İşsizlik
sigortasının kapsamı genişledi, ödenek almak
kolaylaştı
Bir işyerinde
çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve
yeterliliğinde olmasına rağmen, kusuru olmaksızın
işini kaybeden sigortalıların işsiz kalmaları sonucu
uğradıkları gelir kaybı, belli sürede işsizlik
sigortası ile karşılanıyor.
Bu sistem, sigortacılık tekniğiyle faaliyet gösteren
zorunlu bir sigortadır. Bir hizmet akdiyle sigortalı
olarak çalışanlar, bankalar, sigorta ve reasürans
şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları,
borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler
personeli için kurulmuş bulunan sandıklarda
çalışanlar ve ülkemizde çalışma vizesi ile çalışan
yabancı işçiler, işsizlik sigortasından
faydalanabiliyor.
6111 sayılı kanunla işsizlik sigortasının kapsamı
genişletildi. Sigortalı olarak kısmi süreli iş
sözleşmesiyle çalışanlar, işsizlik sigortası primi
ödeyen isteğe bağlı sigortalılar ile ücretli ve
sürekli olarak ev hizmetlerinde çalışanlar, kamu
sektörüne ait tarım ve orman işlerinde ücretle
çalışanlar ve 5510 sayılı kanunun ek 6'ncı maddesi
kapsamındaki sigortalılar da işsizlik sigortasından
faydalanabilecek.
Çalışmakta oldukları işlerini kendi istekleriyle
bırakanlar ile ahlak ve iyi niyet kurallarına
uymayan haller dışında işlerine istekleri dışında
son verilenler işsizlik sigortası alabiliyor. Bunun
için işverenin işten ayrılma bildirgesini 3 nüsha
olarak düzenlemesi ve bildirgenin bir nüshasını
işçiye, bir nüshasını da 15 gün içinde İş Kur'a
göndermesi gerekiyor. Üçüncü nüsha da işyerinde
saklanacak şekilde alıkonulacak.
Sigortalı işsizin, işsizlik ödeneği alabilmesi ve
5510 sayılı kanun gereği ödenecek sigorta primleri,
yeni bir iş bulma ve meslek geliştirme, edindirme ve
yetiştirme eğitimlerinden faydalanabilmesi için
işten ayrılma bildirgesiyle birlikte hizmet akdinin
feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren otuz gün
içinde kuruma doğrudan veya elektronik ortamda
başvurması gerekiyor. İşsizlik ödeneğine hak
kazanmak için hizmet akitlerinin sona ermesinden
önceki son üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı
olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve
işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim
ödeyerek sürekli çalışılmış olması gerekiyordu.
'Torba kanun' ile bu şart kaldırıldı. Böylece
işsizlik ödeneğine hak kazanmak da kolaylaştı.
Teklif edilen işi beğenmeyenin işsizlik sigortası
kesiliyor
İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca sigortalıların
işsizlik ödeneğine hak kazanabilmesi için hizmet
akitlerinin kanunda belirtilen hallerden birisine
dayalı olarak sona ermesi gerekiyor. Ayrıca kuruma,
süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya
hazır olduklarını kaydettirmeleri ve kanunda yer
alan prim ödeme şartlarını sağlamış olmaları
isteniyor. İşsizlik ödeneği almakta iken aşağıdaki
durumlarda bu para kesiliyor:
- Kurumca teklif edilen mesleklerine uygun ve son
çalıştıkları işin ücret ve çalışma şartlarına yakın
ve ikamet edilen yerin belediye mücavir alanı
sınırları içinde bir işi haklı bir sebebe
dayanmaksızın reddeden,
- İşsizlik ödeneği aldığı sürede gelir getirici bir
işte çalıştığı veya herhangi bir sosyal güvenlik
kuruluşundan yaşlılık aylığı aldığı tespit edilen,
- Türkiye İş Kurumu tarafından önerilen meslek
geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimini haklı
bir sebep göstermeden reddeden veya kabul etmesine
karşın devam etmeyen,
- Haklı bir nedene dayanmaksızın kurum tarafından
yapılan çağrıları zamanında cevaplamayan, istenilen
bilgi ve belgeleri öngörülen süre içinde
vermeyenler.
