SOSYAL
SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK
SİGORTASI KANUNU
Kanun
No. 5510 |
Kabul
Tarihi : 31/5/2006 |
BİRİNCİ
KISIM
Amaç,
Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1-
Bu Kanunun amacı, sosyal sigortalar
ile genel sağlık sigortası
bakımından kişileri güvence altına
almak; bu sigortalardan yararlanacak
kişileri ve sağlanacak hakları, bu
haklardan yararlanma şartları ile
finansman ve karşılanma yöntemlerini
belirlemek; sosyal sigortaların ve
genel sağlık sigortasının işleyişi
ile ilgili usûl ve esasları
düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2-
Bu
Kanun; sosyal sigortalar ile genel
sağlık sigortasından yararlanacak
kişileri, işverenleri, sağlık
hizmeti sunucularını, bu Kanunun
uygulanması bakımından gerçek
kişiler ile her türlü kamu ve özel
hukuk tüzel kişilerini ve tüzel
kişiliği olmayan diğer kurum ve
kuruluşları kapsar.
Tanımlar
MADDE 3-
Bu Kanunun uygulanmasında;
1)
Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığını,
2)
Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanlığını,
3)
Sosyal sigortalar: Kısa ve uzun
vadeli sigorta kollarını,
4) Kısa
vadeli sigorta kolları: İş kazası ve
meslek hastalığı, hastalık ve analık
sigortası kollarını,
5) Uzun
vadeli sigorta kolları: Malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortası
kollarını,
6)
Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli
sigorta kolları bakımından adına
prim ödenmesi gereken veya kendi
adına prim ödemesi gereken kişiyi,
7) Hak
sahibi: Sigortalının veya sürekli iş
göremezlik geliri ile malûllük veya
yaşlılık aylığı almakta olanların
ölümü halinde, gelir veya aylık
bağlanmasına veya toptan ödeme
yapılmasına hak kazanan eş, çocuk,
ana ve babasını,
8)
Genel sağlık sigortası: Kişilerin
öncelikle sağlıklarının korunmasını,
sağlık riskleri ile karşılaşmaları
halinde ise oluşan harcamaların
finansmanını sağlayan sigortayı,
9)
Genel sağlık sigortalısı: Bu Kanunun
60 ıncı
maddesinde sayılan kişileri,
10)
Bakmakla yükümlü olduğu kişi: Genel
sağlık sigortalısının, sigortalı
veya isteğe bağlı sigortalı
sayılmayan, kendi sigortalılığı
nedeniyle gelir veya aylık
bağlanmamış olan;
a)
Eşini,
b) 18
yaşını, lise ve dengi öğrenim veya
5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı
Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen
aday çıraklık ve çıraklık eğitimi
ile işletmelerde meslekî eğitim
görmesi halinde 20 yaşını, yüksek
öğrenim görmesi halinde 25 yaşını
doldurmamış ve evli olmayan
çocukları ile yaşına bakılmaksızın
bu Kanuna göre malûl olduğu tespit
edilen evli olmayan çocuklarını,
c)
Geçiminin sigortalı tarafından
sağlandığı Kurumca belirlenen
kriterlere göre tespit edilen ana ve
babasını,
11)
Hizmet akdi: 22/4/1926 tarihli ve
818 sayılı Borçlar Kanununda
tanımlanan hizmet akdini ve iş
mevzuatında tanımlanan iş
sözleşmesini veya hizmet akdini,
12)
Ücret: 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlara
saatlik, günlük, haftalık, aylık
veya yıllık olarak para ile ödenen
ve süreklilik niteliği taşıyan brüt
tutarı,
13)
Asgarî ücret: 22/5/2003 tarihli ve
4857 sayılı İş Kanunu gereğince 16
yaşından büyük işçiler için
belirlenen bir aylık brüt ücreti,
14) Ay:
Ücretleri; kamu idarelerinde her
ayın 15'inde ödenen 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri kapsamındaki sigortalılar
için, ayın 15'inden ertesi ayın
15'ine kadar geçen, diğer
sigortalılar için ise ayın 1'i ilâ
sonu arasında geçen ve otuz gün
olarak değerlendirilen süreyi,
15)
Yıl: Ücretleri; kamu idarelerinde
her ayın 15'inde ödenen 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(c) bentleri kapsamındaki
sigortalılar için, 15 Ocak
tarihinden ertesi yılın 15 Ocak
tarihine kadar geçen, diğer
sigortalılar için ise 1 Ocak ilâ 31
Aralık tarihleri arasında geçen ve
360 gün olarak değerlendirilen
süreyi,
16)
Gelir: İş kazası veya meslek
hastalığı halinde sigortalıya veya
sigortalının ölümü halinde hak
sahiplerine, yapılan sürekli
ödemeyi,
17)
Aylık: Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarından yapılan sürekli
ödemeyi,
18)
Ödeme dönemi: Bu Kanuna göre
bağlanan gelir ve aylıkların, ödeme
tarihinden takip eden ödeme tarihine
kadar geçen süreyi,
19)
Tarımsal faaliyet: Kendi mülkünde,
ortaklık veya kiralamak suretiyle
başkalarının mülkünde veya kamuya
mahsus mahallerde; ekim, dikim,
bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah
yoluyla yahut doğrudan doğruya
tabiattan istifade etmek suretiyle
bitki, orman, hayvan ve su ürünleri
elde edilmesini ve/veya bu ürünlerin
yetiştiricileri tarafından;
muhafazasını, taşınmasını veya
pazarlanmasını,
20)
Kurum Sağlık Kurulu: Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularının sağlık kurullarınca
düzenlenecek raporlardaki teşhis ve
bu teşhise dayanak teşkil eden
belgeleri incelemek suretiyle,
çalışma gücü kaybı ve meslekte
kazanma gücü kaybı oranlarını
belirlemeye yetkili hekimlerden
ve/veya diş hekimlerinden oluşan
kurulları,
21)
Kamu idaresi: 10/12/2003 tarihli ve
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve
Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen idare ve kurumlar ile
bunların ödenmiş sermayesinin %
50'sinden fazlasına sahip oldukları
ortaklıkları veya özel kanunlarına
göre personel çalıştıran diğer kamu
kurumlarını,
22)
Sağlık hizmeti: Genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilere 63 üncü madde gereği
finansmanı sağlanacak tıbbî ürün ve
hizmetleri,
23)
Kişiye yönelik koruyucu sağlık
hizmeti: Kişilerin hastalıktan
korunması veya sağlıklı olma halinin
sürdürülmesi amacıyla, kişiye
yönelik olarak finansmanı sağlanacak
sağlık hizmetlerini,
24)
Aile hekimi: Sağlık Bakanlığı
tarafından aile hekimi olarak
yetkilendirilen ve Kurum ile
sözleşme yapmış hekimleri,
25)
Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık
hizmetini sunan ve/veya üreten;
gerçek kişiler ile kamu ve özel
hukuk tüzel kişilerini ve bunların
tüzel kişiliği olmayan şubelerini,
26)
Katılım payı: Sağlık hizmetlerinden
yararlanabilmek için, genel sağlık
sigortalısı veya bakmakla yükümlü
olduğu kişiler tarafından ödenecek
tutarı,
27)
Sığınmacı ve Vatansız: İçişleri
Bakanlığı tarafından sığınmacı veya
vatansız olarak kabul edilen
kişileri,
28)
Peşin sermaye değeri: Kurumca, bu
Kanunun ilgili maddelerinde
belirtilen giderlerin yaş, kesilme
ihtimali ve Kurumca belirlenecek
iskonto
oranı dikkate alınarak hesaplanan
tutarı,
29)
Güncelleme katsayısı: 4 üncü madde
kapsamında sigortalı sayılanların,
her yılın Kasım ayına ait kanunî
süresi içinde verilen belgelerindeki
prim tahakkukları üzerinden
bulunacak ortalama prime esas günlük
kazancın, bir önceki yılın aynı
ayına ait ortalama prime esas günlük
kazanca göre değişim oranı ile her
yılın Aralık ayına göre Türkiye
İstatistik Kurumu tarafından
açıklanan en son temel yıllı
tüketici fiyatları genel
indeksindeki değişim oranının
toplamının yarısına (1) tam
sayısının ilave edilmesi sonucunda
bulunan değeri,
ifade
eder.
İKİNCİ KISIM
Sosyal Sigorta
Hükümleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Sigortalılara İlişkin Hükümler
Sigortalı
sayılanlar
MADDE 4-
Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli
sigorta kolları uygulaması
bakımından;
a)
Hizmet akdi ile bir veya birden
fazla işveren tarafından
çalıştırılanlar,
b) Köy
ve mahalle muhtarları, hizmet akdine
bağlı olmaksızın kendi adına ve
hesabına bağımsız çalışanlardan ise;
1)
Ticarî kazanç veya serbest meslek
kazancı nedeniyle gerçek veya basit
usûlde gelir vergisi mükellefi
olanlar,
2)
Gelir vergisinden muaf olup, esnaf
ve sanatkâr sicili ile birlikte
kanunla kurulan meslek odalarına
usûlüne uygun olarak kayıtlı
olanlar,
3)
Anonim şirketlerin kurucu ortakları
ve/veya yönetim kurulu üyesi olan
ortakları, sermayesi paylara
bölünmüş komandit şirketlerin
komandite ortakları, diğer şirket ve
donatma iştiraklerinin ise tüm
ortakları,
4)
Tarımsal faaliyette bulunanlar,
c) Kamu
idarelerinde;
1) (a)
bendine tâbi olmayanlardan, kadro ve
pozisyonlarda sürekli olarak
çalışıp, ilgili kanunlarında (a)
bendi kapsamına girenler gibi
sigortalı olması öngörülmemiş
olanlar,
2) (a)
ve (b) bentlerine tâbi
olmayanlardan, sözleşmeli olarak
çalışıp ilgili kanunlarında (a)
bendi kapsamına girenler gibi
sigortalı olması öngörülmemiş
olanlar ile 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 86
ncı
maddesi uyarınca açıktan vekil
atananlar,
sigortalı sayılırlar.
Birinci
fıkranın (a) bendi gereği sigortalı
sayılanlara ilişkin hükümler;
a) İşçi
sendikalarının yönetim kurullarına
seçilenler,
b) Bir
veya birden fazla işveren tarafından
çalıştırılan; film, tiyatro, sahne,
gösteri, ses ve saz sanatçıları ile
müzik, resim, heykel, dekoratif ve
benzeri diğer uğraşları içine alan
bütün güzel sanat kollarında
çalışanlardan, düşünürlerden ve
yazarlardan hizmet akdi ile
çalışanlar,
c)
Mütekabiliyet esasına dayalı olarak
uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda
olanlar hariç olmak üzere, yabancı
uyruklu kişilerden hizmet akdi ile
çalışanlar,
d)
2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı
Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında
Kanuna göre çalıştırılanlar,
e)
24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı
Umumi
Hıfzıssıhha Kanununda
belirtilen umumî kadınlar,
f)
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
düzenlenen kurslarda usta öğretici
olarak çalıştırılanlar, kamu
idarelerinde ders ücreti karşılığı
görev verilenler ile 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 4 üncü
maddesinin (C) bendi kapsamında
çalıştırılanlar,
hakkında da uygulanır.
Birinci
fıkranın (c) bendi gereği sigortalı
sayılanlara ilişkin hükümler;
a)
Kuruluş ve personel kanunları veya
diğer kanunlar gereğince seçimle
veya atama yoluyla kamu idarelerinde
göreve gelenlerden; bu görevleri
sebebiyle kendilerine ilgili
kanunlarında Devlet memurları gibi
emeklilik hakkı tanınmış olanlardan
hizmet akdi ile çalışmayanlar,
b)
Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar,
Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri, belediye başkanları, il
daimi komisyonu üyeleri,
c)
Birinci fıkranın (c) bendi
kapsamında iken, bu kapsamdaki
kişilerin kurduğu sendikaların veya
sendika konfederasyonlarının yönetim
kurullarına seçilenler,
d) Harp
okulları ile fakülte ve yüksek
okullarda, Türk Silâhlı Kuvvetleri
hesabına okuyan veya kendi hesabına
okumakta iken askerî öğrenci olanlar
ile astsubay meslek yüksek okulları
ve astsubay
naspedilmek üzere temel
askerlik eğitimine tâbi tutulan
adaylar ile fakültelerde veya meslek
yüksek okullarında kendi hesabına
okuduktan sonra veya askerlik
hizmetini müteakip subaylığa veya
astsubaylığa geçirilenlerin,
okullarda geçen normal eğitim
süreleri,
e)
Polis Akademisi ile fakülte ve
yüksek okullarda, Emniyet Genel
Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi
hesabına okumakta iken Emniyet Genel
Müdürlüğü hesabına okumaya devam
eden öğrenciler ile fakültelerde
veya meslek yüksek okullarında kendi
hesabına okuduktan sonra komiser
yardımcılığına veya polisliğe
geçirilenlerin, okullarda geçen
normal eğitim süreleri,
hakkında da uygulanır.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Bazı sigorta
kollarının uygulanacağı sigortalılar
MADDE 5-
Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları
bakımından aşağıda sayılan kişiler
hakkında uygulanacak sigorta kolları
şunlardır:
a)
Hizmet akdi ile çalışmamakla
birlikte, ceza infaz kurumları ile
tutukevleri bünyesinde oluşturulan
tesis, atölye ve benzeri ünitelerde
çalıştırılan hükümlü ve tutuklular
hakkında, iş kazası ve meslek
hastalığı ile analık sigortası
uygulanır ve bunlar, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılırlar.
b)
Hizmet akdi ile çalışmamakla
birlikte 5/6/1986 tarihli ve 3308
sayılı Meslekî Eğitim Kanununda
belirtilen aday çırak, çırak ve
işletmelerde meslekî eğitim gören
öğrenciler hakkında iş kazası,
meslek hastalığı ve hastalık
sigortası; meslek liselerinde
okumakta iken veya yüksek
öğrenimleri sırasında zorunlu staja
tâbi tutulan öğrenciler hakkında ise
iş kazası ve meslek hastalığı
sigortası uygulanır ve bu bentte
sayılanlar, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılırlar.
c) Harp
malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu,
3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı
Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması
Hakkında Kanuna göre aylıkları
hesaplanarak ödenen veya asayiş ve
güvenliğin sağlanması ile ilgili
kanunlara göre vazife malûllüğü
aylığı bağlanmış olanlardan, bu
Kanuna tâbi sigortalı olarak
çalışanlar hakkında aylıkları
kesilmeksizin kısa vadeli sigorta
kolları uygulanır. Ancak bunlar
hakkında, uzun vadeli sigorta
kollarına tâbi olmayı istemeleri
halinde, bu isteklerini Kuruma
bildirdikleri tarihi takip eden ay
başından itibaren, uzun vadeli
sigorta kolları uygulanır.
d)
Sosyal güvenlik destek primine tâbi
olanlar hakkında, sadece iş kazası
ve meslek hastalığı sigortası
hükümleri uygulanır.
e)
Türkiye İş Kurumu tarafından
düzenlenen meslek edindirme,
geliştirme ve değiştirme eğitimine
katılan kursiyerler, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılırlar ve
bunlar hakkında iş kazası ve meslek
hastalığı sigortası hükümleri
uygulanır.
f)
25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı
İşsizlik Sigortası Kanunu gereğince
işsizlik ödeneğinden yararlandırılan
kişilere, işsizlik ödeneğinin hak
edildiği süre içinde, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılarak
uzun vadeli sigorta kolları
uygulanır.
Sigortalı
sayılmayanlar
MADDE 6-
Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli
sigorta kolları hükümlerinin
uygulanmasında;
a)
İşverenin işyerinde ücretsiz çalışan
eşi,
b) Aynı
konutta birlikte yaşayan ve üçüncü
derece dahil bu dereceye kadar
hısımlar arasında ve aralarına
dışardan başka kimse katılmaksızın,
yaşadıkları konut içinde yapılan
işlerde çalışanlar,
c) Ev
hizmetlerinde süreksiz olarak
çalışanlar ile ev hizmetlerinde
hizmet akdi ile sürekli çalışmasına
rağmen, haftalık çalışma sürelerinin
4857 sayılı İş Kanununda belirtilen
sürelerden az olması nedeniyle,
aylık kazançları prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz katından
az olanlar,
d) Askerlik hizmetlerini er ve erbaş
olarak yapmakta olanlar ile yedek
subay okulu öğrencileri,
e)
Yabancı bir ülkede kurulu herhangi
bir kuruluş tarafından ve o kuruluş
adına ve hesabına Türkiye'ye bir iş
için gönderilen ve yabancı ülkede
sosyal sigortaya tâbi olduğunu
belgeleyen kişiler ile Türkiye'de
kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanlardan, yurt dışında ikamet
eden ve o ülke sosyal güvenlik
mevzuatına tâbi olanlar,
f)
Resmî meslek ve sanat okulları ile
yetkili resmî makamların izniyle
kurulan meslek veya sanat
okullarında ve yüksek okullarda
fiilen normal eğitim süreleri içinde
yapılan, tatbikî mahiyetteki yapım
ve üretim işlerinde çalışan
öğrenciler,
g)
Sağlık hizmet sunucuları tarafından
işe alıştırılmakta olan veya
rehabilite
edilen, hasta veya malûller,
h) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
ve (c) bentleri gereği sigortalı
sayılması gereken işlerde çalışmakla
birlikte, 18 yaşını doldurmamış
olanlar,
ı) Kamu
idareleri hariç olmak üzere, tarım
işlerinde veya orman işlerinde
hizmet akdiyle süreksiz işlerde
çalışanlar ile tarımda kendi adına
ve hesabına bağımsız çalışanlardan;
tarımsal faaliyette bulunan ve
yıllık tarımsal faaliyet
gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin
masraflar düşüldükten sonra kalan
tutarın aylık ortalamasının, bu
Kanunda tanımlanan prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz katından
az olduğunu belgeleyenler,
j)
Niteliği itibarıyla bir kişinin bir
gün içinde yapabileceği işlerde,
yevmiyeli olarak çalışanlar,
k)
Kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanlardan gelir vergisinden muaf
olup, esnaf ve sanatkâr siciliyle
birlikte kanunla kurulu meslek
odalarına usûlüne uygun olarak
kayıtlı olanlardan, aylık faaliyet
gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin
masraflar düşüldükten sonra kalan
tutarı, prime esas günlük kazanç alt
sınırının otuz katından az olduğunu
belgeleyenler,
l) Kamu
idarelerinin dış temsilciliklerinde
istihdam edilen ve temsilciliğin
bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni
veya bu devletin vatandaşlığını da
haiz bulunan Türk uyruklu sözleşmeli
personelden, bulunduğu ülkenin
sosyal güvenlik kurumunda sigortalı
olduğunu belgeleyenler ile kamu
idarelerinin dış temsilciliklerinde
istihdam edilen sözleşmeli
personelin uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde
ve temsilciliğin bulunduğu ülkenin
kamu düzeninin zorunlu kıldığı
hallerde, işverenleri tarafından
bulunulan ülkede sosyal sigorta
kapsamında sigortalı yapılanlar,
4 üncü
ve 5 inci maddelere göre sigortalı
sayılmaz.
(h)
bendinin uygulanmasıyla ilgili
olarak, bir meslek veya sanat
okulunu bitirenlerden, 22/11/2001
tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî
Kanunu hükümlerine göre mahkemece
ergin kılınmak suretiyle,
öğrenimleriyle ilgili görevlerde
çalışanlar hakkında 18 yaşın
bitirilmiş olması şartı aranmaz.
Birinci
fıkranın (ı) bendinin
uygulanmasında, Türkiye Ziraat
Odaları Birliğinin görüşü alınır.
Bu
maddenin uygulamasına ilişkin usûl
ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalılığın
başlangıcı
MADDE 7-
Sigorta hak ve yükümlülükleri 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının;
a) (a)
bendi kapsamında sigortalı
sayılanlar için çalışmaya, meslekî
eğitime veya zorunlu staja
başladıkları tarihten,
b) (b)
bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, gelir vergisi
mükellefi olanların gelir vergisi
mükellefiyetinin başladığı tarihten;
şirket ortaklarının şirket
ortaklıklarının tescil edildiği
tarihten; gelir vergisinden muaf
olanların ise esnaf ve sanatkâr
sicili ile birlikte kanunla kurulu
meslek kuruluşlarına usûlüne uygun
kayıtlı oldukları tarihten; tarımda
kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanlar için tarımsal
faaliyetlerinin kanunla kurulu
ilgili meslek kuruluşlarınca tescil
edildiği tarihten; köy ve mahalle
muhtarları için seçildikleri
tarihten,
c) (c)
bendi kapsamında sigortalı
sayılanlar için, göreve başladıkları
veya okullarında eğitime
başladıkları tarihten,
itibaren başlar.
Birinci
fıkranın (b) bendinin
uygulanmasında, gelir vergisinden
muaf olanlar ile tarımda kendi adına
ve hesabına bağımsız çalışanların
kayıt ve tescil işlemleri ile ilgili
olarak kanunla kurulmuş ilgili
meslek kuruluşlarının görüşleri
alınır.
Sigortalı
bildirimi ve tescili
MADDE 8-
İşverenler, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılan kişileri, 7
nci
maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen sigortalılık
başlangıcından önce, sigortalı işe
giriş bildirgesi ile Kuruma
bildirmekle yükümlüdür. Ancak
işveren tarafından sigortalı işe
giriş bildirgesi;
a)
İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak
sigortalılar için, en geç çalışmaya
başlatıldığı gün Kuruma verilmesi
halinde,
b)Yabancı ülkelere sefer yapan
ulaştırma araçlarına sefer esnasında
alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma
ilk defa işyeri bildirgesi verilecek
işyerlerinde; ilk defa sigortalı
çalıştırmaya başlanılan tarihten
itibaren bir ay içinde çalışmaya
başlayan sigortalılar için,
çalışmaya başladıkları tarihten
itibaren en geç söz konusu bir aylık
sürenin dolduğu tarihe kadar, Kuruma
verilmesi halinde,
c) Kamu
idarelerince yurt dışı görevde
çalışmak üzere işe alınanların,
işten ayrılmış olsalar dahi,
çalışmaya başladıkları tarihten
itibaren üç ay içinde, Kuruma
verilmesi halinde,
sigortalılık başlangıcından önce
bildirilmiş sayılır.
Sigortalılar, çalışmaya başladıkları
tarihten itibaren en geç bir ay
içinde, sigortalı olarak çalışmaya
başladıklarını Kuruma bildirirler.
Ancak, sigortalının kendini
bildirmemesi, sigortalı aleyhine
delil teşkil etmez.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılan
kişiler için; 7
nci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen
sigortalılık başlangıcından itibaren
kendi mevzuatlarına göre kayıt veya
tescili yapan ilgili kurum, kuruluş
ve birlikler veya vergi daireleri
sigortalı işe giriş bildirgesi
düzenleyerek, en geç
onbeş
gün içinde Kuruma vermekle
yükümlüdür. Kurum bu bildirimden
itibaren bir ay içinde tescili
yapılan kişilere, sigortalılık hak
ve yükümlülüklerinin başladığını
bildirir.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendi
gereği sigortalı sayılanlar ise,
sigortalı işe giriş bildirgesini, 7
nci
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen sigortalılık
başlangıcından itibaren, doksan gün
içinde Kuruma vermekle
yükümlüdürler.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılan
kişileri çalıştıracak işverenler,
çalıştırmaya başlattıkları kişileri,
7 nci
maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinde belirtilen sigortalılık
başlangıcından itibaren,
onbeş
gün içinde sigortalı işe giriş
bildirgesi ile Kuruma bildirmekle
yükümlüdürler.
5 inci
maddenin (f) bendi kapsamında
sigortalı sayılan kişiler için
Türkiye İş Kurumu, işsizlik
ödeneğinin fiilen ödenmeye
başlandığı tarihten itibaren bir ay
içinde, sigortalı işe giriş
bildirgesini Kuruma bildirmekle
yükümlüdür.
Kamu
idareleri ile bankalar, Kurumca
sağlanacak elektronik altyapıdan
yararlanmak suretiyle, Kurumca
belirlenecek işlemlerde, işlem
yaptığı kişilerin sigortalılık
bakımından tescilli olup olmadığını
kontrol etmek ve sigortasız olduğunu
tespit ettiği kişileri, Kuruma
bildirmekle yükümlüdürler.
Bu
maddenin ikinci ve beşinci fıkraları
hariç olmak üzere, diğer
fıkralarında belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmeyen
ilgililer hakkında, 102
nci
madde hükümlerine göre idarî para
cezası uygulanır.
Sigortalı işe giriş bildirgesinin
şekli ve içeriği, bildirgenin
verilme yöntemleri ve bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve
esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalılığın
sona ermesi
MADDE 9-
Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları
bakımından sigortalılık;
a) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamındaki sigortalıların,
hizmet akdinin sona erdiği tarihten,
b) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamındaki sigortalıların;
1)
Gelir vergisi mükellefi olanlar
için, mükellefiyetlerini gerektiren
faaliyetlerine son verdikleri
tarihten,
2)
Gelir vergisinden muaf olanlar için,
esnaf ve sanatkâr sicili ile
birlikte kanunla kurulu meslek
odalarındaki üye kayıtlarının
silinmesi gereken veya 6
ncı
maddenin birinci fıkrasının (k)
bendi kapsamına girdiği tarihten,
3)
Şirket ve donatma iştiraki ortağı
olanlar için, tâbi oldukları
mevzuata göre şirketle ve donatma
iştiraki ile ilgilerinin kesildiği
tarihten,
4)
Şirket ortağı olanlar için, şirketin
iflâsına veya tasfiyesine karar
verildiği veya münfesih sayıldığı
tarihten,
5)
Tarımda kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlar için, tarımsal
faaliyetlerinin sona erdiği veya 6
ncı
maddenin birinci fıkrasının (ı)
bendi kapsamına girdiği tarihten,
6) Köy
ve mahalle muhtarlarının, muhtarlık
görevlerinin sona erdiği tarihten,
7)
Herhangi bir yabancı ülkede ikamet
eden ve o ülke mevzuatı kapsamında
sigortalı olarak çalışmaya başladığı
veya ikamet esasına bağlı olarak, o
ülke sosyal güvenlik sistemine dahil
olduğu tarihten,
8)
İflâsına karar verilmiş olan veya
tasfiye halindeki özel işletmeler
ile şirketlerin ortaklarından hizmet
akdi ile çalışanların, çalışmaya
başladığı tarihten,
9) Köy
ve mahalle muhtarlarından; kendi
adına ve hesabına bağımsız
çalışmasından dolayı gelir vergisi
mükellefiyeti bulunanlar hariç,
aynı zamanda hizmet akdi ile
çalışanların çalışmaya başladığı
tarihten,
10)
Gelir vergisinden muaf olan, ancak
esnaf ve sanatkârlar sicili ile
birlikte kanunla kurulu meslek
kuruluşlarındaki kayıtlara istinaden
bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlardan, bu
sigortalılıklarının devamı
sırasında, hizmet akdi ile
çalışanların çalışmaya başladığı
tarihten,
c) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı
sayılanların;
1) Ölüm
halinde veya aylık bağlanmasını
gerektiren hallerde, bu tarihi takip
eden ayın ilk gününden,
2)
Diğer hallerde ise görevden
ayrıldıkları tarihten,
d) 5
inci madde gereği bazı sigorta
kollarına tâbi tutulanların,
sigortalı sayılmalarını gerektiren
halin sona erdiği tarihten,
e) 6
ncı
maddenin birinci fıkrasının (l)
bendi kapsamında olanlardan,
çalışmakta iken bulunduğu ülkenin
sosyal güvenlik kurumu ile
irtibatlandırılanlar ile
uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmeleri çerçevesinde, seçimini
bu yönde kullananlar için
sigortalandıkları tarihten,
itibaren sona erer.
Ancak,
hastalık ve analık hükümlerinin
uygulanmasında sigortalılık;
a)
İlgili kanunlar gereği sigortalının
ücretsiz izinli olması, greve
iştirak etmesi veya işverenin lokavt
yapması hallerinde, bu hallerin sona
ermesini,
b)
Diğer hallerde ise birinci fıkrada
belirtilen tarihleri,
takip
eden onuncu günden başlanarak
yitirilmiş sayılır.
Birinci
fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine
göre sigortalılığı sona erenlerin
durumları işverenleri tarafından,
(b) bendinde belirtilen şekillerde
sona erenlerin durumları ise
kendileri ve sözü edilen bentte
belirtilen faaliyetin sona erme
halinin bildirildiği kuruluşlar veya
vergi daireleri tarafından, en geç
on gün içinde Kuruma bildirilir. Bu
kişilerin meslek kuruluşlarına
ya da
vergi dairelerine olan
yükümlülüklerini yerine getirmemiş
olmaları, sigortalılığın sona
ermesine ilişkin belge
ya da
bilginin verilmesine engel teşkil
etmez.
Birinci
fıkranın (e) bendine göre
sigortalılığı sona erenler ile 8
inci maddenin birinci fıkrasının (c)
bendine göre bildirimi yapılan
sigortalıların, sigortalılığının
sona ermesine ilişkin bildirimleri,
üç ay içinde Kuruma yapılır.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalıların
işleri nedeniyle geçici olarak yurt
dışında bulunmaları
MADDE 10-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendinde sayılan sigortalıların
işverenleri tarafından geçici
görevle yurt dışına gönderilmeleri,
(c) bendinde sayılan sigortalıların
mevzuatlarında belirtilen usûle
uygun olarak yurt dışına
gönderilmeleri veya (b) bendinde
sayılanların sigortalılığa esas
çalışması nedeniyle yurt dışında
bulunmaları halinde, bu görevleri
yaptıkları sürece, sigortalıların ve
işverenlerin sosyal sigortaya
ilişkin hak ve yükümlülükleri devam
eder.
Sosyal
güvenlik sözleşmesi imzalanmayan
ülkelerde iş üstlenen işverenlerce
çalıştırılmak üzere bu ülkelere
götürülen Türk işçileri de bu
Kanunun uygulanmasında geçici
görevle yurt dışına gönderilmiş
sayılır.
İKİNCİ
BÖLÜM
İşyerleri ve
İşverenlere İlişkin Hükümler
İşyeri,
işyerinin bildirilmesi, devri,
intikali ve nakli
MADDE 11-
İşyeri, sigortalı sayılanların maddî
olan ve olmayan unsurlar ile
birlikte işlerini yaptıkları
yerlerdir.
İşyerinde üretilen mal veya verilen
hizmet ile nitelik yönünden
bağlılığı bulunan ve aynı yönetim
altında örgütlenen işyerine bağlı
yerler, dinlenme, çocuk emzirme,
yemek, uyku, yıkanma, muayene ve
bakım, beden veya meslek eğitimi
yerleri, avlu ve büro gibi diğer
eklentiler ile araçlar da işyerinden
sayılır.
İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak
işyeri bildirgesini en geç sigortalı
çalıştırmaya başladığı tarihte,
Kuruma vermekle yükümlüdür. Şirket
kuruluşu aşamasında, çalıştıracağı
sigortalı sayısını ve bunların işe
başlama tarihini, ticaret sicili
memurluklarına bildiren
işverenlerin, bu bildirimleri Kuruma
yapılmış sayılır. Ticaret sicili
memurlukları, kendilerine yapılan bu
bildirimi en geç on gün içinde
Kuruma bildirmek zorundadır.
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tâbi
şirketlerin nevilerinin değişmesi,
birleşmesi veya diğer bir şirkete
katılması durumunda, bu hususların
ticaret siciline tesciline ilişkin
ilân tarihini; adi şirketlerde
şirkete yeni ortak alınması
durumunda ise en geç yeni ortağın
alındığı tarihi takip eden on gün
içinde, işyeri bildirgesi ile Kuruma
bildirilmek zorundadır.
İşyerinin faaliyette bulunduğu
adresten başka bir ildeki adrese
nakledilmesi, sigortalı çalıştırılan
bir işin veya işyerinin başka bir
işverene devredilmesi veya intikal
etmesi halinde, işyerinin
nakledildiği, yeni işverenin işi
veya işyerini devraldığı tarihi
takip eden on gün içinde, işyerinin
miras yoluyla intikali halinde ise
mirasçıları, ölüm tarihinden
itibaren en geç üç ay içinde, işyeri
bildirgesini Kuruma vermekle
yükümlüdür. İşyerinin aynı il
sınırları içinde Kurumun diğer bir
ünitesinin görev alanına giren başka
bir adrese nakledilmesi halinde,
adres değişikliğinin yazı ile
bildirilmesi yeterlidir. Bu işlerde
çalışan sigortalıların, sigorta hak
ve yükümlülükleri devam eder.
Valilikler, belediyeler ve ruhsat
vermeye yetkili diğer kamu ve özel
hukuk tüzel kişileri, yapı ruhsatı
ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat
niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin
bilgi ve belgeler ile varsa bunların
verilmesine esas olan istihdama
ilişkin bilgileri, verildiği
tarihten itibaren bir ay içinde
Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.
Bu
maddede belirtilen yükümlülükleri
yerine getirmeyenler hakkında, 102
nci
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi uyarınca idarî para cezası
uygulanır. İdarî para cezası
uygulanması, bu yükümlülüklerin
yerine getirilmesine engel teşkil
etmez.
Alt
işveren, asıl işverenin işyerinde
çalıştırdığı sigortalıları,
işverenle aralarında yaptıkları
sözleşmenin ibrazı kaydıyla,
Kurumdan alacağı özel bir numara ile
asıl işverenin kayıtlı olduğu
dosyadan bildirir.
İşyeri
bildirgesinin verilmemesi veya geç
verilmesi, bu Kanunda belirtilen hak
ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz.
İşyeri bildirgesinin şekli ve
içeriği ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
İşveren,
işveren vekili, geçici iş ilişkisi
kurulan işveren ve alt işveren
MADDE 12-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) ve (c) bentlerine göre sigortalı
sayılan kişileri çalıştıran gerçek
veya tüzel kişiler ile tüzel
kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar
işverendir.
İşveren
adına ve hesabına, işin veya görülen
hizmetin bütününün yönetim görevini
yapan kimse, işveren vekilidir. Bu
Kanunda geçen işveren deyimi,
işveren vekilini de kapsar. İşveren
vekili ve 4857 sayılı İş Kanununda
tanımlanan geçici iş ilişkisi
kurulan işveren, bu Kanunda
belirtilen yükümlülüklerinden dolayı
işveren ile birlikte müştereken ve
müteselsilen
sorumludur.
4 üncü
maddenin ikinci fıkrasının (a)
bendine tâbi olanlar hakkında,
işverenlerin bu Kanunda belirtilen
yükümlülükleri, bunları çalıştıran
işçi sendikaları veya işveren
tarafından; 4 üncü maddenin üçüncü
fıkrasına tâbi olanlar hakkında,
işverenlerin bu Kanunda belirtilen
yükümlülükleri, bunları çalıştıran
kamu idareleri veya eğitim
gördükleri okullar tarafından yerine
getirilir.
2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı
Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında
Kanuna göre çalıştırılanlar
hakkında, işverenlerin bu Kanunda
belirtilen yükümlülükleri, bunları
çalıştırmaya yetkili makam
tarafından yerine getirilir.
Ceza
infaz kurumları ile tutukevleri
bünyesinde oluşturulan tesis, atölye
ve benzeri ünitelerde çalıştırılan
hükümlü ve tutukluların işvereni,
Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri
İş Yurtları Kurumu, işveren
vekilleri ise Ceza İnfaz Kurumları
ile Tutukevleri İş Yurtları
Kurumunun sorumlu müdür ve
amirleridir.
Bir
işverenden, işyerinde yürüttüğü mal
veya hizmet üretimine ilişkin bir
işte veya bir işin bölüm veya
eklentilerinde, iş alan ve bu iş
için görevlendirdiği sigortalıları
çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren
denir. Sigortalılar, üçüncü bir
kişinin aracılığı ile işe girmiş ve
bunlarla sözleşme yapmış olsalar
dahi, asıl işveren, bu Kanunun
işverene yüklediği yükümlülüklerden
dolayı alt işveren ile birlikte
sorumludur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kısa
Vadeli Sigorta Hükümleri
İş kazasının
tanımı, bildirilmesi ve
soruşturulması
MADDE 13-
İş kazası;
a)
Sigortalının işyerinde bulunduğu
sırada,
b)
İşveren tarafından yürütülmekte olan
iş nedeniyle veya görevi nedeniyle,
sigortalı kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışıyorsa yürütmekte
olduğu iş veya çalışma konusu
nedeniyle işyeri dışında,
c) Bir
işverene bağlı olarak çalışan
sigortalının, görevli olarak işyeri
dışında başka bir yere gönderilmesi
nedeniyle asıl işini yapmaksızın
geçen zamanlarda,
d)
Emziren kadın sigortalının, çocuğuna
süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e)
Sigortalıların, işverence sağlanan
bir taşıtla işin yapıldığı yere
gidiş gelişi sırasında,
meydana
gelen ve sigortalıyı hemen veya
sonradan bedenen
ya da
ruhen özüre
uğratan olaydır.
İş
kazasının 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının;
a) (a)
bendi ile 5 inci madde kapsamında
bulunan sigortalılar bakımından
bunları çalıştıran işveren
tarafından, o yer yetkili kolluk
kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en
geç kazadan sonraki üç işgünü
içinde,
b) (b)
bendi kapsamında bulunan sigortalı
bakımından kendisi tarafından, bir
ayı geçmemek
şartıyla rahatsızlığının bildirim
yapmaya engel olmadığı günden sonra
üç işgünü içinde,
c) (c)
bendi kapsamında bulunan
sigortalılar bakımından, bunları
çalıştıran işveren tarafından, o yer
yetkili kolluk kuvvetlerine veya
kendi mevzuatlarına göre yetkili
mercilere derhal ve Kuruma da en
geç kazadan sonraki üç işgünü
içinde,
iş
kazası ve meslek hastalığı
bildirgesinin doğrudan
ya da
taahhütlü posta ile Kuruma
bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın
(a) ve (c) bentlerinde belirtilen
süre, iş kazasının işverenin
kontrolü dışındaki yerlerde meydana
gelmesi halinde, iş kazasının
öğrenildiği tarihten itibaren
başlar.
Kuruma
bildirilen olayın iş kazası sayılıp
sayılmayacağı hakkında bir karara
varılabilmesi için gerektiğinde,
Kurumun denetim ve kontrol ile
yetkilendirilen memurları tarafından
veya Bakanlık iş müfettişleri
vasıtasıyla soruşturma yapılabilir.
Bu soruşturma sonunda yazılı olarak
bildirilen hususların gerçeğe
uymadığı ve olayın iş kazası
olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu
olay için yersiz olarak yapılmış
bulunan ödemeler, ödemenin yapıldığı
tarihten itibaren gerçeğe aykırı
bildirimde bulunanlardan, 96
ncı
madde hükmüne göre tahsil edilir.
İş
kazası ve meslek hastalığı
bildirgesinin şekli ve içeriği,
verilme usûlü ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Meslek
hastalığının tanımı, bildirilmesi ve
soruşturulması
MADDE 14-
Meslek hastalığı, sigortalının
çalıştığı veya yaptığı işin
niteliğinden dolayı tekrarlanan bir
sebeple veya işin yürütüm şartları
yüzünden uğradığı geçici veya
sürekli hastalık, bedensel veya
ruhsal özürlülük halleridir.
Sigortalının çalıştığı işten dolayı
meslek hastalığına tutulduğunun;
a)
Kurumca yetkilendirilen sağlık
hizmet sunucuları tarafından usûlüne
uygun olarak düzenlenen sağlık
kurulu raporu ve dayanağı tıbbî
belgelerin incelenmesi,
b)
Kurumca gerekli görüldüğü hallerde,
işyerindeki çalışma şartlarını ve
buna bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya
koyan denetim raporları ve gerekli
diğer belgelerin incelenmesi,
sonucu
Kurum Sağlık Kurulu tarafından
tespit edilmesi zorunludur.
Meslek
hastalığı, işten ayrıldıktan sonra
meydana çıkmış ve sigortalı olarak
çalıştığı işten kaynaklanmış ise,
sigortalının bu Kanunla sağlanan
haklardan yararlanabilmesi için,
eski işinden fiilen ayrılmasıyla
hastalığın meydana çıkması arasında
bu hastalık için Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikte belirtilen
süreden daha uzun bir zamanın
geçmemiş
olması şarttır. Bu durumdaki
kişiler, gerekli belgelerle Kuruma
müracaat edebilirler. Herhangi bir
meslek hastalığının klinik ve
laboratuvar
bulgularıyla belirlendiği ve meslek
hastalığına yol açan etkenin
işyerindeki inceleme sonunda tespit
edildiği hallerde, meslek
hastalıkları listesindeki yükümlülük
süresi aşılmış olsa bile, söz konusu
hastalık Kurumun veya ilgilinin
başvurusu üzerine Sosyal Sigorta
Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile
meslek hastalığı sayılabilir.
