Ortakların
sorumluluğu
Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya
kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği
anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri
oranında doğrudan doğruya sorumlular.
Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi
halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir
öncesine ait vergi, ceza, faiz ve zam gibi borçların
ödenmesinden sermaye hisseleri oranında müteselsilen
sorumlu tutulacaklar.
Bu durumda vergi dairesi, şirket payı devredilmiş
olsa bile sermayeleri oranında olmak kaydıyla, eski
ve yeni ortaklara müracaat edebilir.
Müdürlerin ve kanuni temsilcilerin sorumluluğu
Tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen
tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği
anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin
şahsi malvarlıklarında tahsil edilir.
Şirket müdürlerinin belirlenmiş olduğu durumlarda,
limited şirket malvarlığından tahsil edilemeyen ya
da tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi, ceza, faiz
ve zam gibi borçlar için bu kişilerin mal varlığına
da başvurulabilir.
Limited şirketlerin malvarlığından tamamen veya
kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği
anlaşılan amme alacağının doğduğu ve ödenmesi
gerektiği zamanlarda söz konusu şahıslar, vergi,
ceza, faiz ve zam gibi borçların ödenmesinden
müteselsilen sorumlu tutulacaklardır.
Borcu olan limited şirket ortakları Torba Kanun'dan
faydalanabilecekler mi?
31.12.2010 tarihinden önce kesinleşmiş olmak
kaydıyla vergi borcu takibi başlamış gerek eski
gerekse mevcut ortaklar da 6111 Sayılı Kanun
kapsamından faydalanabilirler. Ülkemizde birçok kişi
geçmişte limited şirketlere ortak olmaları nedeniyle
vergi daireleri tarafından takibe alınmakta. Şirket
ortaklığından ayrılmış olsa bile vergi borcundan
kendi payına düşen kısımdan sorumlu tutulmakta.
Şirketlerce ödenmeyen ve ortak olmaları nedeniyle
vergi dairesince takibe geçilen ortağın 02 Mayıs
2011 tarihine kadar vergi dairesine başvurulmaları
halinde borcun yeniden yapılandırılması mümkün
olacak. 31.12.2010 tarihinden önce kesinleşmiş
bulunan vergi borçlarına uygulanan gecikme faizinin
yüksekliği dikkate alınırsa bu tür borçlar için
yapılandırma talep etmek oldukça avantajlı olacak.
Ayrıca yeniden yapılandırma sonucu ortaya çıkan
indirimli tutarı 36 aya kadar vadeli ödemek de
mümkün.
Limited şirket ortakları matrah ve vergi
artırımından faydalanabilir mi?
6111 Sayılı Kanun'un getirdiği önemli
düzenlemelerden biri de 2006-2009 yılları için
matrah ve vergi artırımı yapılarak bu dönemlere
ilişkin ileride cezalı bir duruma düşmemek. Bu
düzenleme gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri
için getirilen önemli bir düzenleme. Matrah ve vergi
artırımı yapmak suretiyle ilgili dönemlere ilişkin
ortaya çıkabilecek risklere karşı adeta sigorta
yaptırıyorsunuz. Bu durum kurumlar vergisi mükellefi
olan limited şirketlerini kapsamakta. Ancak limited
şirketin matrah ve vergi artırımına başvurmaması
halinde şirket ortağı olan kişilerin sorumluluğu
devam etmekte.2006-2009 dönemlerine ilişkin ileride
doğabilecek vergi borçlarına karşı gerek ilgili
dönemlerdeki gerekse daha sonra devralan ortaklar da
sorumlu tutulmakta. Bireysel olarak limited şirket
ortaklarının kendi adlarına bu sorumluluktan
kurtulmak amacıyla matrah ve vergi artımı yapmaları
mümkün değil. Şirket ortaklarının 2006-2009
yıllarına ilişkin ortaklıktan çıkmış olsalar bile
şirketin matrah ve vergi artırımında bulunması için
gayret göstermeleri gerekir. Ancak bu durumda
ileride bu dönemlere ilişkin çıkacak vergi
borçlarından şirketin mal varlığı olmaması halinde
kendi şahsına düşecek kısmından kurtulabilirler.
Tasfiye olmuş şirketlerde matrah ve vergi artırımı
yapılabilir mi?
Tasfiye halinde bulunan kurumlar da matrah
artırımında bulunabilir. Ancak bu durum tasfiye
sonucu yapılacak vergi incelemesine engel değil.
Matrah artırımı sonucu ödenen vergiler, tasfiye karı
üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup ediliyor.
Tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden
silinmiş olan şirket adına matrah ve vergi
artırımında bulunmak mümkün değil. Bu şirketler için
kanuni temsilci veya tasfiye memurları matrah ve
vergi artırımında bulunabilirler. Ancak bu matrah ve
vergi artırımının kanuni temsilci veya tasfiye
memurlarının tümü tarafından yapılması gerekir.
İsmail KÖKBULUT
ikokbulut@bugun.com.tr
Bugün
|