Kurum Kazancının
Tespitinde İndirilebilecek Giderler
2011 senesi kurumlar
vergisi beyan dönemi bu hafta başlıyor. 1 Nisan’da
başlayıp 25 Nisan akşamına kadar sürecek olan
beyanname verme döneminde beyannameler kurumun
kanuni veya iş merkezinin bulunduğu yerin vergi
dairesi olacaktır. Bununla birlikte Maliye
Bakanlığı’nın bağlı olunan vergi dairesini ayrıca
belirleme yetkisi de bulunmaktadır. Beyanname dönemi
takvim yılı olmayan, kendileriyle ilgili özel hesap
dönemi belirlenen mükellefler ise beyannamelerini
özel hesap dönemlerinin kapandığı ayı izleyen
dördüncü ayın başından yirmi beşinci günü akşamına
kadar verebileceklerdir. Ödeme zamanı ise
beyannamenin verilmesi gereken ayın sonuna kadar
olacaktır. Bu sene 30 Nisan tarihinin Cumartesi
gününe gelmesi sebebiyle süre 2.5.2011 tarihine
kadar uzayacaktır.
Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre ticari kazanç
çerçevesinde hesaplanacak kurum kazancının
belirlenmesinde hasılattan indirim konusu yapılacak
giderler hem aynı Kanun’un 8. maddesinde sayılan
giderler hem de Gelir Vergisi Kanunu’nun 40.
maddesinde yer alan giderler olacaktır.
Bu çerçevede Gelir Vergisi Kanunu’na göre
indirilebilecek giderler:
• Amortismanlar
• Aynî vergi, resim ve harçlar
• Genel giderler
• İşle ilgili zarar, ziyan ve tazminatlar
• İşveren sendikalarına ödenen aidatlar
• İşveren sıfatıyla ücretliler adına ödenen bireysel
emeklilik katkı payları
• Seyahat giderleri
• Sosyal giderler
• Taşıt giderleridir.
Gelir vergisi ile ilgili bu giderler Mart ayının
gelir vergisi beyan dönemi olması sebebiyle basında
detaylı olarak incelenmişti. Bunun yanında
Bankacılık Kanunu gibi özel kanunlarda da TMSF’na
ödenen sigorta primleri ve ayrılan karşılıklar
kapsamında bazı indirimlerle Sigortacılık Kanunu
kapsamında devam eden riskler karşılıkları ile
ikramiyeler ve indirimler karşılıklarının da şartlar
mevcutsa indirimi mümkün bulunmaktadır. Bugün ise
temel olarak Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında yer
alan indirimlere değinilecektir.
Bu kapsamda Kurumlar Vergisi Kanunu çerçevesinde
indirilecek giderler ve bunlarla ilgili bazı
özellikler şöyledir:
• Menkul kıymet ihraç giderleri: Burada yer alan
menkul kıymetler hisse senetleri ve geçici
ilmuhaberleri, özel sektör tahvilleri, hisse senedi
ve tahvil kuponları, banka ve finansman bonolarıyla
banka garantili bonolar ve varlığa dayalı menkul
kıymetlerdir. Bu kapsamda yapılacak, örneğin
senetlerin kâğıt ve basım giderleri, banka
komisyonları, borsaya kayıt giderleri, tasdik ve
tescil giderlerini indirmek mümkündür.
• Kuruluş ve örgütlenme giderleri: Bu kapsamda
sayılabilecek giderler ana sözleşme hazırlama,
kuruluş genel kurul toplantısı, yeni şube açılması,
tanı ve reklam giderleri, kuruluş harçları, noter
masrafları, seyahat giderleri, ayni sermaye ile
ilgili ekspertiz ve bilirkişi ücretleri, eğitim
giderleri ve bazı hazırlık giderleridir.
• Genel kurul toplantıları giderleri, birleşme,
devir, bölünme, fesih ve tasfiye giderleri: Genel
kurul toplantıları için yapılan ilan, posta ve salon
kirası bu kapsamda sayılabilir. Birleşme, devir ve
bölünme giderleri bu durumlar sebebiyle infisah
edecek kurumdaki giderler bakımındandır.
• Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde
ortağın kâr payı: Sözkonusu kazanç Gelir Vergisi
Kanunu’nun 37. maddesi kapsamında ticari kazanç
olarak vergilendirilmekte olduğundan indirilebilecek
giderler arasındadır.
• Katılım bankalarınca katılma hesabı karşılığında
ödenen kâr payları
• Sigorta teknik karşılıkları: Sigorta ve reasürans
şirketlerinin bilanço gününde hükmü devam eden
sigorta sözleşmelerine ilişkin ayırdıkları aşağıda
yer alan karşılıklardır:
1. Muallâk hasar ve tazminat karşılıkları
2. Kazanılmamış prim karşılıkları
3. Hayat sigortalarında matematik karşılıklar
4. Dengeleme karşılıkları
Bu indirimlerin yanında Kurumlar Vergisi Kanunu’nun
10. maddesinde safi kurum kazancının tespitinde
indirilebilecek diğer indirimler de sözkonusudur.
Bunlar:
• Ar-Ge indirimi
• Sponsorluk harcamaları
• Bağış ve yardımlardır.
Bahsedilen indirilebilecek giderler yanında
indirilemeyecek giderler de bulunmaktadır. Bir Kanun
düzenlemesi içerisinde hem indirilebilecek hem de
indirilemeyecek giderler bulunması tedvin tekniği
açısından doğru olmamakla birlikte Gelir Vergisi
Kanunu’nun 41. maddesi ile Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 11. maddesinde yer alan giderler safi
kurum kazancının tespitinde indirilemeyecek
giderlerdendir. Bunların yanında, bugün yer
veremediğimiz vergi mevzuatımızda konuyla bağlantılı
birçok düzenleme ayrıca mevcut bulunmaktadır.
Prof. Dr. Hakan Üzeltürk
hakan.uzelturk@6news.com.tr
|