Meslek
hastalığının 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının;
a) (a)
ve (c) bentleri ile 5 inci madde
kapsamında bulunan sigortalılar
bakımından, sigortalının meslek
hastalığına tutulduğunu öğrenen veya
bu durum kendisine bildirilen
işveren tarafından,
b) (b)
bendi kapsamındaki sigortalı
bakımından ise kendisi tarafından,
bu
durumun öğrenildiği günden
başlayarak üç işgünü içinde, iş
kazası ve meslek hastalığı
bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi
zorunludur. Bu yükümlülüğü yerine
getirmeyen veya yazılı olarak
bildirilen hususları kasten eksik
ya da
yanlış bildiren işverene veya 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamındaki sigortalıya,
Kurumca bu durum için yapılmış
bulunan masraflar ile ödenmişse
geçici iş göremezlik ödenekleri
rücû
edilir.
Meslek
hastalığı ile ilgili bildirimler
üzerine gerekli soruşturmalar,
Kurumun denetim ve kontrol ile
yetkilendirilen memurları tarafından
veya Bakanlık iş müfettişleri
vasıtasıyla yaptırılabilir.
Hangi
hallerin meslek hastalığı
sayılacağı, iş kazası ve meslek
hastalığı bildirgesinin şekli ve
içeriği, verilme usûlü ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer
usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir.
Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar
dışında herhangi bir hastalığın
meslek hastalığı sayılıp sayılmaması
hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar,
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık
Kurulunca karara bağlanır.
Hastalık ve
analık hali
MADDE 15-
Sigortalının, iş kazası ve meslek
hastalığı dışında kalan ve iş
göremezliğine neden olan
rahatsızlıklar, hastalık halidir.
Sigortalı kadının veya sigortalı
erkeğin sigortalı olmayan eşinin
gebeliğinin başladığı tarihten
itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz
haftalık, çoğul gebelik halinde ise
ilk on haftalık süreye kadar olan
gebelik ve analık haliyle ilgili
rahatsızlık ve özürlülük halleri
analık hali kabul edilir.
İş kazası,
meslek hastalığı, hastalık ve analık
hallerinde sağlanan haklar
MADDE 16-
İş kazası veya meslek hastalığı
halleri nedeniyle sağlanan haklar
şunlardır:
a)
Sigortalıya; geçici iş göremezlik
süresince günlük geçici iş
göremezlik ödeneği verilmesi.
b)
Sigortalıya; sürekli iş göremezlik
geliri bağlanması.
c) İş
kazası veya meslek hastalığı sonucu
ölen sigortalının hak sahiplerine;
gelir bağlanması.
d)
Gelir bağlanmış olan eş ve
çocuklara; evlenme ödeneği
verilmesi.
e) İş
kazası ve meslek hastalığı sonucu
ölen sigortalı için; cenaze ödeneği
verilmesi.
Sigortalıya hastalık veya analık
hallerine bağlı olarak ortaya çıkan
iş göremezlik süresince, günlük
geçici iş göremezlik ödeneği
verilir.
Sigortalı kadına veya sigortalı
olmayan karısının doğum yapması
nedeniyle sigortalı erkeğe, çocuğun
yaşaması şartıyla doğumdan sonraki
altı ay süresince her ay, doğum
tarihinde geçerli olan asgarî
ücretin üçte biri tutarında emzirme
ödeneği verilir.
Emzirme
ödeneğine hak kazanan
sigortalılardan 9 uncu maddeye göre
sigortalılığı sona erenlerin, bu
tarihten başlamak üzere
üçyüz
gün içinde çocukları doğarsa,
sigortalı kadın veya karısı analık
sigortası haklarından yararlanacak
sigortalı erkek, doğum tarihinden
önceki onbeş
ay içinde en az üç ay prim ödenmiş
olması şartıyla emzirme ödeneğinden
yararlandırılır.
Ödenek ve
gelirlere esas tutulacak günlük
kazanç
MADDE 17-
İş kazası, meslek hastalığı,
hastalık ve analık hallerinde
verilecek ödeneklerin veya
bağlanacak gelirlerin hesabına esas
tutulacak günlük kazanç; iş
kazasının veya doğumun olduğu
tarihten, meslek hastalığı veya
hastalık halinde ise iş göremezliğin
başladığı tarihten önceki
oniki
aydaki son üç ay içinde 80 inci
maddeye göre hesaplanacak prime esas
kazançlar toplamının, bu kazançlara
esas prim gün sayısına bölünmesi
suretiyle hesaplanır. Bu surette
bulunan günlük kazanç; iş
göremezliğin başladığı veya gelirin
bağlanacağı tarihten geriye doğru
oniki ay
ve daha öncesine ait ise güncelleme
katsayısı ile güncellenerek
hesaplanır.
Oniki
aylık dönemde çalışmamış ve ücret
almamış olan sigortalı, çalışmaya
başladığı ay içinde iş kazası veya
meslek hastalığı nedeniyle iş
göremezliğe uğrarsa verilecek
ödeneklerin veya bağlanacak
gelirlerin hesabına esas günlük
kazanç; çalışmaya başladığı tarih
ile iş göremezliğinin başladığı
tarih arasındaki sürede elde ettiği
prime esas günlük kazanç toplamının,
çalıştığı gün sayısına bölünmesi
suretiyle; çalışmaya başladığı gün
iş kazasına uğraması halinde ise
aynı veya emsal işte çalışan benzeri
bir sigortalının günlük kazancı esas
tutulur.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(c) bentleri gereği sigortalı
sayılanların ödenek veya gelire esas
günlük kazançlarının hesabında:
a)
Prim, ikramiye ve bu nitelikteki
arızi ödemeler dikkate alınmış ise
ödenek ve gelire esas alınacak
günlük kazanç, ücret toplamının
ücret alınan gün sayısına
bölünmesiyle hesaplanacak günlük
kazanca, % 50 oranında bir ekleme
yapılarak bulunan tutardan çok
olamaz.
b)
İdare veya yargı mercilerince
verilen karar gereğince yapılan
ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu
mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve
gelirin hesabına esas alınan üç
aylık dönemden önceki aylara ilişkin
olanlar dikkate alınmaz.
Meslek
hastalığı, sigortalının sigortalı
olarak çalıştığı son işinden
ayrıldığı tarihten bir yıl
geçtikten
sonra meydana çıkmış ise, günlük
kazancı bu son işinden ayrıldığı
tarih esas alınarak yukarıdaki
fıkralara göre hesaplanır.
İş
kazası ile meslek hastalığı
sigortasından bağlanacak gelirlere
esas tutulacak aylık kazanç,
yukarıdaki hükümlere göre
hesaplanacak günlük kazancın otuz
katıdır.
Geçici iş
göremezlik ödeneği
MADDE 18-
Kurumca yetkilendirilen hekim veya
sağlık kurullarından istirahat
raporu alınmış olması şartıyla;
a) İş
kazası veya meslek hastalığı
nedeniyle iş göremezliğe uğrayan
sigortalıya her gün için,
b) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
ve (c) bentleri ile 5 inci madde
kapsamındaki sigortalıların hastalık
sebebiyle iş göremezliğe uğraması
halinde, iş göremezliğin başladığı
tarihten önceki bir yıl içinde en az
doksan gün kısa vadeli sigorta primi
bildirilmiş olması şartıyla geçici
iş göremezliğin üçüncü gününden
başlamak üzere her gün için,
c)
Sigortalı kadının analığı halinde,
doğumdan önceki bir yıl içinde en az
doksan gün kısa vadeli sigorta primi
bildirilmiş olması şartıyla,
doğumdan önceki ve sonraki sekizer
haftalık sürede, çoğul gebelik
halinde ise doğumdan önceki sekiz
haftalık süreye iki haftalık süre
ilave edilerek çalışmadığı her gün
için,
d)
Sigortalı kadının isteği ve hekimin
onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya
kadar çalışılması halinde, doğum
sonrası istirahat süresine eklenen
süreler için,
geçici
iş göremezlik ödeneği verilir.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanlara
hastalıkları halinde geçici iş
göremezlik ödeneği, genel sağlık
sigortası dahil prim ve her türlü
borçlarının ödenmiş olması şartıyla
yatarak tedavi süresince veya
yatarak tedavi sonrası bu tedavinin
gereği olarak istirahat raporu
aldıkları sürede ödenir.
İş
kazası, meslek hastalığı, hastalık
ve sigortalı kadının analığı halinde
verilecek geçici iş göremezlik
ödeneği, 17 nci
maddeye göre hesaplanacak günlük
kazancının üçte ikisidir. Ancak
geçici iş göremezlik ödeneğinin
güncellenmemiş tutarı, sigortalının
ödenek hesabına esas alınan döneme
ilişkin kazanç üzerinden vergi,
sosyal sigorta, genel sağlık
sigortası ve işsizlik sigortası
primleri kesintileri sonrası
hesaplanan günlük net kazancını
geçemez.
Sigorta
prim ve ödeneklerinin hesabına esas
tutulacak günlük kazançların alt
sınırında meydana gelecek
değişikliklerde, yeniden tespit
edilen alt sınırın altında bir
günlük kazanç üzerinden ödenek
almakta bulunanların veya almaya hak
kazanmış veya kazanacak olanların bu
ödenekleri, günlük kazançlarının alt
sınırındaki değişikliklerin
yürürlüğe girdiği tarihten
başlayarak değiştirilmiş günlük
kazançların alt sınırına göre
ödenir.
Bir
sigortalıda iş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve analık
hallerinden birkaçı birleşirse,
geçici iş göremezlik ödeneklerinden
en yükseği verilir.
Geçici
iş göremezlik ödenekleri, toplu iş
sözleşmesi yapılan işyerleri ile
kamu idarelerinin işverenleri
tarafından Kurumca belirlenen usûl
ve esaslara göre Kurum adına
sigortalılara ödenerek, daha sonra
Kurum ile mahsuplaşmak suretiyle
tahsil edilebilir.
Geçici
iş göremezlik ödeneklerinin ödeme
zamanı ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Sürekli iş
göremezlik gelirine hak kazanma,
hesaplanması, başlangıcı ve birden
çok iş kazası ve meslek hastalığı
hali
MADDE 19-
İş kazası veya meslek hastalığı
sonucu oluşan hastalık ve özürler
nedeniyle Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmeti sunucularının sağlık
kurulları tarafından verilen
raporlarda meslekte kazanma gücü en
az % 10 oranında azalmış bulunduğu
belirtilen ve Kurum Sağlık Kurulunca
bu durumu onaylanan sigortalı,
sürekli iş göremezlik gelirine hak
kazanır.
Sürekli
iş göremezlik geliri bağlanmış olan
sigortalının yeniden tedavi
ettirilmesi halinde meslekte kazanma
gücünü ne oranda yitirdiği, birinci
fıkrada belirtilen sağlık
kurullarından alınacak raporlara
göre yeniden tespit olunur.
Sürekli
iş göremezlik geliri, sigortalının
mesleğinde kazanma gücünün kaybı
oranına göre hesaplanır. Sürekli tam
iş göremezlikte sigortalıya, 17
nci
maddeye göre hesaplanan aylık
kazancının % 70'i oranında gelir
bağlanır. Sürekli kısmî iş
göremezlikte sigortalıya bağlanacak
gelir, tam iş göremezlik geliri gibi
hesaplanarak bunun iş göremezlik
derecesi oranındaki tutarı kendisine
ödenir. Sigortalı, başka birinin
sürekli bakımına muhtaç ise gelir
bağlama oranı % 100 olarak
uygulanır.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanlara,
sürekli iş göremezlik geliri
bağlanabilmesi için, kendi
sigortalılığından dolayı, genel
sağlık sigortası dahil prim ve her
türlü borçlarının ödenmiş olması
zorunludur.
Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında
bulunan sigortalılardan,
kurumlarınca sürekli iş göremezlik
nedeniyle görevlerine son
verilenlerden;
a)
Malûllük veya yaşlılık aylığına hak
kazanamayan sigortalılara sürekli
tam iş göremezlik geliri bağlanarak
sürekli iş göremezlik derecesine
göre hesaplanacak sürekli iş
göremezlik gelir tutarı ile sürekli
tam iş göremezlik geliri arasındaki
fark, sigortalının görevine son
veren kurum tarafından, Kuruma
ödenir. Bunların bu Kanun kapsamında
tekrar çalışması halinde, sürekli
işgöremezlik
geliri, sürekli iş göremezlik
derecesine göre ödenmeye devam
edilir.
b)
Malûllük veya yaşlılık aylığına hak
kazanan sigortalılara ise sürekli iş
göremezlik derecesine göre gelir
bağlanır.
Başka
birinin sürekli bakımına muhtaç
olanlar hariç, sürekli iş göremezlik
gelirinin güncellenmemiş aylık
tutarı; sigortalının sürekli iş
göremezlik geliri hesabına esas
alınan döneme ilişkin kazancı
üzerinden vergi, sosyal sigorta,
genel sağlık sigortası ve işsizlik
sigortası primleri kesintileri
sonrası hesaplanan aylık net
kazancını
geçemez.
Yukarıdaki fıkralara göre hesaplanan
gelir, günlük kazanç hesabına giren
son ay ile gelir başlangıç tarihi
arasında 55 inci maddenin ikinci
fıkrası hükmüne göre artırılarak
belirlenir.
Sigortalının sürekli iş göremezlik
geliri;
a)
Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona
erdiği tarihi,
b)
Geçici iş göremezlik tespit
edilemeden sürekli iş göremezlik
durumuna girilmişse, buna ait sağlık
kurulu raporu tarihini,
takip
eden ay başından başlar.
Sürekli
iş göremezlik geliri bağlanmış
sigortalılardan, aynı özürlülük veya
meslek hastalığı nedeniyle istirahat
raporu alanlara, yazılı istek
tarihinden itibaren 18 inci maddeye
göre hesaplanacak bir günlük geçici
iş göremezlik ödeneği ile aylık
sürekli iş göremezlik gelirinin
otuzda biri arasındaki fark, her gün
için geçici iş göremezlik ödeneği
olarak verilir.
Sigortalının yeniden bir iş kazasına
uğraması veya yeni bir meslek
hastalığına tutulması halinde,
meydana gelen özürlerin bütünü göz
önüne alınarak kendisine, sürekli iş
göremezliğini doğuran son iş kazası
veya meslek hastalığı sırasındaki
kazancı üzerinden gelir hesaplanır.
Ancak, sigortalının son iş kazası
veya meslek hastalığı sırasındaki
günlük kazancına göre bulunacak
geliri, hesaplanan ilk gelirinden az
ise sigortalının sürekli iş
göremezlik geliri ilk kazanç
üzerinden ödenir.
İş
kazası ve meslek hastalığı sonucu
sürekli iş göremezlik hallerinde
meslekte kazanma gücündeki kayıp
oranının belirlenmesine ve bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer
usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Hak
sahiplerine gelir bağlanması,
evlenme ve cenaze ödenekleri
MADDE 20-
İş kazası veya meslek hastalığına
bağlı nedenlerden dolayı ölen
sigortalının hak sahiplerine, 17
nci
madde gereğince tespit edilecek
aylık kazancının % 70'i, 55 inci
maddenin ikinci fıkrasına göre
güncellenerek 34 üncü madde
hükümlerine göre gelir olarak
bağlanır.
İş
kazası veya meslek hastalığı sonucu
meslekte kazanma gücünü % 50 veya
daha fazla oranda kaybetmesi
nedeniyle sürekli iş göremezlik
geliri bağlanmış iken ölenlerin,
ölümün iş kazası veya meslek
hastalığına bağlı olup olmadığına
bakılmaksızın birinci fıkraya göre
belirlenen tutar, 34 üncü madde
hükümlerine göre hak sahiplerine
gelir olarak bağlanır.
İş
kazası veya meslek hastalığı sonucu
meslekte kazanma gücünü % 50
oranının altında kaybetmesi
nedeniyle sürekli iş göremezlik
geliri bağlanmış iken ölenlerin,
ölümün iş kazası veya meslek
hastalığına bağlı olmaması halinde
sigortalının almakta olduğu sürekli
iş göremezlik geliri, 34 üncü madde
hükümlerine göre hak sahiplerine
gelir olarak bağlanır.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanların
hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi
için, kendi sigortalılığından
dolayı, genel sağlık sigortası dahil
prim ve her türlü borçlarının
ödenmiş olması zorunludur.
Gelirin
başlangıcı, kesilmesi ve yeniden
bağlanmasında 34 üncü ve 35 inci
maddeler uygulanır.
37
nci
madde hükümlerine göre hak
sahiplerine cenaze ve evlenme
ödeneği verilir.
İş kazası ve
meslek hastalığı ile hastalık
bakımından işverenin ve üçüncü
kişilerin sorumluluğu
MADDE 21-
İş kazası ve meslek hastalığı,
işverenin kastı veya sigortalıların
sağlığını koruma ve iş güvenliği
mevzuatına aykırı bir hareketi
sonucu meydana gelmişse, Kurumca
sigortalıya veya hak sahiplerine bu
Kanun gereğince yapılan veya ileride
yapılması gereken ödemeler ile
bağlanan gelirin başladığı tarihteki
ilk peşin sermaye değeri toplamı,
sigortalı veya hak sahiplerinin
işverenden isteyebilecekleri
tutarlarla sınırlı olmak üzere,
Kurumca işverene ödettirilir.
İşverenin sorumluluğunun tespitinde
kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
İş
kazasının, 13 üncü maddenin ikinci
fıkrasının (a) bendinde belirtilen
sürede işveren tarafından Kuruma
bildirilmemesi halinde, bildirim
tarihine kadar geçen süre için
sigortalıya ödenecek geçici iş
göremezlik ödeneği, Kurumca
işverenden tahsil edilir.
Çalışma
mevzuatında sağlık raporu alınması
gerektiği belirtilen işlerde, böyle
bir rapora dayanılmaksızın veya
eldeki rapora aykırı olarak bünyece
elverişli olmadığı işte çalıştırılan
sigortalının, bu işe girmeden önce
var olduğu tespit edilen veya
bünyece elverişli olmadığı işte
çalıştırılması sonucu meydana gelen
hastalığı nedeniyle, Kurumca
sigortalıya ödenen geçici iş
göremezlik ödeneği işverene
ödettirilir.
İş
kazası, meslek hastalığı ve
hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru
nedeniyle meydana gelmişse,
sigortalıya ve hak sahiplerine
yapılan veya ileride yapılması
gereken ödemeler ile bağlanan
gelirin başladığı tarihteki ilk
peşin sermaye değerinin yarısı,
zarara sebep olan üçüncü kişilere ve
şayet kusuru varsa bunları
çalıştıranlara
rücû edilir.
İş
kazası, meslek hastalığı ve
hastalık; kamu görevlileri, er ve
erbaşlar ile kamu idareleri
tarafından görevlendirilen diğer
kişilerin vazifelerinin gereği
olarak yaptıkları fiiller sonucu
meydana gelmiş ise, bu fiillerden
dolayı haklarında kesinleşmiş
mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç
olmak üzere, sigortalı veya hak
sahiplerine yapılan ödemeler veya
bağlanan gelirler için kurumuna veya
ilgililere rücû
edilmez. Ayrıca, iş kazası veya
meslek hastalığı sonucu ölümlerde,
bu Kanun uyarınca hak sahiplerine
bağlanacak gelir ve verilecek
ödenekler için, iş kazası veya
meslek hastalığının meydana
gelmesinde kusuru bulunan hak
sahiplerine veya iş kazası sonucu
ölen kusurlu sigortalının hak
sahiplerine, Kurumca
rücû
edilmez.
Sigortalının
kendisinden kaynaklanan sebeplerle
tedavi süresinin uzaması, iş
göremezliğinin artması
MADDE 22-
Sigortalının aşağıdaki sayılan
nedenlerden dolayı iş kazasına veya
meslek hastalığına uğraması,
hastalanması, tedavi süresinin
uzaması veya iş göremezliğinin
artması hallerinde geçici iş
göremezlik ödeneği veya sürekli iş
göremezlik geliri;
a) Ceza
sorumluluğu olmayanlar ile kabul
edilebilir bir mazereti olanlar
hariç, sigortalının iş kazası,
meslek hastalığı, hastalık ve analık
nedeniyle hekimin bildirdiği tedbir
ve tavsiyelere uymaması sonucu
tedavi süresinin uzamasına veya iş
göremezlik oranının artmasına, malûl
kalmasına neden olması halinde,
uzayan tedavi süresi veya artan iş
göremezlik oranı esas alınarak
dörtte birine kadarı Kurumca
eksiltilir.
b) Ceza
sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır
kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan,
meslek hastalığına tutulan veya
hastalanan sigortalının kusur
derecesi esas alınarak üçte birine
kadarı Kurumca eksiltilir.
c)
Kasdî
bir hareketi yüzünden iş kazasına
uğrayan, meslek hastalığına tutulan,
hastalanan veya Kurumun yazılı
bildirimine rağmen teklif edilen
tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya,
yarısı tutarında ödenir.
d)
Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin
sona erdiğine ve çalışabilir
olduğuna dair belge almaksızın
çalışan sigortalıya geçici iş
göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş
olanlar da yersiz yapılan ödeme
tarihinden itibaren 96
ncı
madde hükümlerine göre geri alınır.
13 üncü
maddenin ikinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilenler tarafından iş
kazasının anılan bentte belirtilen
süre içinde Kuruma bildirilmemesi
durumunda, sigortalıya yapılacak iş
göremezlik ödenekleri bildirim
tarihinden itibaren ödenir.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Süresinde
bildirilmeyen sigortalılıktan doğan
sorumluluk
MADDE 23-
Sigortalı çalıştırmaya başlandığının
süresi içinde sigortalı işe giriş
bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi
halinde, bildirgenin sonradan
verildiği veya sigortalı
çalıştırıldığının Kurumca tespit
edildiği tarihten önce meydana gelen
iş kazası, meslek hastalığı,
hastalık ve analık halleri sonucu
ilgililerin gelir ve ödenekleri
Kurumca ödenir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen
hallerde, Kurumca yapılan ve ileride
yapılması gerekli bulunan her türlü
masrafların tutarı ile gelir
bağlanırsa bu gelirin başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değeri
tutarı, 21 inci maddenin birinci
fıkrasında yazılı sorumluluk halleri
aranmaksızın, işverene ayrıca
ödettirilir.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı olduğu
halde, 8 inci maddenin dördüncü
fıkrasında belirtilen süre
içerisinde bildirimde
bulunmayanlara, bildirimde
bulunulmayan sürede meydana gelen iş
kazası, meslek hastalığı, hastalık
ve analık halleri sonucu ilgililerin
gelir ve ödenekleri Kurumca ödenmez.
Kısa vadeli
sigorta kollarında dikkate alınmayan
süreler
MADDE 24-
Kısa vadeli sigorta kolları
bakımından;
a)
Herhangi bir sebeple silâh altına
alınan sigortalının askerlikte geçen
hizmet süresi,
b)
Hükümlülükle sonuçlanmayan
tutuklulukta geçen süre,
c) İş
kazası, meslek hastalığı, hastalık
ve analık sigortalarından geçici iş
göremezlik ödeneği alan sigortalının
iş göremediği süre,
d)
Sigortalının greve iştirak etmesi
veya işverenin lokavt yapması
hallerinde geçen süre,
18 inci
maddede belirtilen çalışma
sürelerine girmediği gibi, iş
göremezliğin başladığı veya
hastalığın anlaşıldığı yahut doğumun
olduğu tarihten önceki bir yılın
hesabında da dikkate alınmaz.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Uzun Vadeli
Sigorta Hükümleri
Malûl sayılma
MADDE 25-
Sigortalının veya işverenin talebi
üzerine Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmeti sunucularının sağlık
kurullarınca usûlüne uygun
düzenlenecek raporlar ve dayanağı
tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu,
çalışma gücünün veya iş kazası veya
meslek hastalığı sonucu meslekte
kazanma gücünün en az % 60'ını
kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca
tespit edilen sigortalı, malûllük
sigortası bakımından malûl sayılır.
Ancak,
sigortalı olarak ilk defa çalışmaya
başladığı tarihten önce sigortalının
çalışma gücünün % 60'ını kaybettiği
önceden veya sonradan tespit
edilirse, sigortalı bu hastalık veya
özürü
sebebiyle malûllük aylığından
yararlanamaz.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Malûllük
sigortasından sağlanan haklar ve
yararlanma şartları
MADDE 26-
Malûllük sigortasından sigortalılara
sağlanan hak, malûllük aylığı
bağlanmasıdır.
Sigortalıya malûllük aylığı
bağlanabilmesi için sigortalının;
a) 25
inci maddeye göre malûl sayılması,
b) En
az on yıldan beri sigortalı bulunup,
toplam olarak 1800 gün veya başka
birinin sürekli bakımına muhtaç
derecede malûl olan sigortalılar
için ise en az beş yıldan beri
sigortalı bulunup toplam 900 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş
olması,
c)
Malûliyeti nedeniyle sigortalı
olarak çalıştığı işten ayrıldıktan
veya işyerini kapattıktan veya
devrettikten sonra Kurumdan yazılı
istekte bulunması,
halinde
malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanların
kendi sigortalılığı nedeniyle genel
sağlık sigortası primi dahil, prim
ve her türlü borçlarının ödenmiş
olması zorunludur.
Malûllük
aylığının hesaplanması, başlangıcı,
kesilmesi ve yeniden bağlanması
MADDE 27-
Malûllük aylığı; prim ödeme gün
sayısı 9000 günden az olan
sigortalılar için 9000 gün
üzerinden, 9000 gün ve daha fazla
olanlar için ise toplam prim ödeme
gün sayısı üzerinden, 29 uncu madde
hükümlerine göre hesaplanır.
Sigortalı başka birinin sürekli
bakımına muhtaç ise tespit edilen
aylık bağlama oranı 10 puan
artırılır.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a), (b)
ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalılar için ayrı
ayrı
olmak üzere, malûllük sigortasından
dosya bazında her yıl bağlanan
aylıkların aylık başlangıç tarihinin
ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla
yıl içine ait artışlar
uygulanmaksızın hesaplanacak
tutarları, yaşlılık sigortasından
bir önceki yılın son ödeme ayında
söz konusu sigortalılar için ayrı
ayrı
dosya bazında ödenen en düşük
yaşlılık aylığından az olamaz.
Malûllük aylığı, sigortalının;
a)
Malûl sayılmasına esas tutulan rapor
tarihi yazılı istek tarihinden önce
ise yazılı istek tarihini,
b)
Malûl sayılmasına esas tutulan rapor
tarihi yazılı istek tarihinden sonra
ise rapor tarihini,
c) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında bulunanların
çalıştıkları işyerine müracaatları
halinde, görevlerinden ayrıldıkları
tarihi,
takip
eden ay başından itibaren başlar.
Sigortalı, aylığın başlangıç
tarihinde geçici iş göremezlik
ödeneği almakta ise malûllük aylığı
geçici iş göremezlik ödeneği verilme
süresinin sona erdiği tarihten
sonraki ay başından başlar. Ancak,
bağlanacak malûllük aylığı,
sigortalının almakta olduğu geçici
iş göremezlik ödeneğinin aylık
tutarından fazla ise aradaki fark,
bu maddenin üçüncü fıkrasına göre
tespit edilecek tarihten başlanarak
verilir.
Malûllük aylığı almakta iken
sigortalı olarak yeniden çalışmaya
başlayanların veya yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında çalışmaya veya
ikamete dayalı sosyal yardım almaya
başlayanların malûllük aylıkları,
çalışmaya başladıkları veya ikamete
dayalı sosyal yardım almaya
başladıkları tarihi takip eden ödeme
dönemi başında kesilir.
Bu
Kanuna göre sigortalı olmayı
gerektiren bir işte çalışması
nedeniyle malûllük aylıkları
kesilenlerden çalışması sona erip,
malûllük aylığı bağlanması için
yazılı istekte bulunanlara, kontrol
muayenesine tâbi tutulmak ve
malûllüğünün devam ettiği anlaşılmak
şartıyla eski malûllük aylığı,
yazılı istekte bulunduğu tarihten
sonraki ay başından itibaren
ödenmeye başlanır. Ancak, bu
durumdaki sigortalılar için yazılı
istek tarihlerine göre yeniden
malûllük aylığı hesaplanır ve bu
aylık önceden bağlanan malûllük
aylığından fazla ise hesaplanan yeni
aylık üzerinden ödeme yapılır.
Yaşlılık
sigortasından sağlanan haklar ve
yararlanma şartları
MADDE 28-
Yaşlılık sigortasından sigortalıya
sağlanan haklar şunlardır:
a)
Yaşlılık aylığı bağlanması.
b)
Toptan ödeme yapılması.
İlk
defa bu Kanuna göre sigortalı
sayılanlara;
a)
Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını
doldurmuş olmaları ve en az 9000 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş olması
şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.
b) (a)
bendinde belirtilen yaş şartı;
1)
1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri
arasında kadın için 59, erkek için
61,
2)
1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri
arasında kadın için 60, erkek için
62,
3)
1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri
arasında kadın için 61, erkek için
63,
4)
1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri
arasında kadın için 62, erkek için
64,
5)
1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri
arasında kadın için 63, erkek için
65,
6)
1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri
arasında kadın için 64, erkek için
65,
7)
1/1/2048 tarihinden itibaren ise
kadın ve erkek için 65,
olarak
uygulanır.
Sigortalılar, ikinci fıkranın (a) ve
(b) bentlerinde yer alan yaş
hadlerine üç yıl eklenmek ve
adlarına en az 5400 gün malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
bildirilmiş olmak şartıyla da
yaşlılık aylığından
yararlanabilirler.
Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya
başladığı tarihten önce 25 inci
maddenin ikinci fıkrasına göre malûl
sayılmayı gerektirecek derecede
hastalık veya
özürü bulunan ve bu nedenle
malûllük aylığından yararlanamayan
sigortalılara, en az
onbeş
yıldan beri sigortalı bulunmak ve en
az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi bildirilmiş
olmak şartıyla yaşlılık aylığı
bağlanır.
Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet
sunucularının sağlık kurullarınca
usûlüne uygun düzenlenecek raporlar
ve dayanağı tıbbî belgelerin
incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık
Kurulunca çalışma gücündeki kayıp
oranının;
a) % 50
ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan
sigortalılar, en az 16 yıldan beri
sigortalı olmaları ve 4320 gün,
b) % 40
ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan
sigortalılar, en az 18 yıldan beri
sigortalı olmaları ve 4680 gün,
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş olmak
şartıyla ikinci fıkranın (a)
bendindeki yaş şartları aranmaksızın
yaşlılık aylığına hak kazanırlar.
Bunlar 94 üncü madde hükümlerine
göre kontrol muayenesine tâbi
tutulabilirler.
Bakanlıkça tespit edilen maden
işyerlerinin yeraltı işlerinde
sürekli veya münavebeli olarak en az
20 yıldan beri çalışan sigortalılar
için ikinci fıkrada belirtilen yaş
şartı 55 olarak uygulanır.
50
yaşını dolduran ve erken yaşlanmış
olduğu tespit edilen sigortalılar,
yaş dışındaki diğer şartları
taşımaları halinde yaşlılık
aylığından yararlanırlar.
Yukarıdaki fıkralarda belirtilen
yaşlılık aylıklarından
yararlanabilmek için, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen sigortalının
çalıştığı işten ayrıldıktan, (b)
bendinde belirtilen sigortalının
sigortalılığa esas faaliyete son
verip vermeyeceğini beyan ettikten,
(c) bendinde belirtilen
sigortalıların ise Kurumun aylık
bağlanma hakkı olduğuna dair yazısı
üzerine yetkili makamdan emekliye
sevk onayı aldıktan ve ilişiği
kesildikten sonra yazılı istekte
bulunması şarttır.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen sigortalılara
yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için
ayrıca, yazılı talepte bulunduğu
tarih itibarıyla genel sağlık
sigortası primi dahil kendi
sigortalılığı nedeniyle prim ve her
türlü borcunun olmaması zorunludur.
Bu
maddenin uygulamasına ilişkin usûl
ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yaşlılık
aylığının hesaplanması
MADDE 29-
Yaşlılık aylığına hak kazanan
sigortalıların aylığı, aşağıdaki
hükümlere göre belirlenecek ortalama
aylık kazancı ile aylık bağlama
oranının çarpımı sonucunda bulunan
tutardır.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının
her yıla ait prime esas kazancının,
kazancın ait olduğu yıldan itibaren
aylık talep tarihine kadar geçen
yıllar için, her yıl gerçekleşen
güncelleme katsayısı ile
güncellenerek bulunan kazançlar
toplamının, itibarî hizmet süresi
ile fiilî hizmet süresi zammı hariç
toplam prim ödeme gün sayısına
bölünmesi suretiyle hesaplanan
ortalama günlük kazancın otuz
katıdır.
Aylık
bağlama oranı, sigortalının
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tâbi geçen toplam prim
ödeme gün sayısının her 360 günü
için 2015 yılı sonuna kadar % 2,5;
2016 yılı başından itibaren ise % 2
olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360
günden eksik süreler orantılı olarak
dikkate alınır. Ancak aylık bağlama
oranı % 90'ı
geçemez.
28 inci
maddenin dördüncü ve beşinci
fıkralarına göre aylığa hak kazanan
sigortalılar için hesaplanacak aylık
bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı
9000 günden az olanlar için çalışma
gücü kayıp oranının 9000 gün prim
ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu
bulunan rakamın % 60'a bölünmesi
suretiyle hesaplanan gün sayısına
göre, üçüncü fıkra uyarınca tespit
edilen orandır. Prim ödeme gün
sayısı 9000 günden fazla olanlar
için ise toplam prim ödeme gün
sayısına göre aylık bağlama oranı
belirlenir.
Yukarıdaki şekilde hesaplanan
aylığın başlangıç tarihinin yılın
ilk altı aylık dönemine rastlaması
halinde 55 inci maddenin ikinci
fıkrasına göre Ocak ödeme dönemi
için gelir ve aylıklara uygulanan
artış oranı kadar artırılarak, yılın
ikinci altı aylık dönemine
rastlaması halinde ise öncelikle
Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz
ödeme dönemi için gelir ve aylıklara
uygulanan artış oranları kadar
artırılarak, sigortalının aylık
başlangıç tarihindeki aylığı
hesaplanır.
Yaşlılık
aylığının başlangıcı, kesilmesi veya
sosyal güvenlik destek primi
ödenmesi
MADDE 30-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a)
ve (b) bentlerinde belirtilen
sigortalılardan yaşlılık aylığına
hak kazananlara, yazılı istek
tarihinden sonraki,
b) (c)
bendinde belirtilen sigortalılardan
yetkili makamdan emekliye sevk onayı
aldıktan ve görevleriyle ilişiği
kesildikten sonra Kuruma
başvuranlara, ilişiğinin kesildiği
tarihi takip eden,
c) (c)
bendinde belirtilen sigortalılardan
her ne şekilde olursa olsun
sigortalı olmayı gerektiren
görevinden ayrılmış olanlara ise
istek tarihini takip eden,
ay
başından itibaren aylık bağlanır.
Aylığın
ödenmesine başlanacağı tarihte
hastalık sigortasından geçici iş
göremezlik ödeneği almakta olan
sigortalının yaşlılık aylığı, geçici
iş göremezlik ödeneği verilme
süresinin sona erdiği tarihi takip
eden ay başından başlar. Ancak,
bağlanacak yaşlılık aylığı geçici iş
göremezlik ödeneğinin aylık
tutarından fazla ise, aradaki fark
birinci fıkraya göre tespit edilecek
tarihten başlanarak verilir.
Yaşlılık aylığı almakta iken
sigortalı olarak yeniden çalışmaya
başlayanların veya yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında çalışmaya veya
ikamete dayalı sosyal yardım almaya
başlayanların yaşlılık aylıkları,
çalışmaya başladıkları veya ikamete
dayalı sosyal yardım almaya
başladıkları tarihi takip eden ödeme
dönemi başında kesilir. Yaşlılık
aylıkları kesilenlerden, bu Kanuna
tâbi olarak yeniden çalışmaya
başlayanlardan çalıştıkları süre
zarfında 80 inci maddeye göre
belirlenen prime esas kazançları
üzerinden 81 inci madde gereğince
kısa ve uzun vadeli sigorta
kollarına ait prim alınır. Çalışmaya
başlaması nedeniyle yaşlılık
aylıkları kesilenlerden, işten
ayrılarak veya işyerini kapatarak
yeniden yaşlılık aylığı bağlanması
için yazılı istekte bulunan
sigortalıya, yazılı istek tarihini
takip eden ay başından itibaren
yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak
bağlanır. Bu durumda olanların
yeniden hesaplanan yaşlılık aylığı,
55 inci maddenin ikinci fıkrasına
göre yeni talep tarihine kadar
yükseltilen eski aylıklarının
altında olamaz.
Yaşlılık aylığı almakta iken bu
Kanuna tâbi sigortalı olarak yeniden
çalışmaya başlayanlardan veya 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine tâbi faaliyete devam
edeceğini beyan edenlerden
aylıklarının kesilmemesi için yazılı
istekte bulunanların yaşlılık
aylıklarının ödenmesine devam
edilir. Bunlardan 80 inci maddeye
göre tespit edilen prime esas
kazançlar üzerinden 81 inci maddenin
(e) bendi gereğince sosyal güvenlik
destek primi alınır. Sosyal güvenlik
destek primi ödenmiş veya
bildirilmiş süreler bu Kanuna göre
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları prim ödeme gün sayısına
ilave edilmez, 31 inci ve 36
ncı
madde hükümlerine göre toptan ödeme
yapılmaz.
Üçüncü
fıkraya göre yaşlılık aylığı
kesilenler, bu Kanuna tâbi olarak
yeniden çalıştıkları süre içinde
dördüncü fıkra hükümlerinin
uygulanmasını; dördüncü fıkraya göre
yaşlılık aylığı kesilmeden
çalışanlar ise çalıştıkları süre
içinde haklarında üçüncü fıkra
hükümlerinin uygulanmasını
isteyebilirler.
Yaşlılık
toptan ödemesi ve ihya
MADDE 31-
Sigortalı olarak çalıştığı işten
ayrılan veya işyerini kapatan ve
yaşlılık aylığı bağlanması için
gerekli yaş şartını doldurduğu halde
malûllük ve yaşlılık aylığı
bağlanmasına hak kazanamayan
sigortalıya, bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve
(c) bendi kapsamında ise kendi adına
bildirilen, (b) bendi kapsamında ise
ödediği malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primlerinin her yıla ait
tutarı, primin ait olduğu yıldan
itibaren yazılı istek tarihine kadar
geçen yıllar için, her yılın
gerçekleşen güncelleme katsayısı ile
güncellenerek toptan ödeme şeklinde
verilir.
Bu
Kanun veya bu Kanundan önce
yürürlükte bulunan sosyal güvenlik
kanunlarına göre toptan ödeme
yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş
bulunanlardan, yeniden bu Kanuna
tâbi olarak yahut bu Kanunla
yürürlükten kaldırılmış kanunlara
göre malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş
olanlar, yazılı olarak müracaat
etmeleri halinde, aldıkları toptan
ödemenin ödeme tarihi ile yazılı
istek tarihi arasında geçen yıllar
için her yılın gerçekleşen
güncelleme katsayısı ile
güncellenerek bulunan tutarını talep
tarihini takip eden ayın sonuna
kadar ödemeleri halinde, bu
hizmetler ihya edilerek bu Kanunun
uygulanmasında dikkate alınır.
Ölüm
sigortasından sağlanan haklar ve
yararlanma şartları
MADDE 32 -
Ölüm sigortasından sağlanan haklar
şunlardır:
a) Ölüm
aylığı bağlanması.
b) Ölüm
toptan ödemesi yapılması.
c)
Aylık almakta olan eş ve çocuklara
evlenme ödeneği verilmesi.
d)
Cenaze ödeneği verilmesi.
