“Başarı benli bir şey değildir; bizli bir şeydir"
DAHA FAZLA ÇALIŞMAMIZ
GEREKEN BİR DÖNEME GİRİYORUZ
“Başarı benli bir şey değildir; bizli bir şeydir…’
Ortak kafa ve ellerin ürünüdür. Unutmamalıyız ki,
yaptığımız ve yapacağımız çalışmalar Türkiye’nin ve
gelecek nesillerimizin yarınlarıyla yakından ilgili.
Herkese görev düşüyor ve kimsenin görevi önemsiz
değil.””
Dünya çok önemli değişimlerin yaşandığı bir süreçten
geçiyor. AB süreciyle birlikte bu değişimler Türkiye’de
de tüm kurum ve kuruluşlarda yoğun olarak yaşanmaktadır.
Daha müreffeh, mutlu ve huzurlu bir Türkiye değişimlerin
sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesine bağlıdır. İki yıl
önce kurulan Gelir İdaresi Başkanlığı da bu değişimin
sonucudur. Bu yeni dönemde kurumların başarılı olmaları,
çağın gereklerine uygun teknolojik alt yapıyla
donatılmış olmaları, profesyonel yöneticiler eliyle
yöneltilmelerine ve hizmeti her şeyin üstünde tutan bir
vizyona sahip olmalarıyla mümkün görülmektedir.
5502 sayılı kanunla, devredilen SSK, Bağ-kur ve
Emekli Sandığının yerine kurulan Kurumumuzda da amaçlar
ve hedefler yönünden durum yukarıda özetlediğim genel
çerçeveyle aynı olmakla birlikte, yeniden
yapılandırdığımız SGK´nın ülke nüfusunun tamamına hizmet
vermesi Kurumumuzu daha da önemli hale getirmektedir.
5502 sayılı kanunla üç önemli kurum birleştirilmiş olup
öngörülen geçiş süreciyle birlikte yeniden yapılanma
süreci etkin bir şekilde tamamlanacaktır.
Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun
Anayasa
Mahkemesince iptal edilen maddelerinin yeniden
düzenlenmesi için yapılan taslak çalışmaları kanun
tasarısına dönüştü ve şu anda TBMM´de görüşülmektedir.
Bu sürecinde tamamlanmasıyla birlikte son 30-40 yılın en
önemli reformlarından birisi gerçekleşmiş olacak.
SGK 25 bin çalışanı ve hizmet ettiği 70 milyonla
önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye´nin en önemli kurumu
olacaktır. Bunu gerçekleştirmek amacıyla altyapı dönüşüm
çalışmaları ve bilişim teknolojisinin etkin kullanımı
için geliştirilen projeler üzerinde çalışmalarımız her
kademede aralıksız devam etmektedir. Sosyal Güvenlik
Kurumunu çok daha iyi temeller üzerinde kurmak ve
hedefimize ulaşmak için daha fazla çalışmamız gereken
günler bizi bekliyor. Temel amaçlarımızın yanında, kısa
vadedeki amacımız devredilen kurumları tek potada
eritmek ve ortak bir Kurum kültürü oluşturmaktır.
Bu gün geldiğimiz noktada gelişmiş ülkelerle
kıyaslandığı zaman sosyal güvenlik sistemimizin aktüeryal dengelerinin bozuk olduğunu görüyoruz. Avrupa
Birliği ülkelerinde ortalama
4 çalışana bir emekli
düşerken bizde ise oran 2´ye 1ín de altındadır. Bu
yapıyı uzun vadede sürdüremeyiz. Yapılan çalışmalar bu
yapının sonucu ortaya çıkmadı mı? Türkiye´nin geleceği
için bu dengeleri sağlıklı oluşturacak sosyal güvenlik
sistemini kurmamız gerekiyor. Ancak şunu hemen
belirtmeliyim ki, bu tabloya bakarak karamsar olmak
gerekmiyor; zira yapılan araştırmalara göre
Türkiye´de 7
çalışana 1 emekli düşecek kadar bir potansiyel mevcut.
Buradan da anlaşılacağı gibi kayıt dışı istihdam
alanında önümüzdeki dönemde yapılacak çok iş var.
Kurumun gelir ve giderlerine baktığımızda, 2007 sonu itibariyle tahmini 55,9 katrilyon
gelirimiz, 82,5 katrilyon civarında da giderimiz var;
aradaki fark 26,6 katrilyon açığı ifade ediyor. Bu çok
önemli bir fark ve şunu belirtmeliyim ki, prim
gelirimizle emekli aylıklarını bile karşılayamıyoruz.
Öncelikle açıkların nerelerden kaynaklandığına dair
ayrıntılı ve somut verilere dayalı bir tespit çalışması
yapmamız gerekiyor. Bununla eş zamanlı olarak
gelirlerimizi kısa, orta ve uzun vadede arttırmak için
nelerin yapılacağı tespit edilmelidir. Türkiye´nin en
önemli sorunlarından birisi hiç kuşkusuz kayıt dışı
istihdamdır. Konuyla ilgili Sayın Bakanımızın göreve
geldiğinden itibaren yoğun bir şekilde çalışmaları
sürmekte olup, önümüzdeki günlerde istihdam paketiyle
ilgili önemli açıklamaları olacak. Bu çalışmalar yakın
zamanda meyvelerini vermeye başlayacaktır.
