Türk Borçlar Kanunu’nun İşçiler
Adına Değerlendirilmesi -III-
Türk Borçlar Kanunu’na göre; İşveren, işçiye her
hafta, kural olarak pazar günü veya durum ve
şartlar buna imkân vermezse, bir tam çalışma
günü tatil vermekle yükümlüdür. İşveren,
belirsiz süreli hizmet sözleşmesinin feshi
hâlinde, bildirim süresi içinde işçiye ücretinde
bir kesinti olmaksızın, günde iki saat iş arama
izni vermekle yükümlüdür.
İZİN ÜCRETİ PEŞİN ÖDENECEK
İşveren, en az bir yıl çalışmış olan işçilere
yılda en az iki hafta ve on sekiz yaşından küçük
işçiler ile elli yaşından büyük işçilere de en
az üç hafta ücretli yıllık izin vermekle
yükümlüdür. Bu süreler İş Kanunumuzdan farklı
düzenlenmiş. Şöyle ki; İş Kanunumuzda izin
sürelerinde iş günü kavramına yer verilmişken
Borçlar Kanunumuzda gün kavramına yer verilmiş.
İşçi, bir hizmet yılı içinde kendi kusuruyla
toplam bir aydan daha uzun bir süreyle hizmeti
yerine getirmediği takdirde işveren,
çalışılmayan her tam ay için, yıllık ücretli
izin süresinden bir gün indirim yapabilecek.
Ancak işçinin kusuru yoksa ya da gebelik ve
doğum sebebiyle iş görmeyi en çok üç ay süreyle
yerine getiremeyen kadın işçinin yıllık ücretli
izin süresinden indirim yapılması mümkün değil.
Yine, yıllık ücretli izinler, kural olarak
aralıksız biçimde verilecek ancak tarafların
anlaşmasıyla ikiye bölünmesi de mümkün.
İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her
işçiye, yıllık ücretli izin süresine ilişkin
ücretini, işçinin izne başlamasından önce peşin
olarak ödemek veya avans olarak vermekle
yükümlüdür.
ON YILDAN FAZLA HİZMETİ OLAN İŞÇİNİN İHBAR
SÜRESİ 6 AY OLACAK
Belirli süreli hizmet sözleşmesi, fesih
bildiriminde bulunulmasına gerek olmaksızın,
sürenin bitiminde kendiliğinden sona erecek.
Sözleşme, süresinin bitiminden sonra
sürdürüldüğü takdirde belirsiz süreli sözleşmeye
dönüşecek. Ancak, esaslı bir sebebin varlığı
hâlinde, üst üste belirli süreli hizmet
sözleşmesi kurmak mümkün olabilecek.
Taraflardan her biri, on yıldan uzun süreli
hizmet sözleşmesini on yıl geçtikten sonra, altı
aylık fesih bildirim süresine uyarak
feshedilebilecek. Bu süreye işçi de uymak
zorunda olacak. Örneğin; 10 yıldan fazla hizmeti
olan işçi işi bırakmak isterse en az 6 önceden
bildirimde bulunmak zorunda olacak.
FESİH BİLDİRİM SÜRELERİ İŞ KANUNUNDAKİ
SÜRELERDEN FARKLI
Belirsiz süreli hizmet sözleşmelerinin feshinden
önce, durumun diğer tarafa bildirilmesi
gerekecek. Sözleşme; bildirimin diğer tarafa
ulaşmasından başlayarak, hizmet süresi bir yıla
kadar sürmüş olan işçi için iki hafta sonra; bir
yıldan beş yıla kadar sürmüş işçi için dört
hafta ve beş yıldan fazla sürmüş işçi için altı
hafta sonra sona erecek. Bu süreleri sözleşmeyle
artırmak mümkün olacak. Yine, İş Kanunumuzda
olduğu gibi, işveren, fesih bildirim süresine
ait ücreti peşin vermek suretiyle sözleşmeyi
sona erdirebilecek.
Fesih hakkının kötüye kullanılarak sona
erdirilmesi halinde işveren, işçiye fesih
bildirim süresine ait ücretin üç katı tutarında
tazminat ödemekle yükümlü olacak. Burada
belirleyici faktör haklı sebep olacak.
İŞVEREN ÇALIŞIRKEN ÖLEN İŞÇİNİN AİLESİNE ÖDEME
YAPACAK
İşçinin ölümü halinde, işveren, işçinin sağ
kalan eşine ve ergin olmayan çocuklarına, yoksa
bakmakla yükümlü olduğu kişilere, ölüm gününden
başlayarak bir aylık; hizmet ilişkisi beş yıldan
uzun bir süre devam etmişse, iki aylık ücret
tutarında bir ödeme yapmakla yükümlü olacak. Bu
düzenlemeden İş Kanunu kapsamı dışında kalan
yani hakları Borçlar Kanunu kapsamında
düzenlenenler yararlanabilecek. Örneğin; 7
yıldır bir evde çocuk bakıcılığı yapan Ayşe
Hanım çalıştığı süre içinde vefat etmişse
işvereni, eşine ve 18 yaşından küçük çocuklarına
2 aylık ücret ödeyecek.
Şerif Akçan /
Türkiye |