Mal ve hizmet
aldığınız firmalardan sorumlu muyuz?
Ne böyle bir kanun
var ne de böyle bir kanun çıkacak.
Ancak yine de mal ve hizmet satın aldığınız
firmaların vergi ödevlerini yerine getirip
getirmemeleri alıcıları da etkiliyor. Geçmiş yıllara
ilişkin yapılan bir mal veya hizmet alımı
karşılığında alınan faturanın sahte olduğu iddiası
ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu durumda kalan
firmalar en iyimser haliyle daha önce ödemiş
oldukları KDV'yi tekrar ödemek zorunda kalıyorlar.
Daha ilerisi olursa durum vahim!
Çoğu zaman anlamakta güçlük çekilen ve zaman zaman
mükellefleri kaçakçılık cezaları ile karşı karşıya
bırakan sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı
belgeden bahsedeceğiz bu hafta.
Kaçakçılık cezası yanında hapis cezası da var
Vergi incelemelerinde sahte belge veya muhteviyatı
itibariyle yanıltıcı belge kullandığı somut olarak
maddi delillerle, net ve açık olarak tespit edilen
mükellefler hakkında suç duyurusunda bulunuluyor.
Naylon fatura düzenlenmesi ya da kullanılması
durumunda, hem "üç kat kaçakçılık cezası" hem de "üç
yıla kadar hapis cezası" uygulanıyor.
İspatı önemli
İncelemelerin geçmiş yıllara yönelik olarak
yapılması bazı hususların ispatını
güçleştirebiliyor. Kaldı ki çoğu zaman iyi niyetli
mükellefler ticari hayatın normal seyrinde
bilmeyerek de naylon fatura kullanmış olabilir.
Ancak firmalar gerçekten alımları ile ilgili
kişilerden doğru fatura alsalar bile bu tür
iddialara maruz kalabiliyor. Firmaları bu anlamda
koruyacak en önemli mekanizmalardan biri Yeminli
Mali Müşavirlik müessesesi. Firmanın alışlarına
ilişkin iş ve işlemler ile alım yapılan firmaların
vergisel yükümlülükleri yerine getirip getirmediği
Yeminli Mali Müşavirler tarafından kontrol
edilebilir.
Mükellefiyet kaydı var mı?
Sürekli alım yapmadığınız firmayı tanımamanız
normal. Ancak ileride sıkıntı yaşanmaması için bu
konuda hassas olunması ve basiretli bir tüccar
mantığı ile hareket edilmesi gerekir. Öncelikle alım
yaptığınız firmanın gerçekten vergi mükellefiyet
kaydı var mı? Bu kadarda olur mu demeyin. Çünkü bu
tür alımlar gerçek olmasına rağmen vergi
mükellefiyeti kapanmış veya resen mükellefiyeti
silinmiş firmaların elde kalan faturaları
kullanılabilir.
Önemli bir kısmının nedeni mükellefiyetlerin resen
terk edilmesi
Bu durumu biraz açalım. Zor duruma düşen firmalar
vergi beyannamelerini vermemekte veya vergi borcunu
ödeyemez hale gelmekte. Bu durumda olan iyi niyetli
mükellef kaydının silinmesini istiyor. Ancak vergi
dairesi mükellefin vergi borcunu ödemeden
mükellefiyet kaydının silinmesine izin vermiyor.
Zaten zor durumda olan firma sahibi böyle bir vergi
borcunu ödeyemeyeceği için bir daha vergi dairesine
gitmiyor ve işletmesini kapatıp ortadan kayboluyor.
Vergi dairesi birkaç yoklama yaptıktan sonra
mükellefi bulamadığı ve işyeri kapalı olduğu için
mükellefiyet kaydını resen siliyor. Burada kadar her
şey tamam. Ancak asıl problem bundan sonra başlıyor.
Kaydı resen silinen mükellef vergi dairesine daha
önce bastırıp elinde bulundurduğu faturaları teslim
etmesi ve vergi dairesinin bunları imha etmesi
gerekir. Vergi dairesinin ilgili mükellefin kaydını
resen silmesi ve elinde faturaları bulundurması
nedeni ile bu kişiden alım yapan firmalar sahte ve
muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma
iddiası ile incelemeye alınıyor.
Satıcı vergi mükellefiyetlerini yerine getirmediği
için bilerek sahteci gibi görünüyor
Bu durumda olanlar gerçekten faaliyet göstermesine
rağmen vergi ödemeyerek faaliyetlerine devam ediyor.
Tahsil ettikleri KDV'lerini ve diğer vergilerini
beyan etmiyorlar. Bu firmalar bir süre sonra
incelemeye alınıyor. İnceleme sonucunda normal olan
mükellefin geçmişte ödemesi gerekip de beyan edip
ödemediği vergilerin gecikme faizi ve cezaları ile
birlikte ödemesi. Ancak bu rakamlar beş yıllık zaman
aşımı süresinde her yıl için yapıldığını
düşünürseniz ortaya nasıl bir rakam çıkacağını
tahmin edebilirsiniz. Bu rakamlarla karşılaşmak
istemeyen mükellef kendisini naylon fatura
düzenleyicisi gibi gösteriyor. Son beş yıllık KDV ve
Kurumlar Vergisi ile bunların gecikme faizleri ve
cezalarının toplamını dikkate aldığı zaman gerekirse
ticari faaliyetini sonlandırmayı göze alıyor. Nedeni
ise sahte fatura düzenleyen mükelleflerin vergi
yüklerinin daha düşük olması. Yargı kararlarına göre
sahte fatura ticareti yapan kişilerin elde ettikleri
gelir düzenledikleri fatura tutarının % 2'si kadar.
Bir taraftan gerçekten mal ve hizmet satışları
nedeni tahsil ettiği % 18'lere varan KDV ve elde
ettiği kazancın % 20'si oranında Kurumlar Vergisi,
diğer tarafta toplam hâsılatı üzerinden hesaplanacak
sadece % 2'lik kazanç üzerinden ödenecek gelir
Vergisi ve KDV. Ancak olan bu firmadan mal ve hizmet
alanlara oluyor. Bir anlamda kendisini nayloncu gibi
göstererek daha az vergi ve ceza ile muhatap oluyor.
Tabii bunu yapacak kişinin ceza davasını göze alması
gerekiyor. Ancak muhatap olacağı cezanın büyüklüğü
bunu bile yaptırıyor.
Bu risklere karşı matrah ve vergi artımından
faydalanın
2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin mal ve
hizmet aldığınız firmaların durumlarını bir daha
gözden geçirmekte fayda var. 02 Mayıs 2011 tarihine
kadar firmalar matrah ve vergi artırımından
faydalanırlarsa sahte ve muhteviyatı itibarıyla
sahte belge kullandıkları gerekçesi ile
incelenmeyecekler.
İsmail KÖKBULUT
ikokbulut@bugun.com.tr
Bugün
|