Ölüm
aylığı;
a) En
az beş yıldan beri sigortalı
bulunup, toplam olarak 900 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş,
b)
Malûllük veya yaşlılık aylığı
almakta iken veya malûllük veya
yaşlılık aylığı bağlanmasına hak
kazanmış olup henüz işlemi
tamamlanmamış,
c)
Bağlanmış bulunan malûllük veya
yaşlılık aylığı, sigortalı olarak
çalışmaya başlamaları sebebiyle
kesilmiş,
durumda
iken ölen sigortalının hak
sahiplerine, yazılı istekte
bulunmaları halinde bağlanır. Ancak,
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendine göre sigortalı
sayılanların hak sahiplerine aylık
bağlanabilmesi için ölen
sigortalının genel sağlık sigortası
primi dahil kendi sigortalılığından
dolayı prim ve her türlü borcunun
olmaması şarttır.
Ölüm
sigortasından bağlanacak aylığın
hesaplanması
MADDE 33-
Sigortalının ölümü halinde hak
sahiplerine bağlanan aylığın
hesaplanmasında;
a)
Sigortalının almakta olduğu veya
bağlanmasına hak kazandığı malûllük
veya yaşlılık aylığı,
b)
Malûllük veya yaşlılık aylığı
bağlandıktan sonra sigortalı olarak
çalışmaya başlaması sebebiyle aylığı
kesilen sigortalının ölüm tarihi
esas alınarak 27
nci veya
29 uncu maddelere göre tespit
edilecek aylığı,
c) 32
nci
maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi ödemiş olan
sigortalının prim ödeme gün sayısı,
9000 günden az ise 9000 gün
üzerinden, 9000 gün ve daha fazla
ise toplam prim ödeme gün sayısı
üzerinden, 29 uncu madde hükümlerine
göre hesaplanan aylığı,
esas
alınır.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a), (b)
ve (c) bentleri ile 5 inci madde
kapsamındaki sigortalılar için ayrı
ayrı
olmak üzere; sigortalıların ölümleri
halinde ölüm sigortasından dosya
bazında her yıl bağlanan aylıkların
aylık başlangıç tarihinin ait olduğu
yılın Ocak ayı itibarıyla yıl içine
ait artışlar uygulanmaksızın
hesaplanacak tutarları, yaşlılık
sigortasından bir önceki yılın son
ödeme ayında söz konusu sigortalılar
için ayrı ayrı
ödenen en düşük yaşlılık aylığından
az olamaz. Sigortalı başka birinin
sürekli bakımına muhtaç durumda
malûl sayılarak aylık bağlanmasına
hak kazanmış ise, birinci fıkranın
(a) ve (b) bentlerinin
uygulanmasında bu durum dikkate
alınmaz.
Ölüm aylığının
hak sahiplerine paylaştırılması
MADDE 34-
Ölen sigortalının 33 üncü madde
hükümlerine göre hesaplanacak
aylığının;
a) Dul
eşine % 50'si; aylık bağlanmış
çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu
Kanun kapsamında veya yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması
veya kendi çalışmaları nedeniyle
gelir veya aylık bağlanmamış olması
halinde % 75'i,
b) Bu
Kanun kapsamında veya yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan
veya kendi çalışmaları nedeniyle
gelir veya aylık bağlanmamış
çocuklardan;
1) 18
yaşını, lise ve dengi öğrenim
görmesi halinde 20 yaşını, yüksek
öğrenim yapması halinde 25 yaşını
doldurmayanların veya,
2)
Kurum Sağlık Kurulu kararı ile
çalışma gücünü en az % 60 oranında
yitirip malûl olduğu anlaşılanların
veya,
3)
Yaşları ne olursa olsun evli
olmayan, evli olmakla beraber
sonradan boşanan veya dul kalan
kızlarının,
her
birine % 25'i,
c) (b)
bendinde belirtilen çocuklardan
sigortalının ölümü ile anasız ve
babasız kalan veya sonradan bu
duruma düşenlerle, ana ve babaları
arasında evlilik bağı bulunmayan
veya sigortalının ölümü tarihinde
evlilik bağı bulunmakla beraber ana
veya babaları sonradan evlenenler
ile kendisinden başka aylık alan hak
sahibi bulunmayanların her birine %
50'si,
d) Hak
sahibi eş ve çocuklardan artan hisse
bulunması halinde, ana ve babaya
çalışmaması ve gelir veya aylık
bağlanmamış olması halinde % 25'i
oranında; çalışmayan ana ve babanın
65 yaşın üstünde olması, gelir veya
aylık bağlanmamış olması halinde ise
artan hisseye bakılmaksızın % 25'i,
oranında aylık bağlanır.
Sigortalı tarafından evlât
edinilmiş, tanınmış veya soy bağı
düzeltilmiş veya babalığı hükme
bağlanmış çocukları ile sigortalının
ölümünden sonra doğan çocukları,
bağlanacak aylıktan yukarıda
belirtilen esaslara göre yararlanır.
Hak
sahiplerine bağlanacak aylıkların
toplamı sigortalıya ait aylığın
tutarını
geçemez. Bu sınırın
aşılmaması için gerekirse hak
sahiplerinin aylıklarından orantılı
olarak indirimler yapılır.
Hak
sahiplerinin aylıklarının
başlangıcı, kesilmesi ve yeniden
bağlanması
MADDE 35-
Ölüm sigortasından sigortalının hak
sahiplerine bağlanacak aylıklar;
a)
Sigortalının ölüm tarihini,
b) Hak
sahibi olma niteliğinin ölüm
tarihinden sonra kazanılması
halinde, bu niteliğin kazanıldığı
tarihi,
takip
eden ay başından itibaren
başlatılır. Hak sahiplerine bağlanan
aylıklar 34 üncü maddede belirtilen
şartların ortadan kalktığı tarihi
takip eden ödeme dönemi başından
itibaren kesilir.
Ancak
bu Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde
belirtilenlerden öğrenci olanların
sigortalı sayılmaları, bağlanan
aylıkların kesilmesini gerektirmez.
Aylığın
kesilmesine yol açan sebebin ortadan
kalkması halinde, 34 üncü maddede
belirtilen şartlar saklı kalmak
kaydıyla, müracaat tarihini takip
eden ay başından itibaren yeniden
aylık bağlanır. Ancak evliliğin ölüm
nedeniyle sona ermesi durumunda,
önceki aylığın yeniden bağlanması,
sonraki eşten dolayı aylık hakkının
doğmaması şartına bağlıdır.
Bu
madde gereğince aylığı kesilen
çocuklardan, sonradan Kurum Sağlık
Kurulu kararı ile çalışma gücünü en
az % 60 oranında kaybederek malûl
olduğu anlaşılanlara, 34 üncü
maddede belirtilen şartları
taşımaları halinde, malûllük
durumlarının tespitine esas teşkil
eden rapor tarihini takip eden ay
başından itibaren, 94 üncü madde
hükmü saklı kalmak kaydıyla aylık
bağlanır.
Yeniden
bağlanan aylık, aylığın kesildiği
tarihten tekrar bağlandığı tarihe
kadar geçen süre için 55 inci
maddenin ikinci fıkrasına göre
artırılmak suretiyle belirlenir.
Ölüme bağlı
toptan ödeme ve ihya
MADDE 36-
Ölen sigortalının hak sahiplerine
ölüm aylığı bağlanamaması durumunda,
ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla 31
inci maddenin birinci fıkrasına göre
hesaplanan tutar, 34 üncü madde
hükümleri dikkate alınarak hak
sahiplerine toptan ödeme şeklinde
verilir.
Hak
sahiplerine yapılacak toptan
ödemenin toplamı, sigortalıya
yapılacak toptan ödeme tutarını
geçemez.
Bu sınırın aşılmaması için gerekirse
hak sahiplerinin hisselerinden
orantılı olarak indirim yapılır.
Toptan
ödeme yapıldıktan sonra artan tutar
olursa sigortalının ölümünden sonra
doğan veya soy bağı düzeltilen veya
babalığı hükme bağlanan çocuklarına
da bu madde hükümlerine göre toptan
ödeme yapılır.
Bu
Kanun veya bu Kanundan önce
yürürlükte bulunan sosyal güvenlik
kanunlarına göre toptan ödeme
yapılarak tasfiye edilmiş süreler,
borçlanılarak veya yurt dışı
hizmetleri birleştirilerek
ya da
sonradan hizmet tespiti nedeniyle
hak kazanılan sürelerin eklenmesi
suretiyle ölüm sigortasından
yararlanmak için gerekli prim ödeme
gün sayısının tamamlanması halinde,
hak sahiplerinin yazılı isteği
üzerine 31 inci maddenin ikinci
fıkrasına göre ihya edilebilir.
Yukarıdaki süreler, ihya edilen
süreye ilişkin tutar dahil her türlü
borçların ödendiği tarihi takip eden
ay başı itibarıyla bu Kanuna göre
aylık bağlanmasında dikkate alınır.
Evlenme ve
cenaze ödeneği
MADDE 37-
Evlenmeleri nedeniyle 34 üncü
maddeye göre bağlanan gelir veya
aylıkları kesilmesi gereken eş veya
çocukların, evlenmeleri ve talepte
bulunmaları halinde almakta
oldukları aylık veya gelirlerinin
bir yıllık tutarı bir defaya mahsus
olmak üzere evlenme ödeneği olarak
peşin ödenir. Evlenme ödeneği alan
hak sahibinin aylığının kesildiği
tarihten itibaren bir yıl içerisinde
boşanması halinde, bir yıllık
sürenin sonuna kadar gelir veya
aylık bağlanmaz.
Evlenme
ödeneği verilmesi halinde, diğer hak
sahiplerinin aylık veya gelirleri
evlenme ödeneği verilen sürenin
bitimini takip eden ödeme döneminden
itibaren 34 üncü maddeye göre
yeniden belirlenir.
İş
kazası veya meslek hastalığı sonucu
veya sürekli iş göremezlik geliri,
malûllük veya yaşlılık aylığı
almakta iken veya kendisi için en az
360 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortası primi bildirilmiş olup da
ölen sigortalının hak sahiplerine,
asgarî ücretin üç katı tutarında
cenaze ödeneği ödenir. Cenaze
ödeneği, sırasıyla sigortalının
eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa
ana babasına, o da yoksa
kardeşlerine verilir.
Cenaze
ödeneğinin yukarıdaki fıkraya göre
ödenememesi ve sigortalının
cenazesinin gerçek veya tüzel
kişiler tarafından kaldırılması
durumunda, üçüncü fıkrada belirtilen
tutarı geçmemek
üzere belgelere dayanan masraflar,
masrafı yapan gerçek veya tüzel
kişilere ödenir.
Uzun vadeli
sigorta kolları bakımından
sigortalılık süresi
MADDE 38-
Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarının uygulanmasında
dikkate alınacak sigortalılık
süresinin başlangıcı; sigortalının,
mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417
sayılı İhtiyarlık Sigortası
Kanununa, mülga 4/2/1957 tarihli ve
6900 sayılı Malûliyet, İhtiyarlık ve
Ölüm Sigortaları Hakkında Kanuna,
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununa, 2/9/1971
tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve
Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu
Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2925
sayılı Tarım İşçileri Sosyal
Sigortalar Kanununa, bu Kanunla
mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926
sayılı Tarımda Kendi Adına ve
Hesabına Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kanununa ve 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa,
506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun geçici 20
nci
maddesi kapsamındaki sandıklara veya
bu Kanuna tâbi olarak ilk defa
çalışmaya başladığı tarih olarak
kabul edilir. Uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmeleri hükümleri
saklıdır.
Bu
Kanunun uygulanmasında 18 yaşından
önce malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tâbi olanların
sigortalılık süresi, 18 yaşını
doldurdukları tarihte başlamış kabul
edilir. Bu tarihten önceki süreler
için ödenen malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primleri, prim
ödeme gün sayılarının hesabına dahil
edilir.
Aylık
ve gelir bağlama işlemlerinde
dikkate alınan sigortalılık
süreleri, sigortalılığın başlangıç
tarihi ile sigortalının aylık veya
gelir bağlanması için yazılı istekte
bulunduğu, aylık veya gelir
bağlanması için istekte bulunmayan
sigortalılar için ise ölüm tarihi
arasında geçen süredir. 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılar
bakımından sigortalılık süresi;
sigortalılığın başlangıç tarihi ile
48 inci maddeye göre Kurumun aylık
bağlanma hakkı kazandığına dair
yazısı üzerine yetkili makamdan
emekliye sevk onayının alındığı ve
ilişiğinin kesildiği ayın son
günüdür. Özel kanun hükümleri hariç
olmak üzere yetkili makamın emekliye
sevk onayı, talep tarihinden
itibaren bir ayı
geçemez.
Uzun vadeli
sigorta kolları bakımından üçüncü
kişinin sorumluluğu
MADDE 39-
Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle
malûl kalan sigortalıya veya ölümü
halinde hak sahiplerine, bu Kanun
uyarınca bağlanacak aylığın
başladığı tarihteki ilk peşin
sermaye değerinin yarısı için
Kurumca zarara sebep olan üçüncü
kişilere rücû
edilir.
Malûllük veya ölüm hali, kamu
görevlilerinin veya er ve erbaşlar
ile kamu idareleri tarafından
görevlendirilen diğer kişilerin
vazifelerinin gereği olarak
yaptıkları fiiller sonucu meydana
gelmiş ise, bu fiillerden dolayı
haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet
kararı bulunanlar hariç olmak üzere,
sigortalı veya hak sahiplerine
yapılan ödemeler veya bağlanan
aylıklar için Kurumca, kurumuna veya
ilgililere rücû
edilmez.
Fiilî hizmet
süresi zammı
MADDE 40-
Aşağıda belirtilen işyerlerinde
ve/veya işlerde çalışan
sigortalıların, hizmet sürelerine,
bu işyerlerinde ve/veya işlerde
geçen çalışma sürelerinin her 360
günü için karşılarında gösterilen
prim gün sayıları, fiilî hizmet
süresi zammı olarak eklenir. 360
günden eksik sürelere ait fiilî
hizmet süresi zammı, 360 gün için
eklenen fiilî hizmet süresi ile
orantılı olarak belirlenir.
Aşağıdaki bentlerden birden
fazlasına dahil olanlar için, en
yüksek olan bentten fiilî hizmet
süresi zammı uygulanır.
Kapsamdaki Sigortalılar |
Kapsamdaki İşyerleri ve/veya
İşler |
Eklenecek Gün Sayısı |
1) Fabrika, atölye, havuz ve
depolarda, trafo binalarında
çalışanlar.
|
1) Çelik, demir, pirinç ve
tunç döküm işlerinde.
2) Zehirli, boğucu, yakıcı,
öldürücü ve patlayıcı gaz,
asit, boya işleri ile gaz
maskesiyle çalışmayı
gerektiren başka işlerde.
3) Patlayıcı maddeler
yapılması işlerinde.
4) Lokomotif ve gemi
kazanlarının onarılması ve
temizlenmesi işlerinde.
5) Gemilerin sintine,
Dabilbotom gibi
kapalı sarnıçlar içindeki
raspa ve boya işlerinde.
6) Oksijen veya elektrik
kaynağı, keski, tabanca ve
perçin, takım
sertleştirilmesi ve kum
püskürtme suretiyle raspa
işlerinde. |
90 gün
|
2) Basım ve gazetecilik
işyerlerinde 4857 sayılı İş
Kanununa göre çalışanlar.
|
1) Solunum ve cilt yoluyla
vücuda geçen gaz veya diğer
zehirleyici maddelerle
çalışılan işyerleri.
2) Fazla gürültülü ve
ihtizaz yapıcı makine ve
aletlerle çalışarak iş
yapılan işyerleri.
3) Tabii ışığın hiç olmadığı
veya münhasıran suni ışık
altında çalışılan işyerleri.
4) Günlük mesainin yarıdan
fazlası saat 20.00’den sonra
çalışılarak yapılan
işyerleri.
5) Doğrudan doğruya yüksek
hararete maruz bulunarak
çalışılan işyerleri.
6) Fazla ve devamlı fiziki
gayret sarf edilerek iş
yapılan işyerleri. |
90 gün |
3) Gemi adamları, gemi
ateşçileri, gemi
kömürcüleri, dalgıçlar. |
Denizde
|
90 gün |
4) Yeraltı işlerinde sürekli
veya münavebeli çalışanlar. |
Maden işyerleri |
180 gün |
5)
Mesleği icabı; röntgen,
radyum ve benzeri
iyonizan
radyasyonlarında fiilen
çalışan hekim, diş hekimi,
teknisyen, sağlık memuru,
radyasyon fizikçisi ve
teknisyeni ve
iyonizan radyasyonla
fiilen
çalışan bilumum personel ve
yardımcıları. |
Röntgen, radyum ve benzeri
iyonizan radyasyon
laboratuvarları
işlerinde. |
90 gün
|
6) Havayollarının uçucu
personeli, lokomotif
makinistleri
|
Fiilen uçakta ve lokomotifte
|
90 gün |
7) Subay, yedek subay,
astsubay, uzman jandarma ve
uzman erbaşlar. |
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde |
90 gün |
8) Asaleti onaylanmış olmak
şartıyla adaylıkta geçirilen
süreler dahil polis, komiser
yardımcısı, komiser, baş
komiser, emniyet amiri,
emniyet müdürleri ile bu ve
daha yukarı maaş ve
derecelerdeki emniyet
mensupları, Milli İstihbarat
Teşkilatı mensupları. |
Emniyet ve polis mesleğinde,
Milli İstihbarat
Teşkilatında |
90 gün |
9) 13/6/1952 tarihli ve 5953
sayılı Kanuna tâbi olarak
çalışan sigortalılar ile
Basın Kartı Yönetmeliğine
göre basın kartı sahibi
olmak suretiyle gazetecilik
yaparken kamu kurumlarına
giren ve bu kurumlarda
meslekleriyle ilgili görevde
istihdam edilenler. |
5953 sayılı Kanun
kapsamındaki işyerlerinde. |
90 gün |
10) İnfaz koruma memurları,
baş memurları ve diğer
personel |
Ceza ve tutukevlerinde
fiilen hükümlü ve
tutuklularla irtibat içinde
olan görevliler. |
90 gün |
11) PTT dağıtıcıları
|
Posta dağıtımı işyerlerinde
yaya olarak yapılan işlerde. |
90 gün |
12) Türkiye Radyo-
Televizyon Kurumunda haber
hizmetini yapan ve haber
hizmetlerinde fiilen
çalışan; Daire Başkanı,
Başkan Yardımcısı, Müdür,
Müdür Yardımcısı, Şef,
Muhabir, Stajyer Muhabir,
Başspiker, Redaktör
Spiker, Spiker, Stajyer
Spiker, Masa Şefi,
Başkameraman, Şef
Kameraman, Kameraman, Kamera
Asistanı,
Başmontajcı, Şef
Montajcı, Montajcı, Stajyer
Montajcı, Redaktör,
Mütercim, Fotoğrafçı,
Işıkçı, Sesçi, Başteknisyen,
Şef Teknisyen, Teknisyen,
Başteleksçi, Şef
Teleksçi, Teleks Operatörü. |
Türkiye Radyo ve Televizyon
Kurumu haber hizmetlerinde. |
90 gün |
13) Tarım Bakanlığı Ziraî
Mücadele ve Karantina
Teşkilatı ile Veteriner
Teşkilatında vazife gören
memur ve hizmetliler. |
Ziraî mücadele ve ziraî
karantina teknik ve idarî
işleri ile salgın, bulaşıcı,
paraziter hayvan
hastalıkları ile mücadele
işlerinde. |
60 gün |
14) Devlet Tiyatrosu
sanatkârları,
Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrasının şef ve
üyeleri. |
Devlet Tiyatroları ile
Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrasında |
90 gün |
Yukarıdaki hükümlere göre hesaplanan
fiilî hizmet süresi zammı sekiz yılı
geçmemek
üzere uzun vadeli sigorta kolları
uygulamasında prim ödeme gün
sayısına eklenir ve emeklilik yaş
hadlerinden üç yılı
geçmemek
üzere yarısı indirilir. Yukarıda yer
verilen tablonun (4) numaralı
sırasında yer alan ve 180 gün fiilî
hizmet zammı süresi verilen
sigortalılar için sekiz yıllık süre
sınırı uygulanmaz.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar Kurumun önerisi üzerine
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik
ile düzenlenir.
Sigortalıların
borçlanabileceği süreler
MADDE 41-
Bu Kanuna göre sigortalı
sayılanların;
a)
Kanunları gereği verilen ücretsiz
doğum ya
da analık izni süreleri,
b) Er
veya erbaş olarak silâh altında veya
yedek subay okulunda geçen süreleri,
c) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında olanların, personel
mevzuatına göre aylıksız izin
süreleri,
d)
Sigortalı olmaksızın doktora
öğrenimi veya tıpta uzmanlık için
yurt içinde veya yurt dışında
geçirdikleri normal doktora veya
uzmanlık öğrenim süreleri,
e)
Sigortalı olmaksızın avukatlık
stajını yapanların normal staj
süreleri,
f)
Sigortalı iken herhangi bir suçtan
tutuklanan veya gözaltına
alınanlardan bu suçtan dolayı beraat
edenlerin tutuklulukta veya
gözaltında geçen süreleri,
g) Grev
ve lokavtta geçen süreleri ve
Kurumca kabul edilecek
sektörel
veya genel ekonomik kriz
dönemlerinde işvereni tarafından
ücretsiz izinli sayılanların, her
yıl için 3 ayı
geçmemek üzere bu süreleri,
h)
Hekimlerin fahrî asistanlıkta geçen
süreleri,
ı)
Seçim kanunları gereğince
görevlerinden istifa edenlerin,
istifa ettikleri tarih ile seçimin
yapıldığı tarihi takip eden ay
başına kadar açıkta geçirdikleri
süreleri,
kendilerinin veya hak sahiplerinin
yazılı talepte bulunmaları ve talep
tarihinde 82
nci maddeye göre belirlenen
prime esas günlük kazanç alt ve üst
sınırları arasında olmak üzere,
kendilerince belirlenecek günlük
kazancın % 32'si üzerinden
hesaplanacak primlerini borcun
tebliği tarihinden itibaren bir ay
içinde ödemeleri şartı ile
borçlandırılarak, borçlandırılan
süreleri sigortalılıklarına sayılır.
Bir ay
içinde ödenmeyen borçlanmalar için
ise yeni başvuru şartı aranır. Primi
ödenmeyen borçlanma süreleri
hizmetten sayılmaz. Borçlanma
sürelerinin ne şekilde
belgeleneceğini belirlemeye Kurum
yetkilidir.
Bu
Kanuna göre tespit edilen
sigortalılığın başlangıç tarihinden
önceki süreler için borçlandırılma
halinde, sigortalılığın başlangıç
tarihi, borçlandırılan gün sayısı
kadar geriye götürülür. Sigortalılık
borçlanması ile aylık bağlanmasına
hak kazanılması durumunda,
ilgililere borcun ödendiği tarihi
takip eden ay başından itibaren
aylık bağlanır.
Borçlanılan süreler, uzun vadeli
sigorta ve genel sağlık sigortası
bakımından;
a)
Birinci fıkranın (a), (b), (d), (e),
(f), (g) ve (h) bentleri gereği
borçlananlar, borçlandığı tarihteki
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
ilgili bendine göre,
b)
Birinci fıkranın (c) ve (ı) bentleri
gereği borçlananlar, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendine göre,
sigortalılık süresi olarak
değerlendirilir.
Bu
Kanunun yürürlük tarihinden sonraki
sürelere ait borçlanmalarda;
borçlanılan prime esas gün sayısı
borçlanılan ilgili aylara mal
edilir. Seçilen prime esas kazanç,
borcun ödendiği tarihteki prime esas
asgarî kazanca oranlanarak, söz
konusu oran ilgili ayın prime esas
asgarî kazancı ile çarpılır. Bulunan
tutar, ilgili ayın prime esas
kazancı kabul edilir. Ancak
hesaplanan prime esas kazanç hiçbir
suretle o ayın prime esas azamî
kazancını
geçemez.
Bildirim ve
itiraz
MADDE 42-
Kurum, sigortalıya veya hak
sahiplerine bağlanacak gelir, aylık
veya toptan ödemeleri, gerekli
belgelerin ve incelemelerin
tamamlandığı tarihten itibaren en
geç üç ay içinde hesap ve tespit
ederek sonuçlarını yazı ile
bildirir. İlgililer, yazıyı
aldıkları günden başlamak üzere iki
ay içinde Kuruma veya Kurumca
verilen karar üzerine, yetkili
mahkemeye başvurarak Kurum kararına
itirazda bulunabilir. Mahkemeye
itiraz, kararın uygulanmasını
geciktirmez.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Kamu
Görevlilerine İlişkin Hükümler
Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı ve
Başbakanlık görevinde bulunanların
aylıkları
MADDE 43-
Cumhurbaşkanı iken bu görevinden
herhangi bir nedenle ayrılanlara,
istekleri üzerine, müracaat tarihini
takip eden ay başından itibaren,
istek tarihinde Cumhurbaşkanına
ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40'ı
oranında yaşlılık aylığı bağlanır.
Ancak,
herhangi bir nedenle görevden
ayrılan Cumhurbaşkanı, 28 inci
maddeye göre yaşlılık aylığına hak
kazanıyorsa, 29 uncu maddeye göre
yaşlılık aylığı ayrıca hesaplanır ve
aylıklardan yüksek olanı yaşlılık
aylığı olarak bağlanır. 28 inci
maddeye göre aylığa hak kazanamaması
halinde birinci fıkraya göre
bağlanan aylığın tümü, 28 inci
maddeye göre aylığa hak kazanması
halinde ve 29 uncu maddeye göre
hesaplanan aylık, birinci fıkraya
göre bağlanan aylıktan düşükse
aradaki fark, Hazineden tahsil
edilir.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı veya
Başbakan iken bu görevinden herhangi
bir nedenle ayrılanlara, istekleri
üzerine, müracaat tarihini takip
eden ay başından itibaren, istek
tarihindeki Cumhurbaşkanına
ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40'ı
esas alınarak Cumhurbaşkanına
bağlanacak yaşlılık aylığının % 75'i
oranında yaşlılık aylığı bağlanır.
Ancak
herhangi bir nedenle görevden
ayrılan Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı veya Başbakan, 28 inci
maddeye göre yaşlılık aylığına hak
kazanıyorsa, 29 uncu maddeye göre
yaşlılık aylığı ayrıca hesaplanır ve
aylıklardan yüksek olanı yaşlılık
aylığı olarak bağlanır. 28 inci
maddeye göre aylığa hak
kazanılamıyorsa üçüncü fıkraya göre
bağlanan aylığın tümü, 28 inci
maddeye göre aylığa hak kazanılıyor
ve 29 uncu maddeye göre hesaplanan
aylık, üçüncü fıkraya göre bağlanan
aylıktan düşükse aradaki fark
Hazineden tahsil edilir.
Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanı veya Başbakan iken
veya bu görevlerden ayrıldıktan
sonra ölenlerin hak sahiplerine, bu
maddeye göre hesap edilen aylık 34
üncü madde hükümlerine göre ölüm
aylığı olarak bağlanır.
Bu
madde kapsamında bağlanan gelir ve
aylıklar, 55 inci maddenin ikinci
fıkrası hükümlerine göre artırılır.
Bazı kamu
görevlilerine yaşlılık aylığı
bağlanacak haller
MADDE 44-
Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında
bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılan bazı kamu
görevlilerine yaşlılık aylığı
bağlanmasına ilişkin aşağıdaki
hükümler uygulanır:
a) 5434
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığı Kanununun 40
ıncı
maddesi gereğince yaş haddinden
emekliye ayrılanlara 5400 gün prim
ödeme gün sayısı olması halinde,
b) Özel
kanunları gereğince kadrosuzluk
nedeniyle emekliye sevk edilenlere
yaş şartı aranmaksızın, prim ödeme
gün sayısı 9000 gün olması halinde,
yaşlılık aylığı bağlanır.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında olanlardan subay,
astsubay, askerî memurlarla uzman
jandarma ve uzman erbaşlar ahlâk
noktasından hükümle veya yetersizlik
ya da
disiplin sebeplerinden dolayı
sicilleri üzerine veyahut askerî
mahkemelerce verilecek kararlar
üzerine kurumlarınca
re'sen,
bunlar dışında kalanlar ise ahlâk ve
yetersizlik sebeplerinden dolayı
yönetmeliğine göre sicilleri üzerine
kurumlarınca
re'sen emekliye sevk
edilenlere ise, 28 inci maddenin
ikinci ve üçüncü fıkrasında
belirtilen yaş ve prim ödeme gün
sayısını tamamlamaları halinde
yaşlılık aylığı bağlanır.
Birinci
fıkranın (a) ve (b) bentleri
gereğince bağlanan yaşlılık
aylıkları, 28 inci maddenin ikinci
ve üçüncü fıkrasında aranan yaş ve
prim ödeme gün sayısı tamamlanıncaya
kadar bunları çalıştıran kamu
idarelerinden tahsil edilir.
Kanunları
gereğince görevden
uzaklaştırılanlar, tutuklananlar
veya görevine son verilenlerin
sigortalılıkları ve primleri
MADDE 45-
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında olan
sigortalılardan görevden
uzaklaştırılan, görevi ile ilgili
olsun veya olmasın herhangi bir
suçtan tutuklanan veya gözaltına
alınanlardan, kanunları gereğince
eksik aylığa müstahak bulunanların
prime esas kazançlarının yarısı;
kanunlarına göre bu müddetler için
sonradan görevlerine iade edilerek
tam aylığa hak kazananların ise
prime esas kazançlarının tamamı
üzerinden prim alınır.
Görevine son verilenlerden yargı
kararı ile görevlerine iade
edilenlerin primleri, göreve son
verildiği tarihten görevine
başladığı tarihe kadar kendi
kadrosunun veya emsali kadronun
prime esas kazancına göre
hesaplanır. Bu durumdakilerin
primlerine ait sigortalı ve işveren
hisselerinin gecikme cezası ve
gecikme zamları kurumlarınca ödenir
ve bu süreler sigortalılık
süresinden sayılır.
Birinci
ve ikinci fıkraya göre sigortalılık
durumu değişenler için ek bildirge
düzenlenerek Kuruma verilir ve bu
durumda 102 nci
madde hükümleri uygulanmaz.
Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlardan, ilgili
kanunları gereğince kullandıkları
aylıksız izin sürelerinin bitiminden
sonra göreve başlayanlar ile göreve
başlaması için tanınan sürelerde bu
Kanunun 67 nci
maddesinde aranan 30 günlük prim
ödeme şartı aranmaz.
Bazı kamu
görevlilerinin prime esas kazançları
ve prime esas kazanç üst sınırı
MADDE 46-
Harp okulları ile fakülte ve yüksek
okullarda silâhlı kuvvetler hesabına
okuyanların ve astsubay meslek
yüksek okulu öğrencilerinin öğrenci
harçlıkları ile ilgisine göre en az
aylık alan teğmen veya astsubay
çavuşun prime esas kazançları
arasındaki farkın primi; polis
akademisi ile fakülte ve yüksek
okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü
hesabına okuyan veya kendi hesabına
okumakta iken Emniyet Genel
Müdürlüğü hesabına okumaya devam
eden öğrencilerin öğrenci
harçlıkları ile komiser yardımcısı
veya polis memuru prime esas
kazançları arasındaki farkın primi,
öğrenciler adına kurumlarınca
ödenir.
Fakülte
veya yüksek okullarda kendi hesabına
okuduktan sonra subay
naspedilen
veya yedek subaylık hizmetini
takiben subaylığa geçirilenler ile
fakülte ve yüksekokullarda kendi
hesabına okuduktan sonra, komiser
yardımcısı veya polis memuru olarak
atananların yüksek öğrenim süresinin
fiilî hizmetten sayılması nedeni ile
doğacak borçlanma bedeli, ilgisine
göre talep tarihindeki en az aylık
alan teğmenin veya komiser
yardımcısının prime esas kazancı
üzerinden, sigortalı prim hissesi
kendilerince, işveren prim hissesi
de kurumlarınca verilmek suretiyle
borcun tebliğ tarihinden itibaren
iki yıl içinde eşit taksitler
halinde ödenir.
Talim
ve manevra için rütbe ile silâh
altına alınan 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında olan sigortalılardan
rütbelerinin prime esas kazançları,
vazifelerinin prime esas kazancından
fazla olanların prime esas kazanç
farklarına ait primleri vazife
gördükleri kurumlarınca ve
seferberlik ve harp için silâh
altına alınanlardan vazifelerinin
prime esas kazançları, rütbelerinin
prime esas kazancından fazla
olanların prime esas kazançları
arasındaki farkın primleri de,
rütbelerinin prime esas kazancını
ödeyen kamu idaresince kesilerek
Kuruma ödenir.
Kamu
görevlilerinin kısa ve uzun vadeli
sigorta kollarının uygulaması
bakımından prime esas kazançlarının
tespitinde 82
nci maddede belirtilen üst
sınır aranmaz. Ancak yurt dışında
geçici ya
da sürekli göreve gönderilen kamu
görevlilerinin prime esas kazancı
olarak, Türkiye'deki emsali
kadrodaki sigortalının prime esas
kazancı ile yurt dışında
görevlendirme öncesindeki
görevlerinin prime esas kazancından
yüksek olanı esas alınır.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında bulunanlara geçici
iş göremezlik ödeneği verildiği
sürece, bunların uzun vadeli sigorta
kolları primleri ile genel sağlık
sigortası primleri işverenlerince
ödenmeye devam edilir.
Vazife
malûllüğü, harp malûllüğü ile harp
malûllerine verilecek malûllük zammı
ve vazife malûllerine verilecek
sürekli iş göremezlik geliri
karşılığı
MADDE 47-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamındaki kamu
görevlileri için 13 üncü maddede
yazılı iş kazası; vazifelerini
yaptıkları sırada vazifelerinden
veya vazifeleri dışında kurumların
verdiği herhangi bir kuruma ait
başka işleri yaparken bu işlerden
veya kurumların menfaatini korumak
maksadıyla bir iş yaparken
ya da
görevleriyle ilgili olarak işe
gelişi ve işten dönüşü sırasında
doğmuş olursa, buna vazife malûllüğü
ve bunlara uğrayanlara da vazife
malûlü denir. Bunların sürekli iş
göremezlik gelirleri, 19 uncu madde
hükümlerine göre hesaplanır.
Subay
(yedek subay dahil), astsubay, uzman
jandarma, uzman erbaş ile Türk
Silâhlı Kuvvetlerince
görevlendirilen ve bu Kanun
kapsamında bulunan sigortalılardan;
a)
Harpte fiilen ateş altında,
b)
Harpte, harp bölgelerindeki harp
harekât ve hizmetleri sırasında, bu
harekât ve hizmetlerin sebep ve
etkileriyle,
c)
Harpte veya harbe hazırlık
devresinde her çeşit düşman
silâhlarının etkisiyle,
d)
Askerî harekâtı gerektiren iç tedip
ve sınır hareketleri sırasında, bu
hareketlerin sebep ve etkisiyle,
e)
Barışta veya olağanüstü hallerde,
emir veya görev ile uçuş yapan
uçucularla hangi meslek ve sınıftan
olursa olsun emirle görevli olarak
uçakta bulunanlardan uçuşun havadaki
ve yerdeki sebepleriyle ve yine emir
ve görev ile dalış yapan
dalgıçlarla, hangi meslek ve
sınıftan olursa olsun emirle görevli
olarak denizaltı gemisinde veya
dalgıç kıtasında bulunanlardan
denizaltıcılığın veya
dalgıçlığın çeşitli sebep ve
tesirleriyle,
f)
Anayasanın 92
nci maddesi veya Türkiye'nin
taraf olduğu uluslararası
sözleşmeler uyarınca yabancı
ülkelere Türk Silâhlı Kuvvetleri
gönderilmesini gerektiren
durumlarda, birliklerin bulundukları
yerlerden hareketlerinden itibaren
yurt içinde, yurt dışında, yabancı
ülkelerde veya yurda dönüş
sırasında,
bu
Kanunun 19 uncu maddesinde
belirtildiği şekilde sürekli iş
göremezlik gelirine esas olacak
şekilde meslekte kazanma gücünü
kaybeden veya bu Kanunun 25 inci
maddesine göre malûl sayılmayı
gerektirecek derecede malûl
olanlara, harp malûlü denir.
Bunlardan uzman erbaşlara
bulundukları kademenin üç
ilerisindeki kademenin, uzman
jandarmalara bulundukları rütbenin
bir üst rütbesinin aynı kademesinin;
astsubaylarla yarbay rütbesine kadar
(yarbay hariç) bir üst rütbenin aynı
kademesinin, yarbaylara albay,
albaylara kıdemli albay, kıdemli
albay ile general ve amirallere bir
üst rütbenin, bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında bulunan
sigortalılara ise bir üst derecesine
veya kademesine karşılık gelen prime
esas kazancı üzerinden sürekli iş
göremezlik geliri bağlanır.
Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamında bulunan sigortalılardan,
Türk Silâhlı Kuvvetlerince
görevlendirilenlere, öğrenim
durumlarına göre 14/7/1965 tarihli
ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 36
ncı maddesinde tespit edilen
giriş derece ve kademesinin bir üst
derecesindeki aynı kademesine
karşılık gelen prime esas kazanç
üzerinden; bunlardan öğrenim
görmemiş olanlara aynı iş göremezlik
derecesinden sürekli iş göremezlik
geliri alan ve Devlet Memurları
Kanununa ekli gösterge tablosundaki
ilkokulu bitiren sigortalıya
bağlanması icap eden derece ve
kademesinin bir üst derecesindeki
aynı kademesine karşılık gelen prime
esas kazanç üzerinden sürekli iş
göremezlik geliri bağlanır.
Bulundukları derecenin bir üst
derecesi olmayanlar için o derecenin
üç ilerisindeki kademe göstergesi,
üç ilerisindeki kademe göstergesi
olmayanlar için de o derecenin son
kademe göstergesi esas alınır.
Sigortalılardan harp malûlü olanlara
bağlanacak sürekli iş göremezlik
geliri, harp malûlü erlere
bağlanacak sürekli iş göremezlik
gelirinden az olamaz.
Harp
malûllerinin, malûllük derecesine
göre aşağıdaki yazılı göstergelerin,
memur aylık katsayısı ile çarpımı
sonucu bulunacak miktar "Harp
malûllüğü zammı" olarak sürekli
işgöremezlik
gelirlerine ayrıca eklenir.
İş
Göremezlik Derecesi
Göstergeler
% 81 ve
üzeri
1100
% 67
ilâ
80
1000
% 51
ilâ
66
900
% 41
ilâ
50
800
% 31
ilâ
40
700
% 21
ilâ
30
600
% 10
ilâ
20
450
Harp
malûlü sayılanlardan bir harekâtın
başarıyla sonuçlanmasını şahsen
sağladığı ve örnek tutulacak cesaret
ve fedakârlık gösterdiği sıralarda
bu malûllüğe uğradıkları usûlüne
göre sıralı üstlerince saptanan Türk
Silâhlı Kuvvetleri mensupları ile
Türk Silâhlı Kuvvetlerince
görevlendirilen sivil görevlilere,
Genelkurmay Başkanlığının uygun
görmesi ve Millî Savunma Bakanının
onayı ile harp malûllüğü zamları %
25 fazlasıyla bağlanır.
5434
sayılı Kanunun harp malûllüğü
hükümlerine ilişkin diğer kanunlarda
yapılan atıflar bu maddeye yapılmış
sayılır.
Bu
madde gereğince sürekli iş
göremezlik geliri almakta iken veya
bağlanması gerekirken ölenlerin hak
sahiplerine harp malûllüğü zammı da
dahil olmak üzere prim ödeme gün
sayısına bakılmaksızın ölüm aylığı
bağlanır.
Harp
malûlü olanlara verilecek her türlü
malûllük zammı tutarının Kurumca
belirlenecek peşin sermaye değeri
toplamı en geç bir ay içinde Millî
Savunma Bakanlığı veya İçişleri
Bakanlığı tarafından Kurumun
göstereceği hesaplara yatırılır.
Süresinde yatırılmayan tutarlar için
89 uncu madde hükümleri uygulanır.
Bu madde gereğince kendilerine
sürekli iş göremezlik geliri
bağlananların, sigortalı olarak
çalışmaya başlamaları halinde bu
gelirleri kesilmez.
Harp
malûllerinin hak sahiplerine
bağlanacak ölüm gelirinin tutarı,
harp malûllüğü zammı da ayrıca
dikkate alınarak hesap edilir.
