 -
5510 sayılı Kanunun geçici 16
ncı maddesinin madde başlığının "Kendi adına
ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan
sigortalılar, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak
çalıştırılanlar ile esnaf muaflığından yararlanan
kadın sigortalılara ilişkin geçiş hükümleri"
şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar
eklenmiştir.
“Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, 4 üncü
maddenin ikinci fıkrasının (f) bendinde belirtilen
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen
kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanların, bu
maddenin yürürlük tarihinden sonra 51 inci maddenin
üçüncü fıkrasına göre zorunlu sigortalılıklarına
ilişkin prim ödeme gün sayılarına ilaveten
ödeyecekleri isteğe bağlı sigorta primleri, 82
nci maddeye göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının
yarısı olarak esas alınır. Bu sigortalıların
prime esas kazanç alt sınırı dışında bir kazanç
üzerinden prim ödemeleri halinde, alt sınırın yarısı
ile alt sınırı aşan tutarın toplamı esas alınır.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten önce, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (6) numaralı bendinde belirtilen işleri,
hizmet akdiyle herhangi bir işverene tabi olmaksızın
sürekli ve kazanç getirici nitelikte yapmakta
olanların bu maddenin yürürlük tarihinden sonra aynı
şartlarla bu işleri yaptıkları, Maliye Bakanlığının
görüşü alınarak Kurumca belirlenen usul ve esaslara
göre tespit edilen kadın isteğe bağlı sigortalılar;
bu maddenin yürürlüğe girdiği yıl için 82
nci maddeye göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının
onbeş katı üzerinden
başlanılarak, takip eden her yıl için bir puan
arttırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere
malullük, yaşlılık, ve
ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi
öderler.”
MADDE 26-
5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici 23 üncü madde
eklenmiştir.
“Sosyal güvenlik prim
yapılandırılması bozulanlara ilişkin hükümler
GEÇİCİ MADDE 23- (1)
22/2/2006 tarihli ve 5458
sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden
Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci ve 2
nci maddeleri kapsamına
giren borçları yeniden yapılandırıldığı halde aynı
Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca yeniden yapılandırma
haklarını bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip
eden ayın sonuna kadar kaybedenlerin, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay içinde
Kuruma yazılı olarak başvurmaları halinde, bozulmuş
olan yeniden yapılandırma anlaşmaları, 5458 sayılı
Kanuna göre yapılmış olan başvuru tarihi ve
taksitlendirme süresi dikkate alınmak suretiyle ihya
edilir.
(2)
Yeniden yapılandırma anlaşmaları ihya edilen
borçluların, yeniden yapılandırma anlaşmalarının
bozulduğu tarihten sonra 5458 sayılı Kanun kapsamına
giren borçları için yaptıkları ödemeler, anılan
Kanunun 1 inci maddesi kapsamında olanlar için aynı
borç türündeki taksit tutarlarına, 2
nci maddesi kapsamında
olanlar için ise anılan Kanunun 10 uncu maddesi
hükmüne göre mahsup edilir.
(3) İhya veya mahsup işlemleri
sonucunda bu maddeye göre yapılan başvuru tarihinden
önce vadesinde ödenmediği veya eksik ödendiği
anlaşılan taksit tutarlarının, ödeme tarihine kadar
gecikilen her ay için ayrı ayrı
Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya
ait Yeni Türk Lirası (YTL) cinsinden
iskontolu ihraç edilen
Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faiz
oranına 1 puan eklenmek suretiyle bulunacak faiz
oranının bileşik bazda
uygulanması sonucunda hesaplanacak faiz miktarıyla
birlikte başvuru tarihini takip eden altı ay içinde
ödenmesi halinde, 5458 sayılı Kanunun yeniden
yapılandırma hükümlerinden yararlanılır. Bu fıkrada
belirtilen ödeme yükümlülüklerinin söz konusu altı
aylık süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi
halinde yeniden yapılandırma hakkı kaybedilir ve
yapılandırma işlemleri iptal edilerek, ödedikleri
tutarlar sosyal güvenlik mevzuatının ilgili
hükümlerine göre borçlarına mahsup edilir.