Gelirlerimizi arttırmak için kayıt dışı sorununu
çözmemiz gerekiyor. Bu sorunu işverenlerimizi
cezalandırıcı yöntemler yerine, bilgilendirici ve yol
gösterici bir anlayışla çözmemiz gerekiyor. Önümüzdeki
dönemde kayıt dışı istihdam konusunda toplumun tüm
kesimlerini seferber etmenin ve bilgilendirmenin
yanında; Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı bünyesinde görev
yapan yaklaşık 600 müfettişi bu konuya yapıcı bir
anlayışla mücadele edecek şekilde istihdam ederek
sorunun önemli ölçüde çözülebileceğini düşünüyorum.
Maliye
sisteminde bulunan uzlaşma müessesi olmasına rağmen
sigortacılık alanında yer almayan bir müessese. konu üzerinde çalışmalarımız
devam ediyor. Sigortacılık
alanında da bu müesseseyi getirmeye
çalışacağız..
SGK'nın yol haritasına
baktığımızda önemli
işlerin gerçekleşmesi için önce hayal etmemiz gerektiği
ortadadır. Bu nedenle önümüzdeki süreçte önemli
projeleri hayata geçirmeye, gıptayla bakılacak bir
sosyal güvenlik sistemini oluşturmayı hedefliyoruz. Bunu
çalışanlarımızla gerçekleştirmeyi düşünüyoruz.
İki temel hedefimiz var : Birincisi etkin, verimli
çalışan, şeffaf bir Sosyal Güvenlik Kurumu oluşturmak.
Hizmet standartlarının tüm birimlerimizde uygulandığı,
hizmet ettiğimiz vatandaşlarımızın ayrıca beklemeden çok
kısa sürede hizmet alabildiği, çalışanlarımızın çok
nezih fiziki ortamlarda hizmet ürettiği bir Kurum
oluşturmak. Kurumun taşra teşkilatının hizmet
binalarında çok ciddi sıkıntılarımız söz konusu.
Çalışanlarımızın huzur içinde çalışacakları hizmet
binalarına kavuşmamız lazım. Bu dönüşümü beş yıllık bir
sürede gerçekleştirmeliyiz.
İkinci hedefimiz ise vatandaş odaklı, güler yüzlü bir
hizmet sunumunu tüm birimlerimizde gerçekleştirmeliyiz.
Kurumumuzdan hizmet alanların fiziki değişime paralel
olarak hatta ondan da önce hizmetin kalitesinin de
değiştiğini fark edecekleri ve “buralar değişmiş eski
sigorta kurumları değil” diyecekleri bir hizmet
kalitesini yakalamalıyız. Bunu söylerken belirtmeliyim
ki başarı benle bir şey değildir; bizli bir şeydir.
Başarı, ortak kafa ve ellerin ürünüdür. Tüm
çalışanlarımızla bu hedefleri gerçekleştirmemiz
gerekiyor.
Hedeflerimize, tüm çalışanlarımızın elbirliğiyle
ulaşacağımızın altını çizmek isterim. Hiçbir başarıya
yalnızca üst yönetimin gayretleriyle ulaşılamaz.
Dolayısıyla kendi çalışanına değer veren ve bunun
sonucunda da çalışanlarının vatandaşa değer vererek
hizmet ürettiği bir kurum olmalıyız. Hayalimizin ve
hedefimizin doruk noktası, tüm kurumların ve insanların
gıptayla baktığı ve biz de Sosyal Güvenlik Kurumunda
çalışmak istiyoruz dedikleri bir kurum haline
gelmektedir. Bunu hep birlikte gerçekleştirmeliyiz.
Unutmamalıyız ki, yaptığımız ve yapacağımız çalışmalar
Türkiye´nin ve gelecek nesillerimizin yarınlarıyla
yakından ilgili. Bu nedenle hepimize görev düşüyor ve
kimsenin görevi önemsiz değil. Herkesin elini taşın
altına koyması gereken bir dönemdeyiz. Hep beraber
çalışarak ideal bir Sosyal Güvenlik Kurumu
oluşturmalıyız.
Son olarak şunu ifade etmeden geçemeyeceğim; Devlet idaresinde bulunanlar olarak, hiçbir zaman
halkın hizmetinde olduğumuzu unutmamamız gerekiyor.
Çalışma felsefemizin temelini bu düşünce oluşturmalı.
Biz, bize emanet edilmiş bir görevi yapıyoruz. Mesai
arkadaşlarımın emanete nasıl davranılması gerektiği
konusunda hiçbir kuşkum bulunmamaktadır. Bu anlamda
arkadaşlarımın, aile aidiyeti duygusuyla çalışacaklarını
ve dönüşüm sürecinde ellerinden gelen gayreti
göstereceklerine ve bize destek olacaklarına inanıyorum.