Harp
malûlleri, vazife malûlleri ve malûl
olanlar istekleri halinde, bu Kanun
hükümleri uygulanmaksızın
malûllüklerinin engel olmadığı başka
vazife veya sınıflara nakil
suretiyle tayinleri yapılmak üzere,
istifa etmiş sayılırlar. Bunların,
istifa etmiş sayılmalarından sonra
dahi, bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasını isteme hakları
saklıdır. Ancak, kurumlarında başka
vazife veya sınıflara nakli mümkün
olanlardan, özel kanunlarına göre
yükümlülük süresine tâbi olanlar, bu
yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya
malûliyetlerinin yeni vazifelerine
de mani olduğuna dair bu Kanun
hükümlerine göre yeniden rapor
almadıkça bu haklarını
kullanamazlar.
Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılan Türk Silâhlı
Kuvvetleri personelinin harp
malûllüğü, iş kazası, meslek
hastalığı ve malûllük sonucu çalışma
gücü kaybı ve iş göremezlik
derecelerinin tespiti, Türk Silâhlı
Kuvvetleri Sağlık Yeteneği
Yönetmeliği hükümleri esas alınarak
Kurum tarafından belirlenir.
Kamu
görevlilerinin emekliye sevk
onayları
MADDE 48-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında olanların
yaşlılık veya malûllük aylığı almak
üzere görevleriyle ilişiklerinin
kesilmesi;
a)
Re'sen
emekliye sevk hallerinde,
sigortalının çalıştığı göreve
atamasındaki usûle göre atamaya
yetkili makamın,
b)
İstek üzerine veya yaş haddi veya
malûllük hallerinde atamaya yetkili
makamın,
c)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri, belediye başkanları,
belediye meclisi ve il genel meclisi
üyelerinin yaşlılık aylığı
taleplerinde, malûliyet ve yaş haddi
hallerinde adlarına prim kesilmiş en
son kurumun en yüksek amirinin,
bunlardan bu görevlerinden önce
herhangi bir kamu kurumuna tâbi
olarak çalışmayanların son defa
görev yaptıkları yer başkanının,
d)
Kurumların yönetim kurulu üyelerinin
istek, malûliyet ve yaş haddi
hallerinde, atanmalarında atamayı
yapan kurumun en yüksek amirinin,
e)
Danıştay Başkanının istek, malûliyet
ve yaş haddi hallerinde Başbakanlık,
Sayıştay Başkanının aynı halleri
için Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı,
onayı
ile tekemmül eder.
Özel
kanun hükümleri hariç olmak üzere
yetkili makamın emekliye sevk onayı,
talep tarihinden itibaren bir ayı
geçemez.
Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek
kararname ile atananların
görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi
ilgili bakanın onayı ile tekemmül
eder.
Özelleştirilmeleri sonucu
sermayesindeki kamu payı % 50'nin
altına düşen kuruluşlar ile satış
veya devri yapılmış olan
kuruluşlarda çalışmakta iken
emekliye ayrılanlar için emekliye
sevk onayı aranmaz. Birinci fıkranın
(b) bendine göre emekliye ayrılmak
isteyenler için her durumda, istek
tarihinden itibaren bir aylık süre
sonunda ilişikleri kesilmiş sayılır.
İtibarî hizmet
süreleri ve itibarî hizmet süresi
primi
MADDE 49-
İtibarî hizmet süresi, bu Kanuna
göre bağlanacak aylıklar ve
yapılacak toptan ödemelerin
hesabında fiilen çalışılmak
suretiyle geçen hizmet sürelerine
eklenen süredir. Sigortalıların
aşağıda yazılı görevlerde geçen
zamlar hariç, fiilî hizmet
sürelerinin her yılı için;
a)
Subay (yedek subay dahil), astsubay,
uzman jandarma ve uzman erbaşlardan;
1)
Harbi doğuran genel ve kısmî
seferberliğe katılanların, harbin
ilânından seferberliğin bitim
tarihine,
2)
Seferberliği gerektiren iç tedip
hareketlerine fiilen katılan
birliklerde görevli olanların,
çarpışmaların başlangıcından
seferberliğin sona erdiği tarihe,
3) Harp
veya seferberlik ilân edilmeden,
Anayasanın 92
nci maddesi veya Türkiye'nin
taraf olduğu uluslararası
sözleşmeler uyarınca, yabancı
ülkelere gönderilen Türk Silâhlı
Kuvvetlerinde görev yapanların,
yabancı ülkeye gönderildiği tarihten
Türkiye'ye dönüş tarihine,
kadar
geçen tutsaklık süreleri dahil fiilî
hizmet sürelerinin,
b) 4
üncü madde gereği sigortalı
sayılanlardan birinci fıkranın (a)
bendinin (1), (2) ve (3) numaralı
alt bentlerinde yazılı hareketlere
sivil görevli, er veya erbaş olarak
katılanların, bu durumlarda geçen
fiilî hizmet sürelerinin, bu
tarihlerden sonra devam eden
tutsaklık sürelerinin,
c) Harp
halinde düşmana tutsak düşen veya
düşman tarafından enterne edilen
sigortalılardan kanunları gereğince,
aylıkları ödenmek suretiyle,
sözleşmeli personel hariç olmak
üzere kurumları ile ilgileri
kesilmeyenlerin, bu durumlarda geçen
fiilî hizmet sürelerinin,
bir
katı, itibarî hizmet süresi olarak
eklenir. Bu nedenlerle eklenecek
itibarî hizmet sürelerinin toplamı,
beş yıldan fazla olamaz.
Türk
Silâhlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat
Teşkilâtı Müsteşarlığı, Emniyet
Genel Müdürlüğü ve Orman Genel
Müdürlüğünde pilot olan ve olmayan
uçucu,
denizaltıcı, dalgıç, kurbağa
adam ve paraşütçülerin bu
görevlerinde geçirdikleri fiilî
hizmet sürelerinin her yılı için
altı ay itibarî hizmet süresi
eklenir. Bunlardan bu maddenin
birinci fıkrasının (a) bendinin (1)
ve (2) numaralı alt bentlerinde
gösterilenler için itibarî hizmet
süresi zamları ayrıca eklenir. Bu
fıkradaki nedenlere bağlı olarak
eklenecek itibarî hizmet sürelerinin
hesabında, beş yıllık sınır
uygulanmaz.
İtibarî
hizmet süreleri, aylık bağlama
oranının hesabında prim ödeme gün
sayısına eklenir. Bu süreler
malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığı
bağlanması için gerekli prim gün
sayısı, yaş ve emekli ikramiyesi
hesabında nazara alınmaz.
Her yıl
sonunda, sigortalının fiilî hizmet
süresine bu maddenin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri
ile ikinci fıkrası hükümleri
uyarınca eklenen itibarî hizmet
süresinin her otuz günü için, yılın
son ayında sigortalı adına ödenen
sigortalı ve işveren prim toplamı
kadar ayrıca itibarî hizmet süresi
primi işverenden tahsil edilir.
Süresinde yatırılmayan tutarlar için
89 uncu madde hükümleri uygulanır.
ALTINCI BÖLÜM
İsteğe Bağlı
Sigorta Hükümleri
İsteğe
bağlı sigorta ve şartları
MADDE 50-
İsteğe bağlı sigorta; kişilerin
isteğe bağlı olarak prim ödemek
suretiyle uzun vadeli sigorta
kollarına ve genel sağlık
sigortasına tâbi olmalarını sağlayan
sigortadır.
İsteğe
bağlı sigortalı olabilmek için
Türkiye'de yasal olarak ikamet
edenlerde;
a) Bu
Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı
gerektirecek şekilde çalışmamak veya
sigortalı olarak çalışmakla
birlikte, ay içerisinde 30 günden az
çalışmak veya son bir yıl içinde 360
günden az çalışmak
ya da
tam gün çalışmamak,
b)
Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık
bağlanmamış olmak,
c) 18
yaşını doldurmuş bulunmak,
d)
İsteğe bağlı sigorta talep
dilekçesiyle Kuruma başvuruda
bulunmak,
şartları aranır.
İsteğe bağlı
sigorta başlangıcı ve sona ermesi
MADDE 51-
İsteğe bağlı sigortalılık,
müracaatın Kurum kayıtlarına intikal
ettiği tarihi takip eden günden
itibaren başlar.
İsteğe
bağlı sigortalı olarak prim ödenen
tarihlerde, 4 üncü maddeye göre
sigortalı olmayı gerektirecek
çalışması bulunduğu tespit
edilenlerin, zorunlu sigortalılıkla
çakışan isteğe bağlı prim ödenen
süreleri iptal edilerek, bu süreye
ilişkin ödedikleri primler
ilgililere iade edilir.
İsteğe
bağlı sigortalılık;
a)
İsteğe bağlı sigortalılığını sona
erdirme talebinde bulunanların,
primi ödenmiş son günü takip eden
günden,
b)
Aylık talebinde bulunanların, aylığa
hak kazanmış olmak şartıyla talep
tarihinden,
c) Ölen
sigortalının ölüm tarihinden,
itibaren sona erer.
İsteğe
bağlı sigorta primi ödenmiş süreler,
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları ile genel sağlık
sigortası hükümlerinin uygulamasında
dikkate alınır ve bu süreler 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalılık süresi
olarak kabul edilir.
İsteğe bağlı
sigorta primleri ve ödenmesi
MADDE 52-
İsteğe bağlı sigorta primi, 82
nci
maddeye göre belirlenen prime esas
kazancın alt sınırı ile üst sınırı
arasında, sigortalı tarafından
belirlenen günlük kazanç ve prim
ödeme gün sayısı üzerinden bulunacak
kazancın % 32'sidir. Bunun % 20'si
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi, % 12'si genel
sağlık sigortası primidir.
İsteğe
bağlı sigortalı olanlar, bakmakla
yükümlü olunan kişi olsa dahi, 60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılır ve genel sağlık
sigortası primini de ödemekle
yükümlüdürler.
Ait
olduğu aydan itibaren en geç 12 ay
içinde 89 uncu maddenin ikinci
fıkrasına göre hesaplanacak gecikme
cezası ve gecikme zammıyla birlikte
ödenmeyen süreler, sigortalılık
süresinden sayılmaz. Bu 12 aylık
süreden sonra ödenen primler 89 uncu
maddenin üçüncü fıkrası hükümlerine
göre iade edilir.
İsteğe
bağlı sigortalıların zorunlu
sigortalılık nedeniyle prim borcunun
bulunması halinde, isteğe bağlı
sigortaya tâbi ödenen primler
öncelikle zorunlu sigortalılık
nedeniyle Kuruma olan borçlarına
mahsup edilir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Kısa ve Uzun
Vadeli Sigorta Kollarına
İlişkin
Ortak Hükümler
Sigortalılık
hallerinin birleşmesi
MADDE 53-
Sigortalının, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentlerinde yer alan sigortalılık
nedenlerinden birden fazlasına aynı
anda tâbi olmasını gerektirecek
şekilde çalışması halinde; öncelikle
(c) bendi kapsamında, (c) bendi
kapsamında çalışması yoksa ilk önce
başlayan sigortalılık ilişkisi esas
alınarak sigortalı sayılır.
Sigortalının, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentlerinde yer alan sigortalılık
halleri ile 5 inci maddenin (a) ve
(e) bentlerine tâbi sigortalılık
hallerinin çakışması halinde, 4 üncü
madde kapsamında sigortalı sayılır
ve birinci fıkra hükmü uygulanır.
Sigortalının, bu madde hükmüne göre
sigortalı sayılması gereken
sigortalılık halinden başka bir
sigortalılık hali için prim ödemiş
olması durumunda, ödenen primler
birinci fıkraya göre esas alınan
sigortalılık hali için ödenmiş ve
esas alınan sigortalılık halinde
geçmiş kabul edilir.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren ilk defa sigortalı
sayılanlardan 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentlerinden birden fazlasına tâbi
olarak çalışmış olanların aylık
bağlanma taleplerinde, en son
sigortalı sayıldığı tarihten geriye
doğru en fazla sigortalılığın
geçtiği
sigortalılık hali esas alınır.
Aylık ve
gelirlerin birleşmesi
MADDE 54-
Bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve
gelirlerin birleşmesi durumunda;
a) Uzun
vadeli sigorta kollarından;
1) Hem
malûllük hem de yaşlılık aylığına
hak kazanan sigortalıya, bu
aylıklardan yüksek olanı, aylıklar
eşitse yalnız yaşlılık aylığı,
2)
Malûllük veya yaşlılık aylığı ile
birlikte, ölen eşinden dolayı da
aylığa hak kazanan sigortalıya her
iki aylığı,
3) Ana
ve babasından ayrı
ayrı
aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek
olan aylığın tamamı, az olan aylığın
yarısı,
4)
Birden fazla çocuğundan aylığa hak
kazanan ana ve babaya en fazla
ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan
yüksek olan aylığın tamamı, düşük
olan aylığın yarısı,
5) Kız
çocuklarının hem eşinden, hem de ana
ve babasından ölüm aylığına hak
kazanması halinde, tercih ettiği
aylığı,
bağlanır.
b) Kısa
vadeli sigorta kollarından;
1)
Sürekli iş göremezlik geliriyle
birlikte ölen eşinden dolayı da
gelire hak kazanan eşe her iki
geliri,
2) Ana
ve babadan ayrı
ayrı gelire hak kazananlara,
yüksek olan gelirin tamamı, az
olanın yarısı,
3)
Birden fazla çocuğundan gelire hak
kazanan ana ve babaya, en fazla
ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan
yüksek olan aylığın tamamı, düşük
olan aylığın yarısı,
4) Kız
çocuklarının hem eşinden, hem de ana
ve babasından ölüm gelirine hak
kazanması halinde tercih ettiği
geliri,
bağlanır.
c)
Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları ile iş kazası ve meslek
hastalığı sigortasından hak
kazanılan aylık ve gelirler
birleşirse, sigortalıya veya hak
sahibine bu aylık veya gelirlerden
yüksek olanın tamamı, az olanın
yarısı, eşitliği halinde ise iş
kazası ve meslek hastalığından
bağlanan gelirin tümü, malûllük ve
yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.
Birinci
fıkradaki sıralamaya göre yapılacak
değerlendirmeler sonucunda, bir
kişide ikiden fazla gelir veya aylık
birleştiği takdirde, bu gelir ve
aylıklardan en fazla ödemeye imkân
veren iki dosya üzerinden gelir veya
aylık bağlanır, diğer dosya veya
dosyalardaki gelir ve aylık hakları
durum değişikliği veya diğer bir
dosyadan gelir veya aylığa hak
kazanıldığı tarihe kadar düşer.
Gelir ve
aylıkların düzeltilmesi,
yükseltilmesi, ödenmesi ve yoklama
işlemleri
MADDE 55-
Bu Kanuna göre gelir veya aylık
bağlanan sigortalı ile hak sahibi
kişilerin durumlarının, kendilerine
veya başka hak sahiplerine bağlanmış
bulunan gelir veya aylık tutarının
düzeltilmesini gerektirir bir
şekilde değişmesi halinde gelir veya
aylık tutarları, değişikliğin
meydana geldiği tarihten sonraki
ödeme dönemi başından başlanarak
yeni duruma göre düzeltilir.
Bu
Kanuna göre bağlanan gelir ve
aylıklar, her yılın Ocak ve Temmuz
ödeme tarihlerinden geçerli olmak
üzere, bir önceki altı aylık döneme
göre Türkiye İstatistik Kurumu
tarafından açıklanan en son temel
yıllı tüketici fiyatları genel
indeksindeki değişim oranı kadar
artırılarak belirlenir.
Sigortalıya veya hak sahiplerine
bağlanan gelir veya aylıklar, her ay
peşin olarak ödenir. Gelir ve
aylıkların ödeme dönemleri, ödeme
tarihleri, ödeme şekli ve ödeme
merkezleri Kurumca belirlenir.
Gelir
ve aylık alma şartlarının devam edip
etmediğine yönelik yoklama
işlemlerine ilişkin usûl ve esaslar
ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelik
ile düzenlenir.
Gelir ve aylık
bağlanmayacak haller
MADDE 56-
Ölen sigortalının hak sahiplerinden;
a)
Kesinleşmiş yargı kararı üzerine,
kendisinden aylık bağlanacak
sigortalıyı veya gelir
ya da
aylık bağlanmış olan sigortalıyı,
kasten öldüren veya öldürmeye
teşebbüs edenlere veya bu Kanun
gereğince sürekli iş göremez hale
veya malûl duruma getirenlere,
b)
Kesinleşmiş yargı kararı üzerine,
kendisinden aylık bağlanacak
sigortalıya veya gelir
ya da
aylık bağlanmamış olan sigortalıya
veya hak sahibine karşı ağır bir suç
işlemesi veya bunlara karşı aile
hukukundan doğan yükümlülüklerini
önemli ölçüde yerine getirmemesi
nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla
mirasçılıktan çıkarılanlara,
c)
Sonraki eşinden dolayı bu Kanuna
göre gelir veya aylığa hak kazanan
dul eşe, önceki eşinden,
gelir
veya aylık ödenmez. Ödenmiş bulunan
gelir ve aylıklar, 96
ncı
madde hükümlerine göre geri alınır.
Eşinden
boşandığı halde, boşandığı eşiyle
fiilen birlikte yaşadığı belirlenen
eş ve çocukların, bağlanmış olan
gelir ve aylıkları kesilir. Bu
kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96
ncı
madde hükümlerine göre geri alınır.
Yaş
MADDE 57-
İş kazasıyla meslek hastalığı
halinde, hak sahiplerine bağlanacak
gelirlerin hesabında, iş kazasının
olduğu veya meslek hastalığının
hekim veya sağlık kurulu raporu ile
ilk defa tespit edildiği tarihte
nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan
doğum tarihleri esas alınır.
Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili
hükümlerin uygulanmasında,
sigortalıların ve hak sahibi
çocuklarının, mülga 2/6/1949 tarihli
ve 5417 sayılı Kanun ve mülga
4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı
Kanun ile 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479
sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925
sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983
tarihli ve 2926 sayılı ve 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı kanunlara,
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Kanunun geçici 20
nci
maddesine tâbi sandıklara veya bu
Kanuna göre ilk defa malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi
olduğu tarihte, nüfus kütüğünde
kayıtlı bulunan doğum tarihleri,
sigortalının bu Kanuna göre ilk defa
çalışmaya başladığı tarihten sonra
doğan çocuklarının ise nüfus
kütüğüne ilk olarak yazılan doğum
tarihleri esas alınır.
İş
kazası, meslek hastalığı, malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarından
gelir ve aylık tahsisleri ile
sermaye değerinin hesabında, iş
kazasının olduğu veya meslek
hastalığının hekim raporuyla ilk
defa tespit edildiği veya
sigortalıların bu Kanuna ve bu
Kanunla yürürlükten kaldırılmış
kanunlara tâbi olarak ilk defa
çalışmaya başladığı tarihten sonraki
yaş düzeltmeleri dikkate alınmaz.
Nüfus
kayıtlarında doğum ay ve günleri
yazılı olmayanlar 1 Temmuz’da, doğum
ayı yazılı olup da günü yazılı
olmayanlar o ayın birinde doğmuş
sayılır.
Türk
Silâhlı Kuvvetleri mensuplarının
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununun 40
ıncı
maddesinde belirlenen yaş hadleri
sebebiyle emeklilik işlemleri, doğum
tarihlerinde ay ve gün yazılı
olmayanlar ile doğum günleri 1
Eylülden önce olanlar için 1 Eylül,
doğum günleri 1 Eylül ve daha sonra
olanlar için müteakip yılın 1 Eylül
tarihinde yapılır.
Sosyal Sigorta
Yüksek Sağlık Kurulu
MADDE 58-
Bu Kanunda yazılı olan görevleri
yerine getirmek üzere branşları
Kurum tarafından belirlenecek uzman
hekimlerden oluşan Sosyal Sigorta
Yüksek Sağlık Kurulu kurulur. Kurul;
Millî Savunma Bakanlığı, Sağlık
Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, Yüksek Öğretim
Kurulu, en fazla üyeye sahip
işveren, işçi ve kamu çalışanlarını
temsil eden konfederasyonlar,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği,
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları
Konfederasyonu, Türk Tabipleri
Birliği ile Kurum tarafından
görevlendirilecek birer uzman
hekimden oluşur. Aynı usûlle birden
fazla Kurul oluşturmaya Bakanlık
yetkilidir.
Kurula,
kendi aralarından seçecekleri üye
başkanlık eder. Başkan, yokluğunda
yerine bakacak üyeyi belirler.
Kurul, haftada en az bir kez ve en
az yedi üye ile toplanır, kararlar
salt çoğunlukla alınır. Kurulda
görevlendirilecek olan hekimlerin
hizmet süreleri üç yıl olup, üç yıl
sonunda yeniden
görevlendirilebilirler. Bir takvim
yılı içerisinde mazeretsiz olarak
birbirini izleyen beş veya toplam on
toplantıya katılmayan üyelerin
üyelikleri kendiliğinden sona erer.
Bu şekilde üyeliği sona eren üyenin
yerine bir başka kişi, aynı usûlle
görevlendirilir.
Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna
iştirak edenlerden; katıldıkları her
toplantı günü için uhdesinde kamu
görevi bulunanlara (2000), uhdesinde
kamu görevi bulunmayanlara ise
(3000) gösterge rakamının memur
aylık katsayısı ile çarpımı sonucu
bulunacak miktarda ve ayda dört
toplantıyı
geçmemek üzere huzur hakkı
ödenir. Kurulun çalışmaları ile
ilgili her türlü giderler Kurumca
ödenir. Kurul gerek gördüğü hallerde
dışarıdan uzman kişilerin görüşüne
başvurabilir.
Kurul,
sigortalılar hakkında iş kazası ve
meslek hastalığı sonucu sürekli iş
göremezlik derecesi tespiti ile
çalışma gücünün malûliyeti
gerektirecek derecede kaybına
ilişkin Kurumca verilen kararlardan
itiraza konu olanları inceleyerek
karara bağlar. Kurul, sigortalı veya
hak sahiplerinin talebi üzerine
görevlendirdiği uzman bir hekimi
dinlemek zorundadır.
Kurul,
bu Kanunda yazılı görevlerle sınırlı
olmak kaydıyla, mahkemelerden
intikal eden ve bilirkişi sıfatıyla
rapor düzenlenmesi talep edilen dava
dosyaları hakkında, gerekli
incelemeleri yaparak görüş bildirir.
Mahkemeler, bahse konu dosyalar için
belirlediği bilirkişi ücretini kurul
üyelerine iletilmek üzere Kuruma
gönderir.
Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun
hizmetlerini ifa etmesi için gerekli
sekretarya
işlemleri Kurumca yerine getirilir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık
Kurulunun görev, yetki, çalışma usûl
ve esasları ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve
esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kurumun
denetleme ve kontrol yetkisi
MADDE 59-
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin
işlemlerin denetimi, Kurumun denetim
ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurları eliyle yürütülür. Askerî
işyerlerine ait sigorta işlemlerinin
denetim ve kontrolü, askerî iş
müfettişleri tarafından da
yapılabilir.
Kurumun
denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurlarının
görevleri sırasında tespit ettikleri
Kurum alacağını doğuran olay ve bu
olaya ilişkin işlemler, yemin hariç
her türlü delile dayandırılabilir.
Bunlar tarafından düzenlenen
tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar
geçerlidir. İşverenler ve
sigortalılar ile işyeri sahipleri,
tasfiye ve iflâs idaresinin
memurları, işle ilgili gerçek ve
tüzel kişiler, Kurumun denetim ve
kontrol ile görevlendirilmiş
memurlarına bilgi verilmek üzere
çağrıldıkları zaman gelmek, gerekli
olan defter, belge ve delilleri
getirip göstermek ve vermek,
görevlerini yapmak için her türlü
kolaylığı sağlamak ve bu yoldaki
isteklerini geciktirmeksizin yerine
getirmekle yükümlüdürler. Kurumun
denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurları
görevlerini yaparken, tüm kamu
görevlileri gerekli kolaylığı
gösterir ve yardımcı olurlar.
Bu
Kanunun uygulanması bakımından,
Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilmiş memurları, 4857
sayılı İş Kanununda belirtilen
denetim, teftiş ve kontrol yetkisini
de haizdir.
İhaleli
işler ile özel bina inşaatı
işyerleri işverenlerine, Kuruma prim
borçlarının bulunmadığını gösteren
ilişiksizlik belgesinin
verilmesinde, 1/6/1989 tarihli ve
3568 sayılı Serbest Muhasebecilik,
Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik
ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanununa
göre yetki verilmiş serbest
muhasebeci malî müşavirler ile
yeminli malî müşavirler tarafından
işyeri kayıtlarının incelenmesi
sonucunda Kuruma bildirildiği tespit
edilen işçilik tutarlarının
uygunluğu, Kurumun denetim yetkisi
saklı kalmak kaydıyla, esas
alınabilir.
Usûl ve
esasları Kurumca belirlenmiş
hesaplama yöntemine uygun olarak
serbest muhasebeci malî müşavirler
ile yeminli malî müşavirlerce
düzenlenen rapor ile Kuruma yeterli
işçilik bildirilmediği anlaşılan
işyeri ve işverenlerinin, tespit
edilen fark işçilik tutarı üzerinden
hesaplanacak prim, gecikme cezası ve
gecikme zammı tutarını 102
nci
maddenin birinci fıkrasının (d)
bendi ile (e) bendinin (4) numaralı
alt bendi uyarınca verilecek idarî
para cezaları ile birlikte ödemeleri
kaydıyla ilişiksizlik belgesi
verilebilir.
Kurumca
belirlenen usûl ve esaslara aykırı
hareket ederek Kurum zararına
sebebiyet verdiği anlaşılan serbest
muhasebeci malî müşavirler ile
yeminli malî müşavirler tarafından
düzenlenen raporlar dikkate alınmaz
ve bunların daha sonra
düzenleyecekleri raporlar Kurumca
işleme konulmaz. Gerçeğe aykırı
rapor düzenleyen serbest muhasebeci
malî müşavirler ile yeminli malî
müşavirler, Kurumun bu nedenle
uğradığı zarardan işverenle birlikte
müştereken ve
müteselsilen sorumlu olup,
bunlar hakkında, genel hükümlere
göre Kurumun takip hakkı saklıdır.
Meslek mensupları, işverenlerin
devamlı işyerlerinin sigortalıları
ile yaptıkları işler ile Kurumda
tescil edilmemiş veya tescil edilmiş
olmakla birlikte işçilik
bildiriminde bulunulmamış olan
yukarıdaki işler hakkında inceleme
yapamazlar.
Kamu
idarelerinin denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş memurları, kendi
mevzuatı gereğince işyerlerinde
yapacakları soruşturma, denetim ve
incelemeler sırasında,
çalıştırılanların sigortalı olup
olmadığını da tespit ederek,
sigortasız çalıştırılanları Kuruma
bildirmek zorundadır. Bu kurumlar
ayrıca kendi mevzuatları gereğince
yaptıkları inceleme ve tespitler
sırasında bu Kanuna göre sigortalı
sayılanların prime esas
kazançlarının veya sigortalı gün
sayılarının eksik bildirilmesi
sonucunu doğuran tespitlerini de en
geç bir ay içinde Kuruma
bildirirler. Kurum bu bildirimleri
esas almak üzere gerekli yasal
işlemi yapar. İlgililerin itiraz
hakları saklıdır.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Genel Sağlık
Sigortası Hükümleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Kapsamdaki Kişiler ve Tescili
Genel sağlık
sigortalısı sayılanlar
MADDE 60-
Yerleşim yeri Türkiye'de olan
kişilerden;
a) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının;
1) (a)
ve (c) bentleri gereğince sigortalı
sayılan kişiler,
2) (b)
bendi gereğince sigortalı sayılan
kişiler,
b)
İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler,
c)
Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine
göre sigortalı sayılmayanlardan;
1)
18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı
Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların
Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart
Verilerek Devlet Tarafından
Karşılanması Hakkında Kanun
kapsamında yeşil kart verilen
kişiler,
2)
Vatansızlar ve sığınmacılar,
3)
1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65
Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve
Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık
Bağlanması Hakkında Kanun
hükümlerine göre aylık alan kişiler,
4)
24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı
İstiklal Madalyası Verilmiş
Bulunanlara Vatani Hizmet
Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması
Hakkında Kanun hükümlerine göre
şeref aylığı alan kişiler,
5)
28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı
Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının
Bağlanması Hakkında Kanun
hükümlerine göre aylık alan kişiler,
6)
3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı
Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması
Hakkında Kanun hükümlerine göre
aylık alan kişiler,
7)
24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu Kanunu hükümlerine göre
korunma, bakım ve rehabilitasyon
hizmetlerinden ücretsiz faydalanan
kişiler,
8) Harp
malûllüğü aylığı alanlar ile Terörle
Mücadele Kanunu kapsamında aylık
alanlar,
9)
18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy
Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci
fıkrasına göre görevlendirilen
kişiler,
d)
Oturma izni almış yabancı ülke
vatandaşlarından yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında sigortalı
olmayan kişiler,
e)
25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı
İşsizlik Sigortası Kanunu gereğince
işsizlik ödeneğinden yararlandırılan
kişiler,
f) Bu
Kanun veya bu Kanundan önce
yürürlükte bulunan sosyal güvenlik
kanunlarına göre gelir veya aylık
bağlanmış olan kişiler,
g)
Yukarıdaki bentlerin dışında kalan
ve başka bir ülkede sağlık
sigortasından yararlanma hakkı
bulunmayan kişiler,
genel
sağlık sigortalısı sayılır.
6
ncı
maddenin birinci fıkrasının (a),
(b), (c), (f), (g), (h), (ı), (j) ve
(k) bentlerinde sayılanların
öncelikle, genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi olup olmadığına bakılır.
Genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi ise tescili
yapılmaz. Aksi takdirde birinci
fıkra hükümlerinden durumuna uyan
bende göre genel sağlık sigortalısı
sayılır. Birinci fıkranın (f) bendi
kapsamında gelir alması nedeniyle
genel sağlık sigortalısı sayılanlar,
aynı zamanda diğer bentler gereği de
genel sağlık sigortalısı sayılması
halinde (f) bendi dışındaki bentler
kapsamında genel sağlık sigortalısı
sayılır.
6
ncı
maddenin birinci fıkrasının (d), (e)
ve (l) bentleri kapsamında olanlar,
ceza infaz kurumları ile tutukevleri
bünyesinde bulunan hükümlü ve
tutuklular, kamu idarelerinin dış
temsilciliklerinde istihdam edilen
ve temsilciliğin bulunduğu ülkede
sürekli ikamet izni veya bu devletin
vatandaşlığını da haiz bulunan Türk
uyruklu sözleşmeli personelden,
bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik
kurumunda sigortalı olduğunu
belgeleyenler ile kamu idarelerinin
dış temsilciliklerinde istihdam
edilen sözleşmeli personelin
uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmeleri çerçevesinde ve
temsilciliğin bulunduğu ülkenin kamu
düzeninin zorunlu kıldığı hallerde,
bulunulan ülkede sosyal sigorta
kapsamında sigortalı olanlar,
birinci fıkranın (d) bendi kapsamına
girenler Türkiye'de bir yıldan kısa
süreyle yerleşik olması halinde
genel sağlık sigortalısı ve genel
sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi sayılmazlar.
Birinci
fıkranın (d) ve (g) bentlerinin
uygulanmasında evli olanlar için,
eşlerden hangisinin bu maddeye göre
genel sağlık sigortalısı, hangisinin
bakmakla yükümlü olunan kişi
olacağının tespiti kendi
tercihlerine bırakılır. Diğer
bentler gereği eşlerin her ikisinin
de genel sağlık sigortalılık
şartlarının oluşması halinde her
ikisi de ayrı
ayrı genel sağlık sigortalısı
sayılır.
Genel sağlık
sigortalılığının başlangıcı,
bildirimi ve tescili
MADDE 61-
Genel sağlık sigortalılığı
başlangıcının tespiti ve tescil
işlemleri aşağıdaki hükümlere göre
yürütülür. 60
ıncı maddenin birinci
fıkrasının;
a) (a)
ve (b) bentlerinde sayılanlar;
sigortalı veya isteğe bağlı
sigortalı olarak tescil edildikleri
tarihten itibaren genel sağlık
sigortalısı sayılır ve ayrıca bir
bildirime gerek olmaksızın tescil
edilmiş sayılır.
b) (c)
bendinde sayılanlar; ilgili
mevzuatları gereği yeşil kart
aldıkları, aylığa hak kazandıkları,
vatansız ve sığınmacı sayıldıkları,
korunma, bakım ve rehabilitasyon
hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren genel
sağlık sigortalısı sayılır ve ilgili
kurumların kapsama alınan tarihten
itibaren bir ay içinde verecekleri
genel sağlık sigortası giriş
bildirgesi ile tescil edilirler.
c) (d)
bendinde sayılanlar; Türkiye'deki
yerleşim süresinin bir yılı
geçtiği
tarihten itibaren genel sağlık
sigortalısı sayılır ve bu tarihten
itibaren bir ay içinde verecekleri
genel sağlık sigortası giriş
bildirgesi ile tescil edilirler.
d) (e)
bendinde sayılanlar, işsizlik
ödeneğinden yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren genel
sağlık sigortalısı sayılır ve
Türkiye İş Kurumu tarafından
işsizlik ödeneğinin bağlandığı
tarihten itibaren bir ay içinde
vereceği genel sağlık sigortası
giriş bildirgesi ile tescil
edilirler.
e) (f)
bendinde sayılanlar; gelir veya
aylıktan yararlanmaya başladıkları
tarihten itibaren genel sağlık
sigortalısı sayılır ve ayrıca bir
bildirime gerek olmaksızın tescil
edilmiş sayılır.
f) (g)
bendinde sayılanlar; diğer bentlere
göre genel sağlık sigortalısı
olmadıkları tarihten itibaren genel
sağlık sigortalısı sayılır ve bu
tarihten itibaren bir ay içinde
verecekleri genel sağlık sigortası
giriş bildirgesi ile tescil
edilirler.
60
ıncı
madde gereği genel sağlık
sigortalısı sayılanların çocukları,
ana ya
da babanın tescil edilmiş olmasına
bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme
gerek olmaksızın 18 yaşına kadar
genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi olarak sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan
yararlandırılır. 18 yaşından küçük
çocuğun ana ve babası da yok ise 18
yaşına kadar 60
ıncı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinin (7) numaralı
alt bendi kapsamında primi Devlet
tarafından ödenmek üzere genel
sağlık sigortalısı sayılır.
60
ıncı
madde gereği genel sağlık
sigortalısı iken durumunda
değişiklik olan kişilerden, aynı
maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinin (1) numaralı alt bendine
veya (g) bendi kapsamına giren
kişiler durumlarında değişiklik
olduğu tarihten itibaren en geç bir
ay içinde 18/6/1992 tarihli ve 3816
sayılı Kanun gereği yeşil kart veren
kuruma başvurmak zorundadır. Bu
kişilere yeşil kart verilmemesi
halinde değişiklik olduğu tarihten
başlamak üzere (g) bendi kapsamında
genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
Genel
sağlık sigortalılığı, yerleşim
yerinin Türkiye olmadığı veya 60
ıncı
maddenin üçüncü fıkrası gereği genel
sağlık sigortası kapsamı dışına
çıkılan tarihten itibaren sona erer.
Bu
maddede belirtilen genel sağlık
sigortası giriş bildirgesini süresi
içinde vermeyenler hakkında 102
nci
maddenin birinci fıkrasının (a)
bendine göre idarî para cezası
uygulanır.
Genel
sağlık sigortası giriş bildirgesinin
içerik ve şekli ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık
hizmetleri ve diğer haklar ile
bunlardan yararlanma
MADDE 62-
Bu Kanun gereğince genel sağlık
sigortasından sağlanacak sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan
yararlanmak, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişiler için bir hak, Kurum
için ise bu hizmet ve hakların
finansmanını sağlamak bir
yükümlülüktür.
Sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan
genel sağlık sigortalısı ile
bakmakla yükümlü olduğu kişiler
yararlandırılır.
Bu
Kanun kapsamındaki kişilere
sağlanacak sağlık hizmetleri ve
diğer haklar ile kişilerden alınan
primlerin tutarı arasında ilişki
kurulamaz.
İKİNCİ BÖLÜM
Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Diğer
Haklar
Finansmanı
sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi
MADDE 63-
Genel sağlık sigortalısının ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
sağlıklı kalmalarını; hastalanmaları
halinde sağlıklarını kazanmalarını;
iş kazası ile meslek hastalığı,
hastalık ve analık sonucu tıbben
gerekli görülen sağlık hizmetlerinin
karşılanmasını, iş göremezlik
hallerinin ortadan kaldırılmasını
veya azaltılmasını temin etmek
amacıyla Kurumca finansmanı
sağlanacak sağlık hizmetleri
şunlardır:
a)
Kişilerin hastalanmalarına
bakılmaksızın kişiye yönelik
koruyucu sağlık hizmetleri ile insan
sağlığına zararlı madde
bağımlılığını önlemeye yönelik
koruyucu sağlık hizmetleri.
b)
Kişilerin hastalanmaları halinde
ayakta veya yatarak; hekim
tarafından yapılacak muayene,
hekimin göreceği lüzum üzerine
teşhis için gereken klinik
muayeneler,
laboratuvar tetkik ve
tahlilleri ile diğer tanı
yöntemleri, konulan teşhise dayalı
olarak yapılacak tıbbî müdahale ve
tedaviler, hasta takibi ve
rehabilitasyon hizmetleri, organ,
doku ve kök hücre nakline ve hücre
tedavilerine yönelik sağlık
hizmetleri, acil sağlık hizmetleri,
ilgili kanunları gereğince sağlık
meslek mensubu sayılanların
hekimlerin kararı üzerine
yapacakları tıbbî bakım ve
tedaviler.
c)
Analık sebebiyle ayakta veya
yatarak; hekim tarafından yapılacak
muayene, hekimin göreceği lüzum
üzerine teşhis için gereken klinik
muayeneler, doğum,
laboratuvar
tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı
yöntemleri, konulan teşhise dayalı
olarak yapılacak tıbbî müdahale ve
tedaviler, hasta takibi, rahim
tahliyesi, tıbbî
sterilizasyon
ve acil sağlık hizmetleri, ilgili
kanunları gereğince sağlık meslek
mensubu sayılanların hekimlerin
kararı üzerine yapacakları tıbbî
bakım ve tedaviler.
d)
Kişilerin hastalanmaları halinde
ayakta veya yatarak; ağız ve diş
muayenesi, diş hekiminin göreceği
lüzum üzerine ağız ve diş
hastalıklarının teşhisi için gereken
klinik muayeneler,
laboratuvar
tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı
yöntemleri, konulan teşhise dayalı
olarak yapılacak tıbbî müdahale ve
tedaviler, diş çekimi, konservatif
diş tedavisi ve kanal tedavisi,
hasta takibi, travmaya ve onkolojik
tedaviye bağlı protez uygulamaları,
ağız ve diş hastalıkları ile ilgili
acil sağlık hizmetleri, 18 yaşını
doldurmamış kişilerin
ortodontik
diş tedavileri ile 18 yaşını
doldurmamış veya 45 yaşından gün
almış kişilerin diş protezlerinin 72
nci
maddeye göre belirlenen tutarının %
50'si.
e) Evli
olmakla birlikte çocuk sahibi
olmayan genel sağlık sigortalısı
kadın ise kendisinin, erkek ise
karısının;
1)
Yapılan tıbbî tedavileri sonrasında
normal tıbbî yöntemlerle çocuk
sahibi olamadığının ve ancak
yardımcı üreme yöntemi ile çocuk
sahibi olabileceğinin Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet
sunucuları sağlık kurulları
tarafından tıbben mümkün görülmesi,
2) 23
yaşından büyük, 39 yaşından küçük
olması,
3) Son
üç yıl içinde diğer tedavi
yöntemlerinden sonuç alınamamış
olduğunun Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmet sunucuları sağlık
kurulları tarafından belgelenmesi,
4)
Uygulamanın yapıldığı tıbbî merkezin
Kurum ile sözleşme yapmış olması,
5) En
az beş yıldır genel sağlık
sigortalısı veya bakmakla yükümlü
olunan kişi olup, 900 gün genel
sağlık sigortası prim gün sayısının
olması,
şartlarının birlikte gerçekleşmesi
halinde en fazla iki deneme ile
sınırlı olmak üzere yardımcı üreme
yöntemi tedavileri ile bir
hastalığın tedavisinin başka tıbbî
bir yöntemle mümkün olmaması ve
Kurumca yetkilendirilen sağlık
hizmet sunucuları sağlık kurulları
tarafından tıbben zorunlu görülmesi
halinde yardımcı üreme yöntemi
tedavileri.
f)
Yukarıdaki bentler gereğince
sağlanacak sağlık hizmetleriyle
ilgili teşhis ve tedavileri için
gerekli olabilecek kan ve kan
ürünleri, kemik iliği, aşı, ilaç,
ortez,
protez, tıbbî araç ve gereç, kişi
kullanımına mahsus tıbbî cihaz,
tıbbî sarf, iyileştirici nitelikteki
tıbbî sarf malzemelerinin
sağlanması, takılması, garanti
süresi sonrası bakımı, onarılması ve
yenilenmesi hizmetleri.
