ŞİRKETLERDE RESEN
TERK VE SONUÇLARI
İşi bırakan mükellefler işi bıraktıklarını VUK 160
maddesi gereği, vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar
denilmektedir.
İşi bırakmasına rağmen işi bırakmayı bildirmeyen
mükellefler ile ilgili olarak
Yine aynı maddede
(5228 sayılı Kanunun 6'ıncı maddesiyle değişen fıkra)
İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi
bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve
yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması
ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair
bilgi edinilememesi veya başkaca bir ticarî, ziraî ve
meslekî faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge
düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin
vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor
ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına
gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi halinde,
mükellef (matrahlı veya matrahsız beyanname verenler
dahil) işi bırakmış addolunur ve mükellefiyet kaydı
vergi dairesince terkin edilir.
Bu durum, ilgili kamu kurum ve kuruluşu ile kamu kurumu
niteliğindeki meslek üst kuruluşuna da bildirilir.(**)
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usulleri belirlemeye
Maliye bakanlığı yetkili kılınmıştır. Denilerek vergi
dairesine resen terk yetkisi verilmiştir. Maliye
bakanlığı da yasadan gelen bu yetkisini kullanarak
2004/13 seri nolu uygulama iç genelgesi ile.
Mükellefiyet kayıtları terkin edilen mükellefler
hakkında nasıl işlem yapılacağı bu genelgenin F)
bölümünde açıklanmıştır.
Bu İç Genelgede yer alan esaslara uygun olarak
mükellefiyet kaydı terkin edilen mükelleflerden,
faaliyetine başka bir adreste devam ettikleri veya
yeniden faaliyete geçtikleri ya da tasfiyeye tabi
tutuldukları öğrenilenlerin mükellefiyet kaydı, yeniden
ihdas edilecektir
2004/13 seri nolu genelge uyarınca mükellefiyet kaydı
resen terkin edilen şirketler tasfiye kararı alırlarsa
mükellefiyetleri sanki hiç terkin işlemi yapılamamış
gibi ilk terkin tarihinden itibaren yeniden tesis
edilecektir. denilmektedir.
Bu şu anlama gelmektedir 2008 yılında resen terki
yapılan bir mükellef Mart/ 2010 yılında tasfiye kararı
alıp bunu tescil ettirir ise bu durumu vergi dairesine
bildirerek (2008 -2009 ve 2010 yıllarına ait) tescil
tarihine kadar olan bütün beyan ve bildirimleri
yapacaklardı ve daha önce yapılmayan bu beyan ve
bildirimler ile ilgili altından kalkılamayacak cezalara
muhatap olmakta idiler.
Bu genelgenin mağduru olan mükellefler in bakanlığa
başvurması üzerine bu uygulamaya son verilmiştir.
Maliye Bakanlığı, yetkisini kullanarak 17.04.2009 tarih
ve 2009/3 seri nolu Uygulama iç genelgesi ni
yayınlayarak genelgeye göre resen vergi kaydı terkin
edilen mükelleflerin, tasfiyeye girmesi halinde
mükellefiyet kayıtlarının resen terkin tarihinden
itibaren değil; tasfiyeye tabi tutuldukları tarihten
itibaren yeniden tesisi edileceğini, beyanname ve
bildirimlerin bu tarihten itibaren verilmesinin zorunlu
olacağı bildirilmiştir.
Sonuç olarak resen terk i yapılan şirketlerin tasfiye ye
girmesi halinde mükellefiyet tesisi resen terk
tarihinden itibaren değil 2009/3 seri nolu iç genelge
uyarınca tasfiyenin başladığı tarihten itibaren
yapılacaktır.
Yukarıdaki örneği bu genelgeye göre uygularsak 2008
yılına resen terki yapılan bir mükellef Mart/2010
yılında tasfiye kararı alıp bunu tescil ettirir ise
tescilin yapıldığını vergi dairesine bildirerek tescilin
yapıldığı tarihten itibaren vergi dairesine
bildirimlerini yapacak. Mart/2010 tarihinden önceki
aylarla ilgili beyan ve bildirimde bulunmayacaktır.
Şirket ortakları vergi dairesinden resen terk yapılınca
şahıs firmaları gibi şirketin tamamen kapandığını
düşünmektedirler
TTK kanunu gereği Şirket tasfiyeye sokulup tasfiye
bitmediği sürece şirketin tüzel kişiliği devam
etmektedir. Şirketin tüzel kişiliği devam ettiği için de
şirket ortaklarının
Bağ kur kayıtları devam etmekte,
Şirket ortakları emekli ise emekli maaşlarından sosyal
güvenlik destek primi kesintileri devam etmekte,
Şirketin ve Şirket Ortaklarının ticaret odası ve ticaret
sicilindeki yükümlülükleri devam etmektedir.
Şirket ortaklarının ileride çok büyük maddi külfetlerle
karşılaşmamaları için, mali müşavirliğini yaptığımız
şirketlerden Resen terki yapılanlar varsa mükelleflerin
mağdur olmamaları için bu sorumluluklarının
hatırlatılmasında fayda vardır.
Hayat standardından kurtulmak için kurulan, iflas edipte
şirketini tasfiyeye sokacak parayı bulamayan binlerce
şirketin bulunduğu gerçeğini dikkate alarak İlgili
Bakanlıkların bu konuya bir çözüm bulması gerekmektedir.
Ali FARSAK
Adana SMMM Odası
Danışma Meclisi Başkanı
Kaynak: ASMMMO |