(4) Bu madde hükümlerinden
yararlandırılan borçluların, bu maddeye göre yapılan
başvuru tarihinden itibaren vadesi gelecek
taksitleri ile cari ay prim ödeme yükümlülükleri
yönünden, 5458 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi
hükümleri uygulanır. Şu kadar
ki, 5458 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi hükümleri,
anılan Kanunun 1 inci maddesi kapsamına giren
borçlular yönünden, bu maddeye göre yapılan başvuru
tarihini takip eden üçüncü ayın sonundan, 2
nci maddesi kapsamına
giren borçlular yönünden ise bu maddenin üçüncü
fıkrasında belirtilen altı aylık sürenin sonundan
itibaren geriye doğru bakılarak uygulanmaya
başlanır.
(5) 5458 sayılı Kanunun 1 inci
ve 2 nci maddeleri
kapsamına giren borçları yeniden
yapılandırılanlardan, aynı Kanunun 3 üncü maddesi
uyarınca yeniden yapılandırma haklarını kaybetmiş
olup, kapsama giren bu borçlarının tamamını sosyal
güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre ödemiş
olanlar hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.
Borçlarını kısmen ödemiş olup bu maddeden
yararlanmak için başvuranlara, daha önce ödemiş
oldukları tutarlar iade edilmez, bu maddenin birinci
ve ikinci fıkraları saklı kalmak kaydıyla mahsup
işlemi yapılmaz.
(6) Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce 5458 sayılı Kanun kapsamına
giren borçlar nedeniyle, taşınır ve taşınmaz mallara
konulan hacizler ile alınan teminatlar vadesi geçmiş
taksitlerin ödenmesinden sonra yapılan ödemeler
nispetinde, üçüncü şahıslar
nezdindeki hak ve alacaklarla ilgili hacizler
ise vadesi geçmiş taksitlerin ödenmesinden sonra
tümüyle kaldırılır.
(7) 1479 ve 2926 sayılı
Kanunlar kapsamındaki sigortalılar veya bunların hak
sahipleri, ödeme vadesi geçmiş taksitleri ile
1/4/2006 tarihinden
sonraki süreye ilişkin prim borçlarını ödemeleri ve
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki
taksit ve cari ay primlerine ilişkin ödeme
yükümlülüklerini yerine getirmeleri durumunda sağlık
sigortasından yararlanmaya başlatılır.
(8) Bu maddede belirtilen
hükümlerden yararlanmak üzere başvuran borçluların,
kapsama giren borçları nedeniyle Sosyal Güvenlik
Kurumuna yaptıkları itirazlardan ve yargı nezdinde
sürdürdükleri davalardan feragat etmeleri ve ihtilaf
yaratmamaları şarttır.
(9) Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usul ve esasları belirlemeye Sosyal Güvenlik
Kurumu yetkilidir.”
MADDE 27-
5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici 24 üncü madde
eklenmiştir.
“Sosyal güvenlik alacakları
GEÇİCİ MADDE 24- (1)
17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre takip edilen
10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi, mülga
7/12/2004 tarihli ve 5272 sayılı Belediye Kanununun
geçici 7 nci maddesi ve
3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun
geçici 5 inci maddesine istinaden Uzlaşma
Komisyonunca karara bağlanan ve Bakanlar Kurulunca
onaylanarak Resmi Gazetede yayımlanan borçlar hariç
olmak üzere, bu maddeye göre yapılan başvuru
tarihine kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan,
2008/Mart ve önceki dönemlere ilişkin sigorta primi,
işsizlik sigortası primi, idari para cezası, sosyal
yardım zammı ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi
takip eden ayın sonuna kadar müracaat edilmiş olması
kaydıyla 31/3/2008 tarihine kadar bitirilmiş olan
özel bina inşaatı ile ihale konusu işlerden Sosyal
Güvenlik Kurumunca yapılan ön değerlendirme,
araştırma veya tespit sonucunda yeterli işçilik
bildiriminde bulunulmadığı anlaşılanların fark
işçiliğe ilişkin borçları, isteğe bağlı
sigortalıların 2003/Mayıs ila 2008/Mart dönemleri
arasında isteğe bağlı sigortalılıklarının devam
ettiği süre içindeki prim borçları, topluluk
sigortasına tabi olanların 2008/Mart ve önceki
dönemlere ilişkin malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına ait prim borçları, 2/9/1971 tarihli ve
1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile
17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi
Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanununa göre sigortalı olanların 31/3/2008 tarihine
kadar olan prim ve sosyal güvenlik destek prim
borçları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip
eden iki ay içinde yazılı olarak başvurulması
kaydıyla, bu maddede belirtilen şartlarla peşin veya
yirmidört aya kadar eşit
taksitler halinde ödenir.