Kurum,
finansmanı sağlanacak sağlık
hizmetlerinin teşhis ve tedavi
yöntemleri ile (f) bendinde
belirtilen sağlık hizmetlerinin
türlerini, miktarlarını ve kullanım
sürelerini Sağlık Bakanlığının
görüşünü alarak belirlemeye
yetkilidir. Kurum, bu amaçla
bilimsel komisyonlar kurar, ulusal
ve uluslararası tüzel kişilerle
işbirliği yapabilir.
60
ıncı
maddede sayılan genel sağlık
sigortalısı sayılma şartlarının
yitirilmesi halinde, devam etmekte
olan tedavi nedeniyle sağlanacak
sağlık hizmetleri kişinin
iyileşmesine kadar sürer.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar, Sağlık Bakanlığının
görüşü üzerine Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kurumca
sağlanmayacak sağlık hizmetleri
MADDE 64-
Kurumca sağlanmayacak sağlık
hizmetleri şunlardır:
a)
Vücut bütünlüğünü sağlamak amacıyla
yapılan ve iş kazası ile meslek
hastalığına, kazaya, hastalıklara
veya konjenital
nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan
durumlarda yapılacak sağlık
hizmetleri dışında estetik amaçlı
yapılan her türlü sağlık hizmeti ile
estetik amaçlı
ortodontik diş tedavileri.
b)
Sağlık Bakanlığınca izin veya ruhsat
verilmeyen sağlık hizmetleri ile
Sağlık Bakanlığınca tıbben sağlık
hizmeti olduğu kabul edilmeyen
sağlık hizmetleri.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar Sağlık Bakanlığının uygun
görüşü alınarak, Kurumca çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Yol gideri,
gündelik ve refakatçi giderleri
MADDE 65-
Hekimin veya diş hekiminin muayene
veya tedavi sonrası tıbben göreceği
lüzum üzerine genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin sağlık hizmetinden
yararlanmaları için muayene ve
tedavi edildikleri yerleşim yeri
dışına yapılan sevkinde, ayakta
tedavilerde kendisinin ve bir kişi
ile sınırlı olmak üzere
refakatçisinin gidiş ve dönüş yol
gideri ve gündelikleri; yatarak
tedavilerde ise gidiş ve dönüş
tarihleri için gündelikleri ile yol
gideri Kurumca karşılanır.
Genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin yatarak
tedavileri sırasında, hekimin veya
diş hekiminin tıbben göreceği lüzum
üzerine yanında kalan refakatçinin
yatak ve yemek giderleri bir kişi
ile sınırlı olmak üzere Kurumca
karşılanır.
Yurt
içinde veya yurt dışına yapılan
sevkler nedeniyle ödenecek gündelik,
yol, yatak ve yemek giderlerinin
tutarı 72 nci
maddede belirtilen Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonu tarafından
belirlenir.
Sürekli
iş göremezlik veya malûllük
durumlarının tespiti, kontrolü veya
periyodik sağlık muayenesi amacıyla
yapılan sağlık hizmeti giderleri ile
yol ve gündelik giderleri de bu
madde hükümlerine göre ödenir.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yurt dışında
tedavi
MADDE 66-
63 üncü maddede sayılan sağlık
hizmetlerinin yurt içindeki sağlık
hizmet sunucularından sağlanması
esastır. Ancak;
a) 60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinin (1) numaralı alt bendinde
sayılan genel sağlık
sigortalılarından; işverenleri
tarafından Kurumca belirlenen usûle
uygun olarak veya kamu idareleri
için özel mevzuatlarında belirtilen
usûle uygun olarak geçici görevle
yurt dışına gönderilenlere, acil
hallerde,
b) 60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinin (1) numaralı alt bendinde
sayılan genel sağlık
sigortalılarından; işverenleri
tarafından Kurumca belirlenen usûle
uygun olarak veya kamu idareleri
için özel mevzuatlarında belirtilen
usûle uygun olarak sürekli görevle
yurt dışına gönderilenler ile
bunların yurt dışında birlikte
yaşadıkları bakmakla yükümlü olduğu
kişilere,
c)
Sağlık Bakanlığının uygun görüşü
üzerine yurt içinde tedavisi mümkün
olmadığı tespit edilen kişilerin,
sağlık
hizmetleri yurt dışında sağlanır.
Ancak,
yukarıdaki fıkranın (a) ve (b)
bentleri gereği yurt dışında
sağlanan sağlık hizmetlerinin
Kurumca karşılanacak bedelleri, yurt
içinde sözleşmeli sağlık hizmet
sunucularına ödenen tutarı
geçemez.
Bu tutarı aşan kısım işverenler
tarafından ödenir. Uluslararası
sosyal güvenlik sözleşmeleri
hükümleri saklıdır.
Bakanlar Kurulu kararı ile birlik
halinde ya
da kamu idarelerinin yetkili
makamlarınca yurt dışına askerî veya
güvenlik amaçlı
görevlendirilenlerin, bu Kanun
kapsamına giren sağlık hizmetlerinin
sağlanması ile bu hizmetlere ilişkin
giderlerin yurt içindeki sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucularına ödenen
tutarı aşan kısmı, kurumlarınca
karşılanır.
Kurum,
birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki kişilerin sağlık
hizmetlerini, bu kişilerin geçici
veya sürekli görev süresince genel
sağlık sigortası için Kuruma ödenen
prim tutarını
geçmemek kaydıyla, ilgili
ülkede sağlık sigortası yaptırmak
suretiyle de sağlayabilir.
Birinci
fıkranın (c) bendi gereğince yurt
dışına sevk edilen kişilerin sağlık
hizmeti bedelinin tümü ödenir. Ancak
bu tutar varsa Kurumun yurt dışında
sevke konu tedaviye ilişkin
sözleşmeli olduğu sağlık hizmet
sunucularına ödenen tutarı
geçemez.
Bu kişilerin 65 inci madde
hükümlerine göre yapılacak giderleri
ayrıca karşılanır.
Yukarıdaki haller dışında, yurt
dışında sağlık hizmetlerine ilişkin
giderler Kurumca ödenmez.
Bu
maddenin uygulanmasında 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı olması
nedeniyle genel sağlık sigortalısı
sayılanların daimi olarak altı aydan
fazla süreyle yurt dışında
görevlendirilmeleri durumu, sürekli
görevle yurt dışına gönderilme
sayılır.
Kamu
idarelerinde çalışan sigortalılar
dışında 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalıların geçici veya sürekli
görevlendirilmesine ilişkin usûller
ve süreler ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve
esaslar, ilgili Bakanlıkların görüşü
alınarak Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sağlık
Hizmetlerinden Yararlanma Şartları
ve Katılım Payı
Sağlık
hizmetlerinden yararlanma şartları
MADDE 67-
18 yaşını doldurmamış olan kişiler,
tıbben başkasının bakımına muhtaç
olan kişiler, acil haller, iş kazası
ile meslek hastalığı halleri,
bildirimi zorunlu bulaşıcı
hastalıklar, 63 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri gereğince sağlanan sağlık
hizmetleri, 75 inci maddede sayılan
afet ve savaş ile grev ve lokavt
hali hariç olmak üzere sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan
yararlanabilmek için;
a) 60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (f)
bendi hariç diğer bentleri gereği
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin, sağlık
hizmeti sunucusuna başvurduğu
tarihten önceki son bir yıl içinde
toplam 30 gün genel sağlık sigortası
prim ödeme gün sayısının olması,
b) 60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinin (2) numaralı alt bendi ile
(b), (d) ve (g) bentlerine tâbi olan
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin yukarıdaki
bentte sayılan şartla birlikte,
sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu
tarihte kısa ve uzun vadeli sigorta
primleri dahil genel sağlık
sigortası prim borcunun bulunmaması,
şarttır.
Ayrıca
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan
yararlanabilmeleri için sağlık
hizmet sunucularına başvurduklarında
acil haller hariç olmak üzere (acil
hallerde ise acil halin sona
ermesinden sonra); nüfus cüzdanı,
sürücü belgesi, evlenme cüzdanı,
pasaport veya Kurum tarafından
verilen resimli sağlık kartı
belgelerinden birinin gösterilmesi
zorunludur.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Katılım payı
alınması
MADDE 68-
63 üncü maddede sayılan sağlık
hizmetlerinden katılım payı alınacak
olanlar şunlardır:
a)
Ayakta tedavide hekim ve diş hekimi
muayenesi.
b)
Ortez,
protez, iyileştirme araç ve
gereçleri.
c)
Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar.
Katılım
payı, birinci fıkranın (a)
bendindeki sağlık hizmetleri için 2
Yeni Türk Lirası olarak uygulanır.
Katılım payı, (b) ve (c) bendindeki
sağlık hizmetleri için gereksiz
kullanımı azaltma, sağlık
hizmetlerinin niteliği itibarıyla
hayati öneme sahip olup olmaması,
kişilerin prime esas kazançlarının,
gelir ve aylıklarının tutarı ve
benzeri ölçütler dikkate alınarak %
10 ilâ % 20 oranları arasında olmak
üzere Kurumca belirlenir. Birinci
fıkranın (a) bendindeki sağlık
hizmetleri için belirlenen katılım
payı tutarı, 4/1/1961 tarihli ve 213
sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca
belirlenen yeniden değerleme oranı
kadar her yıl artırılır. Birinci
fıkranın (a) bendi gereği belirlenen
katılım payını, birinci basamak
sağlık hizmet sunucularında yapılan
muayenelerde almamaya
ya da
daha düşük tutarlarda belirlemeye
Kurum yetkilidir.
İkinci
fıkrada belirtilen katılım payı
tutarı ve oranları, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin sevk zincirine
uymadan, diğer basamaktaki sağlık
hizmet sunucularına doğrudan
müracaatları halinde % 50 oranında
artırılarak uygulanır.
Genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin birinci
fıkranın (b) bendi gereği
ödeyecekleri katılım payının tutarı,
sağlık hizmetinin alındığı tarihteki
asgarî ücretin % 75'ini
geçemez.
63 üncü
maddenin birinci fıkrasının (e)
bendi gereğince sağlanan ve bir
hastalığın tedavisinin başka tıbbî
bir yöntemle mümkün olmaması
nedeniyle yapılacak yardımcı üreme
yöntemi tedavisi dışındaki, yardımcı
üreme yöntemi tedavisinde katılım
payı ilk denemede % 30, ikinci
denemede % 25 oranında uygulanır.
Ancak katılım payında dördüncü fıkra
gereği uygulanan üst limit dikkate
alınmaz.
60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinin (1), (2) ve (3) numaralı
alt bentleri gereği genel sağlık
sigortalısı sayılanlar ile bunların
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
ödemiş oldukları katılım payları,
talepleri halinde, 29/5/1986 tarihli
ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışmayı Teşvik Kanunu
hükümlerine göre kendilerine geri
ödenir.
Katılım
paylarını, gelir veya aylık alan
kişilerin gelir veya aylıklarından,
çalışanların ücret veya maaşlarından
mahsup edilmek suretiyle tahsile ve
katılım paylarının ödenme usûlünü
belirlemeye Kurum yetkilidir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucularına, tahsil ettikleri
katılım payı düşüldükten sonra kalan
tutar ödenir.
Katılım
paylarının hesaplanmasında 72
nci
maddeye göre tespit edilen sağlık
hizmeti tutarları esas alınır.
Kurumca belirlenen katılım paylarını
tahsil etmeyen sağlık hizmet
sunucularına 102
nci
maddenin (j) bendi gereğince idarî
para cezası uygulanır.
Katılım
paylarının ödenme usûlleri ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer
usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Katılım payı
alınmayacak haller, sağlık
hizmetleri ve kişiler
MADDE 69-
68 inci maddede sayılan sağlık
hizmetlerinden katılım payı
alınmayacak haller, sağlık
hizmetleri ve kişiler şunlardır:
a) İş
kazası ile meslek hastalığı halleri
ile askerî tatbikat ve manevralarda
sağlanan sağlık hizmetleri.
b) 75
inci maddede yer alan afet ve savaş
hali nedeniyle sağlanan sağlık
hizmetleri.
c) Aile
hekimi muayeneleri ve kişiye yönelik
koruyucu sağlık hizmetleri.
d)
Sağlık kurulu raporu ile
belgelendirilmek şartıyla; Kurumca
belirlenen kronik hastalıklar ve
hayati önemi haiz 68 inci maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sağlık hizmetleri ile
organ nakli.
e)
Kontrol muayeneleri.
f) 60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c )
bendinin (4), (5), (6), (7) ve (8)
numaralı alt bentleri kapsamında
sayılanlar, vazife malûlleri ile 4
üncü maddenin üçüncü fıkrasının (d)
ve (e) bentlerinde sayılanlar.
Bu
madde gereğince katılım payı
alınmayacak sağlık hizmetlerini tek
tek veya
gruplandırarak tespite Kurum
yetkilidir.
Hizmet
basamakları ve sevk zinciri
MADDE 70-
Bu Kanunun uygulanması bakımından
sağlık hizmeti sunucuları birinci,
ikinci ve üçüncü basamak olarak
Sağlık Bakanlığı tarafından
sınıflandırılır. Bu basamaklar ve
sağlık hizmet sunucuları arasında
sevk zinciri; tanı, ön tanı,
hekimlerin ve diş hekimlerinin
uzmanlıkları dikkate alınmak
suretiyle tüm yurtta veya il
ya da
ilçe bazında Sağlık Bakanlığının
görüşü alınarak Kurum tarafından
belirlenir. Aile hekimleri birinci
basamak hizmet sunucuları içinde yer
alır.
Kurumca
sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesi
için, genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişiler sevk
zinciri kurallarına uygun hareket
etmek zorundadır.
İş
kazası ile meslek hastalığı, afet ve
savaş hali ile acil haller dışında,
sevk zincirine uyulmadan genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişiler tarafından
sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucularına yapılan başvurular
sonucu alınan sağlık hizmetlerinin
72 nci
madde gereği belirlenen tutarının %
70'i Kurumca ödenir. Aradaki fark,
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişiler tarafından
ödenir.
Kimlik tespiti
ve acil haller
MADDE 71-
Sağlık hizmeti sunucuları, genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilere sağlık
hizmeti sunumu aşamasında (acil
hallerde ise acil halin sona
ermesinden sonra), 67
nci
maddenin ikinci fıkrasında sayılan
belgeleri ve bu belgelerin başvuran
kişiye ait olup olmadığını kontrol
etmek zorundadır. Bu zorunluluğu
yerine getirmeyen sağlık hizmet
sunucuları hakkında 102
nci
maddenin birinci fıkrasının (ı)
bendi gereği idarî para cezası
uygulanır.
Genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin kendi adına
bir başkasının sağlık hizmeti
almasını veya Kurumdan haksız bir
menfaat temin etmesini sağlaması
yasaktır. Bu fiilleri işleyenlerden
Kurumun uğradığı zararın iki katı
kanunî faiziyle birlikte müştereken
ve müteselsilen
tahsil edilir ve ilgililer hakkında
26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı
Türk Ceza Kanunu hükümleri
uygulanır.
Bu
Kanunun uygulamasında acil hallerin
ve acil sağlık hizmetlerinin neler
olduğuna, hangi yöntem ve ölçütlerle
tespit edileceğine ilişkin hususlar,
Sağlık Bakanlığının uygun görüşü
üzerine Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Malî ve
Çeşitli Hükümler
Sağlık
hizmetlerinin ödenecek bedellerinin
belirlenmesi
MADDE 72-
63 üncü madde hükümlerine göre
sağlanan sağlık hizmetlerinin ve 65
inci madde gereği ödenecek gündelik,
yol, yatak ve yemek giderlerinin
Kurumca ödenecek bedellerini; sağlık
hizmetinin sunulduğu il ve basamak,
sağlık hizmetlerinin maliyeti,
Devletin doğrudan veya dolaylı
olarak sağlamış olduğu
sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin
niteliği itibariyle hayati öneme
sahip olup olmaması, kanıta dayalı
tıp uygulamaları, teşhis ve tedavi
maliyetini esas alan
maliyet-etkililik ölçütleri ve genel
sağlık sigortası bütçesi dikkate
alınmak suretiyle, her bir sağlık
hizmeti için belirlemeye Sağlık
Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu
yetkilidir.
Komisyon; Maliye Bakanlığını, Sağlık
Bakanlığını, Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığını, Hazine
Müsteşarlığını ve Kurumu
temsilen
toplam beş üyeden oluşur. Komisyon
kararlarını yılı merkezî yönetim
bütçesi yönünden Maliye Bakanlığının
görüşünü almak suretiyle salt
çoğunluk ile alır; kararlar Resmî
Gazetede yayımlanır. Komisyonca
gerekli görülen hallerde sağlık
hizmetlerinin türlerine göre birden
fazla alt komisyon kurulabilir.
Komisyonun
sekretarya işlemleri Kurumca
yerine getirilir.
Sağlık
Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonuna
iştirak edenlere, ayda iki defadan
fazla olmamak üzere katıldıkları her
toplantı günü için (3000) gösterge
rakamının memur aylık katsayısı ile
çarpılarak bulunacak tutarı
üzerinden toplantı ücreti ödenir.
Komisyon çalışmaları ile ilgili her
türlü giderler Kurumca ödenir.
Kurum,
Komisyon adına çalışmalarına
başlamadan önce Yüksek Öğretim
Kurulunun, Türk Tabipleri
Birliğinin, Türk Diş Hekimleri
Birliğinin, Türk Eczacıları
Birliğinin, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliğinin, Türkiye Sigorta
ve Reasürans Şirketleri Birliğinin,
Türkiye İşveren Sendikaları
Konfederasyonunun, en fazla üyeye
sahip ilk üç işçi ve kamu
çalışanları konfederasyonunun, en
fazla üyeye sahip
Optisyenlik
Derneğinin, Türkiye Esnaf ve
Sanatkârları Konfederasyonunun, en
fazla üyeye sahip özel sağlık kurum
ve kuruluşları dernekleri veya
federasyonlarının, en fazla üyeye
sahip özel polikliniklerin dernek
veya federasyonlarının, en fazla
üyeye sahip özel tıbbî malzeme
üretici veya ithalatçıları
dernekleri veya federasyonlarının,
en fazla üyeye sahip tıp uzmanlık
derneklerinin ve Komisyonca uygun
görülecek diğer kurum ve
kuruluşların görüşlerini alır.
İlgili kurumlar bir ay içinde
görüşlerini göndermek zorundadır.
Komisyon çalışmalarının
başlangıcında, bu kurumların
temsilcilerinin katılımı ile
oluşturulacak toplantıda görüşlerini
sözlü olarak da dinler.
Sağlık
Hizmetleri Fiyatlandırma
Komisyonunun çalışmasına, görev ve
yetkileri ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve
esaslar, Komisyon üyesi kurumların
görüşleri alınarak Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık
hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve
sağlık giderlerinin ödenmesi
MADDE 73-
Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri,
Kurum ile yurt içindeki veya yurt
dışındaki sağlık hizmeti sunucuları
arasında yapılan sözleşmeler yoluyla
ve/veya bu Kanun hükümlerine uygun
olarak genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
sözleşmesiz sağlık hizmeti
sunucularından satın aldıkları
sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi
suretiyle sağlanır.
Kurum,
sağlık hizmet sunucularının sözleşme
başvurularının değerlendirilmesinde,
sonuçlandırılmasında ve
uygulanmasında sağlık hizmeti
sunucuları arasında; sözleşmesiz
sağlık hizmeti sunucularından satın
aldıkları sağlık hizmeti
giderlerinin ödenmesi aşamasında ise
genel sağlık sigortalıları ve
bakmakla yükümlü olduğu kişiler
arasında tarafsızlık, hakkaniyet ve
açıklık ilkelerine uymak ve bunun
uygulandığının izlenebileceği bir
sistem kurmak ve tıbbî
etik ve
deontoloji kurallarına uygunluğu
aramak zorundadır.
Kurum,
provizyon işlemlerini yürütmek üzere
sağlık hizmeti sunucularının
mahallinde provizyon merkezi
açabilir ve personel çalıştırabilir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucuları, bu amaçla Kuruma uygun
bağımsız mekân tahsis etmek
zorundadır.
Sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucuları, genel sağlık sigortalısı
ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerden sözleşmeli olduğu sağlık
hizmetleri için otelcilik hizmetleri
ile öğretim üyesi tarafından
sağlanan sağlık hizmetleri dışında,
herhangi bir fark ödemesi talep
edemez. Otelcilik hizmeti ile
öğretim üyesi tarafından sağlanan
sağlık hizmetleri için genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerden alınabilecek fark
ödemesi, 72 nci
maddeye göre belirlenen tutarın iki
katını geçemez.
Bu farkın alınabilmesi için,
kişilerin fark ödemeyi kabul
ettiğinin yazılı olarak belgelenmesi
zorunludur. Otelcilik hizmeti ile
öğretim üyesi tarafından sağlanan
sağlık hizmetleri dışında veya
belirlenen tavanın üzerinde fark
alınması halinde, sözleşmeli sağlık
hizmeti sunucularının sözleşmeleri
bir yıl süreyle feshedilir.
Sözleşmesiz sağlık hizmeti
sunucularından acil hallerde alınan
sağlık hizmeti bedeli, 72
nci
madde gereği sözleşmeli sağlık
hizmeti sunucuları için belirlenen
bedeller esas alınarak genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilere fatura karşılığı
ödenir. Sözleşmesiz sağlık hizmeti
sunucuları, acil hallerde genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerden veya
Kurumdan herhangi bir fark talep
edemez.
70 inci
maddedeki hükümlere uyulmak
şartıyla, sözleşmesiz sağlık hizmeti
sunucularından sağlık hizmeti almayı
tercih eden genel sağlık sigortalısı
ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere,
72 nci
madde gereği sözleşmeli sağlık
hizmeti sunucuları için belirlenen
bedellerin % 70'i fatura karşılığı
ödenir. 70 inci madde hükümlerine
uymaksızın sözleşmesiz sağlık
hizmeti sunucularından sağlık
hizmeti almayı tercih eden genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilere, 72
nci
madde gereği sözleşmeli sağlık
hizmeti sunucuları için belirlenen
bedellerin % 50'si fatura karşılığı
ödenir.
Sözleşmesiz sağlık hizmeti
sunucularından satın alınan sağlık
hizmeti bedelinin bu maddenin
dördüncü ve beşinci fıkralarına göre
Kurumca ödenebilmesi için; Sağlık
Bakanlığı veya ilgili kamu idareleri
tarafından ödenecek sağlık hizmetine
ilişkin sağlık hizmeti sunucularına
ruhsat veya izin verme uygulamasının
olması halinde ruhsat veya izin
alınmış olması, ayrıca Kurumca
sözleşmesiz sağlık hizmeti
sunucusunun şartlarının sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucusunda aranan
şartlara uygun olduğunun kabul
edilmesi şarttır.
Sağlık
hizmeti sunucuları, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin sağlık
hizmetlerinden yararlanmaya müstahak
olup olmadığını, Kurumun elektronik
veya diğer ortamlarda sağlayacağı
yöntemlere uygun olarak kontrol
etmek ve belgelemek zorundadır.
Sağlık
hizmeti satın alma sözleşmelerinin
hazırlanması ve akdedilmesi, sağlık
hizmeti giderlerinin ödenmesi ve bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer
usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Genel sağlık
sigortası gelirlerinin kullanım
amacı, kısa ve uzun vadeli sigorta
kolları için yapılan sağlık
harcamaları
MADDE 74-
Genel sağlık sigortası prim
gelirleri; yönetim giderleri, genel
sağlık sigortasından sağlanan sağlık
hizmetleri ve diğer haklar dışında
başka bir amaçla kullanılamaz.
Uzun ve
kısa vadeli sigorta kolları
bakımından sürekli iş göremezlik,
malûllük, çalışma gücü kaybı
hallerinin tespiti veya bu amaçla
yapılan kontroller nedeniyle oluşan
sağlık hizmeti giderleri ile 72
nci
maddeye göre, usûl ve esasları
Kurumca belirlenecek gündelik ve yol
giderleri,
refakatçı giderleri, kısa ve
uzun vadeli sigorta kolları prim
gelirlerinden karşılanır.
Doğal afetler
veya savaş hali
MADDE 75-
15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı
Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısiyle
Alınacak Tedbirlerle Yapılacak
Yardımlara Dair Kanun kapsamındaki
afetler ile 4/11/1983 tarihli ve
2941 sayılı Seferberlik ve Savaş
Hali Kanunu gereğince ilân edilen
savaş halinde genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin sağlık hizmetleri
Kurum tarafından sağlanmaya devam
edilir. Ancak, afet veya savaş
hallerine bağlı nedenlerden dolayı
Kurumca yapılan sağlık hizmeti
giderleri, giderlerin ödendiği
takvim yılı sonu esas alınarak genel
bütçeden Kuruma bir yıl içinde
transfer edilir.
İşverenin,
genel sağlık sigortalısının ve
üçüncü kişilerin sorumluluğu
MADDE 76-
İşveren, iş kazasına uğrayan veya
meslek hastalığına tutulan genel
sağlık sigortalısına sağlık
durumunun gerektirdiği sağlık
hizmetlerini derhal sağlamakla
yükümlüdür. Bu amaçla işveren
tarafından yapılan ve belgelere
dayanan sağlık hizmeti giderleri ve
65 inci madde hükümlerine göre
yapılacak masraflar Kurum tarafından
karşılanır.
Birinci
fıkrada belirtilen yükümlülüklerin
yerine getirilmesindeki ihmalinden
veya gecikmesinden dolayı, genel
sağlık sigortalısının tedavi
süresinin uzamasına veya malûl
kalmasına veya malûllük derecesinin
artmasına sebep olan işveren,
Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü
sağlık hizmeti giderini ödemekle
yükümlüdür.
İlgili
kanunları gereğince sağlık raporu
alınması gerektiği halde sağlık
raporuna dayanmaksızın veya alınan
raporlarda söz konusu işte çalışması
tıbbî yönden elverişli olmadığı
belirtildiği halde genel sağlık
sigortalısını çalıştıran
işverenlere, bu nedenle Kurumca
yapılan sağlık hizmeti giderleri
tazmin ettirilir.
İş
kazası ile meslek hastalığı,
işverenin kastı veya sigortalının iş
sağlığını koruma ve iş güvenliği ile
ilgili mevzuat hükümlerine aykırı
hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca
yapılan sağlık hizmeti giderleri
işverene tazmin ettirilir. İşverenin
sorumluluğunun tespitinde
kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
Hekim
veya diş hekimi sağlık raporu ile
belli bir işte çalışamayacağı
belgelenen 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bentleri
kapsamındaki kişiler bu işte
çalıştırılamaz. Bu kişileri
çalıştıran işverenler, genel sağlık
sigortalısının aynı hastalık
sebebiyle Kurumca yapılan
masraflarını ödemekle yükümlüdür. Bu
kişiler, bir başka işverene ait
işyerinde çalışmış ise, bu durumu
bilerek çalıştıran işveren ile genel
sağlık sigortalısı, doğacak
masraflardan Kuruma karşı müştereken
ve müteselsilen
sorumludur.
Genel
sağlık sigortalısına ve bunların
bakmakla yükümlü olduğu kişiler için
Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına
veya bu kişilerin tedavi süresinin
uzamasına, kastı veya kusurlu bir
hareketi veya ilgili kanunlarla
verilmiş bir görevi yapmaması veya
savsaması nedeniyle sebep olduğu
mahkeme kararıyla tespit edilen
üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı
sağlık hizmeti giderleri tazmin
ettirilir.
Sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucularının
duyurulması ve sağlık hizmet
sunucusunu seçme serbestisi
MADDE 77-
Bu Kanun gereğince genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin sağlık hizmetinden
yararlanmak için başvuracakları yurt
içinde veya yurt dışındaki
sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucularının unvan, isim ve
adresleri Kurumca elektronik ortamda
veya diğer yöntemlerle duyurulur.
Genel
sağlık sigortalıları ve bakmakla
yükümlü olduğu kişiler, sağlık
hizmeti sunucuları arasından, genel
sağlık sigortasıyla ilgili diğer
madde hükümlerine uymak şartıyla
istediğini seçme hakkına sahiptir.
Sağlık hizmeti
sunucularının kayıt ve bildirim
zorunluluğu ve kontrol yetkisi
MADDE 78-
Kurum ile sözleşmesi olup olmadığına
bakılmaksızın tüm sağlık hizmeti
sunucuları, sağlık hizmeti sunduğu
tüm kişilere ait sözleşme
hükümlerinde yer verilen bilgileri,
belirlenen yöntemlere ve süreye
uygun biçimde elektronik ortamda
veya yazılı olarak Kuruma göndermek
zorundadır. Bu bilgiler
gönderilmeksizin talep edilen sağlık
hizmeti bedelleri, bilgiler
gönderilinceye kadar ödenmez.
Genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişinin sağlık
bilgilerinin gizliliği esastır.
Sağlık bilgilerinin ne şekilde
korunacağı, ulusal güvenlik
nedeniyle sağlık bilgisi paylaşıma
açılmayacak kişilerin tespiti ilgili
bakanlıkların önerisi üzerine
Bakanlıkça tespit edilir.
Kurum,
genel sağlık sigortası hükümlerinin
uygulanmasıyla ilgili olarak
işverenler, sağlık hizmeti
sunucuları ve diğer gerçek ve tüzel
kişiler
nezdindeki defter, belge ve
bilgileri inceleyebilir, ibrazını
isteyebilir.
Kurum,
bu Kanunda belirtilen görevleriyle
ilgili olarak sağlık hizmeti
sunucularının yürüttüğü hizmet ve
işlemleri kontrol yetkisine
sahiptir. Kurum, bu yetkisini
görevlendirdiği personeli
vasıtasıyla veya kamu kurumları ve
özel kurumlardan hizmet satın almak
suretiyle kullanabilir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Primlere İlişkin Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Prim Alınması,
Prime Esas Kazanç, Prim Oranları ve
Asgarî İşçilik
Prim alınması
zorunluluğu
MADDE 79-
Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile
genel sağlık sigortası için, bu
Kanunda öngörülen her türlü ödemeler
ile yönetim giderlerini karşılamak
üzere Kurum prim almak, ilgililer de
prim ödemek zorundadır.
Kurumca
tahsil edilen genel sağlık sigortası
primleri, tahsil edilmesini müteakip
doğrudan Kurum bütçesinin genel
sağlık sigortası kalemine aktarılır.
Prime esas
kazançlar
MADDE 80-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalıların prime esas
kazançlarının hesabında;
a) Hak
edilen ücretler ile prim, ikramiye
ve bu nitelikteki her çeşit
istihkaktan o ay için yapılan
ödemelerin brüt toplamı esas alınır.
b)
Ölüm, doğum ve evlenme yardımları,
görev yollukları, kıdem tazminatı,
iş sonu tazminatı veya kıdem
tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme,
keşif ücreti, ihbar ve kasa
tazminatları, emekli ikramiyesi ile
Bakanlıkça tutarları yıllar
itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk
ve aile zamları, özel sağlık
sigortalarına ve bireysel emeklilik
sistemine ödenen ve aylık toplamı
asgarî ücretin % 30'unu
geçmeyen
özel sağlık sigortası primi ve
bireysel emeklilik katkı payları
tutarları, görevin yerine
getirilmesi için zorunlu olarak
yapılan aynî yardımlar ile
Bakanlıkça belirlenecek diğer aynî
yardımların asgarî ücretin % 30'unu
geçmeyen
kısmı, prime esas kazanca tâbi
tutulmaz.
c) Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendine tâbi
sigortalılara ödenen döner sermaye
katkı payları ve döner sermayelerden
başka adla yapılan bu nitelikteki
her türlü ödemeler ile ikramiyeler
ve benzeri ödemelerden en yüksek
Devlet memuru aylığının % 200'ünü
aşan kısmı prime esas kazanca tâbi
tutulmaz.
Yukarıdaki fıkranın (b) ve (c)
bentlerinde belirtilen istisnalar
dışında her ne adla yapılırsa
yapılsın tüm ödemeler prime esas
kazanca tâbi tutulur. Diğer
kanunlardaki prime tâbi tutulmaması
gerektiğine dair muafiyet ve
istisnalar bu Kanunun uygulanmasında
dikkate alınmaz.
Ücretler hak edildikleri aya mal
edilmek suretiyle prime tâbi
tutulur. Diğer ödemeler ise
öncelikle ödendiği ayın kazancına
dahil edilir ve ücret dışındaki bu
ödemelerin üst sınırı aşan kısmı,
ödemenin yapıldığı ayı takip eden
aydan başlanarak
oniki
ayı geçmemek
üzere üst sınırın altında kalan
sonraki ayların prime esas
kazançlarına ilave edilir. Toplu iş
sözleşmelerine tâbi işyerleri
işverenlerince veya kamu idareleri
veya yargı mercilerince verilen
kararlara istinaden, sonradan ödenen
ücret dışındaki ödemelerin hizmet
akdinin mevcut olmadığı veya askıda
olduğu bir tarihte ödenmesi
durumunda, 82
nci madde hükmü de nazara
alınmak suretiyle prime esas
kazancın tâbi olduğu en son ayın
kazancına dahil edilir. Bu
durumlarda sigorta primlerinin,
yukarıda belirtilen mercilerin
kararlarının kesinleşme tarihini
izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi
halinde, gecikme cezası ve gecikme
zammı alınmaz ve 102
nci
madde hükümleri uygulanmaz.
Saatlik, günlük, haftalık veya aylık
olarak belirli bir ücrete dayanmış
olmayıp da komisyon ücreti ve kâra
katılma gibi belirsiz zaman ve tutar
üzerinden ücret alan sigortalıların
prim ve ödeneklerinin hesabında esas
tutulacak günlük kazançları, 82
nci
madde hükmüne göre belirlenen alt
sınırdır.
Bir
işverene tâbi olarak çalışan
sigortalının belirli ücretinin
dışında ayrıca yukarıdaki fıkra
kapsamında ücret alması halinde,
prime esas günlük kazancı bunların
toplamından oluşur.
Bu
Kanun gereğince primlerin hesabına
esas tutulacak günlük kazanç,
sigortalının, bir ay için prime esas
tutulan kazancının otuzda biridir.
Ancak günlük kazancın hesabına esas
tutulan ay içindeki bazı günlerde
çalışmamış ve çalışmadığı günler
için ücret almamış sigortalının
günlük kazancı, o ay için prime esas
tutulan kazancının ücret aldığı gün
sayısına bölünmesi suretiyle
hesaplanır.
Sigortalıların günlük kazançlarının
hesabında esas tutulan gün sayıları,
aynı zamanda, bunların prim ödeme
gün sayılarını gösterir. Ancak,
işveren ve sigortalı arasında kısmî
süreli hizmet akdinin yazılı olarak
yapılmış olması kaydıyla, ay
içerisinde günün bazı saatlerinde
çalışan ve çalıştığı saat
karşılığında ücret alan sigortalının
ay içindeki prim ödeme gün sayısı,
ay içindeki toplam çalışma saati
süresinin 4857 sayılı İş Kanununa
göre belirlenen haftalık çalışma
süresine göre hesaplanan günlük
çalışma saatine bölünmesi suretiyle
bulunur. Bu şekildeki hesaplamada
gün kesirleri bir gün kabul edilir.
İşveren
ve sigortalı arasında çağrı üzerine
çalışmaya dayalı yazılı iş
sözleşmesinde taraflar arasında
çalışma süresi gün, hafta ve ay
olarak belirlenmemiş ise,
sigortalının ay içindeki prim ödeme
gün sayısı yukarıdaki fıkra hükmüne
göre hesaplanır.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamındaki sigortalıların
aylık prime esas kazançları, 82
nci
maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırı ile üst
sınırı arasında kalmak şartı ile
kendileri tarafından beyan edilecek
günlük kazancın otuz katıdır. Bu
sigortalılar tarafından Kurumca
belirlenen sürelerde aylık prime
esas kazanç beyan edilir. Ancak
beyan edilen kazançta bir değişiklik
olması durumunda, sigortalının
yeniden beyan ettiği kazanç
üzerinden hesaplanan prim tahsil
edilir.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılan
kişi, aynı zamanda işveren ise beyan
edeceği aylık kazancı, çalıştırdığı
sigortalıların kazancının en
yükseğinden az olamaz. Beyanda
bulunmayan sigortalının primleri,
prime esas asgarî aylık kazanç
üzerinden hesap ve tahsil edilir.
Beyanda bulunmayan veya beyan ettiği
kazancın düşük olduğu tespit edilen
sigortalıların prime esas
kazançları, tespit edilen kazanç
düzeyine çıkartılarak beyan edilen
kazançla arasındaki farkın primi 89
uncu madde hükümlerine göre gecikme
cezası ve gecikme zammı uygulanmak
suretiyle tahsil edilir.
Sigortalı olmayı gerektiren şekilde
birden fazla işte çalışılması
halinde, bu Kanun gereğince alınacak
primlerine esas tutulacak aylık ve
günlük kazancının tespitinde,
yalnızca bu Kanunun 53 üncü
maddesine göre belirlenen 4 üncü
maddenin ilgili bendi kapsamındaki
işlerden elde ettiği aylık ve günlük
kazanç tutarı ayrı
ayrı
dikkate alınır ve primler buna göre
hesaplanır.
Yalnızca genel sağlık sigortasına
tâbi olanlar bakımından prime esas
aylık kazancın tespitinde; 60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (d) ve
(g) bentlerinde sayılan kişiler için
82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırının iki
katının otuz günlük tutarı, 60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinde belirtilen kişiler için
asgarî ücret, 60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (e)
bendi ile 5 inci maddenin (f)
bendinde belirtilen kişiler için ise
prime esas asgarî kazanç tutarı esas
alınır.
Bu
maddenin uygulamasına ilişkin usûl
ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Prim oranları
ve Devlet katkısı
MADDE 81-
Bu Kanun gereğince alınacak sigorta
prim oranları aşağıdaki şekildedir:
a)
Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları prim oranı, sigortalının
prime esas kazancının % 20'sidir.
Bunun % 9'u sigortalı hissesi, %
11'i işveren hissesidir.
b) Bu
Kanunda belirtilen fiilî hizmet
zammı uygulanan işlerde çalışan
sigortalılar için uygulanacak
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları prim oranı, (a) bendinde
belirtilen % 20 oranının, her yıl
için 40 ıncı
maddeye göre eklenen fiilî hizmet
gün sayısının 360'a bölümü sonucu
bulunacak oranda artırılması
suretiyle belirlenir. Bu şekilde
bulunan oran ile (a) bendinde
belirtilen % 20 oranı arasındaki
farka ait primin tamamı işveren
tarafından ödenir.
c) Kısa
vadeli sigorta kolları prim oranı,
yapılan işin iş kazası ve meslek
hastalığı bakımından gösterdiği
tehlikenin ağırlığına göre % 1 ilâ %
6,5 oranları arasında olmak üzere,
83 üncü maddeye göre Kurumca
belirlenir. Bu primin tamamını
işveren öder.
d) 5
inci maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen öğrenciler ile
(e) bendinde belirtilen kursiyerler
için prim oranı prime esas
kazançlarının % 1'idir.
Kursiyerlerin prime esas günlük
kazançlarının hesaplanmasında prime
esas günlük kazanç alt sınırı
dikkate alınır. Aday çırak, çırak ve
meslekî eğitim gören öğrencilerin
prime esas kazancı ilgili
kanunlarında belirtilen şekilde
uygulanır.
e)
Yaşlılık aylığı almakta iken bu
Kanuna tâbi bir işte çalışanlara
uygulanacak sosyal güvenlik destek
primi oranı (a), (c) ve (f)
bentlerinde belirtilen prim
oranlarının toplamı kadardır.
