YASAL DÜZENLEME
Haksız çıkma zammı, 6183 sayılı Kanun'un 58.
maddesinde düzenlenmiş olup, söz konusu maddeye
göre;
'Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle
bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya
zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden
itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine
ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu
nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli,
incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi
hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik
olunur.
Borcun bir kısmına
itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını
açıkça göstermesi lazımdır, aksi halde itiraz
edilmemiş sayılır.İtiraz komisyonu bu itirazları
en geç 7 gün içinde karara bağlamak
mecburiyetindedir.
İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan
borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu
miktardaki amme alacağı yüzde 10 zamla tahsil
edilir.'
ANAYASAYA AYKIRILIK İDDİASI
Yasal düzenlemeden de anlaşılacağı gibi, haksız
çıkılması halinde ödeme emrine yapılan itirazın
oldukça ciddi sonuçları ortaya çıkabiliyor. Mevcut
düzenlemenin hak arama özgürlüğüyle bağdaşmadığı
ve hukuk devleti ilkesi açısından da sorunlu
olduğu, geçmişte çeşitli platformlarda dile
getirilmişti.
Tahsilat aşamasındaki uyuşmazlıklarda, dava
açılması işlemlerin yürütülmesini kendiliğinden
durdurmuyor. Dahası, alacak için aylık yüzde 1,40
oranında gecikme zammı uygulanıyor. Ayrıca,
borçlunun mal kaçırmasını ve ivazsız tasarruflarda
bulunmasını engelleyen pek çok düzenleme de var.
Dolayısıyla, bu düzenlemenin anayasa ile güvence
altına alınmış hak ve özgürlükler bakımından
sakıncaları olduğu anlaşılıyor. İşte bu noktadan
hareketle bazı vergi mahkemeleri bu düzenlemeyi
Anayasa Mahkemesi'ne taşıdılar.
AYKIRILIK YOK
Anayasa Mahkemesi, 14.05.2011 tarihli Resmi
Gazete'de yayınlanan E: 2009/83, K: 2011/29 sayılı
kararıyla düzenlemenin anayasaya aykırı olmadığına
'oybirliğiyle' karar verdi. Anayasa Mahkemesi
kararının gerekçesinde şu ifadeler dikkat çekici:
'İtiraz konusu kural ile ödeme emrine karşı
itirazın reddi durumunda haksız çıkma tazminatı
koşulu bulunmakla birlikte idarenin yapmış olduğu
işlemler yargı denetimi kapsamındadır. Kamu
borçlusu ödeme emrinin tebliğinden önce kamu
alacağının esası hakkında yargı yoluna
başvurabileceği gibi, itiraz konusu kural ile
ödeme emrinin tebliğinden sonra da tahsile ilişkin
olarak dava açabilme olanağına sahiptir. Ayrıca,
kişilerin davacı veya davalı olarak, yargı
mercileri önünde sahip oldukları anayasal haklar
engellenmemiş; idari bir işlem niteliğinde olan
kamu alacağı ile ilgili ödeme emrine karşı yargı
yolu kapatılmamış; mahkemeler, bu işlemlerle
ilgili açılmış olan davaları inceleyerek gerekli
kararları vermekten alıkonulmamıştır. Bu nedenle
kuralın hak arama özgürlüğünü engelleyen bir yönü
bulunmamaktadır.'
Gerekçesinden de görüleceği gibi karar, daha
önceki aşamalarda (örneğin vergi/ceza ihbarnamesi
tebliği sonrası) bu hakkın kullanıldığı veya
kullanılabileceği kabullenmesine dayalı.
Tebligatın usulsüz olması dışındaki durumlar için
geçerli olan bu kabullenmeye genel olarak
katıldığımızı belirtmek isteriz. Bundan böyle,
kamu borçlularının ödeme emrine karşı dava açmadan
önce bir kez daha düşünmelerinde yarar var.
Özürlü hakkından
yararlanarak erken emekli olabilir miyim?
10.12.1944 doğumluyum. İlk defa 01.05.1989
tarihinde SSK sigortalısı olarak çalışmaya
başladım ve 461 prim günüm var.
01.11.2002-31.12.2003 tarihleri arasında 1 yıl 2
ay tarım Bağ-Kur sigortası ödedim. 01.04.2004
tarihinde tekrar tarım Bağ-Kur sigortalısı oldum
ve halen devam ediyor. Buradan da 7 yıl 13 gün
prim ödemem var.
Kalp hastasıyım, iş göremezlik raporu aldım. Ne
zaman normal emekli olabilirim. İş göremezlik
raporu aldığımdan erken emekli olabilir miyim?
Olabilirsem ne zaman emekli olabilirim ve ne
yapmam gerekir? Ali Kamalı
Prim gününüzü 5400 güne tamamladığınızda
Bağ-Kur'dan yaştan emekli olabilirsiniz.
İş göremezlik raporu aldığınızı belirtmekle
birlikte, rapordaki çalışma gücü kayıp oranınızı
belirtmemişsiniz. Çalışma gücü kaybınız en az
yüzde 60 oranında ve bu durum ilk defa sigortalı
olduğunuz tarihten sonra ortaya çıkmış ise hemen
malulen emekli olabilirsiniz. Çalışma gücü kayıp
oranınız yüzde 50 ile yüzde 59 arasında ise prim
gününüzü 4320 güne tamamladığınız tarihte; yüzde
40 ile 49 arasında ise prim gününüzü 4680 güne
tamamladığınız tarihte, özürlülere sağlanan erken
emeklilik imkanından yararlanarak emekli olmanız
mümkün.
YORUMSUZ
SEÇİM meydanlarında özel hayata ilişkin kaset
polemiklerinin yapıldığı bugünlerde, 5237 sayılı
Türk Ceza Kanunu'nun 134. maddesinin bilinmesinde
yarar olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle söz konusu
düzenlemeyi yorumsuz olarak aktarıyoruz.
'Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden
kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adl”
para cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü
veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal
edilmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az
olamaz.
Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya
sesleri ifşa eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır. Fiilin basın ve
yayın yoluyla işlenmesi halinde, ceza yarı
oranında artırılır.'
GÜNÜN SÖZÜ
'Kaybetmeyi ahlaksız bir teklife tercih et.
Kaybetmenin acısı bir an; diğerinin vicdan azabı
ömür boyu sürer.' Kızılderili atasözü
Metin Taş-Sezgin Özcan
Kaynak:
http://www.aksam.com.tr/haksiz-cikma-vergisi-yasal-2313y.html