(2) Peşin ödeme yolunun tercih
edilerek borç aslının tamamının ve başvurunun
yapıldığı ayın sonuna kadar sosyal güvenlik
mevzuatının ilgili hükümlerine göre hesaplanan
gecikme cezası ve gecikme zammının yüzde
onbeşinin başvuru
tarihini takip eden bir ay içinde ödenmesi halinde,
gecikme cezası ve gecikme zammının kalan yüzde
seksenbeşi terkin
edilir.
(3)
Taksitle ödeme yolunun tercih edilmesi halinde,
birinci fıkra kapsamına giren borç asıllarına
başvurunun yapıldığı ayın sonuna kadar sosyal
güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre
hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammının;
oniki aya kadar
taksitlendirmelerde yüzde
ellibeşi, oniki
ayı aşan taksitlendirmelerde yüzde otuzu terkin
edilir ve kalan kısmı borç asıllarına ilave edilerek
taksitlendirmeye esas borç hesaplanır.
Bulunan bu tutar, taksit süresine bölünmek suretiyle
ödenecek aylık taksit miktarı bulunur. İlk taksitin
ödeme yükümlülüğü, bu maddeye göre başvurunun
yapıldığı ayı takip eden ayda başlar. Başlangıçta
taksitle ödeme yolu seçilip daha sonra
taksitlendirilen borcun kalan kısmının peşin ödenmek
istenilmesi halinde, başlangıçta seçilen
taksitlendirme süresine bağlı terkin oranı
değiştirilmez.
(4) Borçlular, borç türü
bazında taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme
yükümlülüklerini bir takvim yılında üç defadan fazla
yerine getirmemeleri veya eksik yerine getirmeleri
ya da bir takvim yılında üç defaya kadar ödenmeyen
veya eksik ödenen taksit tutarlarını en geç son
taksiti izleyen ayın sonuna kadar gecikilen her ay
için Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki
aya ait Yeni Türk Lirası (YTL) cinsinden
iskontolu ihraç edilen
Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faiz
oranına 1 puan eklenmek suretiyle bulunacak faiz
oranının bileşik bazda
uygulanması sonucunda hesaplanacak faiz miktarı ile
birlikte ödememeleri halinde, bu maddeye göre
taksitlendirme haklarını kaybederler ve
taksitlendirme öncesi duruma dönülerek ödedikleri
taksit tutarları sosyal güvenlik mevzuatının ilgili
hükümlerine göre borçlarına mahsup edilir.
(5) Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce tahsil edilmiş gecikme cezası
ve gecikme zammı, yanlış veya yersiz alınan tutarlar
hariç iade ve mahsup edilmez.
(6) Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce bu madde kapsamına giren
borçlar nedeniyle, taşınır ve taşınmaz mallara
konulan hacizler ile alınan teminatlar yapılan
ödemeler nispetinde, üçüncü şahıslar
nezdindeki hak ve
alacaklarla ilgili hacizler ise ilk taksitin
ödenmesinden sonra tümüyle kaldırılır.
