|
|
Vergi Sözleri:
2002-2011 |
|
Bugünlerde
ülkemizde 2011 seçimlerinin hemen öncesinde
partilerin seçim vaadleri konuşulmaktadır.
Partiler siyasetin ülkemizdeki anlaşılma şekline
paralel bir biçimde konumuzla da bağlantılı
olarak vergiler alanında çeşitli tespitler
yapmakta ve problemlerin çözümü için bazı
politika veya öneriler getirmektedirler. Burada
önemli olan husus aslında bu vaadlerden ziyade
geçmiş dönem vaadlerinin nasıl sonuçlandığıdır.
Siyasette söz vermek kolaydır. Fakat bu sözlerde
durmak da gerekir. Aksi halde her seçim
döneminde sözünü tutamayan siyasilere oy verip
duran bir seçmen kitlesi karşımıza çıkacaktır. |
|
|
Bu durumda ne verilen sözün ne
de verilen oyun bir değeri kalmayacaktır. Zira
sözünü tutmayan politikacılar kadar bunlara oy
verenler de hatayı kendilerinde aramalıdırlar. Bu
nedenle bu sıralar vergi konusunda sıkça gördüğümüz
seçim yazılarından farklı olarak vaadlerden ziyade
geçmişte verilen sözlerin sonuçları üzerinde
durulacaktır.
2002 senesinden beri iktidarda bulunan Adalet ve
Kalkınma Partisi’nin 3 Kasım 2002 seçimleri için
hazırladığı ve 26 Eylül 2002 tarihinde düzenlenen
basın toplantısında kamuoyuna açıkladığı “Herşey
Türkiye İçin” başlıklı seçim bildirgesinde yer alan
ve sonrasında oluşturulan 59. Hükümetin vergiler
konusunda yapacakları şu şekilde belirlenmiştir:
1.Vergi oranlarının düşürülmesi ve vergi sayısının
azaltılması
2.Verginin tabana yayılması, kişi ve kurumları kayıt
dışılığa iten nedenlerin kaldırılması ve vergi
idaresinde etkinliğin sağlanmasıyla, vergi
oranlarının tedricen indirilmesi
3.Vergi sistemini karmaşık hale getiren istisna ve
muafiyetlerin basitleştirilmesi,
4.Diğer kanunlardaki vergi ile ilgili hükümlerin
vergi kanunları içine alınması, vergi sistemi
basitleştirilmesi, günümüz şartlarında uygulanamayan
vergilerin kaldırılması
5.Vergi düzenlemelerinde, kamu finansmanı
öncelikleri yanında, verginin iktisadi birimlere
etkisi, ekonomik ve sosyal getirisi, üretim ve
istihdama tesiri ile vergi benzeri yükümlülüklerin
dikkate alınması
6.“Vergi barışı projesi” kapsamında, vergi
ihtilafları ile ilgili 130 bine ulaşan dosya vergi
ve faiz indirimi yoluyla tasfiye edilmesi; matrah
artırımı, tahsilât kolaylığı, stok affı, demirbaş
affı gibi yollarla sistemin kayıtlı ekonomiye
geçmesinin alt yapısının hazırlanması
7.Geçmişe yürüyen ya da geçmişi esas alan vergi
kanunları çıkarılmaması
8.Mali milat uygulamasının kaldırılması
9.Kurum kazançlarının vergilendirilmesinde, gelir ve
kurumlar vergisi arasında entegrasyonun sağlanması
10.Menkul sermaye iratlarının vergilendirilmesi ile
ilgili olarak yapılan düzenlemelerin basit, kalıcı,
uygulama kolaylığı olan, vergi adaletini zedelemeyen
nitelikler taşıması
11.Damga vergisi ve harçlar gibi işleme dayalı
vergilerin çoğunun kaldırılması, kalanların ise
oranlarının düşürülerek üst sınır getirilmesi
12.Gelir idaresinde birimlerin görev ve yetkilerinin
açıkça belirlenmesi, mali yönetimin esnek ve
fonksiyonel bir yapıya kavuşturulması
13.Mükelleflerin bilgisayar sistemiyle beyanlarını,
tahakkuklarını ve ödemelerini internet üzerinden
yapabilmeleri
Bundan sonra 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan
seçimler sonrasında AKP yeniden iktidara geldi. 31
Ağustos 2007 tarihinde açıklanan 60. Hükümetin
Programı’ndaki vergiyle ilgili düşünceler şu şekilde
ifade edilmiştir:
1.Uygulayacağımız vergi politikalarının temel amacı;
ekonomide kayıtdışılığın azaltılması, rekabet
gücümüzün artırılması, daha basit, adil ve geniş
tabanlı bir vergi sistemi oluşturmaktır.
2.İktidarımız döneminde kurumlar vergisini % 33’ten
% 20’ye, gelir vergisinin üst dilimini % 45’ten %
35’e düşürdük.
3.Eğitim, sağlık, gıda, giyim gibi alanlarda KDV
oranını % 18’den % 8’e düşürdük.
4.Önümüzdeki dönemde, öncelikle istihdam üzerindeki
yükler olmak üzere vergi oranlarını indirmeye devam
edeceğiz.
