Mükellef 'torba
kanun'daki imkânlardan faydalanmak için matrah
artırımına gitmeli
Başta vergi ve SGK primleri borçları
olmak üzere, devlete olan birçok borcu düzenleyen kanun
tasarısı Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülerek
kabul edildi.
Genel Kurul'da madde madde oylanarak kabul edilecek olan
kanun; stok affı, matrah artırımı gibi birçok avantaj
getiriyor. Yeri geldiği zaman ayrıca ayrıntılı olarak
anlatacağım, ama şunu başta belirtmekte fayda görüyorum:
Vergiyle ilişkisi olan özel-tüzel, dernek-vakıf her
kurumun matrah artırımında bulunarak sonraki yıllarda
yapılması muhtemel incelemelerden kurtulmalarını tavsiye
ediyorum. İlgili kurumun idarecileri, bu durumu
değerlendirip başvuru yapmaya hazırlansın.
Tasarıda birçok yenilik getiriliyor. Hükümet konaklarını
yapma, satın alma, kiralama ve onarımlarını yapma
görevi, Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nden alınarak
İçişleri Bakanlığı'na devredilecek. Vergi borcunu
ödemeyen ya da bu sebeple hakkında ihtiyati haciz kararı
verilen kişiler yurtdışına çıkabilecek. Mükelleflerin
işyerlerine vergi levhası asma mecburiyeti kaldırılıyor
ve sadece bulundurma zorunluluğu getiriliyor. 'Torba
tasarı', çalışma hayatına ilişkin önemli düzenlemeleri
de ihtiva ediyor. Genel sağlık sigortalıların kapsamı
genişletiliyor. Buna göre, çıraklar, stajyer öğrenciler,
üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler,
yabancı uyruklu öğrenciler, stajyer avukatlar, İşkur'un
açtığı meslek edinme kurslarına katılanlar, kendileri
üzerinden genel sağlık sigortası kapsamında olacak;
kursa katılanların bakmakla yükümlü oldukları da bu
kapsamda yer alacak.
ÖLEN İŞÇİNİN YAKINLARINA ÖDEME
Uzun süredir Meclis'te görüşülmekte olan Borçlar Kanunu,
nihayet Genel Kurul'da kabul edildi ve Resmî Gazete'de
yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanlığı'na gönderildi.
Kanunda kiracı-ev sahibi, alacaklı-borçlu, işçi-işveren
gibi birçok muhatabın ilişkileri düzenleniyor. Kanunla
getirilen bazı yenilikler de var. Mesela işçinin ölümü
halinde yakınlarına önemli bir maddi hak getirildi.
Kanuna göre işçinin vefatı halinde işveren, işçinin sağ
kalan eşine ve ergin olmayan çocuklarına, yoksa bakmakla
yükümlü olduğu kişilere, ölüm gününden başlayarak bir
aylık; hizmet ilişkisi beş yıldan uzun bir süre devam
etmişse, iki aylık ücret tutarında ödeme yapacak.
Halihazırda geçerli olan uygulamada SGK Kanunu'na göre
iş kazası, meslek hastalığı sonucu veya sürekli iş
göremezlik geliri, malûllük, vazife malûllüğü, yaşlılık
aylığı almakta iken ya da kendisi için en az 360 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş
olup da ölen sigortalının hak sahiplerine SGK Yönetim
Kurulu'nca cenaze ödeneği veriliyor. Bu tutar, geçen yıl
308 liraydı. Tutarın ÜFE oranında artırılmasıyla
bulunacak rakam bu sene de ödenmeye devam edecek. Cenaze
ödeneği, sırasıyla sigortalının eşine, yoksa
çocuklarına, onlar yoksa ana babasına, onlar da yoksa
kardeşlerine veriliyor. Cenaze ödeneğinin burada
sayılanlara ödenememesi ve sigortalının cenazesinin
gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması
halinde, belirlenen tutarı geçmemek üzere belgelere
dayanan masraflar, masrafı yapan gerçek veya tüzel
kişilere ödeniyor. Cenaze ödeneğinin verilmesi için, hak
sahiplerince bir dilekçe ile kuruma başvurulması
yeterli. Cenaze ödeneği beş yıl içinde istenilmemesi
halinde ödeme yapılmaz. Kamu idarelerinde sigortalı
olarak 4/C kapsamında çalışırken vefat edenlerin hak
sahiplerine, kendi kurumları tarafından ilgili mevzuat
gereği ölüm yardımı hariç cenaze gideri, cenaze nakil
ödeneği veya bu mahiyette bir ödemenin yapılması
halinde, kurum tarafından cenaze ödeneği verilmez.
Yerleşim yeri dışındaki sağlık hizmeti sunucusuna sevk
edilen, ancak tedavilere rağmen vefat eden genel sağlık
sigortasından yararlandırılan kişilerin cenazesinin
nakline ilişkin giderler kurumca karşılanıyor. Ayrıca
SGK Kanunu'na göre Sağlık Bakanlığı'nın uygun görüşü
üzerine yurtiçinde tedavisinin yapılamadığı tespit
edilen kişilerin sağlık hizmetleri yurtdışında
sağlanıyor. Bu kişilerin tedavisi sırasında ölümü
hâlinde, cenazesinin nakil gideriyle refakatçisinin
yurda dönüş için gerekecek yol giderleri de kurumca
karşılanıyor.
Ölüm aylığı için iki alternatif
SORU: 'Kimlere ölüm aylığı bağlanır?' başlıklı bir
yazınızda "SSK'lıların hak sahiplerine ölüm aylığı
bağlanabilmesi için sigortalı adına en az 1.800 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş
olması gerekiyor." demişsiniz. Konuyla ilgili açıklamada
sanırım minik bir kelime hatası olmuş. Bildiğiniz gibi,
bu şartlar 4b - 4c içindir. Bu konuyu sizinle paylaşmak
istedim.
CEVAP: Bahsettiğiniz yazı 4 Ekim 2010 tarihinde
yayımlandı. Hizmet akdiyle çalışanların hak sahiplerine
ölüm sigortasından aylık bağlanabilmesi için prim ödeme
gün sayısı açısından iki seçenek bulunmaktadır.
Bunlardan birincisi belirli bir süre sigortalı olma
şartına bağlı olmadan en az 1.800 gün malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortası primi ödenmiş olmasıdır. İkinci
seçenekse her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5
yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması.
Dolayısıyla söz konusu yazıda belirtildiği üzere bu iki
seçenekten birisi sağlandığında ölen sigortalının hak
sahiplerine ölüm aylığı bağlanır. Yani 4/a kapsamında
çalışan SSK'lılar da bu iki şarttan herhangi birisini
sağlarlarsa hak sahipleri ölüm aylığı almayı hak etmiş
oluyor.
Ahmet Yavuz / Zaman
ahmet.yavuz@zaman.com.tr |