|
|
Sorular ve
yanıtlar |
|
Amaç cari açığı düşürmek olarak
tanımlandığında sıcak paraya vergi koymak en
kestirme yol olarak karşımıza çıkıyor.
Cari açık niçin artıyor?
Cari açık, TL aşırı değerli olduğu ve başta
petrol, doğalgaz gibi ithal mallarının fiyatları
sürekli yükseldiği için artıyor.
TL niçin aşırı değerli?
|
|
|
Türkiye’de faizler dünyadaki
faizlerden yüksek olduğu sürece Türkiye’ye borç
vermek yabancı yatırımcılar için çekici oluyor.
Kendi ülkesinde kazanacağından daha çok parayı
Türkiye’deki yatırımından elde edeceğini gören
yabancı, parasını buraya yatırıyor. TL, yabancı
paralar karşısında değer kaybetmediği sürece de
kazanmaya devam ediyor. Sıcak para girişi arttıkça
da TL’nin değerlenmesi devam ediyor. Çünkü
yabancılar getirdikleri dövizi verip karşılığında TL
alıyorlar. TL’ye talep arttıkça değeri de
yükseliyor.
Bu artışı durdurmanın yolu nedir?
Bu soruyu ikiye bölerek yanıtlamak gerekir. TL aşırı
değerli olduğunda ithalat, içeride üretmekten daha
çekici hale geliyor. Bu durumda yapılacak şey,
TL’nin değerini düşürmek, bu çekiciliği gidererek
ithalatı sınırlamak ve dolayısıyla cari açığı
azaltmaktır. Bu, aynı zamanda petrol ve doğalgaz
ithalatını da sınırlar. Ne var ki bu önlem, büyüme
hızını da sınırlar. O halde durumun ağırlığına göre
bir yandan TL’nin aşırı değerini törpülerken bir
yandan da büyümeyi potansiyel büyüme sınırlarına
çekmeye çalışmak en doğru seçenek karması olur.
TL’nin aşırı değeri nasıl törpülenir?
Günümüz dünyasında buna en uygun politika Merkez
Bankası’nın döviz satın almasıdır. Merkez Bankası,
döviz rezervlerini güçlendirmek amacıyla piyasadan
döviz satın aldığında, karşılığında piyasaya TL
verir. Böylece piyasada döviz kıtlaşıp fiyatı
yükselirken TL bollaşır ve sonuçta TL’nin değeri
düşer. Bu aşamada ithalat azalırken ihracat artmaya
başlar. Çin’in yıllardır uyguladığı politika budur.
Çin Merkez Bankası’nın 2003 yılında 400 milyar dolar
dolayında olan döviz rezervinin bugün 3 trilyon
dolara ulaşmış olması, bu politikanın bir sonucudur.
Buradaki kritik nokta, piyasaya sürülecek olan
TL’nin enflasyon yaratmadan nasıl geri çekileceği
meselesidir. Hazine’nin iç borçlanması eskisi kadar
yüksek olmadığı için piyasaya sürülen para sorunlara
neden olabilir.
TCMB’nin uyguladığı politika çözüm sağlar mı?
Ekonomi politikasının iki parçası vardır: Para
politikası ve maliye politikası. TCMB, para
politikasından sorumludur. Para politikası; faizler,
karşılıklar ve açık piyasa işlemleri üçlüsüne
dayanır. TCMB bu üç aracı da kullanmış olmasına
karşın cari açık artmaya devam ettiğine göre para
politikası tek başına çözüm getiremiyor demektir. Bu
durumda maliye politikasını da devreye sokmak
gerektir. Örneğin döviz alımı karşısında piyasaya
çıkacak olan paraları geri çekmek için Hazine’nin
borçlanmayı arttırması bu anlamda bir maliye
politikası desteğidir. Ama asıl destek vergiyle
gelir. Amaç cari açığı düşürmek olarak
tanımlandığında sıcak paraya vergi koymak en
kestirme yol olarak karşımıza çıkıyor.
TL’nin değer kaybetmesinin negatif sonuçları olur
mu?
TL’nin değer kaybetmesinin pozitif sonuçları olarak
ithalatın düşmesini, ihracatın artmasını ve
dolayısıyla cari açığın daralmasını gösterdik. Buna
karşılık TL’nin değer kaybetmesi, cari açığa bağlı
büyümenin düşmesi ve yine cari açıktan beslenen
bütçe gelirlerinin azalması, yani bütçe açığının
artmasına yol açar. Buna ek olarak TL’nin değer
kaybı, TL ile hesaplanıp yıl sonunda dolara çevrilen
GSYH ve kişi başına gelirin düşük görünmesine ve
ayrıca GSYH’ye bağlı birçok göstergenin bozulmasına
yol açar. Bu da siyasetçinin en son isteyeceği
şeydir.
MAHFİ EĞİLMEZ
28/04/2011
Radikal |
|
|