Sigortalı ve işveren hissesi bu
bentlerde belirtilen oranlardadır.
f)
Genel sağlık sigortası primi, kısa
ve uzun vadeli sigorta kollarına
tâbi olanlar için 82
nci
maddenin birinci fıkrasına göre
hesaplanan prime esas kazancın %
12,5'idir. Bu primin % 5'i
sigortalı, % 7,5'i ise işveren
hissesidir. Yalnızca genel sağlık
sigortasına tâbi olanların genel
sağlık sigortası primi, prime esas
kazancın % 12'sidir.
g) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamındaki sigortalılar (a),
(c) ve (f) bentlerindeki prim
oranlarının toplamı üzerinden, şayet
sosyal güvenlik destek primi ödemek
suretiyle çalışıyorlar ise (e)
bendinde belirtilen prim oranlarının
toplamı üzerinden primlerini
öderler.
Devlet,
sigortalının prime esas kazancı esas
alınarak; malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları için % 5 oranında; genel
sağlık sigortası için ise % 3
oranında katkı yapar. Devlet
katkısı, Kurumun ay itibarıyla
tahsil ettiği malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları ile genel sağlık
sigortası priminin dörtte biri
olarak hesaplanır. Devlet katkısının
ödenmesine ilişkin usûl ve esaslar,
Bakanlar Kurulu kararıyla
belirlenir.
Günlük kazanç
sınırları
MADDE 82-
Bu Kanun gereğince alınacak prim ve
verilecek ödeneklerin hesabına esas
tutulan günlük kazancın alt sınırı,
asgarî ücretin otuzda biri, üst
sınırı ise günlük kazanç alt
sınırının 6,5 katıdır.
Günlük
kazançları yukarıdaki fıkrada
belirtilen alt sınırın altında olan
sigortalılar ile ücretsiz çalışan
sigortalıların günlük kazançları alt
sınır üzerinden, günlük kazançları
üst sınırdan fazla olan
sigortalıların günlük kazançları da
üst sınır üzerinden hesaplanır.
İkinci
fıkraya göre sigortalının kazancı
alt sınırın altında ise bu kazanç
ile alt sınır arasındaki farka ait
sigorta primleri ile ücretsiz
çalışan sigortalılara ait sigorta
primlerinin tümünü işveren öder.
Sigortalıların bu Kanunun 53 üncü
maddesine göre belirlenen aynı
sigortalılık haline tâbi olacak
şekilde birden fazla işte çalışması
nedeniyle Kuruma ödenen primler
toplamı, bu sigortalılık hali için
belirlenen prime esas kazanç üst
sınırı üzerinden hesaplanacak
miktarı aşarsa, aşan kısmın tamamı,
sigortalının talebi üzerine en geç
talep tarihini takip eden ay içinde
hissesi oranında sigortalıya defaten
geri ödenir. Geri verilen primler
için ayrıca gecikme cezası ve
gecikme zammı ile faiz ödenmez.
Kısa vadeli
sigorta kolları prim tarifesi ve
işkollarının ve işlerin tehlike
sınıf ve derecelerinin belirlenmesi
MADDE 83-
Kısa vadeli sigorta kolları primi,
yapılan işin iş kazası ve meslek
hastalığı bakımından gösterdiği
tehlikenin ağırlığına göre tespit
edilir. İş kolları tehlikenin
ağırlığına göre sınıflara, bu
sınıflar da özel iş şartlarına ve
tehlikeyi önlemek için alınmış olan
tedbirlere göre derecelere ayrılır.
Hangi iş kollarının hangi tehlike
sınıfına girdiği, tehlike sınıf ve
derecesine ait prim oranlarının ve
tehlike derecelerinin
belirlenmesinde uygulanacak esaslar,
ilgili bakanlıkların görüşleri de
alınarak Bakanlığın teklifi üzerine
Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe
konulacak bir tarife ile tespit
edilir. Prim tarifesi gerekli
görülürse aynı usûlle
değiştirilebilir.
Yapılan
işin birinci fıkrada belirtilen
tarifeye göre hangi tehlike sınıf ve
derecesine girdiği ve ödenecek kısa
vadeli sigorta kolları primi oranı
Kurumca belirlenerek işverene ve 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanlara
tebliğ edilir. İş kazasını ve meslek
hastalığını önleyecek tedbirler
hakkındaki mevzuat hükümlerine uygun
bulunmadığı tespit edilen işler,
Kurumca daha yüksek primli
derecelere konulabilir.
Kurum,
işyerinin tespit edilmiş bulunan
tehlike sınıf ve derecesini
yaptıracağı incelemelere dayanarak
kendiliğinden veya işverenin
ya da 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanların
isteği üzerine değiştirebilir.
Kurumca yapılacak değişikliklere
ilişkin kararın takvim yılından en
az bir ay önce işverene, işveren
tarafından değişiklik isteğinin de
takvim yılından en az iki ay önce
Kuruma bildirilmesi şarttır.
Böylece
karara bağlanacak değişiklikler,
karar veya istekten sonraki takvim
yılı başında yürürlüğe girer.
İşverenler ile 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlar, tehlike sınıf
ve derecesi ile prim oranı hakkında
Kurumca yapılacak yazılı bildirimi
aldıktan sonra bir ay içinde Kuruma
itiraz edebilir. Kurum, bu itirazı
inceleyerek en geç üç ay içinde
karara bağlayarak sonucunu itiraz
edene bildirir. İlgililer, Kurumun
kararı üzerine, kararın tebliğ
tarihinden itibaren bir ay içinde
yetkili mahkemeye başvurabilir.
Kuruma itiraz edilmesi veya
mahkemeye başvurulması, primlerin
takip ve tahsilini durdurmaz.
İşverenin veya 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanların itirazı;
işyerinin tehlike sınıfı ve derecesi
ile kısa vadeli sigorta kolları prim
oranının tebliğine ilişkin yazının
işverence veya 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlar tarafından
tebellüğünden itibaren bir ay içinde
yapılmış ise, değiştirilen iş kolu
kodu ve tehlike sınıfı ile tehlike
derecesinin hatalı uygulandığı
tarihten, bir aylık süre dışında
yapılmış ise, itirazın Kurum
kayıtlarına intikali tarihini
izleyen yılbaşından, üçüncü fıkrada
belirtilen sürelerin aşılması
durumunda ise, Kurumca yapılacak
değişikliğe ilişkin kararın
tebliğini izleyen takvim yılı
başından geçerli olarak uygulanır.
Bu
değişiklik nedeniyle tehlike sınıf
ve derecesinin yükselmesi halinde,
kararın işverene veya 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanlara
tebliğ edildiği tarih ile yürürlük
tarihi arasındaki süreye ilişkin
kısa vadeli sigorta kollarına ait
prim farkının tebliği tarihini takip
eden bir ay içerisinde Kuruma
ödenmesi halinde, fark prim için
gecikme cezası ve gecikme zammı
alınmaz. Aksi takdirde, fark primi
89 uncu madde uyarınca gecikme
cezası ve gecikme zammı ile birlikte
tahsil olunur. Tehlike sınıf ve
derecesinin düşmesi halinde ise,
kısa vadeli sigorta kolları
sigortası prim farkı, işverenin
varsa borçlarına mahsup edilir,
yoksa iade edilir. Bir ay içinde
iade edilmesi halinde faiz ödenmez.
Tehlike sınıf
ve derecelerini etkileyebilecek
değişiklikler
MADDE 84-
İşverenler ile 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlar, tehlike sınıf
ve derecesini etkileyebilecek her
türlü değişikliği bir ay içinde
Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Bu
bildirim üzerine Kurum, yaptıracağı
incelemeler sonunda tehlike sınıf ve
derecesini değiştirebilir. Tehlike
sınıf ve derecesini etkileyebilecek
değişiklik bir ay içinde
bildirilirse bu konuda Kurumca
verilecek karar, değişikliğin
meydana geldiği tarihten sonraki ay
başından başlanarak uygulanır.
Tehlike
sınıf ve derecesini etkileyebilecek
değişiklik bir ay içinde
bildirilmezse;
a)
Tehlike sınıfı yükseliyorsa,
değişikliğin meydana geldiği,
b)
Tehlike sınıfı düşüyorsa,
değişikliğin Kurumca öğrenildiği,
tarihler esas alınmak ve bu
tarihlerden sonraki ay başından
itibaren uygulanmak üzere, Kurumca
karar alınır ve ilgililere tebliğ
olunur.
Asgarî işçilik
uygulaması
MADDE 85-
İşverenin, işin emsaline,
niteliğine, kapsam ve kapasitesine
göre işin yürütümü açısından gerekli
olan sigortalı sayısının, çalışma
süresinin veya prime esas kazanç
tutarının altında bildirimde
bulunduğunun tespiti halinde, işin
yürütümü açısından gerekli olan
asgarî işçilik tutarı; yapılan işin
niteliği, kullanılan teknoloji,
işyerinin büyüklüğü, benzer
işletmelerde çalıştırılan sigortalı
sayısı, ilgili meslek veya kamu
kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar
dikkate alınarak tespit edilir. Söz
konusu tespitler, Kurumun denetim ve
kontrolle görevlendirilmiş memurları
tarafından yapılır.
Kamu
idareleri, döner sermayeli
kuruluşlar ile bankalar tarafından
ihale mevzuatına göre yaptırılan
işlerden ve özel nitelikteki inşaat
işlerinden dolayı bu işleri yapan
işveren tarafından yeterli işçilik
bildirilmiş olup olmadığı Kurumca
araştırılır. Bu araştırma sonucunda
yeterli işçiliğin bildirilmemiş
olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen
işçilik tutarı üzerinden hesaplanan
prim tutarı, 89 uncu madde gereği
hesaplanacak gecikme cezası ve
gecikme zammı ile birlikte bir ay
içinde ödenmek üzere işverene tebliğ
edilir. Tebliğ edilen prim ve
gecikme cezası ve gecikme zammının
ödendiği veya ödeneceğinin işveren
tarafından yazılı olarak taahhüt
edilmesi halinde borç kesinleşir.
Kuruma verilecek taahhütnamede
üstlenilen ödeme yükümlülüğünün
yerine getirilmemesi halinde,
işveren hakkında 88 inci ve 89 uncu
maddeler uyarınca işlem yapılır.
Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası
ve gecikme zammının ödenmemesi,
taahhütname verilmemesi veya Kurumca
işyerinin denetlenmesine gerek
görülmesi durumunda Kurumca inceleme
yapılır.
Bu
maddenin birinci ve ikinci
fıkrasında belirtilen usûllerle
Kuruma bildirilmediği tespit edilen
asgarî işçilik tutarı üzerinden
Kurumca re'sen
tahakkuk ettirilen sigorta primleri,
88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate
alınarak işverene tebliğ edilir.
İşveren, tebliğ edilen prim borcuna
karşı tebliğ tarihinden itibaren bir
ay içinde Kuruma itiraz edebilir.
İtiraz takibi durdurur. Kurumca
itirazın reddi halinde işveren,
kararın tebliğ tarihinden itibaren
bir ay içinde yetkili iş mahkemesine
başvurabilir. Mahkemeye
başvurulması, prim borcunun takip ve
tahsilini durdurmaz.
Kurumun
denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş memurlarınca,
Kuruma asgarî işçilik tutarının
bildirilmediği tespit edilen
işyerleri hakkında ayrıca 102
nci
maddenin birinci fıkrasının (d)
bendi ile (e) bendinin (4) numaralı
alt bendi uyarınca idarî para cezası
uygulanır.
Kamu
idareleri, döner sermayeli
kuruluşlar ile bankalar, bu maddenin
uygulanmasıyla ilgili Kurumca
istenilecek bilgileri ve belgeleri
yazılı olarak en geç bir ay içinde
vermeye mecburdur.
Kuruma
yeterli işçilik tutarının
bildirilmiş olup olmadığının
araştırılmasında, işin yürütümü için
gerekli olan asgarî işçilik
tutarının tespitinde dikkate
alınacak asgarî işçilik oranlarının
saptanması ve asgarî işçilik
oranlarına vaki itirazların
incelenerek karara bağlanması
amacıyla Kurum bünyesinde; Kurum
teknik elemanlarından dört üye,
Yönetim Kurulunda temsil edilen işçi
ve işveren konfederasyonlarınca
görevlendirilecek iki üye, Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliğinden bir
üye olmak üzere toplam yedi teknik
elemandan oluşan, Asgarî İşçilik
Tespit Komisyonu kurulur.
Kurumca
gerek görüldüğünde, aynı esaslara
göre birden fazla Asgarî İşçilik
Tespit Komisyonu kurulabilir.
Komisyon salt çoğunlukla toplanır ve
kararlar en az dört üyenin aynı
yöndeki oyu ile alınır. Kurum
dışındaki üyelerin üst üste üç
toplantıya, son altı ay içinde ise
beş toplantıya katılmaması halinde,
toplantıya katılmayan üyeyi
görevlendiren konfederasyonların
yerine, üye sayısı bakımından en
yüksek bir sonraki konfederasyondan
üye davet edilir.
Asgarî
İşçilik Tespit Komisyonuna Kurum
dışından görevlendirilenlere,
katıldıkları her toplantı günü için
(2500) gösterge rakamının memur
aylıklarının hesabında kullanılan
katsayı ile çarpılarak bulunacak
tutarı üzerinden huzur hakkı Kurumca
ödenir.
Asgarî
İşçilik Tespit Komisyonunun çalışma
usûl ve esasları, Komisyonda görev
alacak teknik elemanların
nitelikleri, asgarî işçilik
tespitinde uygulanacak yöntem,
verilerin belirlenmesi, tamamlanmış
veya devam etmekte olan işlerle
ilgili yapılacak yerinde tespit
kriterleri ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve
esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Prim
Belgeleri ve Primlerin Ödenmesi
Prim belgeleri
ve işyeri kayıtları
MADDE 86-
İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5
inci maddeye tâbi çalıştırdığı
sigortalıların ve sosyal güvenlik
destek primine tâbi sigortalıların;
a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik
numaralarını,
b) 80
inci maddeye göre hesaplanacak prime
esas kazançlarını,
c) Prim
ödeme gün sayıları ile prim
tutarlarını,
gösteren ve örneği Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle belirlenen
asıl veya ek aylık prim ve hizmet
belgesini, ait olduğu ayı takip eden
ayın
yirmibeşinci gününün sonuna
kadar Kuruma vermekle veya sigortalı
çalıştırmadığı takdirde, bu hususu
sigortalı çalıştırmaya son verdiği
tarihten itibaren,
onbeş
gün içinde Kuruma bildirmekle
yükümlüdür.
İşveren, işyeri sahipleri; işyeri
defter, kayıt ve belgelerini ilgili
olduğu yılı takip eden yıl başından
başlamak üzere on yıl süreyle, kamu
idareleri otuz yıl süreyle, tasfiye
ve iflâs idaresi memurları ise
görevleri süresince, saklamak ve
Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilen memurlarınca
istenilmesi halinde
onbeş
gün içinde ibraz etmek zorundadır.
İşverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı
İş Kanununun 7
nci maddesine göre başka bir
işverene iş görme edimini yerine
getirmek üzere geçici olarak
devretmesi halinde, sigortalıyı
devir alan, geçici iş ilişkisi
süresine ilişkin birinci fıkrada
belirtilen belgelerin aynı süre
içinde işverene ait işyerinden
Kuruma verilmesinden, işveren ile
birlikte
müteselsilen sorumludur.
Ay
içinde bazı işgünlerinde
çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği
beyan edilen sigortalıların, otuz
günden az çalıştıklarını ispatlayan
belgelerin işverence ilgili aya ait
aylık prim ve hizmet belgesine
eklenmesi şarttır. Kamu idareleri
ile toplu iş sözleşmesi imzalanan
işyerlerinde bu şart aranmaz.
Sigortalıların otuz günden az
çalıştığını gösteren bilgi ve
belgelerin aylık prim ve hizmet
belgesinin verilmesi gereken süre
içinde Kuruma verilmemesi veya
verilen bilgi ve belgelerin Kurumca
geçerli sayılmaması halinde, otuz
günden az bildirilen sürelere ait
aylık prim ve hizmet belgesi Kurumca
re'sen
düzenlenir ve muhteviyatı primler,
bu Kanun hükümlerine göre tahsil
olunur.
Sigortalıyı çalıştıran işveren ile
alt işveren ve iş görme edimini
yerini getirmek üzere sigortalıyı
geçici olarak devralan işveren;
aylık prim ve hizmet belgesinin
Kurumca onaylanan bir nüshasını
sigortalının çalıştığı işyerinde,
birden ziyade işyeri olması halinde
ise sigortalının çalıştığı her
işyerinde ayrı
ayrı olmak üzere, Kuruma
verilmesi gereken sürenin son gününü
takip eden günden başlanarak,
müteakip belgenin verilmesi gereken
sürenin sonuna kadar, sigortalılar
tarafından görülebilecek bir yere
asmak zorundadır.
Fiilen
veya işyeri kayıtlarından tespit
edilecek her türlü bilgiden veya
kamu kurum ve kuruluşları tarafından
düzenlenen belge veya alınan
bilgilerden çalıştığı anlaşılan
sigortalılara ait olup, bu Kanun
uyarınca Kuruma verilmesi gereken
belgelerin yapılan tebligata rağmen
bir ay içinde verilmemesi veya
noksan verilmesi halinde, bu
belgeler Kurumca
re'sen
düzenlenir ve muhteviyatı sigorta
primleri Kurumca tespit edilerek
işverene tebliğ edilir. İşveren, bu
maddeye göre tebliğ edilen prim
borcuna karşı tebliğ tarihinden
itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum
ünitesine itiraz edebilir. İtiraz,
takibi durdurur. İtirazın reddi
halinde, işveren kararın tebliğ
tarihinden itibaren bir ay
içerisinde yetkili iş mahkemesine
başvurabilir. Yetkili mahkemeye
başvurulması, prim borcunun takip ve
tahsilini durdurmaz. Mahkemenin
Kurum lehine karar vermesi halinde,
88 inci ve 89 uncu maddelerin prim
borcuna ilişkin hükümleri uygulanır.
Aylık
prim ve hizmet belgesi işveren
tarafından verilmeyen veya
çalıştıkları Kurumca tespit
edilemeyen sigortalılar,
çalıştıklarını hizmetlerinin
geçtiği
yılın sonundan başlayarak beş yıl
içerisinde iş mahkemesine
başvurarak, alacakları ilâm ile
ispatlayabilirlerse, bunların
mahkeme kararında belirtilen aylık
kazanç toplamları ile prim ödeme gün
sayıları dikkate alınır.
Sigortalının çalıştığı bir veya
birden fazla işte, bu Kanunda yazılı
şartları yerine getirmiş olmasına
rağmen, kendisi için verilmesi
gereken aylık prim ve hizmet
belgesinin işveren tarafından
verilmediği veya verilen aylık prim
ve hizmet belgesinde kazançların
veya prim ödeme gün sayılarının
eksik gösterildiği Kurumca tespit
edilirse, hastalık ve analık
sigortalarından gerekli ödemeler
yapılır.
Bu
maddede belirtilen yükümlülüklerin
yerine getirilmemesi halinde, 102
nci
maddeye göre işlem yapılır.
Kamu
idarelerinde işyerinin özelliği
nedeniyle prim belgelerinin farklı
sürelerde verilme zamanını
belirlemeye, Kurum yetkilidir. Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar ile belgelerin içerik ve
şekli, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Prim ödeme
yükümlüsü
MADDE 87-
Bu Kanunun uygulanmasında kısa ve
uzun vadeli sigorta kolları ile
genel sağlık sigortası ve isteğe
bağlı sigorta bakımından;
a) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
ve (c) bentlerine ve 5 inci maddenin
birinci fıkrasının (a) bendine tâbi
olanlar ile bu kapsamda sayılan
kişilerden sosyal güvenlik destek
primine tâbi olanlar için bunların
işverenleri,
b) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine tâbi olanlar ile bu kapsamda
sayılan kişilerden sosyal güvenlik
destek primine tâbi olanlar, isteğe
bağlı sigortalı olanlar ve 60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (d) ve
(g) bentlerinde sayılan kişilerin
kendileri,
c) 60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinde sayılan kişiler için primi
yılı merkezî yönetim bütçesinden
karşılanmak üzere ilgili kamu
idareleri,
d) 60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (e)
bendinde sayılan kişiler ile 5 inci
maddenin (e) ve (f) bentlerinde
belirtilenler için Türkiye İş
Kurumu,
e) 5
inci maddenin (b) bendinde
belirtilen aday çırak, çırak ve
işletmelerde meslekî eğitim görenler
ile meslek liselerinde zorunlu staja
tâbi tutulan öğrenciler için Milli
Eğitim Bakanlığı veya bu
öğrencilerin eğitim gördükleri
okullar, yüksek öğrenim sırasında
zorunlu staja tâbi tutulan
öğrenciler için öğrenim gördükleri
yüksek öğretim kurumu,
f) 5
inci maddenin (c) bendine tâbi
olanlar için işverenleri veya
kendileri,
prim
ödeme yükümlüsüdür.
Primlerin
ödenmesi
MADDE 88-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendinde belirtilen
sigortalıları çalıştıran işveren,
bir ay içinde çalıştırdığı
sigortalıların primlerine esas
tutulacak kazançlar toplamı
üzerinden bu Kanun gereğince
hesaplanacak sigortalı hissesi prim
tutarlarını ücretlerinden keserek ve
kendisine ait prim tutarlarını da bu
tutara ekleyerek en geç ertesi ayın
sonuna kadar Kuruma öder.
Hak
edilen ancak, ödenmemiş olan
ücretler üzerinden hesaplanacak
primler hakkında da birinci
fıkradaki hüküm uygulanır.
60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (b),
(c), (d) ve (g) bentleri gereği
genel sağlık sigortalısı sayılanlar
için, her ay otuz tam gün genel
sağlık sigortası primi ödenmesi
zorunludur.
87
nci
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen yükümlüler, her
aya ait primlerini takip eden ayın
sonuna kadar Kuruma öderler.
Bunlardan sosyal güvenlik destek
primine tâbi olanların primleri,
aylıklarından kesilmek suretiyle
tahsil edilir. Bu kişiler primlerini
en fazla 360 günle sınırlı olmak
üzere peşin olarak erken ödeyebilir.
Erken ödeme halinde erken ödenen her
gün için 21/7/1953 tarihli ve 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun Ek 1 inci
maddesine göre erken ödeme indirimi
hükümleri uygulanır. Ancak yapılan
erken ödeme indirimi, prime esas
kazançtan indirilmez. Erken ödemede
sigortalılık süresi, sigorta
priminin ait olduğu her ayın ilk
gününden itibaren, prim ödeme gün
sayısına dahil edilir. Erken ödeme
yapılan ve prim ödeme gün sayısına
dahil edilmeyen sürede isteğe bağlı
sigortalılığın sona ermesi halinde,
sigortalılık süresine sayılmayan
günlere ait primler, ilgililere iade
edilir.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı
sayılanların, her ay için otuz tam
gün prim ödemesi zorunludur. Bu
kapsamdaki sigortalılardan, bu
Kanuna göre tescilleri yapıldığı
halde, beş yılı aşan süreye ilişkin
prim borcu bulunanların, bu sürelere
ilişkin prim borçlarının Kurumca
yapılacak bildirimde belirtilen süre
içerisinde ödenmemesi halinde, daha
önce prim ödemesi bulunan
sigortalının ödediği primlerin tam
olarak karşıladığı ayın sonu
itibariyle, prim ödemesi bulunmayan
sigortalının ise tescil tarihi
itibariyle sigortalılığı durdurulur.
Prim borcunun ait olduğu süreler
sigortalılık süresi olarak
değerlendirilmez ve bu sürelere
ilişkin Kurum alacakları takip
edilmeyerek, Kurum alacakları
arasında yer verilmez. Ancak,
sigortalı ya
da hak sahipleri daha sonra
müracaatları tarihindeki 80 inci
maddenin dokuzuncu fıkrasına göre
belirlenecek prime esas kazanç
tutarı üzerinden hesaplanacak borç
tutarını, tebliğ tarihinden itibaren
üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu
süreler sigortalılık süresi olarak
değerlendirilir.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinde belirtilen sigortalıları
çalıştıran işverenler, çalıştırdığı
sigortalıların primlerine esas
tutulacak kazançlar toplamı
üzerinden bu Kanun gereğince
hesaplanacak prim tutarlarını
ücretlerinden keserek ve kendisine
ait prim tutarlarını da bu tutara
ekleyerek, en geç ödemenin yapıldığı
tarihi takip eden
onbeş
gün içinde Kuruma öderler.
87
nci
maddenin birinci fıkrasının (c) ve
(d) bentlerinde belirtilen
yükümlüler, her aya ait primleri
ilgili ayı takip eden ayın sonuna
kadar Kuruma öderler.
Kuruma
fiilen ödenmeyen prim tutarları,
gelir vergisi ve kurumlar vergisi
uygulamasında gider yazılamaz.
Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalı sayılanların prim
borçları, sattıkları tarımsal ürün
bedellerinden borç tutarını
geçmemek
şartıyla % 1 ilâ % 3 oranları
arasında olmak üzere kesinti
yapılmak suretiyle tahsil etmeye
Kurum yetkilidir.
Prim
borçları katma değer vergisi iade
alacağından mahsubu suretiyle de
ödenebilir. Bu takdirde katma değer
vergisi iade hakkı sahibi
kendisinin, mal veya hizmet satın
aldığı veya iştirak veya ortaklık
ilişkisi içinde bulunduğu
işverenlerin prim borçları için de
mahsup talep edebilir. Bu
işverenlerin mahsup talebinde
bulundukları ayda muaccel olan prim
borçlarının birinci fıkrada
belirtilen ödeme sürelerini izleyen
onbeş
gün içinde mahsup suretiyle ödenmesi
halinde, yasal süresi içinde
ödendiği kabul edilir. Ancak prim
borçlarının katma değer vergisi iade
alacağından mahsup suretiyle
ödenmesi talebinde bulunulduğu
halde, süresinde mahsup edilemeyen
veya eksik mahsup edilen prim
borçları için birinci fıkrada
belirtilen ödeme sürelerini izleyen
günden başlanarak gecikme cezası ve
gecikme zammı uygulanır. Kurum,
Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile
bu uygulamadan faydalanacak
işverenleri; iştigal konusu, işletme
türü ve işletme büyüklüğü itibariyle
belirlemeye ve lehine mahsup
talebinde bulunulan işverenlerin
prim borcu ödeme süresini otuz günü
aşmamak üzere uzatmaya yetkilidir.
Kurum,
prim ve her türlü alacaklarını,
işverenlere olan borçlarından mahsup
etmek suretiyle tahsil etmeye
yetkilidir.
Primlerin özel ödeme şekilleri
kullanılmak suretiyle ödenmesi
zorunluluğunu getirmeye ve primlerin
yatırılacağı tahsilât kuruluşlarını
belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurumun
süresi içinde ödenmeyen prim ve
diğer alacaklarının tahsilinde, Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanunun 51 inci, 102
nci ve
106 ncı
maddeleri hariç, diğer maddeleri
uygulanır. Kurum, Amme Alacaklarının
Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun
uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile
diğer kamu kurum ve kuruluşları ve
mercilere verilen yetkileri
kullanır.
Kurumun
prim ve diğer alacaklarının
tahsilinde, Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunun
uygulamasından doğacak
uyuşmazlıkların çözümlenmesinde
Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu
yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili
iş mahkemesine başvurulması
alacakların takip ve tahsilini
durdurmaz.
Kurumun
sigorta primleri ve diğer alacakları
haklı bir sebep olmaksızın bu
Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez
ise, kamu idarelerinin tahakkuk ve
tediye ile görevli kamu görevlileri,
tüzel kişiliği haiz diğer
işverenlerin üst düzeydeki yönetici
veya yetkilileri, görevleri ile
ilgili olarak Kuruma karşı
işverenleri ile birlikte müştereken
ve müteselsilen
sorumludur.
Kurum,
kamu idarelerinde işyerinin özelliği
nedeniyle primlerin farklı
zamanlarda ödeme süresini
belirlemeye yetkilidir. Prim
alacaklarının tahsili için en geç
bir yıl içinde icra yoluna
başvurmayan Kurum yetkili personeli
hakkında genel hükümlere göre
kovuşturma yapılır.
Miktarı
Kurum Yönetim Kurulunca belirlenen
tutarı geçen ve yurt dışına çıkış
yasağı konulacağına dair ihtar
tebliğ edilmesine rağmen, borcunu
ödemeyen işverenlerin kendileri veya
kanunî temsilcileri hakkında Kurumun
talebi üzerine, 5682 sayılı Pasaport
Kanununun 22
nci maddesi hükümleri
uygulanır.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar ile haklı sebebin neler
olduğu, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Prim
borçlarına halef olma, gecikme
cezası ve gecikme zammı ile iadesi
gereken primler
MADDE 89-
Sigortalıların çalıştırıldığı işyeri
aktif ve pasif değerleri ile
birlikte başka bir işyeri ile
birleşir, devredilir veya intikal
ederse, eski işverenin Kuruma olan
sigorta primi ile gecikme cezası ve
gecikme zammı ve faiz dahil tüm
borçlarından, aynı zamanda yeni
işveren de müştereken ve
müteselsilen
sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme
hükümleri Kuruma karşı geçersizdir.
Kurumun
prim ve diğer alacakları süresi
içinde ve tam olarak ödenmezse,
ödenmeyen kısmı sürenin bittiği
tarihten itibaren ilk üç aylık
sürede her bir ay için % 3 oranında
gecikme cezası uygulanarak
artırılır. Ayrıca, her ay için
bulunan tutarlara ödeme süresinin
bittiği tarihten başlamak üzere borç
ödeninceye kadar her ay için ayrı
ayrı
Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak
bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası
cinsinden
iskontolu ihraç edilen Devlet
iç borçlanma senetlerinin aylık
ortalama faizi bileşik bazda
uygulanarak gecikme zammı
hesaplanır. Ancak, ödemenin
yapıldığı ay için gecikme zammı
günlük hesaplanır. Bakanlar Kurulu,
ilk üç ay için uygulanan gecikme
cezası oranını iki katına kadar
artırmaya veya bu oranı % 1 oranına
kadar indirmeye, yeniden kanunî
oranına getirmeye ve uygulama
tarihini belirlemeye yetkilidir.
Dava ve icra takibi açılmış olsa
bile, prim ve diğer Kurum
alacaklarının ödenmemiş kısmı için
gecikme cezası ve gecikme zammı
tahsil edilir.
Yanlış
veya yersiz alınmış olduğu tespit
edilen primler, alındıkları tarihten
on yıl geçmemiş
ise, hisseleri oranında işverenlere,
sigortalılara, isteğe bağlı
sigortalılara veya genel sağlık
sigortalılarına veya hak sahiplerine
kanunî faizi ile birlikte geri
verilir. Kanunî faiz, primin Kuruma
yatırıldığı tarihi takip eden ay
başından, iadenin yapıldığı ayın
başına kadar geçen süre için
hesaplanır. Ancak Borçlar Kanununun
65 inci maddesi hükmü saklıdır.
Prim
iadesi nedeniyle sigortalıların,
isteğe bağlı sigortalıların, genel
sağlık sigortalılarının aylık,
gelir, ödenek ve sağlık
hizmetlerinden yararlanma şartlarını
yitirmeleri durumunda, bu Kanuna
göre ödenen aylık, gelir ve
ödenekler ile sağlanan sağlık
hizmetleri durdurulur. Yanlış veya
yersiz yapılan masraflar 96
ncı
madde hükümlerine göre ilgililerden
geri alınır.
İlişiksizlik
belgesinin aranması
MADDE 90-
Kamu idareleri ile döner sermayeli
kuruluşlar ve bankalar, ihale yolu
ile yaptırılan her türlü işleri
üzerine alanları ve bunların
adreslerini
onbeş gün içinde Kuruma
bildirmekle yükümlüdür.
İşverenlerin hak edişlerinin, Kuruma
ihale konusu işin yapıldığı süreye
ilişkin prim ve her türlü
borçlarının olmaması kaydıyla
ödenmesi, kesin teminatlarının ise
ihale konusu işle ilgili olarak
Kuruma borçlarının bulunmadığının
tespit edilmesinden sonra iadesi
esastır.
Hak
edişlerin ödenmesi ve prim
borçlarının teminata karşılık
tutulmasına ilişkin işlemlerin usûl
ve esasları, Bakanlar Kurulunca
çıkarılacak yönetmelikle tespit
edilir.
Valilikler, belediyeler, il özel
idareleri ve ruhsat vermeye yetkili
diğer merciler tarafından, geçici
iskân veya yapı kullanma izin
belgesi verilmeden önce ilgililerden
yapılan inşaat dolayısıyla; diğer
kamu idareleri ile döner sermayeli
kuruluşlar ve bankaların, Bakanlar
Kurulu kararı ile belirlenecek
işlemlerinde Kuruma borçlarının
bulunmadığına dair Kurumca
düzenlenmiş bir belgenin istenmesi
zorunludur.
Bu
maddede belirtilen yükümlülükler
yerine getirilmeden hak ediş
ödenmesi, kesin teminatın iade
edilmesi veya geçici iskân izin
belgesi ve yapı kullanma izin
belgesi verilmesi veya diğer
işlemlerin gerçekleştirilmesi
hallerinde, ilgililer hakkında genel
hükümlere göre idarî ve cezaî işlem
yapılır.
Afet durumunda
belgelerin verilme süresi ve
primlerin ertelenmesi
MADDE 91-
İşyerleri yangın, su baskını, yer
kayması, deprem gibi afete uğrayan,
tabii afet nedeniyle tarımsal
faaliyetinden dolayı zarar gören
işverenler ile 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalılar, bu durumu
belgelemeleri kaydıyla olayın
meydana geldiği tarihten itibaren üç
ay içinde talepte bulunmaları ve
prim ödeme aczine düştüklerinin,
yapılacak inceleme sonucu
anlaşılması halinde, afet tarihinden
önce ödeme süresi dolmuş mevcut prim
borçları ile afetin meydana geldiği
tarihten itibaren tahakkuk edecek üç
aylık prim borçları, olayın meydana
geldiği tarihten itibaren bir yıla
kadar Kurumca ertelenebilir.
Birinci
fıkrada belirtilen durumlarda,
afetin meydana geldiği ayda
verilmesi gereken aylık prim ve
hizmet belgeleri, afetin meydana
geldiği ayı takip eden üç ay içinde
Kuruma verildiği takdirde, süresinde
verilmiş sayılır.
15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı
Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısiyle
Alınacak Tedbirlerle Yapılacak
Yardımlara Dair Kanun uyarınca genel
hayatı etkilediğine karar verilen
afetler nedeniyle, afet bölgesinde
doğrudan veya dolaylı olarak zarar
gören işverenlerle sigortalı ve hak
sahiplerinin bu Kanuna göre vermekle
yükümlü oldukları belgelerin verilme
süresi ile ödenmesi gereken
primlerin ve diğer Kurum
alacaklarının ödeme sürelerini bu
Kanundaki sürelere bağlı olmaksızın,
afet bölgesindeki şartları ve
gelişmeleri göz önünde tutarak
belirlemeye ve ertelemeye Kurum
yetkilidir.
Prim
borcunun ertelendiği sürede
zamanaşımı işlemez ve ertelenen
kısmına gecikme cezası ve gecikme
zammı uygulanmaz.
BEŞİNCİ KISIM
Ortak ve
Çeşitli Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Ortak Hükümler
Sigortalılığın
zorunlu oluşu, sona ermesi ve sosyal
güvenlik sicil numarası
MADDE 92-
Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile
genel sağlık sigortası kapsamındaki
kişilerin sigortalı olması
zorunludur. Bu Kanunda yer alan
sigorta hak ve yükümlülüklerini
ortadan kaldırmak, azaltmak veya
başkasına devretmek için
sözleşmelere konulan hükümler
geçersizdir.
Bu
Kanuna göre alınacak sigorta
primleri ve idarî para cezalarının
ödenmesi için, Kurumca işverene
yapılacak bildirim üzerine prim
borçları ve idarî para cezaları
ödenmezse, Kurumca düzenlenen prim
borcunu ve idarî para cezasını
gösteren belgeler resmî dairelerin
usûlüne göre düzenledikleri belgeler
hükmündedir.
Sigortalılık, bu Kanunda sayılan
sigortalı sayılma şartlarının
kaybedilmesi veya ölüm halinde sona
erer.
Sigortalılar, isteğe bağlı
sigortalılar ile bunların hak
sahiplerinin; genel sağlık
sigortalıları ve bunların bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin tescil ve
diğer tüm işlemlerinde sosyal
güvenlik sicil numarası olarak Türk
vatandaşları için T.C. kimlik
numarası, yabancı uyruklu kişiler
için ise Kurumca verilecek sosyal
güvenlik sicil numarası kullanılır.
Devir, temlik
ve Kurum alacaklarında zamanaşımı
MADDE 93-
Bu Kanun gereğince sigortalılar ve
hak sahiplerinin gelir, aylık ve
ödenekleri, sağlık hizmeti
sunucularının genel sağlık sigortası
hükümlerinin uygulanması sonucu
Kurum nezdinde
doğan alacakları, devir ve temlik
edilemez.
Kurumun
prim ve diğer alacakları ödeme
süresinin dolduğu tarihi takip eden
takvim yılı başından başlayarak on
yıllık zamanaşımına tâbidir. Kurumun
prim ve diğer alacakları, hizmet
tespiti veya asgarî işçilik
uygulaması nedeniyle doğmuş ise
zamanaşımı süresi; mahkeme kararının
kesinleşme tarihinden, Kurum veya
diğer kamu idarelerinin denetim ve
kontrolle görevlendirilen memurları
tarafından yapılan tespitler
sonucunda doğmuş ise rapor
tarihinden veya bu idareler
tarafından düzenlenen belgelerden
doğmuş ise belgenin Kuruma intikal
ettiği tarihi takip eden yıl
başından itibaren beş yıl olarak
uygulanır. Ancak, bu durumda
zamanaşımı süresi on yıldan az
olamaz. Bu alacaklar için gecikme
cezası ve gecikme zammı, alacağın
ait olduğu ayın veya dönemin
sonundan itibaren uygulanır.
Bu
Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak
tazminat ve
rücû davaları, on yıllık
zamanaşımına tâbidir. Zamanaşımı
tarihi; rücû
konusu gelir ve aylıklar bakımından
Kurum onay tarihinden, masraf ve
ödemeler için ise masraf veya ödeme
tarihinden itibaren başlar.
Zamanaşımından sonra yapılan
ödemeler kabul edilir. Ancak, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine tâbi sigortalıların
zamanaşımı nedeniyle prim ödenmeyen
süreleri, sigortalılık süresinden
sayılmaz ve bu süreye ilişkin
sigortalılık hak ve yükümlülükleri
düşer.
Kontrol
muayenesi
MADDE 94-
Kurum yürütülen soruşturma
kapsamıyla sınırlı olmak üzere;
a)
Sağlık hizmeti alan genel sağlık
sigortalısından veya bunların
bakmakla yükümlü olduğu kişilerden,
sağlık hizmetinin gerçekten alınıp
alınmadığını,
b)
Sigortalının, isteğe bağlı
sigortalının veya bunların hak
sahiplerinin malûllük, iş göremezlik
raporlarında belirtilen
rahatsızlıklarının mevcut olup
olmadığını,
tespit
amacıyla kontrol muayenesi ve tetkik
yaptırılmasını talep edebilir.
Malûllük aylığı veya sürekli iş
göremezlik geliri bağlanmış
sigortalılar, malûllük durumlarında
artma veya başka birinin sürekli
bakımına muhtaç olduğunu ileri
sürerek aylık ve gelirlerinde
değişiklik yapılmasını
isteyebilecekleri gibi; Kurum da
harp malûlleri ve vazife malûlleri
hariç, malûllük aylığı veya sürekli
iş göremezlik geliri bağlanmış
sigortalılar ile aylık veya gelir
bağlanan ve çalışma gücünün en az %
60'ını yitiren malûl çocukların
kontrol muayenesine tâbi tutulmasını
talep edebilir.
Kurumca
yaptırılan kontrol muayenesinde veya
sigortalının isteği üzerine
ya da
işe alıştırma sonunda yapılan
muayenesinde yeniden tespit edilecek
malûllük durumuna göre, malûllük
aylığı veya sürekli iş göremezlik
geliri, yeni malûllük durumuna esas
tutulan raporun tarihini takip eden
ödeme dönemi başından başlanarak
artırılır, azaltılır veya kesilir.
Çalışma
gücünün en az % 60'ını yitiren malûl
çocuklara bağlanmış bulunan gelir ve
aylıklar, kontrol muayenesi sonunda
tespit edilecek malûllük durumuna
göre, rapor tarihinden sonraki ödeme
dönemi başından itibaren kesilir.
