Gümrükte uzlaşma
Torba Yasa'da TDK sözlüğünde
uzlaşmak; "aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını,
karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak, karşılıklı
anlaşmak ve mutabık kalmak" şeklinde tanımlanmıştır.
Yani uzlaşabilmek için esasen bir çıkar ayrılığının,
düşünce farklılığının olması gerekiyor.
Uzlaşma müessesesi vergi mevzuatımızda yıllardır başarı
ile uygulanan bir yöntemdir. Gümrük idaresince tahsil
edilen vergiler açısından ise yasal düzenlemeler gereği
kullanılamıyor.
TBMM gündeminde görüşülmekte olan ve kamuoyunda Torba
Yasa olarak tanımlanan yasa ile gümrük mevzuatında
idareye, yükümlüden istenilen gümrük vergileri ve
cezaların bir kısmından vazgeçilmesi karşılığında, vergi
alacağının hemen tahsil edilmesi imkanı sağlayan,
''uzlaşma müessesesi'' getiriliyor.
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın TBMM'ye sevk edilen
metninde "uzlaşma" 99'uncu maddede düzenlenmiş ve Gümrük
Kanunu'nun 244'üncü maddesi olarak kanuna ilave edilmesi
teklif edilmiştir.
Madde gerekçesinde uzlaşma, "idare ile yükümlüler
arasında ortaya çıkan ihtilafların yargı yoluna
başvurulmadan, görüşme yoluyla çözümlenmesini öngören
bir müessesedir." şeklinde tanımlanmıştır.
Uzlaşma idareye; yükümlüden istenilen vergi ve cezaların
bir kısmından vazgeçilmesi karşılığında, vergi
alacağının hemen tahsil edilmesi imkânını sağlamakta, bu
sayede yargı sürecinin uzaması nedeniyle doğacak
sıkıntılar önlenmekte ve çok sayıda davanın takip
külfeti de ortadan kaldırılmaktadır.
Yükümlü ise, yargıya gitmesi halinde faizleriyle
birlikte daha büyük tutarlara ulaşabilecek vergi ve ceza
borçlarının uzlaşılan kısmını ödemek suretiyle
kalanından kurtulmakta, ayrıca dava takip külfetinden de
kurtulmaktadır.
Keza; uzlaşma müessesesi sayesinde vergi mahkemelerinde
gereksiz iş yükü oluşması da önlenmiş oluyor.
Uzlaşma müessesesi, Vergi Usul Kanunu'nun 376'ncı
maddesinden sonra gelen ek maddelerde düzenlenmiştir.
Ancak, Vergi Usul Kanununun "Gümrük ve tekel vergileri"
başlıklı 2'nci maddesi, "Gümrük idareleri tarafından
alınan vergi ve resimler bu kanuna tabi değildir. Bu
vergi ve resimlerle ilgili olarak 27. 10. 1999 tarihli
ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 242'nci maddesi
hükümleri uygulanır." hükmünü amir olduğundan, gümrük
idaresince tahsil edilen vergiler için uzlaşma imkanı
bulunmuyor.
Tasarı ile, uzlaşma müessesesinin Vergi Usul Kanunu'nda
yer alan düzenlemeye benzer şekilde Gümrük Kanununa
alınması, bu sayede dahili vergilerde olduğu gibi gümrük
idaresince alınan vergiler için de uzlaşma imkanından
yararlanılabilmesinin temini amaçlanıyor.
Tasarıda yer alan madde metni TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda birkaç küçük değişiklik ile aynen
benimsenmiş ve Genel Kurula sevk edilmiştir.
