Torba Kanun Meclis
gündeminde
Kamuoyunda Torba Kanun olarak bilinen "Bazı Alacakların
Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" bu
hafta içinde TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek.
Başbakan'ın temmuz ayında müjde verdiği, Devlet Bakanı
Ali Babacan'ın Kurban Bayramı'ndan önce basın toplantısı
ile bilgilendirdiği kanun uzun çalışmalar sonucunda
Genel Kurul'da görüşülecek aşamaya geldi. Kanun
tasarısının torba kanun olarak bilinmesinin sebebi iki
yüzden fazla maddeli olması ve birçok konuyu içermesi.
Esas itibarıyla kamu alacaklarının yapılanması ve matrah
artırımı gibi birçok mükellefi ilgilendiren konularda bu
aşamaya kadar fazla bir değişiklik olmadı. Biz en son
haliyle birçok kişiyi ilgilendiren önemli konulara
değineceğiz.
31.12.2010 tarihine kadar olan vergi ve sigorta borçları
yapılandırılıyor
Daha önceki tasarılarda vadesi Temmuz 2009 tarihine
kadar olan ve ödenmeyen vergi ve sigorta borçları
kapsamda iken süre son tasarı da 2010 yılı sonuna kadar
uzatıldı. Bu durumda vadesi 31.12.2010 tarihinden önce
tahakkuk ettiği halde ödenmeyen vergi ve sigorta
borçları ile kanunda sayılan diğer borçlar için asıl
borç tutarı üzerinden gecikme faizi yerine TEFE/ÜFE
aylık değişim oranları dikkate alınacak. İsteyenler bu
tutara cüzi faiz ödemek kaydıyla 18 eşit taksite ve 36
aya kadar vade de ödeyebilecek.
İhtilaflara vergi borçlarına kolaylık
Tasarı ile kanunun yayınlandığı tarih itibarıyla dava
açılmış veya dava açma süresi henüz geçmemiş, uzlaşma
talebinde bulunulmuş ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da
uzlaşma sağlanamamış olan vergi ve gümrük vergisi
ilişkin tahakkuklarda yer alan tutarlardan;
- Vergi aslının % 50'si
- Gecikme faizi ve asla bağlı cezalarının tamamı
kaldırılıyor. Geriye kalan vergi aslının % 50'si için
ödeme tarihine kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
dikkate alınarak hesaplanacak faizlerle ödenebilecek. Bu
hesaplamaya göre çıkacak tutarları mükellef isterse 36
aya kadar taksitler halinde ödeyebilecek.
Matrah artımından her Gelir Vergisi mükellefi
faydalanabilir
Tasarı ile getirilen en önemli düzenlemelerden biri
Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin 2006, 2007,
2008 ve 2009 yıllarına ilişkin yapacakları matrah
artırımı. Matrah artırımı yapan mükelleflere bu yıllara
ilişkin vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacak. Gelir
Vergisi mükellefleri için bilanço esası ve serbest
meslek defter tutan mükellefler ile işletme hesabı
esasına göre defter tutanlar, basit usulde
vergilendirilenler, sadece gayrimenkul sermaye iradı
yani kira gelir olanlar ve diğer gelir vergisi
mükellefleri için farklı asgari beyan tutarları
belirlendi. Böylece matrah artırımı kapsamından sadece
defter tutanlar değil defter tutulmayı gerektirmeyen ve
ancak gelir vergisi mükellefi olan kişilerde
faydalanabilme imkânı getirildi.
İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan
kıymetler
Tasarı ile işletmelerin fiili durumları ile kaydi
durumlarının uyumlaştırılması amaçlanmış. Geçmişten
gelen stok farklılıkları veya belgesiz alımlar nedeniyle
kayıtlarda görünmeyen ve ancak fiilen işletmede bulunan
emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların vergi
dairelerine bildirilmek kaydıyla bildirilen iktisadi
kıymetler üzerinden % 10 oranında (% 8 veya % 1 oranında
KDV ye tabi ise bu oranların yarısı) vergi beyan
edilecek ve ödenecek. Ödenecek bu verginin KDV yönünden
indirim konusu yapılması mümkün değil.
Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan
kıymetler
Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan
emtiaların gayrisafi kâr oranı dikkate alınarak fatura
edilmesi ve sonucundaki vergisel yükümlülüklerin yerine
getirilmesi gerekiyor. Geçmiş yıllarda satışı
yapılmasına rağmen belge düzenlenmemesinden kaynaklanan
ve stoklarda kaydi
olarak görünen emtiaların kanunun yayınlanmasından sonra
faturanın ilgili mevzuat belirtilerek düzenlenmesi
halinde geçmişe yönelik herhangi bir vergi ve ceza
uygulanmayacak.
Kasa ve ortaklardan alacaklar
Bilançolarda yer alan yüksek tutarlı kasa hesabı ile
ortaklardan alacaklar çoğu zaman gerçeği yansıtmamakta.
Bunun sebeplerinden en başta geleni mal ve hizmet
alımlarında belge alınamaması. Bunun sonucu olarak zaman
içerinde kasa hesabında veya ortaklar cari hesabında
fiktif tutarlar oluşmakta. Kanun ile bu tür problemleri
olan işletmelere çözüm getiriliyor. İşletmede yer
almamakla birlikte kasa hesabında ve ortaklardan
alacaklar hesabında yer alan tutarlar düzeltilebilecek.
Böylelikle işletmeler hem gerçek durumlarına kavuşmuş
olacaklar hem de zaman zaman vergi incelemelerinde bu
tutarlar üzerinden faiz hesaplamak suretiyle
aidatlandırma yapmak zorunda kalmayacaklar. Ancak bu
düzeltmenin bir bedeli var. Bu suretle düzeltilen kasa
ve ortaklar cari hesabı tutarı üzerinde % 5 oranında bir
verginin ödenmesi gerekiyor.
İsmail KÖKBULUT
ikokbulut@bugun.com.tr
Bugün
|