Vergi gelirlerindeki
gerçekleşmeler ve yapılması gerekenler
Bütçe üzerine değerlendirmelerimize bugün
devam edelim.
İlk olarak vergi gelirlerindeki artışı vergi kalemleri
bazında bir hatırlayalım.
Yıllık bazda en önemli artışın;
· Harçlar %47,4,
· İthalde alınan KDV %38,5,
· ÖTV %31,3 ve
· dahilde alınan KDV %26,2
olduğu görülse de bunlardan ithalde alınan KDV dışındaki
bölüm için endişeye mahal bir durum yoktur.
Üstelik bu kalemlerdeki artış kadar olmasa da, kurumlar
vergisinde de %16,1 ile enflasyonun iki katından fazla
artış söz konusudur. Vergi gelirlerindeki bu artışın
temmuz ayından sonraki dönemin yeniden yapılandırma
konusunun gündemi işgal ettiği bir zamanı da kapsıyor
olduğu hatırlanınca önemi biraz daha artacaktır.
Gelir vergisi reformu
Sayın Maliye Bakanı'nın basın toplantısında belirttiği
gelir vergisi reformunun seçim sonrası dönemde mutlaka
gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Gelir vergisinde
reform mahiyetinde yeni bir çalışmanın yapılması elbette
ki kolay değildir. Bu çalışma yapılırken çok dikkatli
olunması gereği vardır. Çünkü gelir vergisi çok kişiyi
doğrudan ilgilendirmektedir. Elbette ki alınan onca
tedbire rağmen hâlâ daha en çok vergi kayıp ve kaçağı
olan alan gelir vergisi alanıdır.
AK Parti iktidarı döneminde fon dahil %49,5 olan vergi
oranı %35'e indirilmesine rağmen bu oran halen
psikolojik sınırın üzerindedir. Vergi oranının %25'e
çekilmesi ve bazı tedbirlerin alınmasıyla bu reform
başarılı olabilecektir. Ancak gelir tanımının yeniden
yapılması gibi daha radikal bir yapılanmaya girilmesi
Gelir İdaresi'nin ulaştığı teknolojik seviyeye haksızlık
sayılacak, piyasada yaratacağı tedirginliğe değer bir
artı getirmeyecektir.
Buna karşılık Gelir Vergisi Kanunu'nun yeniden yazılması
hatta kurumlar vergisiyle birleştirilip tek kanun haline
getirilmesi uygulama kolaylığı sağlayacaktır.
Halen tam olarak kavranmayan alanların kavranır hale
getirilmeye çalışılması elbette çok önemli olacaktır.
Tarım gibi hassas alanları değerlendirirken mevcut
yapının fazlaca bozulmaması dikkate değerdir. Buna
karşılık basit usulün yeniden ele alınması ve
sınırlarının çizilmesi elbette gerekecektir.
Özellikle serbest meslek erbabında, beyin amortismanı ve
giyim eşyası gibi mesleki faaliyetin icrasında önemli
unsurların dikkate alınmıyor olması bu alandaki kayıp ve
kaçağın en önemli mazereti olarak ileri sürülmektedir.
Kuyumculuk gibi bazı ticari kazanç alanlarının daha iyi
kavrayacak bir yapıya ihtiyaç olduğu açıktır.
Bir yandan yasal düzenleme ile bu tür eksiklikler
giderilirken, diğer yandan da kayıtlı sistemini
yaygınlaştırmak adına tarifeli alanlarda kredi kartı ile
tahsilatı yaygınlaştırıcı ilave düzenlemeler
yapılabilecektir.
Böyle bir reformun kamuoyuna tanıtımı ve destek
sağlanması ise bu işin olmazsa olmazıdır. Bunun için
toplanan vergilerin doğru kaynaklara harcandığının daha
çok öne çıkarılması, vergi uygulamasında adaletin en
önemli unsur olduğunun uygulama ile gösterilmesi işin en
can alıcı kısmını oluşturacaktır. Ancak bu sayede artık
alışkanlık haline gelmiş bazı davranış kalıplarının
değiştirilmesine yönelik doğru ve hızlı mesafe
alınabilecektir.
Osman ARIOĞLU
oarioglu@bugun.com.tr
Bugün |