|
|
İş müfettişi
raporlarının uygulanması |
|
İş teftişinin
yegâne aktörü olan İş Müfettişi, sadece devletin
bir denetim elemanı olarak algılanamaz. Konu
hakkındaki hem ulusal hem de uluslararası hukukî
düzenleyici belgeler, bu anlamda konumlandırma
gayreti göstermelerine rağmen, üretim sürecinde
verilen ve yapılan görevler itibariyle tam
anlamıyla kapsanan bir tanımlama yapmada
yeterlilik içermemektedirler. Mal ve hizmet
üreten insanın üretim süreçleriyle
yabancılaşmadan hakları ve varoluşuyla korunması
anlamında, yani mal ve hizmet üretiminin insan
dokusu |
|
|
hakkında her geçen gün etkinleşen bir
yapı kazanmaktadır, iş müfettişliği. Ve bu süreçte
yapılan görevler itibariyle, toplumların gelişme
düzeyleriyle doğru orantılı bir hak koruma ve denge
oluşturma boyutu kazanımı sözkonusudur. Bu nedenle
geçen haftaki yazımda bu hafta ÇSGB İş Müfettişi
Raporlarının uygulanması konusunu yazacağımı
belirtmiştim
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş
Kurulu üyeleri olarak İş Müfettişleri, anayasal
çalışma ve sosyal güvenlik haklarının bünyesi
içerisinde, endüstri ilişkilerini de kapsar şekilde
denetim hizmetleri yapmaktadırlar. Bu görevin
niteliği itibariyle çalışma hayatında ekonomi –
insan hakları uyumunun oluşturulması, iş müfettişi
katkısını kaçınılmaz kılmaktadır. Ancak sadece iş
mevzuatı kapsamındaki çalışmaları bile geniş bir
alanda çalışmanın göstergesi olmaya yeterlidir. Bu
nedenle Bakanlığın iş müfettişliği hakkındaki
çalışmaları özellikle önem taşımaktadır. Avrupa
Birliği uygulamalarını da millî uygulamalarımızla
kaynaştırarak İş Teftişi hizmetinin kalite ve
verimliliğini yükseltmemiz gerekmektedir. Bu
çabalar, bireyin üretim süreçlerindeki yaşam
kalitesinin yükselmesine olumlu katkı sağlayacaktır.
Bu nedenle iş müfettişi, bugüne kadar yaşandığı gibi
iş sözleşmesinin feshinden ziyade iş sözleşmesinin
oluşumu ile iş ve sosyal güvenlik mevzuatına uygun
bir şekilde tatbikinde yoğunlaşmalıdır. Bu yönelişin
gerektirdiği yenilenme sağlanmalı; işyerlerindeki
risklerin önlenmesi hususundaki çabalara sosyal uyum
sağlanması hakkında yoğunlaşma ve kültür oluşumu
başarılmalıdır. Bu hususta mevzuatın iş müfettişi
inceleme ve raporlarına etkinlik kazandırması, çok
önemlidir.
6111 sayılı Torba Kanun'un 78'inci maddesi ile 4857
sayılı İş Kanunu'nun 92'nci maddesine, "İş
müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve
tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin
kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde
yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş
mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı
Kanun'un 8. maddesine göre kanun yoluna
başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş
mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının
tahsiline engel teşkil etmez" hükmünün eklenmiş
olması da iş müfettişi inceleme ve raporlarına
etkinlik kazandırması anlamında önemli bir adımdır.
Ve bugüne kadar büyük kısmı yok olmuş olan iş
müfettişi emeği, yargı öncesi süreçte, yargının da
yükünü giderek azaltacak olan bir yapının
kurulmasını sağlayabilecektir.
Değerli meslektaşım ÇSGB Baş İş Müfettişi Arif
TEMİR'in yazdığı gibi, "İş müfettişleri yapmış
oldukları teftişleri sonucunda düzenlemiş oldukları
raporlarında işçi alacağının ödenmesini
belirtmişlerse, işçi veya işverenden herhangi birisi
iş müfettişi raporunun tebliğ tarihinden itibaren 30
gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz
edebileceklerdir. 30 gün içerisinde itiraz edilmeyen
raporlar kesinleşecek ve bu raporlar aleyhine yargı
yoluna başvurulamayacaktır. / İtiraz üzerine iş
mahkemesi tarafından verilen kararlara karşı kanun
yoluna (temyize) başvurulabilecektir. Ancak kanun
yoluna başvurma iş mahkemesi kararının uygulanmasını
engellemeyecektir. Örneğin iş mahkemesi işçinin
alacağının ödenmesine ilişkin iş müfettişi raporunu
itiraz üzerine onaylamışsa işverenin kanun yoluna
başvurması işçi alacağının ödenmesini
engellemeyecektir." (Yaklaşım, Nisan 2011)
Tekrarlamalıyım ki, şikâyetçi işçi işyerinde
çalışıyorsa, işçinin şikâyet konularını iş
müfettişleri inceleyecek ve "mevzuat yönünden genel
teftiş" yapacaktır. İş müfettişlerinin yapmış
oldukları teftişleri sonucunda iş mevzuatı
kapsamında düzenlemiş oldukları raporlarında işçi
alacağının ödenmesini belirtmişlerse, işçi veya
işverenden herhangi birisi, iş müfettişi raporunun
tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yetkili
iş mahkemesine itiraz edebilecek; itiraz edilmeyen
raporlar ise kesinleşecek ve uygulanacaktır. Hayırlı
olsun!
Tahsin Sınav
tsinav@yenisafak.com.tr
Kaynak:
http://www.yenisafak.com.tr/Yazarlar/?t=09.05.2011&y=TahsinSinav
|
|
09.05.2011 |
|
|