Kurumun
yazılı bildiriminde belirtilen
tarihten sonraki ödeme dönemi başına
kadar kabul edilebilir bir
özürü
olmadığı halde kontrol muayenesini
yaptırmayan sigortalının malûllük
aylığı veya sürekli iş göremezlik
geliri ile çalışma gücünün en az %
60'ını yitiren malûl çocukların
kendilerine bağlanmış olan gelir
veya aylığı, kontrol muayenesi için
belirtilen tarihten sonraki ödeme
dönemi başından itibaren kesilir.
Ancak,
kontrol muayenesini Kurumun yazılı
bildiriminde belirtilen tarihten
başlayarak üç ay içinde yaptıran ve
malûllük veya sürekli iş göremezlik
halinin devam ettiği tespit edilen
sigortalının veya aylık
ya da
gelir bağlanmış olan malûl çocuğun
kesilen aylık veya geliri, kesildiği
tarihten başlanarak yeniden
bağlanır.
Kontrol
muayenesini Kurumun yazılı
bildiriminde belirtilen tarihten üç
ay geçtikten
sonra yaptıran ve malûllük veya
sürekli iş göremezlik halinin devam
ettiği tespit edilen sigortalının
malûllük aylığı veya yeni sürekli iş
göremezlik derecesine göre
hesaplanacak geliri, gelir veya
aylık bağlanan çalışamayacak durumda
malûl çocukların ise almakta
oldukları gelir veya aylık, rapor
tarihinden sonraki ay başından
başlanarak yeniden bağlanır.
Bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık
raporlarının usûl ve esaslarının
belirlenmesi
MADDE 95-
Bu
Kanun gereğince, yurt dışında tedavi
için yapılacak sevklere, çalışma
gücü kaybı, geçici iş göremezlik
ödeneklerinin verilmesine ilişkin
raporlar ile iş kazası ve meslek
hastalığı sonucu meslekte kazanma
gücü veya çalışma gücü kaybına esas
teşkil edecek sağlık kurulu
raporlarının usûl ve esaslarını, bu
raporları vermeye yetkili sağlık
hizmeti sunucularının sahip olması
gereken kriterleri belirlemeye,
usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu
raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri
düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna
iade ederek belirlenen bilgileri
içerecek şekilde yeniden
düzenlenmesini istemeye Kurum
yetkilidir.
Usûlüne
uygun sağlık kurulu raporu ve
dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli
diğer belgelerin incelenmesiyle;
yurt dışında tedavi için yapılacak
sevklere, iş kazası veya meslek
hastalığı sonucu tespit edilen
meslekte kazanma gücünün kaybına
veya meslekte kazanma gücünün kaybı
derecelerine ilişkin usûlüne uygun
düzenlenmiş sağlık kurulu raporları
ve diğer belgelere istinaden Kurumca
verilen karara ilgililerin itirazı
halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu
maddenin uygulamasına ilişkin usûl
ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile
Kurumun birlikte çıkaracağı
yönetmelikle düzenlenir.
Yersiz
ödemelerin geri alınması
MADDE 96-
Kurumca işverenlere, sigortalılara,
isteğe bağlı sigortalılara gelir
veya aylık almakta olanlara ve
bunların hak sahiplerine, genel
sağlık sigortalılarına ve bunların
bakmakla yükümlü olduğu kişilere,
fazla veya yersiz olarak yapıldığı
tespit edilen bu Kanun kapsamındaki
her türlü ödemeler;
a)
Kasıtlı veya kusurlu
davranışlarından doğmuşsa, hatalı
işlemin tespit tarihinden geriye
doğru en fazla on yıllık sürede
yapılan ödemeler, bu ödemelerin
yapıldığı tarihlerden,
b)
Kurumun hatalı işlemlerinden
kaynaklanmışsa, hatalı işlemin
tespit tarihinden geriye doğru en
fazla beş yıllık sürede yapılan
ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ
edildiği tarihten itibaren üç ay
içinde yapılacak ödemelerde faizsiz,
üç aylık sürenin dolduğu tarihten
sonra yapılacak ödemelerde ise bu
süre sonundan,
itibaren hesaplanacak olan kanunî
faizi ile birlikte, ilgililerin
Kurumdan alacağı varsa bu
alacaklarından mahsup edilir,
alacakları yoksa genel hükümlere
göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere
mahsubu, en eski borçtan başlanarak
borç aslına yapılır, kanunî faiz
kalan borca uygulanır. Bu hüküm
ilgili hak sahiplerinin muvafakat
etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan
diğer bir hak sahibine yapılan
yersiz ödemelere mahsubunda da
uygulanır.
Yersiz
ödemenin gelir ve aylıklardan
kesilmesinde, kesintinin başlayacağı
ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî
faizi ile birlikte hesaplanan borç
tutarı, gelir ve aylıktan % 25
oranında kesilmek suretiyle
uygulanır.
Yersiz
ödemelerin tespiti ile geri
alınmasına ve bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Zamanaşımı,
hakkın düşmesi ve avans
MADDE 97-
Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan
hallerde, iş kazası, meslek
hastalığı ve ölüm hallerinde
bağlanması gereken gelir ve
aylıkların, hakkın kazanıldığı
tarihten itibaren beş yıl içinde
istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar.
Bu durumda olanların gelir ve
aylıkları, beş yıl
geçtikten
sonra, yazılı istek tarihini takip
eden ay başından itibaren başlar.
Kuruma
müracaat etmemenin haklı bir sebebe
dayandığını genel hükümlere göre
ispat edenler hakkında, yukarıdaki
hükümler uygulanmaz.
Kısa
vadeli sigorta kollarından ve ölüm
sigortasından kazanılan diğer
haklar, hakkın doğduğu tarihten
itibaren beş yıl içinde istenmezse
düşer.
Bu
Kanuna göre bağlanan gelir ve
aylıklarını tahakkuk ettirildiği
tarihlerden itibaren aralıksız altı
ay sonuna kadar tahsil etmeyenlerin
gelir ve aylıkları, gelir ve aylık
bağlanma şartlarının devam edip
etmediğinin tespiti amacıyla
durdurulur.
Genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin alacakları,
hakkı doğuran olayın öğrenildiği
tarihten itibaren iki yıl içinde
istenmezse zamanaşımına uğrar, hakkı
doğuran olay tarihinden itibaren ise
beş yıl sonunda düşer.
Sigortalılar ile bunların hak
sahiplerinin, genel sağlık
sigortalıları ile bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin, bu Kanunun
uygulanması bakımından hak ettikleri
alacaklarının süresi içinde
ödenememesi halinde, avans
verilmesine Kurum yetkilidir.
Sağlık
hizmeti sunucularına, tahakkuk etmiş
alacakları faturaların teslim
tarihinden itibaren en geç
yetmişbeş
gün içinde ödenir. İşlemlerin
gecikmesi halinde tahakkuk eden
tutarın % 75'i ilâ % 90'ı arasındaki
tutar, son ödeme tarihini takip eden
ilk iş gününde alacaklarından
kesilmek üzere avans olarak ödenir.
Ücretlerden
kesinti yapılmaması, özel
sigortalara ilişkin hükümler ve
sosyal güvenlik sözleşmelerinin
yürütülmesi
MADDE 98-
İşveren, sosyal sigortalar ve genel
sağlık sigortası için kendisine
düşen yükümlülükler nedeniyle,
sigortalıların ücretlerinden kesinti
yapamaz. Bu Kanunda hüküm bulunmayan
hallerde özel sigortalara ilişkin
hükümler, bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasında dikkate alınmaz.
Bu
Kanun gereğince sağlık
hizmetlerinden yararlananların
ödemekle yükümlü oldukları katılım
payları, özel sigorta şirketleri
tarafından teminat veya ödeme konusu
yapılamaz.
Uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmeleri kapsamında yapılacak
her türlü işlemler ve hesaplaşmalar,
Kurum tarafından yürütülür. İlgili
sözleşmelerde irtibat kurumuna
yapılan atıflar, Kuruma yapılmış
sayılır.
İKİNCİ BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
Sosyal
güvenlikle ilgili düzenlemeler ve
bildirimler
MADDE 99-
Sosyal güvenlik hak ve
yükümlülükleri ile ilgili yapılacak
her türlü kanunî düzenlemeler bu
Kanunda yapılır.
Bu
Kanun gereğince yapılacak
bildirimler hakkında, 11/2/1959
tarihli ve 7201 sayılı Tebligat
Kanunu hükümleri uygulanır.
Bilgi ve belge
isteme hakkı, bilgi ve belgelerin
Kuruma verilme usûlü
MADDE 100-
Kurum, bu Kanun hükümlerine ilişkin
yapılan soruşturmalar hakkında
Cumhuriyet savcılıklarından, kamu ve
özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek
kişilerden bilgi ve belge
isteyebilir.
Kurum,
bu Kanun gereği verilecek her türlü
belge veya bilginin
internet,
elektronik ve benzeri ortamda
gönderilmesi hususunda, gerçek ve
tüzel kişileri zorunlu tutmaya
yetkilidir.
Belge
veya bilgileri
internet, elektronik ve
benzeri ortamda göndermekle zorunlu
tutulan gerçek ve tüzel kişilerin,
Kurumun bilgi işlem sistemlerinin
herhangi bir nedenle hizmet dışı
kalması sonucu belge ve bilgiyi, bu
Kanunda öngörülen sürenin son
gününde Kuruma gönderememesi ve
muhteviyatı primleri de yasal süresi
içinde ödeyememesi halinde,
sorunların ortadan kalktığı tarihi
takip eden üçüncü işgününün sonuna
kadar belge veya bilgiyi gönderir ve
muhteviyatı primleri de aynı sürede
Kuruma öder ise bu yükümlülükleri
Kanunda öngörülen sürede yerine
getirmiş kabul edilir.
Bu
maddenin uygulanması ile ilgili usûl
ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Uyuşmazlıkların çözüm yeri
MADDE 101-
Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan
hallerde, bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan
uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde
görülür.
ALTINCI KISIM
İdarî Para
Cezaları ve Fesih Hükümleri
Kurumca
verilecek idarî para cezaları
MADDE 102-
Kurumca dayanağı belirtilmek
suretiyle diğer kanunlarda suç
oluştursa dahi ayrıca bu Kanunun;
a) 8
inci maddenin birinci fıkrası ile 61
inci maddede belirtilen
bildirgeleri; Kurumca belirlenen
şekle ve usûle uygun vermeyenler
veya Kurumca
internet, elektronik veya
benzeri ortamda göndermekle zorunlu
tutulduğu halde anılan ortamda
göndermeyenler veya bu Kanunda
belirtilen süre içinde vermeyenlere,
her bir sigortalı için aylık asgarî
ücret tutarında, idarî para cezası
uygulanır.
b) 11
inci maddede belirtilen bildirgeyi,
Kurumca belirlenen şekle ve usûle
uygun vermeyenler veya Kurumca
internet,
elektronik veya benzeri ortamda
göndermekle zorunlu tutulduğu halde,
anılan ortamda göndermeyenler veya
bu Kanunda belirtilen süre içinde
Kuruma vermeyenlere;
1) Kamu
idareleri ile bilanço esasına göre
defter tutmak zorunda olanlar için
asgarî ücretin üç katı tutarında,
2)
Diğer defterleri tutmak zorunda
olanlar için asgarî ücretin iki katı
tutarında,
3)
Defter tutmakla yükümlü olmayanlar
için bir aylık asgarî ücret
tutarında,
idarî
para cezası uygulanır.
c) 86
ncı
maddenin birinci fıkrası uyarınca
verilmesi gereken belgeleri, Kurumca
belirlenen şekilde ve usûlde
vermeyenler ya
da Kurumca
internet, elektronik veya
benzeri ortamda göndermekle zorunlu
tutulduğu halde anılan ortamda
göndermeyenler veya belirlenen süre
içinde vermeyenlere her bir fiil
için;
1)
Belgenin asıl olması halinde aylık
asgarî ücretin üç katını
geçmemek
kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı
sayısı başına, aylık asgarî ücretin
beşte biri tutarında,
2)
Belgenin ek olması halinde, aylık
asgarî ücretin üç katını
geçmemek
kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı
sigortalı sayısı başına, aylık
asgarî ücretin sekizde biri
tutarında,
3) Ek
belgenin 86 ncı
maddenin beşinci fıkrasına istinaden
Kurumca re'sen
düzenlenmesi durumunda, aylık asgarî
ücretin yarısı tutarında,
4)
Belgenin mahkeme kararı, Kurum veya
diğer kamu idarelerinin denetim ve
kontrolle görevlendirilmiş
memurlarınca yapılan tespitler
sonucunda veya bu idareler
tarafından düzenlenen belgelerden
hizmetleri veya kazançları Kuruma
bildirilmediği veya eksik
bildirildiği anlaşılan
sigortalılarla ilgili olması
halinde, belgenin asıl veya ek
nitelikte olup olmadığı, işverence
düzenlenip düzenlenmediği dikkate
alınmaksızın, aylık asgarî ücretin
üç katı tutarında,
idarî
para cezası uygulanır.
d) 59
uncu madde uyarınca Kurumun defter
ve belge incelemeye yetkili denetim
ve kontrolle görevlendirilmiş
memurları tarafından veya 59 uncu
maddenin beşinci fıkrasında
belirtilen serbest muhasebeci malî
müşavirler ile yeminli malî
müşavirlerce düzenlenen raporlara
istinaden, Kuruma bildirilmediği
tespit edilen eksik işçilik
tutarının mal edildiği her bir ay
için, aylık asgarî ücretin üç katı
tutarında idarî para cezası
uygulanır.
e) 86
ncı
maddenin ikinci fıkrasındaki
yükümlülüğü Kurumca yapılan yazılı
ihtara rağmen
onbeş gün içinde mücbir sebep
olmaksızın yerine getirmeyenlere;
1)
Bilanço esasına göre defter tutmakla
yükümlü iseler, aylık asgarî ücretin
oniki
katı tutarında,
2)
Diğer defterleri tutmakla yükümlü
iseler, aylık asgarî ücretin altı
katı tutarında,
3)
Defter tutmakla yükümlü değil
iseler, asgarî ücretin üç katı
tutarında,
4)
Defter ve belgelerin ibraz
edilmemesi nedeniyle verilmesi
gereken ceza tutarını aşmamak
kaydıyla; defter ve belgelerin
tümünü verilen süre içinde ibraz
etmekle birlikte, kullanılmaya
başlanmadan önce tasdik ettirilmesi
zorunlu olduğu halde tasdiksiz
tutulmuş olan defterler, kanunî
tasdik süresi
geçtikten sonra tasdik
ettirilmiş olan defterlerin tasdik
tarihinden önceki kısmı, işçilikle
ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu
tespit edilen defterler, sigorta
primleri hesabına esas tutulan
kazançların kesin olarak tespitine
imkân vermeyecek şekilde usûlsüz,
karışık veya noksan tutulmuş
defterler, herhangi bir ay için
sigorta primleri hesabına esas
tutulması gereken kazançların ve
kazançlarla ilgili ödemelerin
(sigorta primine esas kazancın
ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil)
o ayın dahil bulunduğu hesap
dönemine ait defterlere işlenmemiş
olması halinde, o aya ait defter
kayıtları, Vergi Usul Kanunu
gereğince bilanço esasına göre
defter tutulması gerekirken işletme
hesabı esasına göre tutulmuş
defterler geçerli sayılmaz ve bu
geçersizlik hallerinin her biri
için, aylık asgarî ücretin yarısı
tutarında,
5)
İşverenler tarafından ibraz edilen
aylık ücret tediye bordrosunda;
asgarî olarak işyerinin sicil
numarası, bordronun ilişkin olduğu
ay, sigortalının adı, soyadı,
sigortalının sosyal güvenlik sicil
numarası, ücret ödenen gün sayısı,
sigortalının ücreti, ödenen ücret
tutarı yer alır. Ücretin alındığına
dair sigortalının imzasını ihtiva
etmeyen (makbuz mukabilinde veya
banka kanalıyla yapılan ödemeler
hariç) ücret tediye bordroları
geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik
hallerinin her biri için aylık
asgarî ücretin yarısı tutarında,
idarî
para cezası uygulanır. Verilen süre
dışında ibraz edilen defter ve
belgelerin tümünün veya bir
bölümünün geçersiz olması durumunda,
tutulan defter türü de dikkate
alınarak bu bendin sadece (1), (2)
ve (3) numaralı alt bentlerine göre
idarî para cezası uygulanır.
f) 86
ncı
maddenin altıncı fıkrasında ve 85
inci maddenin beşinci fıkrasında
belirtilen yükümlülükleri belirtilen
sürede yerine getirmeyenlere, aylık
asgarî ücretin iki katı tutarında
idarî para cezası uygulanır.
g) 8
inci maddenin üçüncü ve altıncı
fıkralarında belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmeyen
kurum ve kuruluşlar ile tüzel
kişilere ve 8 inci maddenin dördüncü
fıkrasındaki yükümlülüğü yerine
getirmeyen sigortalılara, aylık
asgarî ücret tutarında idarî para
cezası uygulanır.
h)
Sağlık hizmeti sunulmadığı halde
sağlık hizmetini fatura edenler;
faturayı veya faturaya dayanak
oluşturan belgeleri gerçeğe aykırı
olarak düzenleyenler; 64 üncü madde
gereğince kapsam dışı tutulan sağlık
hizmetlerini kapsam içinde olan
sağlık hizmetleri gibi gösterenler;
sağlık hizmetlerine hak kazanmayan
kişilere sundukları sağlık
hizmetlerini fatura edenler hakkında
bu fiilleri nedeniyle Kurumun yersiz
ödediği tutarın beş katı idarî para
cezası uygulanır.
ı) 71
inci maddede yer alan kimlik tespiti
yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle
Kurumun zarara uğramasına sebebiyet
veren sağlık hizmeti sunucularından,
uğranılan zararın beş katı idarî
para cezası uygulanır.
j)
Kurumun mahsup suretiyle tahsilini
yaptığı haller hariç olmak üzere,
alınması gereken katılım paylarını
tahsil etmeyen sağlık hizmeti
sunucularına, fiilin her tekrarında
tahsil edilmeyen katılım payının on
katı tutarında idarî para cezası
uygulanır.
k) 63
üncü madde gereği Kurumca sağlanan
yardımcı üreme yöntemlerinin tıbbî
etik
dışında uygulanması halinde, bu
fiili işleyen sağlık hizmeti
sunucularına Kurumca
vak’a
için yapılan tedavi masrafının beş
katı tutarında idarî para cezası
uygulanır.
l)
Kurumun denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş memurlarının, bu
Kanunun uygulanmasından doğan
inceleme ve soruşturma görevlerini
yerine getirmeleri sırasında
işverenler, sigortalılar, işyeri
sahipleri ve bu işle ilgili diğer
kişiler, görevlerini yapmasına engel
olamazlar. Engel olanlar hakkında
eylemleri başka bir suç oluştursa
dahi, aylık asgarî ücretin iki katı
tutarında idarî para cezası
uygulanır.
Mahkeme
kararına, Kurum veya diğer kamu
idarelerinin denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş memurlarınca
yapılan tespitlere
ya da
kamu idarelerinden alınan belgelere
istinaden düzenlenenler hariç olmak
üzere, bildirgenin yasal süresi
geçtikten
sonra ilgililerce kendiliklerinden
verilmesi halinde, bu maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentlerinde öngörülen cezalar % 50
oranında uygulanır.
İdarî
para cezası uygulanması 8 inci, 11
inci ve 86 ncı
maddelerde belirtilen belgelerin
Kuruma verilmesi yükümlülüğünü
kaldırmaz.
İdarî
para cezaları ilgiliye tebliğ ile
tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden
itibaren onbeş
gün içinde Kuruma
ya da
Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır
veya aynı süre içinde Kuruma itiraz
edilebilir. İtiraz takibi durdurur.
Kurumca itirazı reddedilenler,
kararın kendilerine tebliğ
tarihinden itibaren
onbeş
gün içinde yetkili sulh ceza
mahkemesine başvurabilirler. Bu süre
içinde başvurunun yapılmamış olması
halinde, idarî para cezası
kesinleşir.
İdarî
para cezalarının, Kuruma itiraz
edilmeden veya yargı yoluna
başvurulmadan önce tebliğ tarihinden
itibaren onbeş
gün içinde peşin ödenmesi halinde,
bunun dörtte üçü tahsil edilir.
Peşin ödeme idarî para cezasına
karşı yargı yoluna başvurma hakkını
etkilemez. Ancak Kurumca veya
mahkemece Kurum lehine karar
verilmesi halinde, daha önce tahsil
edilmemiş olan ceza tutarının
dörttebirlik
kısmı, 89 uncu maddenin ikinci
fıkrası hükmü de dikkate alınarak
tahsil edilir.
Mahkemeye başvurulması idarî para
cezasının takip ve tahsilini
durdurmaz. Tebliğ tarihinden
itibaren onbeş
gün içinde ödenmeyen idarî para
cezaları, 89 uncu madde hükmü
gereğince hesaplanacak gecikme
cezası ve gecikme zammı ile birlikte
tahsil edilir.
İdarî
para cezaları on yıllık zamanaşımı
süresine tâbidir. Zamanaşımı süresi,
fiilin işlendiği tarihten itibaren
başlar.
İdarî
para cezaları hakkında, bu Kanunda
hüküm bulunmayan hallerde 30/3/2005
tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler
Kanunu hükümleri uygulanır.
İdarî
yaptırımlar ve fesih
MADDE 103-
Kurumca yapılan inceleme neticesinde
haksız menfaat temin etmek
maksadıyla;
a)
Sağlık hizmeti sunulmadığı halde
sağlık hizmetini fatura ettiği,
b)
Faturayı veya faturaya dayanak
oluşturan belgeleri, gerçeğe aykırı
olarak düzenlediği,
c) 64
üncü madde gereğince kapsam dışı
tutulan sağlık hizmetlerini, kapsam
içinde olan sağlık hizmetleri gibi
gösterdiği,
d)
Sağlık hizmetlerine hak kazanmayan
kişilere, sağlık hizmeti sunarak
Kuruma fatura ettiği,
tespit
edilen sağlık hizmeti sunucuları
hakkında genel hükümlere göre takip
yapılır. Bu fiiller nedeniyle
Kurumun yersiz ödediği tutar 96
ncı
maddeye göre geri alınır. Ayrıca bu
fiilî işleyen sağlık hizmeti
sunucularının varsa Kurum ile
yaptıkları sözleşmeleri; ilk fiilde
bir ay, ilk fiilden itibaren iki
yıllık dönem içerisindeki tekrarı
halinde üç ay, aynı dönem içerisinde
ikinci kez tekrarı halinde ise bir
yıl süreyle feshedilir.
Yukarıdaki fıkranın (d) bendi hariç
olmak üzere anılan fiillerin
sözleşmesiz sağlık hizmet sunucuları
tarafından işlenmesi halinde, bir
yıl süreyle acil durumlar hariç
ödeme yapılmaz. Sağlık hizmet
sunucusu bu süre içerisinde bu
durumu sağlık hizmeti alan tüm
kişilere yazılı olarak bildirmek
zorundadır. Bildirilmeyen kişilerin
fatura bedelleri Kurum tarafından
ödenerek, sağlık hizmet sunucusundan
iki katı olarak tahsil edilir.
71 inci
maddede yer alan kimlik tespiti
yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle
bir başka kişiye sağlık hizmeti
sunulması nedeniyle Kurumun zarara
uğramasına sebebiyet veren sağlık
hizmeti sunucularından uğranılan
zarar geri alınır.
YEDİNCİ KISIM
Yürürlükten
Kaldırılan, Değiştirilen, Son ve
Geçici Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Değiştirilen ve Yürürlükten
Kaldırılan
Hükümler
Diğer
kanunlardaki atıflar
MADDE 104-
Bu Kanunla yürürlükten kaldırılmayan
hükümleri saklı kalmak kaydıyla,
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı,
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı,
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı,
17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı ve
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
kanunlara yapılan atıflar ile diğer
kanunlarda sosyal sigorta haklarına,
yardımlarına ve yükümlülüklerine,
sigortalılığa ve hak sahipliği
şartlarına, sağlık hizmetlerinin
veya tedavi bedellerinin ödenmesine
ilişkin yapılan atıflar bu Kanunun
ilgili maddelerine yapılmış sayılır.
27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk
Silâhlı Kuvvetleri Personel
Kanununda kadrosuzluk tazminatının
ödenmesine ilişkin T.C. Emekli
Sandığına yapılmış olan atıf ile
diğer kanunlarda T.C. Emekli
Sandığına, Sosyal Sigortalar
Kurumuna, Bağ-Kur'a yapılmış atıflar
Kuruma yapılmış sayılır.
Değiştirilen,
eklenen ve uygulanmayacak hükümler
MADDE 105-
a) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun:
1) 89
uncu maddesinin birinci fıkrasında
geçen "aylık bağlamaya esas" ibaresi
"ek 70 inci maddeye göre
hesaplanacak" şeklinde
değiştirilmiştir.
2) Ek
19 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"EK
MADDE 19- Vazife malûlü erlerle,
bunların dul ve yetimlerine ödenecek
aylık veya gelirlerin alt sınırı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 27
nci veya
33 üncü maddeleri hükümlerine göre
belirlenir."
3) Ek
48 inci maddesinin son fıkrasının
başına "Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında yaşlılık aylığına
hak kazananlar hakkında, aynı
Kanunun geçici 2
nci
maddesinin (d) bendinin
uygulanmasında:" ibaresi
eklenmiştir.
4) Ek
68 inci maddesine birinci fıkra
olarak "Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında yaşlılık aylığına
hak kazananlar hakkında, aynı
Kanunun geçici 2
nci
maddesinin (d) bendinin
uygulanmasında:" ibaresi eklenmiş;
aynı maddede geçen "ödenir" ve
"ödeme yapılır" ibareleri
"hesaplanır" şeklinde değiştirilmiş;
aynı maddenin dördüncü fıkrasında
geçen "Bu tazminatlar ilgililere
ödendikçe iki ay içinde faturası
karşılığında Hazineden tahsil
olunur." cümlesi ile aynı maddenin
beşinci ve son fıkrası madde
metninden çıkarılmış ve aynı
maddenin diğer fıkraları (a), (b),
(c), (d) ve (e) bentleri olarak
düzenlenmiştir.
5) Ek
70 inci maddesinin birinci
fıkrasında geçen "Sandık
iştirakçilerine ödenmekte olan;" ve
"emeklilik keseneğine ve Kurum
karşılığına tâbi tutulur." ibareleri
sırasıyla "Emekli ikramiyesinin
hesabında;" ve "dikkate alınır"
şeklinde; aynı maddenin son fıkrası
da “Personel kanunlarında yer alan
aylığa ilişkin gösterge ve ek
göstergeler esas alınarak bulunan
tutarlar da emekli ikramiyesi
hesabında dikkate alınır." olarak
değiştirilmiştir.
6) Ek
73 üncü maddesine birinci fıkra
olarak "Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında yaşlılık aylığına
hak kazananlar hakkında, aynı
Kanunun geçici 2
nci
maddesinin (d) bendinin
uygulanmasında:" ibaresi eklenmiş;
aynı maddenin birinci fıkrasında
geçen "toptan ödeme yapılabilmesi
için" ibaresi "toptan ödeme
hesaplanabilmesi için" şeklinde;
ikinci fıkrasında geçen "emeklilik"
kelimesi "hesaplama" şeklinde
değiştirilmiş ve aynı maddenin
fıkraları (a), (b) ve (c) bentleri
olarak düzenlenmiştir.
b)
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı
Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar
Kanununun:
1) 21
inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"MADDE
21- Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak
kazanan sigortalıya, Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun 29 uncu maddesinde
belirtilen esaslara göre aylık
bağlanır."
2) 30
uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"MADDE
30- Bu Kanunun gerektirdiği her
türlü yardım ve ödemeler için
sigortalılardan % 12,5'i genel
sağlık sigortası primi olmak üzere %
32,5 oranında prim alınır."
3) 39
uncu maddesinin (a) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"a)
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 13, 14, 19, 20,
21, 22, 25, 26, 27, 28, 33, 34, 35,
36, 54, 55, 57, 58, 59, 60, 61, 63,
64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72,
73,76, 77,78, 89, 94, 95, 96, 97,
100 ve 101 inci maddeleri ile 41
inci maddenin (b) bendi, 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun Geçici
82 nci
maddesi,”
c)
29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı
Teşvik Kanununun 2
nci
maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Ancak,
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 60
ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendinde sayılan genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin aynı Kanun gereği
ödedikleri katılım payları ile diğer
sağlık hizmetlerinin karşılanmayan
kısmı, bu Kanun kapsamındadır. Ancak
yıl içinde ödenen tutarlar, takip
eden yılda Hazine tarafından Fona
geri ödenir."
d)
10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı
Harcırah Kanununun 18 inci
maddesinin başlığı ve birinci
fıkrasının birinci paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Ehliyet tespiti, imtihan ve hava
değişimi için başka yere
gönderilenler:
Memurlar, yardımcı hizmetler
sınıfına dahil personel ve
kurumlarda yalnız ödenek mukabili
çalışanlardan, memuriyet mahalli
dışına;"
e)
8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı
Yurtdışında Bulunan Türk
Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen
Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri
Bakımından Değerlendirilmesi
Hakkında Kanunun:
1) 1
inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"MADDE
1- Türk vatandaşlarının yurt dışında
18 yaşını doldurduktan sonra, Türk
vatandaşı iken geçen ve
belgelendirilen sigortalılık
süreleri ve bu süreleri arasında
veya sonunda her birinde bir yıla
kadar olan işsizlik süreleri ile
yurt dışında ev kadını olarak geçen
süreleri, bu Kanunda belirtilen
sosyal güvenlik kuruluşlarına prim
ödenmemiş olması ve istekleri
halinde, bu Kanun hükümlerine göre
sosyal güvenlikleri bakımından
değerlendirilir."
2) 2
nci
maddesinin (a) bendinin sonuna
"Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı"
ibaresi ve aynı maddeye aşağıdaki
(e) ve (f) bentleri eklenmiştir.
“e)
Kurum; Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanlığını,
f)
Bakanlık; Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığını,"
3) 3
üncü maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Başvurulacak kuruluş
MADDE
3- Sigortalılar ile yurt dışında
çalışmakta iken veya yurda kesin
dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk
vatandaşı olan hak sahipleri Kuruma
müracaat etmek suretiyle bu Kanunla
getirilen haklardan yararlanırlar."
4) 4
üncü maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Borçlanma tutarı ve borçlanma
tutarının iadesi
MADDE
4- Borçlanılacak her bir gün için
tahakkuk ettirilecek borç tutarı,
başvuru tarihindeki prime esas
asgarî ve azamî günlük kazanç
arasında seçilecek günlük kazancın %
32'sidir. Borçlanılan süreler, yurda
kesin dönüş yapılmış olması şartıyla
aylık tahsisi için yazılı talepleri
halinde Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun 41 inci
maddesinin son fıkrası hükümlerine
göre değerlendirilir. Borçlanmaya
ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilen
borç tutarı, tebliğ edildiği
tarihten itibaren üç ay içerisinde
ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı
prim ödeme gün sayısına ve prime
esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk
ettirilen prim borcunu tebligat
tarihinden itibaren üç ay içerisinde
ödemeyenler için yeniden başvuru
şartı aranır.
Borçlanmadan sonradan vazgeçenler
ile yapılan borçlanma sonrasında
aylık bağlanması için gerekli
şartları yerine getiremeyenlere ve
bunların hak sahiplerine talepleri
üzerine yaptıkları ödemeler, faiz
uygulanmaksızın iade edilir.
Yurt
dışında iken borçlanma isteğinde
bulunacak sigortalı veya hak
sahipleri Yeni Türk Lirası olarak
bildirilecek borç tutarını döviz
cinsinden, Türkiye'de ise Yeni Türk
Lirası olarak öderler."
5) 5
inci maddenin birinci fıkrası "Yurt
dışındaki sigortalılık sürelerinin
tespitinde, bunu belirten ve istek
sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı
belgelerde kayıtlı bulunan tarihler
arasındaki son tarihten geriye doğru
olmak üzere gün sayıları esas
alınır, bu tespitte 1 yıl 360 gün, 1
ay 30 gün hesaplanır." şeklinde
değiştirilmiş; aynı maddenin üçüncü
fıkrasının sonuna "Bu durumda
olanlar Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılır."
cümlesi eklenmiş; maddeye "Sosyal
güvenlik sözleşmesi yapılmış
ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna
göre borçlananların, sözleşme
yapılan ülkede ilk defa çalışmaya
başladıkları tarih, ilk işe giriş
tarihi olarak dikkate alınmaz."
fıkrası eklenmiştir.
6) 6
ncı
maddenin (A) fıkrasının son
paragrafı "Yukarıdaki şartları
yerine getirenlerden tahsise hak
kazananların aylıkları, yazılı istek
tarihini takip eden ay başından
itibaren başlatılmak üzere Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu hükümlerine göre bağlanır."
şeklinde değiştirilmiş,
Aynı
maddenin (B) fıkrası; "B) Kanun
hükümlerinden yararlanmak suretiyle
aylık bağlananlardan tekrar yurt
dışında yabancı ülke mevzuatına tâbi
çalışanlar, ikamete dayalı bir
sosyal sigorta
ya da sosyal yardım ödeneği
alanlar ile Türkiye'de sigortalı
çalışmaya başlayanların aylıkları,
tekrar çalışmaya başladıkları veya
ikamete dayalı bir ödenek almaya
başladıkları tarihten itibaren
kesilir. Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun sosyal
güvenlik destek primi hakkındaki
hükümleri, bu Kanun hükümlerinden
yararlanmak suretiyle aylık
bağlananlar için uygulanmaz.
Yurt
içinde veya yurt dışında çalışması
sona erenlerin veya ikamete dayalı
bir ödenek alanlardan ödenekleri
sona erenlerin, aylıklarının tekrar
ödenmesi için yazılı talepte
bulunmaları halinde, talep tarihini
izleyen ay başından itibaren
aylıkları tekrar ödenmeye başlanır."
şeklinde değiştirilmiştir.
f)
8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı
Kanunun 2 nci
maddesinin (b) bendine “Sosyal
Güvenlik Kanunları;” ibaresinden
sonra gelmek üzere “Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu,” ibaresi eklenmiştir.
g)
27/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı
Kanunun 30 uncu maddesi ile
10/7/1987 tarihli ve 285 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci
maddesinin
onbirinci fıkrası hariç olmak
üzere, diğer kanunların bu Kanuna
aykırı hükümleri uygulanmaz.
h)
27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı
Kanunun ek 18 inci maddesinin (b)
fıkrası "b) (a) fıkrasına göre
bulunacak tutar, Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun
yürürlük tarihinden önce göreve
başlayanların emekliliklerinde,
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun geçici 2
nci
maddesinin (d) bendine göre
hesaplanacak kısmî aylığın hesabında
dikkate alınır." şeklinde
değiştirilmiştir.
Yürürlükten
kaldırılan hükümler
MADDE 106-
1) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun, geçici
20 inci, geçici 81 inci, geçici 82
nci ve
geçici 87 nci
ve geçici 89 uncu maddeleri hariç
diğer maddeleri,
2)
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı
Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanununun, 1 ilâ
23 üncü, geçici 10 uncu ve geçici 11
inci maddeleri hariç diğer
maddeleri,
3)
29/8/1977 tarihli ve 2108 sayılı
Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik
Yasasının 4 üncü ve 5 inci
maddeleri,
4)
17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı
Tarımda Kendi Adına ve Hesabına
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu,
5)
24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı
Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi
Olarak Geçen Hizmetlerin
Birleştirilmesi Hakkında Kanun,
6)
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı
Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar
Kanununun 1 ilâ 5 inci, 13 ilâ 17
nci
maddeleri,
7)
14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 107
nci, 188
inci, 209 uncu ve ek 22
nci
maddeleri,
8)
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun, 12 ilâ 19 uncu maddeleri,
23 üncü maddesi, 30 ilâ 39 uncu
maddeleri, 41 ilâ 55 inci maddeleri,
57 ilâ 59 uncu maddeleri, 61 ilâ 64
üncü maddeleri, 66 ilâ 71 inci
maddeleri, 72
nci maddesinin birinci,
ikinci ve üçüncü fıkraları, 73 ilâ
77 nci
maddeleri, 80 inci maddesi, 82 inci
maddesinin (a), (b), (c) ve (ç)
bentleri, 83 ilâ 88 inci maddeleri,
90 ıncı
ve 91 inci maddeleri, 93 ilâ 100
üncü maddeleri, 102
nci
maddesi, 105 ilâ 107
nci
maddeleri, 112 ilâ 124 üncü
maddeleri, 127 ilâ 129 uncu
maddeleri, 131 ilâ 135 inci
maddeleri, ek 2 ilâ ek 4 üncü
maddeleri, ek 8 ve ek 9 uncu
maddeleri, ek 11 inci maddesi, ek 13
ilâ ek 18 inci maddeleri, ek 21 ilâ
ek 23 üncü maddeleri, ek 25 ilâ ek
27 nci
maddeleri, ek 29 ve ek 30 uncu
maddeleri, ek 31 inci maddesinin (a)
ve (b) bentleri, ek 32 ilâ 34 üncü
maddeleri, ek 37
nci
maddesi, ek 39 uncu maddesi, ek 41
ilâ ek 47 nci
maddeleri, ek 48 inci maddesinin son
fıkrası hariç diğer fıkraları, ek 49
uncu maddesi, ek 56 ve ek 57
nci
maddeleri, ek 59 uncu maddesi, ek 69
uncu maddesi, ek 72
nci
maddesi, ek 74 ve ek 75 inci
maddeleri, ek 80 inci maddesi,
geçici 8 inci maddesi, geçici 15
inci maddesi, geçici 16
ncı
maddesi, geçici 54 üncü, geçici 65
inci, geçici 85 inci, geçici 86
ncı,
geçici 88 inci, geçici 96 ilâ geçici
98 inci, geçici 103, geçici 104,
geçici 109 ilâ geçici 113 üncü,
geçici 115 ilâ geçici 118 inci,
geçici 120 nci,
geçici 121 inci, geçici 139 ilâ
geçici 141 inci, geçici 146
ncı,
geçici 147 nci,
geçici 150 ilâ geçici 151
nci,
geçici 153 üncü, geçici 157
nci,
geçici 159 uncu, geçici 161 ilâ
geçici 166 ncı,
geçici 170 inci, geçici 171 inci,
geçici 173 üncü, geçici 176
ncı,
geçici 180 inci, geçici 182 ilâ
geçici 186 ncı,
geçici 190 ilâ geçici 192, geçici
195 ilâ geçici 200 üncü, geçici 203
üncü, geçici 204 üncü, geçici 207
nci ve
geçici 208 inci, geçici 210 ilâ
geçici 212 nci,
geçici 218 ilâ geçici 220
nci, ek
geçici 1 inci, ek geçici 2
nci, ek
geçici 7 nci,
ek geçici 8 inci, ek geçici 11 inci,
ek geçici 19 uncu, ek geçici 20
nci, ek
geçici 22 nci
ve ek geçici 23 üncü maddeleri,
9)
1/10/1992 tarihli ve 3841 sayılı
Kanunun geçici 1 inci maddesi,
24/11/1994 tarihli ve 4049 sayılı
Kanunun geçici 1 inci maddesi ve
13/6/2001 tarihli ve 4677 sayılı
Kanunun geçici 1 inci maddesi,
10)
14/1/1988 tarihli ve 311 sayılı
Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri
ile İlgili Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Hükmünde Kararnamenin geçici 3 üncü
maddesi,
11)
25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı
İşsizlik Sigortası Kanununun 56
ncı
maddesinin (C) fıkrası,
12)
19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı
Avukatlık Kanununun 186 ilâ 188 inci
ve 191 inci maddeleri,
13)
18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı
Noterlik Kanununun 201 ilâ 203 üncü
maddeleri,
14)
7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı
Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3
üncü maddesinin (d) bendi ile geçici
3 üncü maddesi,
15)
22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Personel
Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı
Maddelerinin Yürürlükten
Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin 32
nci maddesindeki "resmî ve
özel sağlık kuruluşlarında ayakta ve
yatarak tedavileri ile" ibaresi,
16)
4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı
Emniyet Teşkilatı Kanununun 89 uncu
maddesi,
17)
4/2/1924 tarihli ve 406 sayılı
Telgraf ve Telefon Kanununun ek 23
üncü maddesi,
18)
1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı
Devlet İstihbarat Hizmetleri ve
Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununun
18 inci maddesi,
19)
12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanununun 21 inci
maddesinin birinci fıkrasının (f)
bendi ile (g) bendinde yer alan "ve
tedavileri yaptırılır" ibaresi,
20)
23/4/1981 tarihli ve 2453 sayılı
Yurt Dışında Görevli Personele Nakdi
Tazminat Verilmesi ve Aylık
Bağlanması Hakkında Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasında yer
alan "ile yaralanan veya sakat
kalanların tedavi giderleri"
ibaresi,
21)
15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı
Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısiyle
Alınacak Tedbirlerle Yapılacak
Yardımlara Dair Kanunun 10 uncu
maddesinin üçüncü ve dördüncü
fıkraları,
22)
1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65
Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve
Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık
Bağlanması Hakkında Kanunun 7
nci
maddesi,
23)
24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı
İstiklal Madalyası Verilmiş
Bulunanlara Vatani Hizmet
Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması
Hakkında Kanunun 2
nci
maddesinin ikinci fıkrası,
24)
10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı
Harcırah Kanununun 18 inci
maddesinin (c) bendi ile 20
nci
maddesi,
25)
8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı
Kanunun 7 nci
, 11 inci, geçici 1 ilâ geçici 4
üncü maddeleri ile aynı kanunda
geçen "döviz" ibareleri,
26)
18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı
Kanunun birinci maddesinde yer alan
"Genel Sağlık Sigortası uygulamasına
geçilinceye
kadar" ibaresi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
Yönetmelikler
MADDE 107-
Bu Kanunda bahsi geçen yönetmelikler
bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren bir yıl içerisinde
çıkarılır. Kurum, bu Kanunun diğer
maddelerinin uygulanmasına ilişkin
usûl ve esasları yönetmelik ile
düzenleme yetkisine sahiptir.
