OLAY NEYDİ?
Gelir Vergisi Kanunu'nun (GVK) 75. maddesinin ikinci
fıkrasının 15 numaralı bendine göre; tüzel kişiliği
haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile
emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan
ödemeler, menkul sermaye iradı sayılıyor.
Menkul sermaye iradı sayılan bu ödemeler üzerinden
de GVK'nın 94. maddesine göre sistemde kalma
süresine bağlı olarak farklı oranlarda vergi
kesintisi yapılıyor. Kesinti oranları; yüzde 5 ile
yüzde 15 arasında değişiyor.
Ancak kesinti, yatırılan primlerin getirisi
üzerinden değil, anapara dahil tamamı üzerinden
yapılıyor.
YATIRILAN PARADAN AZ ÖDEME YAPILABİLİYOR
Diyelim ki küçük tasarruflarınızı değerlendirmek
amacıyla bireysel emeklilik sistemine giriyorsunuz.
Aradan birkaç yıl geçiyor. Yatırdığınız para bir
yandan nemalandırılıyor. Zamanla paraya ihtiyaç
duyuyorsunuz. Sigorta şirketine başvuruda bulunup
sistemden çıkmak istediğinizi söylüyorsunuz. Onlar
da 'hay hay' diyor ve hesap çıkartılıyor.
Siz nemalı olarak biriken paranızın hayalini
kurarken, yatırdığınız anapara kadar bile ödeme
yapılmıyor. Bunun birinci sebebi, sigorta şirketinin
masraflarına karşılık bir miktar kesinti yapması.
İkinci sebebi ise verginin yapılan ödemenin tamamı
üzerinden kesilmesi. Yani yatırdığınız anapara
üzerinden de vergi kesiliyor. Durum böyle olunca
ortaya traji-komik manzaralar çıkması da kaçınılmaz
oluyor. Düşünsenize, bankaya 10 bin TL para
yatırıyorsunuz. Biraz faiz tahakkuk ediyor. Çekmek
istediğinizde size 9 bin TL ödeme yapılıyor. 'Böyle
şey olur mu?' dediğinizi duyar gibiyiz. Evet, normal
şartlarda böyle bir şey olmaz. Ancak özel sigorta ve
emeklilik şirketlerinin ödemelerinde aynen bu durum
yaşanıyor.
İşte Danıştay'ın kararı yaşanan bu hayal kırıklığını
ortadan kaldırıyor.
KESİNTİ, GETİRİ ÜZERİNDEN YAPILMALI
Vergi Mahkemesinin kararı, yukarıda açıkladığımız
maddede ödemelerden kastedilenin sigortalıya ödenen
tutarın (anapara dahil) tamamının değil, bu paranın
getirisi olduğu, dolayısıyla elde edilen gelirin
(getirinin) menkul sermaye iradı kabul edilmesi ve
vergi kesintisinin bu miktar üzerinden yapılması
gerektiği şeklindeydi. Danıştay'ın kararı da Vergi
Mahkemesinin kararı paralelinde.
Danıştay kararına göre de sigortalının sigorta
şirketine yaptığı ödemeler dolayısıyla elde ettiği
gelir (ödenen primlerin getirisi) menkul sermaye
iradı sayılacağından, sigorta şirketince yapılan
ödemenin anapara dışında kalan kısmı menkul sermaye
iradı niteliğinde olup, sigortalıya iade edilen
toplam ödeme üzerinden vergi kesintisi yapılmasında
hukuka uyarlık bulunmamaktadır (Dn. 4. Dairesinin
24.01.2011 tarih ve E. 2009/8882, K. 2011/269 sayılı
Kararı; Bkz. www.yaklasim.com).
Sonuç itibariyle, Danıştay'ın kararına göre,
bireysel emeklilik sisteminden ayrılanlara yapılan
ödemelerin sadece getirisi üzerinden vergi kesintisi
yapılması, anapara üzerinden vergi kesintisi
yapılmaması gerekiyor.
Trafik cezalarının faizi artmadı
GEÇTİĞİMİZ günlerde neredeyse tüm gazetelerde trafik
cezalarına uygulanan faizlerin artırıldığına ilişkin
haberler yer aldı. Söz konusu haberlerde; trafik
cezalarına uygulanan faizlerin aylık yüzde 1,40'dan
yüzde 5'e çıktığı ifade edildi.
Trafik cezalarına uygulanacak faiz oranı, 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 115. maddesinde
düzenlenmiş olup, 2005 yılı başında yürürlüğe giren
hükme göre;
'Ödeme derhal yapılmadığı takdirde para cezalarının,
tutanağın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde
ödenmesi gerekir. Bir ay içinde ödenmeyen cezalar
için her ay % 5 faiz uygulanır. Aylık faizin
hesaplanmasında ay kesirleri tam ay olarak dikkate
alınır. Bu suretle bulunacak tutar cezanın iki
katını geçemez.
Süresinde ödenmeyen para cezaları için 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
Hükümleri uygulanır...'
Yasa hükmüne paralel düzenleme ayrıca Karayolları
Trafik Yönetmeliği'nin 165. maddesinde 18 Mayıs 2007
tarihinde yapılan değişiklikte de yer alıyor.
Torba Yasaya göre ödenebilecek isteğe bağlı prim
borçları
EŞİM 1988 de SSK'lı oldu. Belli aralıklarda isteğe
bağlı prim ödedik, ödemediğimiz dönemler oldu.
Ödeyemediğimiz günleri 6111 sayılı Torba Yasaya göre
ödeyebilir miyiz? Osman Yıldız
506 sayılı SSK'nın mülga 85. maddesine göre, isteğe
bağlı sigorta priminin art arda üç ay ödenmemesi
halinde, isteğe bağlı sigortalılık, primi ödenmiş
son ayın bitiminden itibaren sona eriyordu.
1 Ekim 2008 tarihinden itibaren isteğe bağlı
sigortalı olarak prim ödenen süreler 4/b (Bağ-Kur)
kapsamında geçen sigortalılık süresi olarak
değerlendirilmeye başlandı ve 5510 sayılı SS ve GSS
Kanununa göre, isteğe bağlı sigorta primlerinin, ait
olduğu aydan itibaren en geç 12 ay içinde ödenmesi
gerekiyor. 12 aylık süreden sonra ödenen primler
iade ediliyor.
6111 sayılı Torba Yasa, 2010 yılı Kasım ayı ve
önceki aylara ilişkin olup 25 Şubat 2011 tarihinden
önce tahakkuk ettiği halde 25 Şubat 2011 tarihi
itibarıyla ödenmemiş olan ve ödenmesi imkanı ortadan
kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi borçlarının
ödenmesine imkan sağlıyor. Bunun dışında geçmişte
ödeyemediğiniz isteğe bağlı sigorta primlerini Torba
Yasa kapsamında ödemeniz mümkün değil.
Metin Taş-Sezgin Özcan
Kaynak:
http://www.aksam.com.tr/danistay-beste-anaparadan-vergi-kesilemez-karari-verdi-1790y.html
|