İşsizlik sigortası primi, yüzde 1 sigortalı, yüzde 2
işveren ve yüzde 1 devlet payı olarak alınıyor. 6111
sayılı kanunla getirilen düzenleme sonrasında isteğe
bağlı sigortalılardan işsizlik sigortası primi,
ödeyenlerden ise yüzde 1 sigortalı ve yüzde 2
işveren payı alınıyor.
Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık
prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan
günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkıdır. Bu
şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, İş
Kanunu'nun 39'uncu maddesine göre onaltı yaşından
büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin
brüt tutarının yüzde seksenini geçemiyor.
'Torba kanun'la getirilen düzenlemelerden birisi de
İşsizlik Sigortası Fonu'nun kullanımıyla ilgili.
Fonun bir önceki yıl prim gelirlerinin yüzde 30'u;
işgücünün istihdam edilebilirliğini artırmak,
çalışanların vasıflarını yükselterek işsizlik
riskini azaltmak ve teknolojik gelişmeler sebebiyle
işsiz kalması beklenenlerin başka alanlara
yönlendirilmesini sağlamak, istihdamı artırıcı ve
koruyucu tedbirler almak ve uygulamak, işe
yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri temin etmek,
işgücü piyasası araştırma ve planlama çalışmaları
yapmak amacıyla kullanılabiliyor. Bu oranı yüzde
50'ye kadar çıkarmaya Bakanlar Kurulu yetkili
kılınıyor. Ancak işsizlik ödeneğinden faydalanmakta
olanlara yönelik hizmetler için bu sınırlama dikkate
alınmıyor.
MTV borcu için farklı vergi dairesine başvuru imkânı
Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) borcu olup da af
kapsamında ödemek isteyen araç sahiplerine kolaylık.
Mükellefler, bulundukları il veya ilçe dışındaki
başka vergi dairelerine kayıtlı taşıtlarına ilişkin
Motorlu Taşıtlar Vergisi ve idari para cezaları için
6111 sayılı kanundan faydalanmak amacıyla
bulundukları il veya ilçedeki, tahsile yetkili vergi
dairelerine başvuruda bulunabilecek.
Taksitlendirmeye ilişkin ödeme planı da bu vergi
dairesinden alınacak.
ÜNİVERSİTE HARÇLARINA DA YAPILANDIRMA
Birçok kamu alacağının tahsilini kolaylaştıran, ceza
ve faizleri ödemeden sadece kamu alacağının aslını
ödeme imkânı getiren 6111 sayılı kanundan Kredi
Yurtlar Kurumu'ndan harç veya öğrenim kredisi
kullanmış olanlar da faydalanabiliyor. Kanun, kredi
borcu olanlara iki tercih sunuyor. 2009'da
getirilen, öğrenim ve katkı kredisi borçlarını
yapılandıranlardan, bu borçlarını süresi içerisinde
ödemeyenler 31 Mayıs tarihine kadar müracaat
ederlerse borçlarını yapılandırma şartları
çerçevesinde ödeyebilecek. Öğrenim ve katkı kredisi
borçlarını süresinde ödemediklerinden dolayı
borçlarının 6183 sayılı kanun kapsamında tahsili
için ilgili vergi dairelerine bildirilenler ise
borçlarının yapılandırılması için 2 Mayıs'a kadar
vergi dairesine müracaat etmeli. Bu müracaatlar
sonrasında kredi borçlarının gecikme zamları ve
faizler silinecek. Borcun aslı ve borca enflasyon
oranı uygulanması suretiyle bulunacak tutarın
ödenmesi yeterli. Yeni hesaplanan tutar peşin olarak
ödenebileceği gibi, küçük vade farkına katlanılarak
taksitli olarak da ödemek mümkün. Ayrıca 2009'da
borçlarını yapılandıranlar da doğrudan vergi
dairesine müracaat ederek yapılandırma yapabilecek.
Bildirildikleri vergi dairesi, bulundukları ilin
dışında olanların, dilekçelerini ilgili vergi
dairesine iadeli taahhütlü veya APS ile göndermeleri
mümkün.
Ahmet Yavuz/Zaman
ahmet.yavuz@zaman.com.tr
|