(7) Bu
madde kapsamına giren borçları ilgili Kanunlar
gereğince tecil ve taksitlendirilmiş veya
yapılandırılmış olan borçlularca, tecil ve
taksitlendirme veya yapılandırma işlemlerinin
bozularak birinci fıkra kapsamına giren borçlarının
bu maddeye göre peşin ödenmesinin veya
taksitlendirilmesinin başvuru süresi içinde yazılı
olarak talep edilmesi halinde, daha önce yapılmış
olan tecil ve taksitlendirme veya yapılandırma
işlemleri bozularak, ödemiş oldukları tutarlar,
sosyal güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre
mahsup edildikten sonra birinci fıkra kapsamına
giren kalan borçları bu maddeye göre peşin ödenir
veya taksitlendirilir.
(8)
22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal
Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması
ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanuna göre yapılandırma anlaşmaları devam eden veya
ihya edilen borçluların 5458 sayılı Kanun kapsamı
dışında kalan ancak, bu madde kapsamına giren
borçları hakkında, talep etmeleri halinde bu madde
hükümleri uygulanır.
(9) Büyükşehir belediyeleri,
belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar birinci
fıkra kapsamına giren borçlarının
taksitlendirilmesini talep etmeleri halinde,
10/7/2004 tarihli ve 5216
sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 5 inci
maddesi ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye
Kanununun geçici 6 ncı
maddesi kapsamına giren borçları için ilgili
kanunlar gereğince yapılan kesinti tutarları bu
madde uyarınca ödenmesi gereken taksit tutarlarına
mahsup edilebilir. Kesinti tutarlarının, aylık
taksit tutarlarına mahsup edilmediği durumlarda
aylık taksit tutarlarının tamamı, kesinti
tutarlarının, aylık taksit tutarlarını tam olarak
karşılamadığı durumlarda ise bakiye taksit tutarları
borçlularca ödenir.
(10) 1479
ve 2926 sayılı kanunlar kapsamındaki sigortalılar
veya bunların hak sahipleri, bu madde kapsamı
dışında borçlarının bulunmaması veya bu madde
kapsamı dışında borçları bulunmakla birlikte bu
borçların özel kanunlara göre yapılandırılmış olup
ödeme yükümlülüklerinin de yerine getiriliyor olması
ve birinci fıkraya göre hesaplanan toplam
borçlarının ilk dört taksitini ödemeleri kaydıyla
sağlık sigortasından yararlanmaya başlatılır.
(11) Bu maddede belirtilen
hükümlerden yararlanmak üzere başvuran borçluların,
kapsama giren borçları nedeniyle Sosyal Güvenlik
Kurumuna yaptıkları itirazlardan ve yargı nezdinde
sürdürdükleri davalardan feragat etmeleri ve ihtilaf
yaratmamaları şarttır.
(12) Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usul ve esasları belirlemeye Sosyal Güvenlik
Kurumu yetkilidir.”
MADDE 28-
24/11/1994 tarihli ve
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında
Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ
MADDE 23 - Bu Kanun kapsamında;
a) Özelleştirme Fonunun 2008
yılındaki nakit fazlasının 1.000.000.000 YTL'lik
kısmı, Fon tarafından Hazine İç Ödemeler Muhasebe
Birimi hesaplarına aktarılır ve genel bütçenin (B)
işaretli cetveline gelir kaydedilir. Kaydedilen bu
tutarları, Yüksek Planlama Kurulu kararına istinaden
Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamındaki yatırımlara
öncelik vermek kaydıyla münhasıran ekonomik kalkınma
ve sosyal gelişmeye yönelik yatırımlarda kullanılmak
üzere ilgili idare bütçelerine ödenek kaydetmeye
Maliye Bakanı yetkilidir. Bu ödenekler, 2008 yılı
yatırım programı ile ilişkilendirilir.
b) 1/1/2009-31/12/2012
tarihleri arasındaki dönemde oluşacak Özelleştirme
Fonunun nakit fazlasının; 2009 yılı için
2.500.000.000 YTL'lik kısmı, izleyen yıllarda ise
bir önceki yıl genel bütçesinde gelir tahmini olarak
yer alan tutarın Gayri Safi Yurtiçi
Hasıla deflatörü oranında
artırılarak bulunacak kısmı, ilgili yıl genel
bütçelerinin (B) işaretli cetvelinde bütçe gelir
tahmini olarak yer alır. İlgili yıl bütçeleri
hazırlanırken Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamındaki
yatırımlara öncelik vermek kaydıyla münhasıran
bölgesel ekonomik kalkınma ve sosyal gelişmeye
yönelik yatırımların finansmanı için ilgili idare
bütçelerine bu gelir tahmini karşılığı kadar ödenek
öngörülür. Yukarıda belirlenen tutarlar Özelleştirme
Fonu tarafından Hazine İç Ödemeler Muhasebe Birimi
hesaplarına aktarılır ve ilgili yıl genel bütçesinin
(B) işaretli cetveline gelir kaydedilir.
