Ülkenin gelişmişlik seviyelerine
bağlı olarak da, sorunlar biraz yer değiştirip,
farklı ağırlıklar gösteriyorlar.
Uzun süredir aklımda olan bir sorunun cevabını, bu
sıralarda aramak aklıma geldi; "KOBİ çapındaki
firmaların maliyet hesaplama temelleri nelerdir?"
Hemen itiraz etmeyin, "Maliyetini bilmeyen işletme
olur mu" diye. Kuşkusuz hepimiz öyle veya böyle bir
maliyet çıkartıyoruz da, bu ne kadar gerçekçi
oluyor? Ya da ne kadar gerçeklere yaslanan bir
maliyet hesabı yapılıyor?
İşletmenin ihracata
vermeyi düşündüğü ürün veya ürünlerin, uluslararası
piyasalarda rekabet edebilirliği, birçok unsurun
yanı sıra, fiyat dediğimiz sihirli sözcüğe bağlı
oluyor. Burada sakın ola ki bizleri yanlış
anlamayasınız. Fiyatı silah olarak kullanarak
rekabet yapmayı tavsiye edenlerden olmadığımızı,
sohbetimizin okurları gayet iyi bilirler. Fiyat,
rekabette çok önemli bir şeydir, ancak her şey
değildir. Ancak, doğru verilere yaslanmayan fiyat,
bizi zarar ettirebileceği gibi, müşteriyi elimizden
kaçırmamıza da sebep olabilir
Epey bir süre önce, sohbet ettiğimiz bir KOBİ
yöneticisi dostumuza, o günün konusu ürünün maliyeti
ile ilgili bazı sorular sordum. Malzemeyi hesap
etmek üzere eline cetveli alarak ölçmeye başladı.
Girdi birim maliyetleri için birkaç telefon
görüşmesi yaptıktan ve eline hesap makinesini alarak
bazı hesaplamalar yaptıktan sonra ortaya bir şeyler
koyup tartışmaya devam ettik. İşçiliklerle ilgili
olarak verilen rakamlar da, yüzde yirmiye varan
toleranslar taşıyordu. Bu manzara oldukça tanıdık
olduğu için pek şaşırdım diyemem. Amma bu, aklımdaki
"Neden KOBİ çapındaki firmalar, eskilerin kabala
dediği türden hesap yapmaktan bir türlü
vazgeçemiyorlar " sorusunun cevabını sürekli aramama
neden oluyor.
Gerçek ölçümlemelere dayalı maliyet çıkartıldığını,
üzücü bir azınlıkta işletmeler dışında göremiyoruz.
Ve hatta gerçek maliyetin hareket noktası olması
gereken muhasebe düzenlerimiz bile, patronun görüş
açısına göre kuruluyor. Fıkrayı hepimiz biliriz.
İşadamı muhasebeci alacak, adayları sorguluyor. Soru
çok basit; iki kere iki kaç eder? Cevabı dört olarak
verenler kapı dışarı. İşe alınanın cevabı ise
"Beyefendi kaç olmasını isterler?"
İşletmelerin ezici bir çoğunluğunda, bilgisayar
kullanımı var. Özellikle CNC makinalarla üretim
yapanlar, bilgisayarlarla pek haşır neşir oluyorlar.
İlginç olan şu ki bilgisayarlar, muhasebede defter
tutmaktan, üretimde makinalara veri aktarmaktan ve
yönetimin yazı makinası olmaktan uzağa gidemiyorlar.
Oysaki günümüzde en geniş kullanımı olan muhasebe
paket programları dâhil olmak üzere, işletme kaynak
planlaması ve işletme malzeme planlaması v.b.bir
sürü yazılım, yöneticilerin karar vermelerine
yardımcı olmak üzere piyasaya sürülmüş. Burada
dikkat edilmesi gereken nokta, bu programları
hevesle alıp, dünyanın parasını veren işletmelerden
kaçının bunları gerektiği şekilde kullandığı. İSO
kalite yönetim belgesi alıp, sadece duvardaki
belgeyi teşhir edip sistemi çalıştırmamak gibi bir
şey bu.
KOBİ sahibi ve yönetici dostlarımız bu
eleştirilerime alınmasınlar lütfen. Küresel
piyasalar, oyunu usulüne uygun olanları yaşatıyor.
Geri kalanlar ise, oyuna uyum sağlayamadıklarından,
saha dışında kalmaya mahkûm ediliyorlar. Küresel
köyün pazarındaki rekabet, her gün biraz daha
sertleşiyor. Maliyetlerimizi sağlıklı hesap ederek,
verimliliklerimizi arttırmazsak, işimiz zor dostlar.
Şefik ERGÖNÜL / İDünya
sefik@utided.org |