Defterlerin kapanış
tasdikini unutmayın!
Ticari işletmelerin tutmak zorunda
oldukları defterler ve bunların tasdikine ilişkin
hükümler hem Vergi Usul Kanununda (VUK), hem de Türk
Ticaret Kanununda (TTK) yer alıyor. Tutulması gereken
defterler için açılış tasdiki, ara tasdik ve kapanış
tasdiki olmak üzere üç tür tasdik söz konusu...
Açılış tasdiki, defterler kullanılmaya başlanılmadan
önce yaptırılan tasdik olup hem VUK hem de TTK açısından
zorunlu...
Ara tasdik, VUK'da düzenlenmiş olup, tutulmakta olan
defterlerin ertesi yılda da kullanılacak olması halinde,
defterlerin kullanılacağı dönemin ilk ayı içinde
yaptırılan tasdik işlemi...
Kapanış tasdiki ise TTK'ya göre defterlerin
kullanıldıkları dönemin sonunda yaptırılan tasdik
işlemidir.
Defterlerin açılış tasdikinin yaptırılmaması, hem vergi
hem de sosyal güvenlik uygulamalarında idari para cezası
uygulanmasını gerektiriyor. Kapanış tasdikinin
yaptırılmamış olması ise başta defterlerin sahibi lehine
delil olarak kabul edilmemesi olmak üzere birçok olumsuz
sonuç doğuruyor. Bu nedenle de kapanış tasdiki, en az
açılış tasdiki kadar önemli.
KAPANIŞ TASDİKİ
VUK'a göre zorunlu olmayan kapanış tasdiki, TTK'da yer
alan bir zorunluluk olup, sadece yevmiye ve envanter
defteri için söz konusu.
TTK'ya göre, yevmiye defterinin yeni senenin Ocak ayı
sonuna kadar notere ibraz edilerek, kapanış tasdikinin
yaptırılması gerekiyor (TTK md. 70). Buna göre, 2010
yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin, içinde
bulunduğumuz Ocak ayı sonuna kadar yaptırılması
gerekiyor.
Envanter defterinin ise Mart ayının sonuna kadar
envanter işlemleri tamamlanarak, notere ibraz edilmesi
ve kapanış tasdikinin yaptırılması gerekiyor (TTK md.
72).
KAPANIŞ TASDİKİNİN ÖNEMİ?
Defterlerin kapanış tasdikinin yaptırılmamasının
doğuracağı olumsuz sonuçları şöyle sıralamak mümkün;
- TTK, Kanuna uygun olarak tutulan ve birbirini teyit
eden ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak
kullanılmasına imkan tanıyor (TTK md. 85). Kapanış
tasdiki de kanuni bir zorunluluk olduğundan, kapanış
tasdikinin yaptırılmaması halinde söz konusu defterlerin
sahibi lehine delil olarak kullanılması mümkün olmaz.
- TTK'da, Kanunda sayılan defterleri hiç veya Kanuna
uygun şekilde tutmayanların ağır para cezası (adli para
cezası) ile cezalandırılmaları öngörülmektedir (TTK
md.67/3). Kapanış tasdiki de Kanunda öngörülen bir
zorunluluk olduğundan, bu zorunluluğa uymayanların adli
para cezası ile cezalandırılmaları söz konusu
olabilecek.
- İcra İflas Kanununa (İİK) göre, ticari defterlerini
hiç ya da Kanuna uygun olarak tutmayanlar, iflas
ettiklerinde, 'taksiratlı müflis' sayılmakta ve Türk
Ceza Kanununa göre cezalandırılmaktadırlar (İİK
md.310/5). Dolayısıyla söz konusu hüküm, gerekli
defterlere kapanış tasdiki yaptırmayanlar açısından da
geçerli.
- İİK'nın 285. maddesine göre, konkordato talep eden
borçlunun İcra Tetkik Merciine vereceği konkordato
projesine ekleyeceği cetvelde, TTK'nın 66. maddesi
gereğince tutulması zorunlu defterlerin hepsinin
tutulmuş olup olmadıkları gösterilir. Defterlerine
kapanış tasdiki yaptırmayan tacir, defterlerini Kanuna
uygun tutmamış sayılacağından, konkordato talebi
reddedilebilir.
Sekiz yılık yetim aylığı alınabilir mi?
Dedem 2002 yılında vefat etti. Yaptığımız araştırmada
SSK'dan 302 gün, Bağ-Kur'dan 5 yıl 11 ay sigortası
olduğunu öğrendik. Bağ-Kur'a 500 lira borcu var. Ayrıca
4 yıl askerlik yapmış. Annem dul olduğundan,
müracaatımızı yaptık. Anneme bu şartlarda hangi kurumdan
maaş bağlanır ve 8 yıllık alınmayan maaşı toplu olarak
alabilir mi? Server Aybek
Dedeniz son defa hangi kurumda (SSK, Bağ-Kur) sigortalı
idiyse, annenize o kurumdan aylık bağlanır. Sorunuzdan
son defa Bağ-Kur sigortalısı olduğu anlaşılıyor. Ancak
aylık bağlanabilmesi için annenizin sigortalı bir işte
çalışmıyor veya kendi çalışmasından dolayı emekli aylığı
almıyor olması, bir de dedenizin Bağ-Kur borcunu
ödemeniz gerekiyor. Askerlik borçlanması yapmanıza gerek
yok.
Bağ-Kur Kanununa göre aylık bağlanma hakkının doğduğu
tarihten beş yıl geçtikten sonra talepte bulunulması
halinde ölüm aylığı talep tarihini takip eden aybaşından
itibaren başlar. Ancak 5510 sayılı Kanuna göre hakkın
kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde
istenilmeyen kısmı zaman aşımına uğruyor. Bize göre
başvuru tarihinden geriye doğru beş yıllık aylığın
alınması mümkün.
Metin Taş-Sezgin Özcan
Kaynak:
http://www.aksam.com.tr/defterlerin-kapanis-tasdikini-unutmayin-849y.html
|