Kabul edilmesi durumunda 4458 sayılı Kanunun 244'üncü
maddesi şu şekilde olacaktır:
1) Beyan ile gümrük idaresince yapılan tespit sonucunda
belirlenen farklılıklara ilişkin tebliğ edilen gümrük
vergileri alacakları ile bu Kanunda ve ilgili diğer
kanunlarda öngörülen cezalar hakkında; yükümlü veya ceza
muhatabı tarafından, söz konusu eksiklik veya
aykırılıkların kanun hükümlerine yeterince nüfuz
edememekten veya kanun hükümlerini yanlış yorumlamaktan
kaynaklandığının veya yargı kararları ile idarenin
ihtilaf konusu olayda görüş farklılığının olduğunun
ileri sürülmesi durumunda, idare bu maddede yer alan
hükümler çerçevesinde yükümlüler veya cezanın muhatabı
ile uzlaşabilir. Uzlaşma talebi, tebliğ tarihinden
itibaren onbeş gün içinde, henüz itiraz başvurusu
yapılmamış gümrük vergileri ve cezalar için yapılır.
Uzlaşma talebinde bulunulması halinde, itiraz veya dava
açma süresi durur, uzlaşmanın vaki olmaması veya temin
edilememesi halinde süre kaldığı yerden işlemeye başlar,
ancak sürenin bitimine üç günden az kalmış olması
halinde süre üç gün uzar. Uzlaşmanın vaki olmaması veya
temin edilememesi halinde yeniden uzlaşma talebinde
bulunulamaz.
2) Gümrük vergileri alacakları ile cezaların, 21 / 3 /
2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele
Kanununun 3'üncü maddesinde yer alan kaçakçılık
suçlarına ve kabahatlerine ilişkin olması halinde bu
madde hükmü uygulanmaz.
3) Bu madde kapsamında yapılan uzlaşma talepleri, gümrük
uzlaşma komisyonları tarafından değerlendirilir. Gümrük
uzlaşma komisyonlarının kurulması, çalışması ile bu
madde kapsamında yapılacak başvurulara ilişkin usul ve
esaslar yönetmelikle düzenlenir.
4) Gümrük uzlaşma komisyonlarının tutacakları uzlaşma
tutanakları kesin olup gereği idarece derhal yerine
getirilir. Yükümlü veya ceza muhatabı; üzerinde
uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında
dava açamaz ve hiçbir mercie şikâyette bulunamaz.
5) Uzlaşma konusu yapılan gümrük vergileri ve cezalar,
uzlaşma gerçekleştiği takdirde, uzlaşma tutanağının
tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Uzlaşılan
vergilerin alınması gerektiği tarihten itibaren uzlaşma
tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için
6183 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme
zammı oranında gecikme faizi uygulanır. Uzlaşmanın vaki
olmaması veya temin edilememesi takdirde, genel
hükümlere göre işlem yapılır.
6) Bu madde uyarınca üzerinde uzlaşılan cezalar hakkında
30 / 3 / 2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler
Kanunu'nun 17'nci maddesi uyarınca ayrıca peşin ödeme
indiriminden yararlanılamaz."
Komisyonda maddenin 2'nci fıkrasında değişiklik
yapılmıştır. Gümrük vergi alacak ve cezalarının 5607
sayılı Kanunu'nun 3'üncü maddesinde yer alan kaçakçılık
suçlarına "ve kabahatlerine" ilişkin olması halinde bu
madde hükmü uygulanmayacağı şeklinde değiştirilmiştir.
Burada "ve kabahatlerine" kısmı maddeye ilave
edilmiştir. Esasen bunun çok önemli yansımaları olacağı
bir gerçektir. Ancak maddede suç ve kabahat yerine
"kaçakçılık fiillerine" şeklinde bir düzenleme
yapılmasının da aynı sonucu vereceği açıktır.
Uygulama ne şekilde olacak?
