Vergi
Haftası etkinlikleri ve Mükellef Hukuku
İçerisinde bulunduğumuz hafta Vergi Haftası
olarak kutlandı.
Bu haftada Gelir İdaresi Başkanlığı ve Vergi
Dairesi başkanlıklarınca Vergi Haftası'na
yönelik etkinlikler yapıldı. Bu etkinliklerde
ana amaç toplumda vergi bilincini artırmaktı.
Bunun için sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte
paneller düzenlenmesi, okullara gidilerek
öğrencilere vergiye ilişkin bilgilendirmeler
yapılması ulusal ve mahalli televizyonlarda
oturumlara katılınması bu haftada yoğun bir
şekilde uygulanmaya çalışıldı.
Bu yılki Vergi Haftası'nın önemli bir özelliği
de "Torba Yasa" tabir edilen yasal düzenlemenin
tanıtımının yapılmasına da bir vesile teşkil
etmesi oldu. Bu organizasyonun İzmir ayağındaki
bir bölümüne ben de katıldım. Dokuz Eylül
Üniversitesi ile İzmir Vergi Dairesi
Başkanlığı'nın ortaklaşa düzenlediği bir
toplantıda geçmişten günümüze mali afların
etkileri ve beklentiler konulu bir panel
yapıldı. Aynı gün İzmir Sanayi Odası Başkanlığı
ile de yine Torba Kanun'un Gelir İdaresi Daire
Başkanı Ömer Ergenç tarafından belki de kanunun
idari gözle ilk defa tanıtımı yapıldı.
Toplantıya katılan Manisa Milletvekili ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Başkan Vekili Recai Berber
tarafından kanunlaşma aşamasına yönelik birinci
ağızdan bilgilendirme yapıldı.
Panelde bir bir izleyici tarafından şahsıma
yöneltilen Mükellef Hakları Bildirgesi'ni neden
Vergi Usul Kanunu'na koymadınız sorusu bu
haftanın özelliğine de uygun olarak işin en can
alıcı noktalarından birini oluşturdu. Mükellef
hakları bildirgesi 2006 yılında yayınlanmıştı.
Aslında yeni yasal düzenleme sırasında Vergi
Usul Kanunu'na yerleştirilmesi de planlanmıştı.
Nitekim panelistlerden Dr. Bumin Doğrusöz'ün de
belirttiği gibi Vergi Konseyi bünyesinde
hazırlanmakta olan Vergi Usul Kanunu'nun yeniden
yazımı çalışmaları sırasında kanun metnine
yerleştirilmesi bile yapılmıştı.
Mükellef Hakları Bildirgesi Vergi Haftası
münasebetiyle öne çıkarılan konulardan biriydi
elbette. Elektronik beyanname uygulamasının
yanında son dönemlerde mükellef hukukunun
gözetilmesine yönelik çok net bir düzenleme
zaten Vergi Usul Kanunu'na konulmuştu. Bu köşede
daha önce de açıkladığımız Merkezi Rapor Okuma
Kurulu ile sirküler ve tebliğlerin yayımlandığı
dönemlerden sonrası için geçerli olmasına
yönelik düzenlemeler bu konuda atılmış son
derece ileri ve reel adımları oluşturdu. Bu
düzenleme nedeniyle Başta Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek olmak üzere tüm emeği geçenlere elbette
teşekkür edilmesi gerekiyor.
Ümit ediyoruz ki özellikle rapor okuma
uygulamasında yasal düzenlemedeki amaç hiçbir
zaman unutulmaz ve bu kurum etkin olarak
işletilir. Aslında bu kurumun etkin olarak
işletilmesi mükellef hukuku yanında başta
denetim birimleri olmak üzere idarenin imajı
bakımından son derece önemlidir. Çünkü yazılan
raporların ve yapılan tarhiyatların büyük bölümü
haklılık taşısa da, zaman zaman bazen verginin
ticari hayatın bir sonucu olma fonksiyonunun
tersyüz edilebildiği bir anlamda ticari hayatı
dizayna kalkan şekilde raporlar da
yazılabiliyor. O zaman da mükellef haklı olarak
şikâyette bulunuyor. İşte rapor okuma
komisyonlarının etkin olarak çalıştırılması ve
özellikle de merkezi okuma kurulu bu tür
raporların daha mükellefe tebliğ edilmeden
düzeltilmesini sağlayacaktır. Bu da vergi
ödevinin yerine getirilmesinde vergiye uyumu
artırıcı en önemli etken olacaktır.
Gelir İdaresi çalışanlarına ve mükelleflere daha
mutlu yarınlar dileklerimle... Vergi Haftası
kutlu olsun.
Osman ARIOĞLU
oarioglu@bugun.com.tr
Bugün
|