|
|
Çifte aylığın
detayları |
|
Geçtiğimiz
günlerde SGK Başkanı Emin Zararsız'ın yaptığı
bir açıklama pek çok çalışanı heyecanlandırmışa
benziyor.
Heyecanın
boyutunu gelen sorulardan anlıyoruz. "Çifte
emekli aylığı" başlığıyla verilen konunun
detaylarına bakarken, yanlış anlamaları da
gidermiş olalım. |
|
|
Bildiğiniz gibi Torba Kanun'la
yapılan düzenlemeye göre, 1 Mart 2011 tarihinden
itibaren, şirket ortağı veya vergi mükellefi
Bağ-Kur'lular, ortaklık ve vergi mükellefiyetini
sonlandırmadan SSK'lı çalışabilecekler. Bu
düzenlemeyle Bağ-Kur'luların hangi avantajları elde
edebileceklerini daha önce birkaç yazıda yazmıştık.
Yine de hatırlatacak olursak, SSK'ya geçen
Bağ-Kur'lular;
· Duruma göre 5-6 yıla varan erken emeklilik,
· %15-20 daha yüksek aylık (2000 yılı öncesi
başlangıcı olanlar için),
· Bağ-Kur prim borcuna rağmen sağlık yardımlarından
yararlanma,
· 7200 veya 9000 gün yerine 5000 civarı prim günüyle
emeklilik,
gibi avantajlara kavuşabilecekler.
Diğer taraftan yine aynı düzenleme kapsamında,
SSK'lı çalışırken Bağ-Kur primlerini de ödeme imkânı
verildi. Diyelim ki bir şirket ortağısınız ve
ortaklığınız devam ederken başka bir işyerinde
sigortalı (4/a) çalışmaya başladınız. Bir yandan bu
işyerinizden SSK primleriniz ödenirken, dilerseniz
ortağı olduğunuz şirketten de Bağ-Kur primleriniz
ödenebilecek. Ödenen bu Bağ-Kur primleri de SSK
matrahınıza eklenecek. Böylece emeklilikte daha
yüksek aylık alabileceksiniz. İşte basında "Çifte
emekli aylığı müjdesi" olarak verilen haberin aslı
budur.
Özetleyecek olursak, emeklilikte ayrı ayrı SSK ve
Bağ-Kur aylığı bağlanması söz konusu olmayacak.
Sadece dileyen Bağ-Kur'lu, SSK'lı çalışmasının yanı
sıra Bağ-Kur primlerini de ödemeye devam ederek,
ilerde alacağı aylığı yükseltmiş olacak.
Kimi okurlarımın, "Vatandaş Bağ-Kur primlerini
ödeyemediği için SSK'ya kaçıyor, bir de üstüne
Bağ-Kur primi ödeyebilir mi?" diye sorduklarını
duyar gibiyim. Sanırım cevabı da sorunun içinde
saklı.
Geç de olsa bildirebilirsiniz
Soru: Sadettin Bey, yeni bir şirkette muhasebe
müdürü olarak çalışmaya başladım.
Şirkette 2010/Haziran ayında pazarlamacı bir çalışan
iş seyahatindeyken trafik kazası geçiriyor. Kolunda
çok büyük hasarlar oluyor ve yaklaşık %25
çalışamazlık raporu alabiliyor. Fakat eski muhasebe
müdürü durumu iş kazası olarak bildirmemiş.
Kaza geçiren işçimizin yaklaşık yedi aylık çalışamaz
raporu vardı ve bu raporları internetten gönderdik.
Şimdi ben bu olayı geç de olsa iş kazası olarak
bildirirsem şirketimize müfettiş incelemesi veya
para cezası gibi bir yansıması olur mu? M. U.
Cevap: Değerli okurum, söz konusu iş kazasının en
geç kazadan sonraki üç işgünü içinde SGK'ya
bildirilmesi gerekiyordu. Ancak geç de olsa
bahsettiğiniz olayın bir iş kazası olduğunu SGK'ya
bildirin. Bundan dolayı herhangi bir idari para
cezası uygulanmaz. Fakat işçinin raporlu olduğu
süreler için ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri
işverenden tahsil edilir. Siz bildirmeseniz bile
kaza geçiren işçi tarafından SGK'ya yapılacak bir
şikâyet sonucu, şirketiniz daha ağır sonuçlarla
karşılaşabilir.
Sosyal Güvenlik Haftamız kutlu olsun
16-22 Mayıs tarihleri arası, yani önümüzdeki hafta
Sosyal Güvenlik Haftası olarak kutlanacak. Umarız bu
önemli hafta, klasik kutlama törenleri dışında,
sosyal güvenlik bilincinin artırılmasına, sorunların
tartışılmasına ve çözüm üretilmesine vesile olur.
Sadettin ORHAN
sorhan@bugun.com.tr
Bugün |
|
14.05.2011 |
|
|