Beyan ile gümrük idaresince yapılan tespit sonucunda
belirlenen farklılıklara ilişkin tebliğ edilen gümrük
vergileri alacakları ile bu Kanunda ve ilgili diğer
kanunlarda öngörülen cezalar hakkında; yükümlü veya ceza
muhatabı tarafından, söz konusu eksiklik veya
aykırılıkların;
· Kanun hükümlerine yeterince nüfuz edememekten,
· Veya kanun hükümlerini yanlış yorumlamaktan
kaynaklandığının,
· Veya yargı kararları ile idarenin ihtilaf konusu
olayda görüş farklılığının olduğunun,
İleri sürülmesi durumunda, idare bu maddede yer alan
hükümler çerçevesinde yükümlüler veya cezanın muhatabı
ile uzlaşabilecektir.
· Uzlaşma talebi, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün
içinde, henüz itiraz başvurusu yapılmamış gümrük
vergileri ve cezalar için yapılacaktır.
· Uzlaşma talebinde bulunulması halinde, itiraz veya
dava açma süresi duracak, uzlaşmanın sağlanamaması
durumunda süre kaldığı yerden işlemeye başlayacak, ancak
sürenin bitimine üç günden az kalmış olması halinde süre
üç gün uzayacaktır.
· Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi
halinde yeniden uzlaşma talebinde bulunulamayacaktır.
· Gümrük vergileri alacakları ile cezaların, 5607 sayılı
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3'üncü maddesinde yer
alan kaçakçılık suçlarına ve kabahatlerine ilişkin
olması halinde uzlaşma usulüne başvurulamayacaktır.
· Uzlaşma talepleri, gümrük uzlaşma komisyonları
tarafından değerlendirilecektir.
· Gümrük uzlaşma komisyonlarının kurulması, çalışması
ile uzlaşma başvurularına ilişkin usul ve esaslar
yönetmelikle düzenlenir.
· Gümrük uzlaşma komisyonlarının tutacakları uzlaşma
tutanakları kesin olup gereği idarece derhal yerine
getirilecektir.
· Yükümlü veya ceza muhatabı; üzerinde uzlaşılan ve
tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava
açamayacak ve hiçbir mercie şikâyette bulunamayacaktır.
· Uzlaşma konusu yapılan gümrük vergileri ve cezalar,
uzlaşma gerçekleştiği takdirde, uzlaşma tutanağının
tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenecektir.
· Uzlaşılan vergilerin alınması gerektiği tarihten
itibaren uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar
geçen süre için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre
belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi
uygulanacaktır.
· Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi
takdirde, genel hükümlere göre işlem yapılacaktır.
· Bu madde uyarınca üzerinde uzlaşılan cezalar hakkında
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 17'nci maddesi
uyarınca ayrıca peşin ödeme indiriminden
yararlanılamayacaktır.
Sonuç olarak:
Uzlaşmayı, yükümlüye yargı yollarının kullanılmaması
karşılığında idare tarafından verilen bir taviz olarak
veya vergi pazarlığı olarak görmemek gerekir. Katılımcı
kamu yönetimi anlayışının bir yansıması olarak, idari
işlemlere yükümlünün de katılımını sağlayan,
vergilendirmede adalet ve eşitliği temin etmeye yarayan
bir araç olarak kabul etmek daha doğru bir yaklaşım
olacaktır. Bu sayede yükümlü ile idarenin üzerinde
sağlanan anlaşma kapsamında gereksiz husumet yaşamaları
önlenmiş ve yargı organlarını da gereksiz iş yükünden
kurtarılması sağlanmış olacaktır.
Kısaca Gümrük İdaresi için yeni olan bu müessesenin;
yıllardır hem yükümlüleri hem gümrük idaresini gereksiz
yere oyalayan ve yoran uyuşmazlıklara çözüm olabileceği,
uzlaşma ile her iki tarafın da kazanacağı anlaşılıyor.
Uzlaşma müessesesinin, Türk Gümrük İdaresi'ni kurumsal
anlamda da uzlaşabilen bir camiaya dönüştürmesi
temennisiyle yeni düzenlemenin hayırlı olmasını dilemek
gerekir.
Hasan AKDOĞAN / Dünya |