Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2011 Vergi Takvimi  I   2011 Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Çalışma Hayatı Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   09 OCAK 2011

  2011 Çalışmaları 

  Mükellef Rehberi 
  Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
 

Kimler Kıdem Tazminatı alabilir

En geniş anlamıyla kıdem tazminatını, iş sözleşmesinin işçiye yüklediği borçlardan birisi olan işverene sadakatinin karşılığında ödenmesi gereken tutar olarak açıklamak mümkün. 4857 sayılı İş Kanunu ile 1475 sayılı İş Kanunu’nun kıdem tazminatına ilişkin 14. maddesi dışındaki tüm maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. Bu düzenleme nedeniyle kıdem tazminatı 1475 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda işveren tarafından işçiye ödenmesi gereken zorunlu/yasal bir yükümlülüktür.


Kıdem tazminatının fesih hallerinde, en az bir yıllık çalışması olan işçiye veya işçinin vefat etmesi halinde de işçinin hak sahiplerine işveren tarafından ödenmesi gerekmektedir. Bir işyerinde çalışan işçilerin işten ayrılmaları durumunda hangi hallerde kıdem tazminatı alabilecekleri 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre;


-İşveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin II numaralı bendinde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri nedenler dışında iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,


-İşçi tarafından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde sayılan nedenlerden dolayı iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,


-Muvazzaf askerlik dolayısıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,


-İşçinin bağlı bulunduğu kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme alması amacıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda,


Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi rızası ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda,


-İşçinin ölümü sebebiyle iş sözleşmesinin son bulması halinde,


-Sosyal Sigorta Yasalarında değişiklik yapan 4447 sayılı Kanunla getirilen hüküm doğrultusunda, 506 sayılı Kanun’un 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanun’un geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle, iş akitleri sona eren işçiler kıdem tazminatı almaya hak kazanır.


Dolayısıyla SGK’ya başvursun yada başvurmasın yaşlılık aylığı almaya hak kazanan veya yaşlılık aylığına yaş açısından hak kazanamamakla birlikte yaşlılık aylığı için yeterli sigortalılık süresi (15 yıl) ile prim ödeme gün sayısını (3600 gün) tamamlayan işçiler, en az bir yıl kıdemi olmak koşuluyla iş sözleşmelerini feshederek kıdem tazminatı almaya hak kazanırlar. Bu haktan yararlanmak için işçinin Sosyal Güvenlik il Müdürlüğü/Merkez Müdürlüklerinden;


— Emekli olmaya hak kazanıldığına veya


— 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi gereği 15 yıl sigortalılık süresi ile en az 3600 gün prim ödeme gün sayısını tamamladığına ilişkin bir yazı almaları, iş sözleşmesini feshettiğine ilişkin dilekçe ekine, SGK’dan alınacak bu yazıyı eklemeleri ve fesih gerekçesinin 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesi olduğunu belirtmeleri gerekir. Özellikle hatırlatmamız gerekir ki; SGK, 15 yıl sigortalılık süresi ve en az 3600 gün prim ödeme gün sayısı kontrolünde 2829 sayılı kanun hükmü gereği son yedi yıl prim ödeme süreleri içinde en çok primi ödenen sürenin 4/a sigortalılık süresi olması şartını da aramaktadır.


Uygulamada, 15 yıl sigortalılık süresi ve en az 3600 gün prim ödeme şartını tamamlama nedeniyle kıdem tazminatı alan işçilerin, işten ayrıldıktan sonra başka bir işyerinde çalışıp çalışamayacağı sıklıkla tartışılmıştır. Belirtelim ki; 15 yıl sigortalılık süresi ve en az 3600 gün prim ödeme şartını tamamlama nedeniyle kıdem tazminatı alan işçilerin işten ayrıldıktan sonra tekrar başka bir işveren yanında iş akdi kurarak çalışması onun kötü niyetli olduğunu göstermediği gibi, bu gerekçeyle kıdem tazminatı almak onun en temel hakkı olan çalışma özgürlüğünü elinden almaz.


Kaldı ki; bu işçiye yasaların verdiği en temel çalışma haklarından birisi olup sonuçları özellikle öngörülerek düzenlenmiştir. Bu hakkın yararlanılmasına ilişkin dilekçe örneğine aşağıda yer verilmiştir.


……….. Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/………….. Merkezi’ne


Kurumunuzda ……………… sigorta sicil numarası ve ……………TC Kimlik Numarası ile işlem görmekteyim. 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi gereği, dilekçe tarihi olan ……../…/2011 tarihi itibariyle, 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme süresinin bulunduğuna ilişkin bir yazının tarafıma verilmesini arz ederim.
Yunus Emre IŞIK / Anayurt

 
Yasal Uyarı
 

 
 

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2011 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.