1/1/2009-31/12/2012
tarihleri arasındaki dönemde oluşacak Özelleştirme
Fonunun nakit fazlasının yukarıda belirlenen
tutarları aşan kısmından Özelleştirme Yüksek Kurulu
kararına göre tespit edilecek tutar, Fon tarafından
Hazine İç Ödemeler Muhasebe Birimi hesaplarına
aktarılır ve ilgili yıl genel bütçesinin (B)
işaretli cetveline gelir kaydedilir. Kaydedilen bu
tutarları, Yüksek Planlama Kurulu kararına istinaden
ulaştırma ve enerji yatırımlarında kullanılmak
üzere, ilgili idare bütçelerine ödenek kaydetmeye
Maliye Bakanı yetkilidir. Bu ödenekler, yılı yatırım
programı ile ilişkilendirilir.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Hazine
Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir.”
MADDE 29-
12/4/1991
tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ek
1 inci maddesinin (A) bendinde yer alan “% 0.7”
ibaresi “% 1” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 30-
9/1/1985 tarihli ve 3146 sayılı Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunun 2 nci
maddesinin (g) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş
ve aynı maddeye (r) ve (s) bentleri eklenmiştir.
“g) İş sağlığı ve güvenliğini
sağlayacak tedbirlerin uygulanmasını izlemek,”
“r) İşyerindeki sağlık ve
güvenlik risklerini önleyici ve koruyucu hizmetleri
yürütenlerin niteliklerini belirlemek, eğitimlerini
ve sertifikalandırılmalarını sağlamak,
s) Mesleki yeterlilik
sisteminin oluşturulması ve işletilmesi için gerekli
tedbirleri almak,”
MADDE 31-
3146 sayılı Kanunun 12
nci maddesinin (e), (f),
(j) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş,
maddeye (j) bendinden sonra gelmek üzere (k) ve (l)
bentleri eklenmiş, mevcut (k) bendi (m) bendi olarak
teselsül ettirilmiş ve aynı maddenin son fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“e) Standart çalışmaları
yapmak, normlar hazırlamak ve geliştirmek.
f) Üretilen ve ithal edilen
kişisel koruyucu donanımların piyasa gözetimi ve
denetimini yapmak, bu hususlarda usul ve esasları
belirlemek.”
“j) İş Sağlığı ve Güvenliği
Enstitüsü ile İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü
Bölge Laboratuvar Müdürlüklerinin çalışmalarını
düzenlemek, yönetmek ve denetlemek.”
“k) İşyerindeki sağlık ve
güvenlik risklerini önlemek ve koruyucu hizmetleri
yürütmek üzere görevlendirilecek işyeri hekimleri,
iş güvenliği uzmanları ve diğer görevlilerin iş
sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitim ve
belgelendirme usul ve esaslarını belirlemek.
l) İş sağlığı ve güvenliği
alanında ölçüm, analiz, teknik kontrol, risk analizi
ve değerlendirmesi, eğitim, danışmanlık, uzmanlık
hizmetlerini yapmak ve bu tür hizmetleri verecek
özel ve tüzel kişi ve kuruluşların niteliklerini
belirlemek, yetki vermek, yetkilerini iptal etmek,
kontrol ve denetimini sağlamak.”
