Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2011 Vergi Takvimi  I   2011 Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Çalışma Hayatı Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   21 ŞUBAT 2011

  2011 Çalışmaları 

  Mükellef Rehberi 
  Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 

 

Torbada İş Kanunu'nu değiştiren hükümler

Kamuoyu tarafından bilindiği üzere, TBMM'nde Torba Kanun olarak ünlenen 6111 sayılı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun", 13.02.2011 tarihinde kabul edildi. Ve kamuoyu tarafından bu kanunun mevcut yasal düzenlemeleri nasıl bir değişikliğe tabi tuttuğu da merakla öğrenilmek istenilen hususlar arasına girmiş bulunmaktadır. Bu yazıma sözkonusu kanunun 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerini nasıl etkileyeceğini bütünüyle incelemeyi tasarlayarak başladım. Ancak yerimizin sınırı açısından bu kapsamın çok geniş olduğunu belirleyerek, sadece iki hususu ele almayı kararlaştırdım.

Bunlardan ilki, 6111 sayılı Kanun'un 76'ncı maddesi tarafından yapılan ek düzenlemedir. Şöyle ki, 4857 sayılı Kanun'un 74'üncü maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir: "Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır." Bu hükümle birlikte okuduğumuzda 4857 sayılı İş Kanununun "Analık halinde çalışma ve süt izni" başlığını taşıyan 74'üncü maddesinin birinci fıkrası, "Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır." Böylece önceden yasada hüküm olmayan "kadın işçinin erken doğum yapması" halinde doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere 8 hafta veya istirahat kullanmışsa daha az bir süre eklenmek suretiyle kullandırılacaktır. Yasada hüküm olmaması nedeniyle mağdur olan sigortalı analar, yasa boşluğunun doldurulmasıyla yasal haklarına kavuşmuş oldular.

İkinci önemli değişiklik ise iş sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikâyetlerinin incelenmesi konusunda yapılmış bulunmaktadır. 6111 sayılı Kanunun 77'nci maddesi tarafından yapılan düzenleme, şöyledir: 4857 sayılı Kanun'un 91'inci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir: "30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 10'uncu maddesine istinaden iş sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüklerince incelenir." Bu düzenlemeye ilişkin inceleme yetkisi de 6111 sayılı Kanun'un 78'inci maddesi tarafından yapılan düzenlemede yer almıştır. Şöyle ki, 4857 sayılı Kanun'un 92'nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

"Teftiş, denetleme ve incelemeler sırasında işverenler, işçiler ve bu işle ilgili görülen başka kişiler izleme, denetleme ve teftişle görevli iş müfettişleri ve işçi şikâyetlerini inceleyen bölge müdürlüğü memurları tarafından çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek; iş müfettişlerinin birinci fıkrada yazılı görevlerini yapmaları için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek, bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler.

Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikâyetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanun'un 8'inci maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez."

Bilhassa iktisadî kriz dönemlerinde aşırı yoğunlaşan işçi şikâyetleri, İş Teftişi hizmetlerinin kilitlenmesine yol açıyordu. Bu nedenle bu sosyal problemin çözümüne yoğunlaşan Bakanlık İş Müfettişleri, iş mevzuatındaki görevlerini yerine getiremiyorlardı. Bu hükümlerde de görüldüğü üzere, "İş Mahkemeleri Kanunu'nun 10'uncu maddesine istinaden, iş sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikâyetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüklerince incelenir" düzenlemesiyle, önceden idarî olarak başlatılan süreci yasal zemine oturtma süreci başlamış bulunmaktadır. Buna ilişkin değerlendirmemi sürdüreceğim.

Tahsin Sınav
tsinav@yenisafak.com.tr

Kaynak: http://www.yenisafak.com.tr/Yazarlar/?t=21.02.2011&y=TahsinSinav

 
Yasal Uyarı
 
 

 
 

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)

Copyrıght  © 2005-2011 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.