İKİNCİ BÖLÜM
Geçici ve Son
Hükümler
Malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin
bazı geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE
1-
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce, 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı
Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar
Kanununa tâbi olanlar her türlü hak
ve yükümlülükleri ile bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında, 1479 sayılı
Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla
mülga 2926 sayılı Tarımda Kendi
Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kanununa tâbi olanlar her
türlü hak ve yükümlülükleri ile bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında,
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununa tâbi olanlar
her türlü hak ve yükümlülükleri ile
bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c ) bendi kapsamında
kabul edilir.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce çalışmaya başlayıp bu tarihten
sonra aylık talebinde bulunanlardan,
birinci fıkrada belirtilen
sigortalılık hallerinden birden
fazlasına tâbi olanlara yaşlılık
aylığına hak kazanma şartlarından
hangisinin uygulanacağı, en son
sigortalı sayıldığı tarihten geriye
doğru son yedi yıllık fiilî hizmet
süresi içinde en fazla hizmetin
geçtiği
sigortalılık hali, hizmet
sürelerinin eşit olması halinde ise
son sigortalılık durumu esas
alınarak belirlenir.
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı,
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı,
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı,
bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli
ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli
ve 5434 sayılı kanunlara göre
bağlanan veya talepte bulunulan;
aylık, gelir, tazminat, harp
malûllüğü zammı ve diğer ödenekler
ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı
Kanunun 1 inci maddesine göre
ödenmekte olan ek ödemenin
verilmesine devam edilir. Bu gelir
ve aylıkların durum değişikliği
nedeniyle artırılması, azaltılması,
kesilmesi veya yeniden
bağlanmasında, bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan ilgili kanun
hükümleri uygulanır.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı ve 2/9/1971 tarihli ve 1479
sayılı kanunlara göre ödenmekte olan
sosyal yardım zammı ile telafi edici
ödeme tutarları, 8/6/1949 tarihli ve
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanunu gereğince
emekli aylığı almakta olanlara
ödenmekte olan makam ve yüksek
hâkimlik tazminatı, görev ve temsil
tazminatı ile ek ödemeler ve
yardımlar, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte ödenen tutarlar esas
alınarak, ilgililerin gelir ve
aylıklarına ilave edilerek ödenir.
Bağlanmış aylık ve gelirler, 55 inci
maddenin ikinci fıkrasına göre
artırılır.
Sosyal
yardım zammının ilavesinde tamamı
dağıtılacak şekilde, hak
sahiplerinin gelir ve aylıklardaki
hisseleri esas alınır.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce ölen, ancak bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan ilgili Kanun
hükümlerine göre ölüm aylığının
bağlanabilmesi için yeterli prim
ödeme gün sayısı olmayan
sigortalının hak sahiplerinin, bu
Kanun hükümlerine göre ölüm aylığına
hak kazanması halinde ölüm aylığına
bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren hak kazanılmış
sayılır.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce 5434 sayılı Kanuna tâbi
olanlardan 44 üncü maddenin ikinci
fıkrası kapsamında emekliye sevk
edilenler hakkında yaş haddi,
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun geçici 205 inci maddesi esas
alınarak uygulanır.
3 üncü
maddenin (29) uncu bendinde
belirtilen güncelleme katsayısında
yer verilen ortalama günlük prime
esas kazançtaki değişim oranı, bu
Kanunun yürürlük tarihinden sonraki
ilk yıl için, o yıl gerçekleşen
asgarî ücretteki artış oranı olarak
kabul edilir.
Bu Kanundan
önce yürürlükte bulunan sosyal
güvenlik kanunlarına tâbi geçen
çalışmalar için bağlanacak
aylıkların hesabı
GEÇİCİ MADDE
2-
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479
sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925
sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983
tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı kanunlara ve
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Kanunun geçici 20
nci
maddesine tâbi sandıklara tâbi
olanlara bağlanacak yaşlılık
aylıkları aşağıdaki şekilde
hesaplanır:
a)
Sigortalının veya iştirakçinin bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe
kadar geçen sürelerdeki prim ödeme
gün sayılarına veya fiilî hizmet
süresine ait aylık; bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önceki
kanun hükümlerine göre, aylık talep
tarihindeki toplam prim ödeme gün
sayısı veya fiilî hizmet süresi
üzerinden, bu Kanunun yürürlük
tarihi itibarıyla hesaplanacak
aylığının bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihe kadarki prim ödeme
gün sayısı veya fiilî hizmet süresi
ile orantılı bölümü, aylık başlangıç
tarihine kadar geçen yıllar için,
her yıl gerçekleşen güncelleme
katsayısı ile çarpılarak hesaplanır.
b)
Sigortalının veya iştirakçinin bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra geçen sürelerdeki prim ödeme
gün sayılarına ait aylığı, aylık
talep tarihindeki toplam prim ödeme
gün sayısı üzerinden 29 uncu madde
hükümlerine göre hesaplanacak
aylığının, bu Kanunun yürürlük
tarihinden sonraki prim ödeme gün
sayısına orantılı bölümü kadardır.
c)
Aylık, (a) ve (b) bentlerine göre
hesaplanan kısmî aylıkların
toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca
29 uncu maddenin son fıkrasına göre
artırılarak belirlenir.
d)
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun ek 48 inci maddesi ile ek 68
inci, ek 73 üncü ve 27/7/1967
tarihli ve 926 sayılı Kanunun ek 18
inci maddesi ve ilgili diğer
maddeleri esas alınarak hak edilen
makam veya yüksek hâkimlik, temsil
veya görev tazminatları ve ek
göstergeler, bu maddenin (a)
bendinde belirtilen kısmî aylıkların
hesabında dikkate alınır. Ancak (a)
bendine göre yapılacak hesaplama
açısından bu hükmün uygulanması
sonucu daha yüksek ek göstergeye hak
kazanılmış olması, 8/6/1949 tarihli
ve 5434 sayılı Kanunun ek 70 inci
maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin uygulanmasında esas
alınacak ek göstergelerin
yükseltilerek uygulanması hakkını
doğurmaz.
e) Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı Kanunun geçici 82
nci
maddesinin (a) bendine göre gösterge
sistemi içinde hesaplanacak kısmî
aylıklara esas gösterge,
sigortalıların ortalama yıllık
kazanç hesabına giren takvim yılı
sayısı esas alınmak suretiyle
hazırlanacak olan gösterge ve üst
gösterge tespit tabloları esas
alınarak belirlenir. Bu Kanunun
yürürlük tarihinden sonra 8/5/1985
tarihli ve 3201 sayılı Kanuna göre
yurt dışı hizmet borçlanması yapan
sigortalıların bu sürelerinin, bu
Kanuna göre hangi sigortalılık
haline göre geçmiş sayılacağının
belirlenmesinde; şayet borçlanma
yapılan sürelerden önce
sigortalılıkları varsa en son
sigortalılık haline göre, şayet
sigortalılıkları yoksa, bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında geçmiş
sigortalılık süresi olarak kabul
edilir.
Bu
Kanunun yürürlük tarihine kadar
geçen sürelere ilişkin aylığın
hesabında esas alınan asgarî aylık
tutarı ile 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı Kanunun geçici 82
nci
maddesinin ikinci fıkrasına göre
belirlenen eski tam aylık tutarı,
toplam prim ödeme gün sayısı içinde
bu Kanunun yürürlük tarihine kadar
geçen prim ödeme gün sayısının
oranına tekabül eden tutar üzerinden
esas alınır.
Yurt
dışı hizmet borçlanması yapanların
aylıkları da yukarıda belirtilen
fıkralara göre hesaplanır.
Malûllük ve ölüm aylıkları,
yukarıdaki fıkralarda belirtilen
hükümler esas alınarak, 27
nci veya
33 üncü madde hükümlerine göre
hesaplanır.
Önceki mevzuat
hükümlerinin uygulanması, Devlet
katkısı ve geçici iş göremezlik
ödeneği
GEÇİCİ MADDE
3-
Bu Kanuna göre çıkarılması gereken
yönetmelikler yürürlüğe girinceye
kadar, mevcut tüzük ve
yönetmeliklerin, bu Kanuna aykırı
olmayan hükümleri uygulanmaya devam
edilir.
47
nci
maddenin son fıkrasında sözü edilen
Türk Silâhlı Kuvvetleri Sağlık
Yeteneği Yönetmeliği hükümleri, bu
Kanunun yayımlandığı tarihten
itibaren en geç iki yıl içinde,
Kurumun da görüşü alınarak, bu Kanun
hükümlerine uyumlu hale getirilir.
Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları ile genel sağlık
sigortası primine Devlet katkısının
oranı ile bu katkının
hesaplanmasında esas alınan oranı,
söz konusu sigorta kollarının
açıklarının azalmasına paralel
olarak azaltmaya, Bakanlar Kurulu
yetkilidir.
Sigortalılardan 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında olanların, bu Kanuna göre
istirahatli
bulunup, geçici iş göremezlik
ödeneği alamadıkları sürelere ait
ücretleri ve çalışırken aldıkları
aylıkları ile geçici iş göremezlik
ödenekleri arasındaki farklar ilgili
mevzuatında değişiklik yapılıncaya
kadar çalıştıkları kurumlarınca
ödenmeye devam edilir.
8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı
Kanunun 1 inci maddesi hükümleri bu
Kanun kapsamında gelir ve aylık
bağlanan kişiler için uygulanır.
5434 sayılı
Kanuna ilişkin
geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE
4-
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden
önce sakatlık kontenjanından göreve
başlayan ve T.C. Emekli Sandığına
tâbi bir göreve devam edip bu
Kanunun malûlen emeklilik şartlarını
taşımayanlardan
onbeş yıl hizmeti
bulunanlara, istekleri halinde
yaşlılık aylığı bağlanır.
Kamu
görevlilerinin emeklilik
ikramiyeleri, 8/6/1949 tarihli ve
5434 sayılı Kanun hükümlerince
hesaplanarak bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren bir yıl süreyle,
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun 89 uncu maddesi ve bu
Kanunla mülga 24/5/1983 tarihli ve
2829 sayılı Kanun ile personel
kanunlarına göre Kurumca ödenir ve
ilgili kurumlardan tahsilât, anılan
maddedeki usûlle yapılır. Bir yıllık
sürenin dolmasından itibaren emekli
ikramiyeleri 8/6/1949 tarihli ve
5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi
hükümlerine göre kamu görevlisinin
son defa çalıştığı kurumunca,
çalıştığı son kurumun
özelleştirilmesi halinde ise
Hazinece ödenir.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe
kadar 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı Kanunun mülga 12
nci
maddesi uyarınca isteğe bağlı
iştirakçi olarak T.C. Emekli Sandığı
ile ilişkilendirilenler ile aynı
tarihe kadar isteğe bağlı iştirakçi
olmak üzere başvuruda bulunanlardan
gerekli koşulları sağladıkları
anlaşılanların bu Kanuna göre isteğe
bağlı sigortalı olmaya devam
etmeleri durumunda emekli
ikramiyeleri hakkında anılan madde
hükümlerinin uygulanmasına devam
olunur.
49 uncu
maddede düzenlenen itibarî hizmet
süreleri, emeklilik ikramiyelerinin
hesabında dikkate alınmaz.
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanuna göre aylığa hak kazanamayıp
bu Kanunda yapılan düzenlemelere
göre aylığa hak kazananların prime
esas kazancı olarak, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihteki emsali
sigortalının prime esas kazancı
kabul edilir.
Bu
durumdakilerin aylık veya gelirleri,
yukarıdaki fıkraya göre hesap
edilecek prime esas kazanca, bu
Kanuna göre hak edilen aylık ve
kazancın hesap edilmesine ilişkin
maddelerinin uygulanması suretiyle
bulunur.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte
kamu idarelerinde hizmet akdi ile
veya sözleşmeli olarak
çalışanlardan; ilgili kanunları
gereği 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı Kanun ile ilgilendirilenler
aynı statüde çalışmaya devam
ettikleri sürece bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendine göre sigortalı sayılırlar.
Ancak, bunların prime esas
kazançları ile emekli ikramiyeleri,
bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
uygulanan hükümlere göre tespit
olunmaya devam olunur.
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun mülga geçici 191 inci ve
mülga geçici 192
nci
maddeleri uyarınca, istekleri
üzerine 399 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye tâbi kurumlarda
sözleşmeli olarak çalışmakta iken
anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin
12 nci
ve geçici 1 inci maddelerine göre
zorunlu olarak, özelleştirilen
kurumlarda sözleşmeli olarak
çalıştırılmakta iken 28/5/1986
tarihli ve 3291 sayılı Kanunun
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal
edilen 16 ncı
ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun ek 71 inci maddeleri
uyarınca ve sözleşmeli olarak
çalıştıkları kurumun özel
kanunundaki hükümler nedeniyle T.C.
Emekli Sandığı ile ilgilendirilmiş
olanların söz konusu hizmetleri, bu
Kanuna tâbi olarak geçmiş sayılır.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanuna tâbi olan iştirakçilerin, bu
Kanuna göre belirlenen prime esas
kazanç matrahı ile 8/6/1949 tarihli
ve 5434 sayılı Kanuna göre keseneğe
tâbi kazançları arasındaki matrah
farkına ait sigorta primi iki yıl
süre ile kurumlarınca karşılanır.
8/9/1999 tarihi ile bu Kanunun
yürürlük tarihi arasında T.C. Emekli
Sandığı iştirakçisi olanlardan,
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun 32 nci
maddesine göre fiilî hizmet
sürelerine zam yapılanların yaş
hadlerinden, eklenilen sürenin, üç
yıldan çok olmamak üzere, yarısı
indirilir.
Kamu
görevlilerinden personel kanunlarına
göre aylıksız izinli sayılanlardan,
aylıksız izinli olarak geçen
süreleri esnasında isteğe bağlı
sigortalılık primi ödemeyenlerin,
istekleri halinde başvuru
tarihindeki prime esas kazanç tutarı
üzerinden % 32 oranında hesap
edilecek primleri defaten ödemeleri
halinde, aylıksız geçen izin
süreleri hizmet sürelerine eklenir.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce ek göstergeli veya daha yüksek
ek göstergeli görevlere atanan T.C.
Emekli Sandığı iştirakçilerinin bu
Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra
bu görevlerde geçen süreleri,
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun ek 68 inci maddesi ile ek 73
üncü maddesinde belirtilen sürelerin
doldurulmasında dikkate alınır.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte,
Emniyet Hizmetleri sınıfında
çalışmakta olanlarla daha önce bu
sınıflarda çalışmış bulunan
personelden halen 4 üncü madde
kapsamında çalışmaya devam edenlerin
istekleri halinde; 4 üncü maddenin
üçüncü fıkrasının (e) bendinde
belirtilen okullarda geçen başarılı
eğitim süreleri, ilgilinin talep
tarihindeki en az aylık alan
komiser yardımcısının prime
esas kazancı üzerinden sigortalı
prim hissesi kendilerince,
işveren
prim hissesi de kurumlarınca
verilmek suretiyle borcun tebliğ
edildiği tarihten itibaren dört yıl
içinde eşit taksitler halinde
ödenir.
Bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce,
seçimler neticesinde belediye
başkanı olarak görev yapmış olup, bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanunu haricindeki
diğer sosyal güvenlik kanunlarına
göre malûllük veya yaşlılık aylığı
almakta olanlardan; 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun mülga 39 uncu maddesine
göre aylık bağlanması şartlarını
haiz olanlara, bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren, bu kişilerden
bu Kanunun yürürlük tarihi
itibarıyla 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun
mülga 39 uncu maddesine göre aylık
bağlanması şartlarını haiz
olmayanlara ise bu şartları haiz
oldukları tarihten itibaren 5434
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığı Kanununun ek 68 inci
maddesinde belirtilen şartlar da
dikkate alınarak, emsali belediye
başkanının almakta olduğu makam
tazminatı ve buna bağlı olarak
temsil veya görev tazminatı tutarı,
bu Kanunun geçici 1 inci maddesi
çerçevesinde almakta oldukları
malûllük veya yaşlılık aylıklarına
ilave edilmek suretiyle ödenir. Bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce
seçimler neticesinde belediye
başkanı olarak görev yapmış olup, bu
Kanuna göre sigortalı iken malûllük
veya yaşlılık aylığı bağlananlardan;
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununun mülga 39
uncu maddesine göre aylık bağlanması
şartlarını haiz olanlara bu Kanunun
geçici 2 nci
maddesi hükümleri de dikkate
alınarak bu fıkrada belirtilen
şartlar dahilinde söz konusu
tazminatlar aylıklarına ilave
edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce seçimler
neticesinde belediye başkanı olarak
görev yapmış olanlardan ölenlerin bu
Kanunun 32 nci
maddesinde belirtilen şartlara sahip
olmaları halinde, 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun ek 68 inci maddesinde
belirtilen şartlar da dikkate
alınarak, hak sahiplerine bu Kanunun
34 üncü, geçici 1 inci ve geçici 2
nci
maddeleri hükümlerine göre söz
konusu tazminatlar bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce ölenler
için bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren, bu Kanunun yürürlük
tarihinden sonra ölenler için ise
ölüm tarihinden itibaren ölüm
aylıklarına eklenmek suretiyle
ödenir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce seçimler neticesinde
belediye başkanı olarak görev yapmış
olanlardan; malûllük aylığı almakta
olanlar ile malûllük aylığına hak
kazanacaklar 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun
mülga 39 uncu maddesinde belirtilen
aylık bağlamaya ilişkin şartlar
dikkate alınmaksızın yukarıda
belirtilen tazminat haklarından
yararlandırılır.
Toptan
ödeme ve ihya
geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE
5-
Bu Kanuna göre yapılacak toptan
ödemelerin, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önceki hizmet
sürelerine ait bölümü, bu Kanunla
bazı maddeleri yürürlükten
kaldırılan ilgili kanun hükümlerine
göre bu Kanunun yürürlük tarihi
itibarıyla hesaplanarak, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih ile toptan
ödemenin yapılmasına ilişkin yazılı
istek tarihine kadar geçen yıllar
için her yılın güncelleme katsayısı
ile çarpılarak bulunan tutar, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonraki süreler için bu Kanuna göre
hesaplanan toptan ödeme tutarına
ilave edilerek ödenir.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce toptan ödeme yapılarak tasfiye
edilen hizmetlerin 31 inci, 36
ncı ve
41 inci maddelere göre ihyasında
veya borçlanılmasında, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
bu Kanunla bazı maddeleri
yürürlükten kaldırılan ilgili
kanunun hükümlerine göre hesaplanan
tutarı, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarih ile ihya talebine ilişkin
yazılı istek tarihi arasında geçen
yıllar için, her yılın güncelleme
katsayısı ile çarpılarak bulunan
değeri dikkate alınır.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun mülga 87
nci
maddesinde sayılan sebepler
nedeniyle görevlerinden ayrılan,
kurumlarınca malûllük ve yaş haddi
dahil re'sen
emekliye sevk edilen ve ölenlerden;
kesenek iadesi veya toptan ödeme
yapılmak suretiyle hizmetleri
tasfiye edilmiş veya bu süreleri
hariç tutularak aylık bağlanmış veya
bu sürelerle birlikte aylığa hak
kazanmış olanların, kendileri veya
dul ve yetimlerinin bu Kanunun 31
inci ve 41 inci maddelerinde
belirtilen esaslara göre
hesaplanacak olan meblağı, aynı
maddedeki şartlarla Kuruma ödemeleri
halinde, paranın ödendiği tarihi
takip eden ay başından itibaren
kendilerine veya bu tarihte aylığa
müstahak dul ve yetimlerine aylık
bağlanır veya bağlanmış aylıkları
düzeltilir. Ancak bu kişilere emekli
ikramiyesi ödenmez.
Kesenek
veya toptan ödemeleri zamanaşımına
uğramış olması nedeniyle hizmetleri
tasfiye edilmiş olanların, tasfiye
edilmiş süreleri bu Kanuna göre
birleştirilecek hizmetlerden kabul
edilir.
506 sayılı
Kanuna ilişkin
geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE
6-
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tescil edilmiş olanlar
hakkında, bu Kanunun 38 inci
maddesinin ikinci fıkrasındaki
sigortalılık süresinin 18 yaşın
doldurulduğu tarihten başlayacağına
ilişkin hükmü uygulanmaz.
506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun
mülga ek 24 üncü maddesinde sayılan
kurum ve kuruluşlarca, Kuruma
ödenmeyen sosyal yardım zamları,
Hazine tarafından ilgili kurum ve
kuruluşlardan tahsil edilmek üzere
Kuruma ödenir.
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Kanun hükümlerine göre yapılmış olan
işyeri tescilleri, bu Kanun
hükümlerine göre yapılmış sayılır.
Kamu idarelerinden bu şekilde işyeri
tescili bulunmayanlar, 11 inci
maddede belirtilen işyeri
bildirgesini bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren
onbeş
gün içinde Kuruma vermek zorundadır.
İşyeri bildirgesinin bu süre içinde
Kuruma verilmemesi durumunda, 102
nci
maddenin (b) bendi gereğince idarî
para cezası uygulanır.
506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun
mülga 86 ncı
maddesi hükmüne göre topluluk
sigortasına tâbi olanların
ödedikleri iş kazası, meslek
hastalığı, hastalık, analık,
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primleri genel sağlık
sigortası dahil bu Kanuna göre
ödenmiş sayılır. Bu süreler
yatırıldıkları sigorta kolları
bakımından başlangıç süresi ve prim
ödeme gün sayısı olarak kabul
edilir.
Bu
Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla
506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun mülga 86
ncı
maddesine göre malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları bakımından topluluk
sigortasına devam edenler, bu
Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında
durumları değerlendirilerek,
durumlarına uyan bent kapsamında
sigortalı sayılırlar. Bunların
kendileri veya işverenleri
tarafından verilmesi gereken
belgeler en geç üç ay içinde Kuruma
verilmek zorundadır.
506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun
mülga 96 ncı
maddesinin ikinci fıkrasına göre
Sosyal Sigortalar Kurumuna devir
olan sandıklardan 23/1/1968 tarihli
ve 991 sayılı Kanunun geçici 2
nci
maddesine göre bağlanmış emekli, adi
malûllük veya vazife malûllüğü
aylıkları ile 23/1/1968 tarihli ve
991 sayılı Kanunun geçici 1 inci
maddesinin birinci fıkrasına göre
Kurumca bağlanan aylıklarla dul ve
yetim aylıkları (aylık alan tek kişi
de olsa) toplamı, net asgarî ücretin
% 70'inden aşağı olamaz.
Aylık
bağlama şartları bakımından bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılarak aylık
bağlanacaklar için;
a) 28
inci maddenin ikinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen 9000 günlük süre
ilk defa;
1)
1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri
arasında sigortalı sayılanlar için
7100 gün olarak,
2)
1/1/2008 tarihinden itibaren
sigortalı sayılanlar için ise her
takvim yılı başında 7100 güne 100
gün eklenmek suretiyle 9000 günü
geçmemek
üzere,
b) 28
inci maddenin üçüncü fıkrasında
belirtilen 5400 günlük süre ilk
defa;
1)
1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri
arasında sigortalı sayılanlar için
4600 gün olarak,
2)
1/1/2008 tarihinden itibaren
sigortalı sayılanlar için ise her
takvim yılı başında 4600 güne 100
gün eklenmek suretiyle 5400 günü
geçmemek
üzere,
c) 28
inci maddenin dördüncü fıkrasında
belirtilen 3960 günlük süre ilk
defa;
1)
1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri
arasında sigortalı sayılanlar için
3700 gün olarak,
2)
1/1/2008 tarihinden itibaren
sigortalı sayılanlar için ise her
takvim yılı başında 3700 güne 100
gün eklenmek suretiyle 3960 günü
geçmemek
üzere,
d) 28
inci maddenin beşinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen 4320 günlük süre
ilk defa;
1)
1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri
arasında sigortalı sayılanlar için
3700 gün olarak,
2)
1/1/2008 tarihinden itibaren
sigortalı sayılanlar için ise her
takvim yılı başında 3700 güne 100
gün eklenmek suretiyle 4320 günü
geçmemek
üzere,
e) 28
inci maddenin beşinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen 4680 günlük süre
ilk defa;
1)
1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri
arasında sigortalı sayılanlar için
4100 gün olarak,
2)
1/1/2008 tarihinden itibaren
sigortalı sayılanlar için ise her
takvim yılı başında 4100 güne 100
gün eklenmek suretiyle 4680 günü
geçmemek
üzere,
uygulanır.
506, 1479,
5434, 2925, 2926 sayılı kanunlara
ilişkin ortak
geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE
7-
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı,
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı,
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı,
bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli
ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve
5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici
20 nci
maddesine göre sandıklara tâbi
sigortalılık başlangıçları ve hizmet
süreleri, fiilî hizmet süresi zammı,
itibarî hizmet süreleri,
borçlandırılan süreler ve
sigortalılık süreleri bu Kanun
kapsamında geçmiş sayılır.
Kamu
görevlilerinden borçlandırıldıkları
paralardan ödenmeyen kısmı var ise,
prime esas kazanç tutarlarından
sigortalı hissesi oranında
işverenleri tarafından aylıklarından
tahsil edilerek Kuruma ödenir.
Türk
vatandaşı olarak borçlanma talebinde
bulunan ve kendilerine emekli aylığı
bağlanan sigortalıların sonradan
ıskat dışında başka bir devlet
vatandaşlığını kazanmaları halinde
de aylıkları ödenir.
Aylıkların hesabında 41 inci maddeye
ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı
Kanuna göre yapılan borçlanmaların
bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önceki sürelere ait
kazançları, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan ilgili kanun hükümlerine
göre değerlendirilir. Ancak, bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında
bulunan sigortalılar için bu Kanunun
yürürlük tarihinden önceki dönemlere
ait süreler, bu Kanunun yürürlük
tarihinden sonra borçlanılması
halinde de 41 inci madde ve 8/5/1985
tarihli ve 3201 sayılı Kanun
hükümleri uygulanır.
1479 sayılı
Kanuna ilişkin
geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE
8-
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı
Kanun kapsamında sigortalılık
niteliği taşıdığı halde, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce
kayıt ve tescilini yaptırmamış
olanların sigortalılık hak ve
yükümlülüğü, bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren iki yıl içinde
kayıt ve tescil yaptırmadıkları
takdirde düşer.
Bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı
Kanuna tâbi iken, daha sonradan T.C.
Emekli Sandığı iştirakçisi olup
vergi yükümlülüğü devam etmesi
nedeniyle 2/9/1971 tarihli ve 1479
sayılı Kanuna tâbi sayılan kişilerin
bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren bir yıl içinde müracaatları
halinde T.C. Emekli Sandığı
iştirakçisi sayıldığı tarihten
itibaren Bağ-Kur sigortalılığı sona
erdirilerek bunlar hakkında 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı Kanun
hükümleri uygulanır.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce 1479 sayılı Kanunun 53 üncü
maddesi gereğince İcra ve İflas
Kanununa göre başlatılmış olan icra
takipleri anılan kanun hükümlerine
göre takip edilerek sonuçlandırılır.
Emeklilik
yaşına ilişkin bazı
geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE
9-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında olup da
8/9/1999 tarihinden bu Kanunun
yürürlük tarihine kadar ilk defa
sigortalı sayılanlar; kadın ise 58,
erkek ise 60 yaşını doldurmak ve
7000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemiş olmak
şartıyla veya kadın ise 58, erkek
ise 60 yaşını doldurmak ve 25 yıldan
beri sigortalı bulunmak ve en az
4500 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemiş olmak
şartıyla yaşlılık aylığından
yararlanırlar.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında olup da 8/9/1999
tarihinden bu Kanunun yürürlük
tarihine kadar ilk defa sigortalı
sayılanlar; kadın ise 60, erkek ise
62 yaşını doldurmak ve en az
onbeş
tam yıl malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemek şartıyla
kısmî yaşlılık aylığından
yararlanırlar.
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı
Kanun kapsamında sigortalı olup da
8/9/1999 tarihinden bu Kanunun
yürürlük tarihine kadar ilk defa
sigortalı sayılanlar; kadın ise 58,
erkek ise 60 yaşını doldurmak ve
onbeş
yıldan beri sigortalı olup 3600 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemek şartıyla
yaşlılık aylığından yararlanırlar.
Bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce
bazı hükümleri yürürlükten
kaldırılan 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununa göre sigortalı
sayılanlardan;
a) En
az 20 yıldan beri Bakanlıkça tespit
edilen maden işyerlerinin yeraltı
işyerlerinde sürekli çalışan ve bu
işlerde en az 5000 gün malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
ödeyen sigortalılara yazılı
talepleri halinde 28 inci maddenin
ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş
şartları aranmaksızın yaşlılık
aylığı bağlanır.
b) En
az 25 yıldan beri Bakanlıkça tespit
edilen maden işyerlerinin yeraltı
işyerlerinde yeraltı münavebeli
işlerinde çalışan ve bu işlerde en
az 4000 gün malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi ödeyen
sigortalılara da 28 inci maddenin
ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş
şartları aranmaksızın 8100 gün prim
ödemiş sigortalılar gibi yaşlılık
aylığı bağlanır.
c) 50
yaşını dolduran ve malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi
çalışmalarının en az 1800 gününü
Bakanlıkça tespit edilen maden
işyerlerinin yeraltı işlerinde
geçirmiş olan sigortalılara da
birinci fıkrada belirtilen diğer
şartlarla yaşlılık aylığı bağlanır.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce sigortalı olanların, bu Kanunun
yürürlük tarihinden sonra dördüncü
fıkrada belirtilen şekilde geçen
prim ödeme gün sayılarına, her bir
yıl için 90 gün fiilî hizmet süresi
zammı eklenir.
506 sayılı
Kanunun malûllük, sakatlık hükümleri
ile sosyal güvenlik destek primi
ödemesi geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE
10-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında olup bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce ilk defa
sigortalı olanlardan, sigortalı
olarak ilk defa çalışmaya başladığı
tarihten önce 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununun mülga 53 üncü
maddesine göre malûl sayılmayı
gerektirecek derecede hastalık veya
özürü
bulunan ve bu nedenle malûllük
aylığından yararlanamayan
sigortalılar, yaşları ne olursa
olsun en az
onbeş yıldan beri sigortalı
bulunmak ve en az 3600 gün malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
ödemiş olmak şartıyla yaşlılık
aylığından yararlanırlar.
Bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce
sakatlığı nedeniyle vergi
indiriminden yararlanmaya hak
kazanmış durumda olan sigortalılar
hakkında, 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununun mülga 60
ıncı
maddesinin (C) bendinin (b) alt
bendi ve geçici 87
nci
maddesine göre işlem yapılır.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce sakatlığı nedeniyle vergi
indiriminden yararlananlardan
yaşlılık aylığı bağlananların
aylıklarının kesilmesi ve tekrar
bağlanmasında bu Kanunun yürürlük
tarihinden önceki hükümler
geçerlidir.
Birinci
ve ikinci fıkraya göre bağlanan
aylıkların aylık bağlama oranı, 5400
gün üzerinden hesaplanan orandan az
olamaz.
27
nci
maddenin ikinci fıkrasındaki
malûllük aylığı alt sınırı ile 33
üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki
ölüm aylığı alt sınırı 17/10/1983
tarihli ve 2925 ve bu Kanunla mülga
17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı
Kanunlara göre bağlanacak malûllük
ve ölüm aylıklarında, aynı kanunlar
gereği bağlanan yaşlılık aylığı ile
kıyaslanarak uygulanır.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen alt
sınır aylıklarının hesabında, 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun
mülga 92 nci
maddesinin ikinci fıkrasına göre
belirlenen yarım aylıklar ile aynı
Kanunun mülga 96
ncı
maddesinin beşinci fıkrası hükmüne
göre alt sınır aylığı uygulanmayan
aylıklar ile sosyal güvenlik
sözleşmeleri gereğince bağlanan
kısmî aylıklar dikkate alınmaz.
27/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı
Kanunun 30 uncu maddesinde
belirtilenler hariç olmak üzere bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce mevcut sosyal güvenlik
kurumlarından yaşlılık veya emekli
aylığı alıp, bu tarih itibarıyla bu
Kanuna tâbi çalışmayı sürdürecekler
hakkında 30 uncu madde hükümleri
uygulanır.
Sigortalı
tesciline, sigorta sicil numarasına
ve dış temsilciliklerdeki
görevlilere ilişkin
geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE
11-
Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce
mevcut sosyal güvenlik kurumlarında
tescili yapılan sigortalılar ile
bunların hak sahipleri için ortak
bilgi bankası oluşturulur. Bu
sigortalılar ile sisteme yeni
katılacak sigortalıların tescilinde,
Türkiye Cumhuriyeti kimlik
numaraları sosyal güvenlik sicil
numarası olarak esas alınır. Ayrıca
vergi mükellefi olan sigortalıların
vergi numaraları da sosyal güvenlik
sicil numaraları ile birlikte kayıt
altına alınır ve işlemlerde birlikte
kullanılır.
Sigortalıların eski sigorta sicil
numaraları, bu Kanuna göre tescil
edilecekleri tarihe kadar
kullanılmaya devam edilir.
Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) ve (c) bentleri
kapsamında olan sigortalıların, bu
Kanunun 17 nci
maddesine göre hesaplanacak günlük
kazançlarında; bu Kanunun yürürlük
tarihinden sonraki sürelere ait
prime esas kazanç hesabında dikkate
alınan unsurlar, bu Kanunun yürürlük
tarihinden önceki sürelere ait prime
esas kazanç hesabında da dikkate
alınır.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte
dış temsilciliklerde görevli
sigortalı veya genel sağlık
sigortalısı personelden,
temsilciliğin bulunduğu ülkede
sürekli ikamet iznini veya bu
devletin vatandaşlığını da haiz
olanlar, uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmelerindeki hükümler
saklı kalmak üzere ve Dışişleri
Bakanlığının olumlu görüşünün
alınması şartıyla bulunduğu ülkenin
sosyal güvenlik kurumları ile
irtibatlandırılabilirler.
Genel sağlık
sigortası geçiş
hükümleri
GEÇİCİ MADDE
12-
Bu Kanunun uygulamasında sağlık
hizmeti sunucularının sigortalılık
kontrolü ve diğer provizyon
işlemlerini elektronik ortamda
yapmaya başlaması için gerekli
altyapının kurulmasına kadar, sağlık
bilgilerinin yazılı olarak
tutulmasına başlanır ve sağlık
belgesinin veya sağlık karnesinin
Kurumca verilmesine devam edilir.
Mevcut
sosyal güvenlik kurumlarının, kamu
idarelerinin sağlık hizmetlerinin
sağlanmasına ilişkin görevleri,
yürürlükten kaldırılan kanunlardaki
hak ve yükümlülükler çerçevesinde
ilgili kayıt ve işlemler Kurum
tarafından devralınan tarihe kadar
devam eder. Ancak bu süre altı ayı
geçemez.
Kişilerin yürürlükten kaldırılan
kanun hükümleri gereğince hak
ettikleri sağlık hizmetleri, bu
Kanun hükümleri gereğince kapsama
alınmamış ise tedavi tamamlanıncaya
kadar yürürlükten kaldırılan kanun
hükümlerine göre Kurumca sağlanmaya
devam edilir. 67
nci
madde gereği hesaplanan 30 günün
hesabında kişilerin lehine olan
durum uygulanır. Genel sağlık
sigortalısının ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce
başlayan, ancak, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra
faturalandırılan tedavi giderleri
Kurum tarafından karşılanır.
60
ıncı
maddenin birinci fıkrasının (d) ve
(g) bentleri gereğince sigortalı
sayılanlar, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren en geç iki
yıl içinde bildirimlerini yapmak
zorundadır. Ancak, aile hekimliği
uygulamasına başlanan illerde, bu
kişiler iki yıllık süreye
bakılmaksızın genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişi olarak kapsama alınır.
Aile
hekimleri tarafından başlatılan sevk
zincirine uygun olarak alınan sağlık
hizmetlerinde 68 inci maddenin
ikinci fıkrasında belirtilen katılım
payları, üç yıl süreyle % 50
oranında azaltılarak uygulanabilir.
70 inci
maddenin birinci fıkrası gereği
yapılacak belirlemeler, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
en geç bir yıl içinde tamamlanır. Bu
süre içerisinde 70 inci maddenin
ikinci ve üçüncü fıkralarının
uygulanmasını il ve ilçe bazında
ertelemeye, Sağlık Bakanlığı
yetkilidir.
İlgili
kanunları gereği tedavi yardımları
karşılanan kişiler, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte herhangi
bir işleme gerek kalmaksızın, bu
Kanun açısından genel sağlık
sigortalısı veya genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi sayılır. Bu kişilerin
durumlarında değişiklik oluncaya
kadar, sağlık hizmetlerinden
yararlanma koşulları açısından bu
Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu
kişilerin sigortalı ve sigortalının
bakmakla yükümlü olduğu kişilere
ilişkin bilgileri ilgili kurumlar
tarafından bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren en geç üç ay
içinde Kuruma bildirilir.
211
sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri İç
Hizmet Kanununun, bu Kanuna aykırı
hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren bir yıl
süreyle uygulanır.
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı
Kanun kapsamında sigortalılık hali
devam eden sigortalılar ile bunların
sağlık yardımına müstahak eş ve
çocukları, genel sağlık sigortası
hükümlerine göre sağlanan sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan
yararlanma hakkına sahiptir.
Bu
Kanunun 67 nci
maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi gereği aranan şart, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra
tahakkuk eden prim borçları için
uygulanır.
4046 sayılı
Kanunun uygulanmasına ilişkin
geçiş
esasları
GEÇİCİ MADDE
13-
24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı
Kanunun 21 inci maddesi kapsamında
iş kaybı tazminatı alanlar 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı ve genel
sağlık sigortalısı sayılır, ancak iş
kazası ve meslek hastalığı
sigortasına tâbi değildir.
Sigortalıların sigortalı olduklarını
ayrıca Kuruma bildirme
sorumlulukları yoktur.
Türkiye
İş Kurumu tarafından ilk iş kaybı
tazminatının ödendiği tarihi takip
eden ay sonu itibarıyla, iş kaybı
tazminatı alanlara ilişkin primlerin
aktarıldığı anda sigortalı bildirimi
ve tescili yapılmış sayılır.
Bu
kapsamdakilerin sigortalılıkları iş
kaybı tazminatı ödeme süresinin
bittiği tarihte sona erer. İş kaybı
tazminatı sona erenler için bu
Kanunun 9 uncu maddesinin dördüncü
fıkrası uygulanmaz.
İş
kaybı tazminatından yararlananlar
için Türkiye İş Kurumu prim ödeme
yükümlüsü olmakla birlikte bu Kanun
kapsamında işyeri ve işveren
sayılmaz.
Yürürlük
MADDE 108-
Bu Kanun 1/1/2007 tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 109-
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür. |