5.Damga vergisi başta olmak üzere, işlemler
üzerindeki vergileri kademeli olarak kaldıracağız.
6.Vergi politikalarında öngörülebilirliği artıracak,
vergi mevzuatını sadeleştireceğiz.
7.Hükümetimiz, kayıtdışılığı, işletmelerin
verimliliğini azaltan, büyümesini engelleyen ve
rekabet edebilirliğini azaltan bir sorun olarak
görmektedir. Önümüzdeki dönemde de kayıtdışılıkla
mücadele öncelikli alanlarımızdan biri olacaktır.
12 Haziran 2011 seçimlerinde AKP, “Hedef 2023”
başlıklı seçim beyannamesinde şu vaadlerde
bulunmaktadır:
1.Kamu gelir politikamız ülke kaynaklarının en etkin
şekilde kullanılabilmesini sağlamaya yönelik olacak
şekilde uygulanmaya devam edilecektir. Bu konuda en
önemli uygulama aracı olan vergi politikası ekonomik
büyümeyi, yatırımı ve istihdamı destekleyecek ve
ekonomide kayıt dışılığın azaltılmasını sağlayacak
şekilde gözden geçirilecektir. Kayıt dışılık
azaldıkça vergi oranları da azalacaktır.
2.Bu anlamda vergi politikasının uygulanmasında daha
çok üretmek isteyenin, kaynağını daha etkin
kullanmayı taahhüt edenin, vergisini düzenli
ödeyenin, kazancıyla daha çok personel istihdam
edenin ve ekonomiyi büyütecek her tür yeni
girişimcinin yanında olan ve ekonomik aktörlerce
öngörülebilirliği yüksek, sürprizlere kapalı
proaktif bir anlayış benimsenecektir.
3.Ekonomik büyümeyle birlikte vergi gelirlerimizin
elde edildiği türlerin oransal dağılımı dolaysız
vergiler lehine değiştirilerek, gelişmiş
ekonomilerle paralel bir yapıya kavuşturulacaktır.
4.Vergi politikalarının uygulanmasında doğrudan
küresel sermaye yatırımlarının ülkeye girişinin
hızlandırılmasına, yatırımların ve Ar-Ge
faaliyetlerinin desteklenmesine, istihdamın
arttırılmasına ve bölgelerarası gelişmişlik
farklılıklarının azaltılmasına yönelik bir
yaklaşımla devam edilecektir.
5.Vergi mevzuatı sadeleştirilecek, mali
yükümlülüklerin zamanında ödenmesini sağlamak
amacıyla etkin bir tahsilât sistemi
oluşturulacaktır. Vergiye gönüllü uyumun
arttırılması ve vergi tabanının genişletilmesine
yönelik çalışmalar sürdürülecektir.
6.Yerel yönetimlerin öz gelirlerinin arttırılmasına
yönelik düzenlemeler hayata geçirilecektir.
Seçmen gözüyle soralım. Bu çerçevede, örneğin,
geçmişe yürüyen vergi kanunları çıkarılmaması sözü
tutulmuş mudur, vergi tabanı yaygınlaştırılmış
mıdır, kayıtdışı ekonomi ve kayıtdışı istihdam ne
durumdadır, adil bir vergi sistemi oluşturulabilmiş
midir, vergi sistemi basitleşmiş midir, kaldırılması
planlanan, geçici olarak getirilen vergiler
konusunda neler yapılmıştır, vergi düzenlemelerinde
etki analizleri yapılmış mıdır, vergi ve hukuk
ilişkisi kurulmuş mudur, vergi sistemi
basitleştirilmiş midir, vergi afları sürmekte midir,
kalıcı vergi indirimleri yapılmış mıdır gibi birçok
soru sormak mümkündür. AKP’nin 2023 vizyonuna
baktığımızda 2002 vaadlerinin ya devamı olduğunu ya
da 2002 vaadlerinin artık bahis konusu yapılmadığını
görmekteyiz. İnternet üzerinden beyan gibi
(uygulamadaki problemler sebebiyle tam olmasa da),
bazı sınırlı vergi indirimleri gibi olumlu
sayılabilecek gelişmelerin yanı sıra yukarıdaki
soruların kapsamında genelde vaadlerin uygulama ve
hukuk bakımından oldukça önem taşıyan büyük bir
kısmının yerine getirildiğini söyleme imkânı
bulunmamaktadır. Bunlara uygulamada görülen vergi
problemleri, tahsilât zorlukları ve bu nedenle
çıkarılan aflar, vergi hukukunun hala çok uzaklarda
olması, vergi artışlarında kırılan dünya vergi
rekorları gibi bu satırlardan zaman zaman
duyurduğumuz önemli problemleri de ilave edersek
vaadlerin yerine getirilmemesi rekoru şimdilik
2002’den 2011’e ulaşmış bulunmaktadır. Dolayısıyla
vergi rekorlarına alışmış ülkemiz mükellefleri için
şimdi “Hedef 2023” mü dersiniz?
Prof. Dr. Hakan Üzeltürk / 6news
hakan.uzelturk@6news.com.tr |
|
16.05.2011 |
|
|