“İş Sağlığı ve Güvenliği
Enstitüsü ile İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü
Bölge Laboratuvar Müdürlüklerinin çalışma usul ve
esasları ile personelin görev, yetki ve
sorumlulukları yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 32-
3146 sayılı Kanunun 29 uncu maddesine aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
“Yukarıdaki fıkrada
tanımlananlardan yurtdışı kadrolara atanabilecekler,
ayrıca mesleki yeterlik sınavına tabi tutulmazlar.”
MADDE 33-
27/2/1960
tarihli 7460 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Eğitim ve Araştırma Merkezi Teşkilat Kanununun 2
nci maddesinin (a) ve
(b) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a)
Çalışma hayatı, sosyal güvenlik, iş sağlığı ve
güvenliği, işçi işveren ilişkileri, istihdam,
verimlilik, toplam kalite yönetimi, iş piyasası
etütleri, ergonomi, çevre, ilk yardım, iş
istatistikleri ve benzeri konular ile işyerindeki
sağlık ve güvenlik risklerini önlemek ve koruyucu
hizmetleri yürütmek üzere görevlendirilecek işyeri
hekimi, mühendis, teknik eleman, hemşire ve diğer
sağlık personeline iş sağlığı ve güvenliği konusunda
gerektiğinde Bakanlık birimleri veya ilgili kurum ve
kuruluşlar ile birlikte, eğitim programları
hazırlamak, eğitim vermek veya eğitim hizmeti satın
almak, sertifikalandırmak, bu konularla ilgili
araştırmalar yapmak veya yaptırmak,
b) Bakanlık, bağlı
kuruluşları ile ilgili kuruluşlarının personeli ile
özel veya kamu sektöründe faaliyet gösteren
işyerlerindeki işçi, işveren veya yönetici personel
için eğitim, seminer ve konferanslar tertip etmek
veya bu konularda tertiplenmiş eğitim, konferans ve
seminerlere iştirak etmek,”
MADDE 34-
7460 sayılı Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 15 - Eğitim ve
Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen eğitim ve
seminerlere katılanlar, gerektiğinde sınava tabi
tutulurlar ve başarılı olanlara sertifika veya
katılım belgesi verilir.”
MADDE 35-
4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun
22 nci
maddesine aşağıdaki (ı) bendi eklenmiştir.
“ı) Türkiye İş
Kurumunun, 25/6/2003 tarihli ve 4904 sayılı Kanunun
3 üncü maddesinin (b) ve (c) bentlerinde sayılan
görevlerine ilişkin hizmet
alımları ile 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı
İşsizlik Sigortası Kanununun 48 inci maddesinin
yedinci fıkrasında sayılan görevlerine ilişkin
hizmet alımları,”
MADDE 36-
4734 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE
3- 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3 üncü
maddesinin (c) bendi kapsamındaki işler ile aynı
kapsamda olup 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu
dışında, ihalesi ilgili mevzuat hükümlerine göre bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapılmış
olanlar ile bu tarihten sonra yapılacak olan ve
bedeli yabancı para cinsinden sabit fiyatlarla
sözleşmeye bağlanan yapım ve yapımla ilgili hizmet
işlerine uygulanmak üzere; fiyat farkı esasları
belirlemeye, sözleşmelerin tadil veya tasfiye
edilmesine imkân veren kararnameler çıkarmaya
Bakanlar Kurulu yetkilidir.”
MADDE 37-
a) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 33,
65 ve 82 nci maddeleri,
b)
14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Milli Eğitim
Temel Kanununun 21 inci maddesinin üçüncü fıkrası,
c)
21/5/1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunun 26 ncı
maddesi,
ç)
12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle
Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesinin (B) bendi,
yürürlükten
kaldırılmıştır.
MADDE 38-
Bu Kanunun;
a) Çerçeve 2
nci maddesi ile
değiştirilen 4857 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin
altıncı fıkrası ile 20 nci
maddesi 1/7/2008
tarihinde,
b) 5 inci maddesi
1/1/2009 tarihinde,
c) 15 inci maddesi
yayımı tarihini izleyen ikinci ayın sonunda,
ç) 24 ve 25 inci
maddeleri 1/10/2008
tarihinde,
d) Diğer maddeleri
yayımı tarihinde,
yürürlüğe
girer.
MADDE 39-
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.