|
|
ÇALIŞMA
HAYATINDA SORUNLARI İLE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
HAFTASI BAŞLADI |
|
Dünyada ve
ülkemizde sanayileşme ve teknolojik gelişmelere
paralel olarak özellikle işyerlerinde üretken
faktör olan çalışan kişilerin sağlığı ve
güvenliği ile ilgili bir takım sorunlar ortaya
çıkmıştır.
Başlangıçta fazla
önemsenmeyen bu sorunlar iş verimini ve
işletmeyi tehlikeye sokmasıyla önem kazanmış ve
üzerinde düşünülmesi gerekliliği doğmuştur. |
|
|
''İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği''
kavramı çalışma hayatımızda doğmuş, konuya bilimsel
olarak yaklaşılmaya başlanmıştır.
"İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği” tıbbın, tekniğin ve
diğer bilim dallarının çalışma alanı olmuştur.
Teknolojik gelişmenin süreklilik arzetmesi nedeniyle
her gün çalışma alanlarına katılan yeni işkolları,
kimyasal maddeler, makine ve teçhizatlar bu konu
üzerinde çalışmanın kesintisiz olmasını ve yeni
teknoloji ile karşılaşılan yeni sorunların
araştırılmasını ve çözümlenmeye çalışılmasını
gerektirmektedir.
İş Sağlığı ve Güvenliği:
İş güvenliği, işyerlerindeki çalışma koşullarının
sağlık ve güvenlik içinde olmasını temin eden ve
sonucunda iş kazaları ile meslek hastalıklarını
azaltan bir bilimdir
İş güvenliği hukuki açıdan işin yapılması sırasında
işçilerin karşılaştığı tehlikelerin ortadan
kaldırılması veya azaltılması konusunda, esas olarak
işverene, kamu hukuku temelinde getirilen yükümlere
ilişkin hukuk kurallarının bütünüdür,şeklinde
tanımlanmıştır
İş sağlığı ve Güvenliği haftasında genelde ağırlıklı
olarak hizmet akdine tabi çalışanları ilgilendiren
konulara değinilir.İş Kazası ve Meslek Hastalıkları
masaya yatırılır.Ulusal ve Uluslararası düzeyde
önlemler tartışılır.
Sempozyum sonuçları yayınlanarak sona erer.
Her yıl aynı işlemler yapılmasına rağmen Şampiyonluk
koltuğundan ülkemizi indiremezler.
SGK tarafından yayınlanan yıllara göre İş Kazası ve
Meslek Hastalıkları ile ilgili sayısal verilere
baktığımızda rakamlar çelişkili gelir.Çünkü iki günü
aşmayan istirahat raporları dikkate alınmaz yada
basit kazalar SGK kayıtlarına geçmez.
Meslek Hastaliği olgusu ise çalışanlar tarafından
tam analamıyla bilinmediğinden kayıtlara
geçirilmediği için rakamlar düşük olarak karşımıza
çıkar.
Ülke genelinde ise yaklaşık her 7 dakikada bir iş
kazası meydana gelmekte, her 10 saatte bir çalışan
(her gün en az 3 çalışan) yaşamını kaybetmekte, her
6 saatte bir çalışan sürekli iş göremez (sakat)
kalmaktadır.
Diğer yandan esnek üretim veya esnek istihdamın
yaygınlaşması ve çalışma saatlerinin artması, iş
kazalarında önemli bir etken olmaktadır. Bedenin
fazla yıpranması, uzun vadede kalıcı meslek
hastalıklarına da neden olmaktadır.
Bunları önlemek adına ;
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı İş
Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü bünyesinde
çalışmalar sürdürülmektedir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün Görevleri
:
1.) İş sağlığı ve güvenliği konularında, mevzuatın
uygulanmasını sağlamak ve mevzuat çalışması yapmak.
2.) Ulusal politikalar belirlemek, bu politikalar
çerçevesinde programlar hazırlamak.
3.) Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla
işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
4.) Etkin denetim sağlamak amacıyla gerekli
önerilerde bulunmak, sonuçlarını izlemek.
5.) Standart çalışmaları yapmak, normlar hazırlamak
ve geliştirmek.
6.)Üretilen ve ithal edilen kişisel koruyucu
donanımların piyasa gözetimi ve denetimini yapmak,
bu hususlarda usul ve esasları belirlemek.
7.) İş sağlığı ve güvenliği ile iş kazaları ve
meslek hastalıklarının önlenmesi konularında
inceleme ve araştırma çalışmalarını planlamak,
programlamak ve uygulanmasını sağlamak.
8.) Faaliyet konuları ile ilgili yayın ve
dokümantasyon çalışmaları yapmak ve istatistikleri
düzenlemek.
9.)Meslekî eğitim görenler, rehabilite edilenler,
özel risk grupları ve kamu hizmetlerinde çalışanlar
da dahil olmak üzere tüm çalışanların iş kazaları ve
meslek hastalıklarına karşı korunmaları amacıyla
gerekli çalışmaları yaparak tedbirlerin alınmasını
sağlamak.
10.)İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü ile İş Sağlığı
ve Güvenliği Enstitüsü Bölge Laboratuvar
Müdürlüklerinin çalışmalarını düzenlemek, yönetmek
ve denetlemek.
11.)İşyerindeki sağlık ve güvenlik risklerini
önlemek ve koruyucu hizmetleri yürütmek üzere
görevlendirilecek işyeri hekimleri, iş güvenliği
uzmanları ve diğer görevlilerin iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili eğitim ve belgelendirme usul ve
esaslarını belirlemek.
12.)İş sağlığı ve güvenliği alanında ölçüm, analiz,
teknik kontrol, risk analizi ve değerlendirmesi,
eğitim, danışmanlık, uzmanlık hizmetlerini yapmak ve
bu tür hizmetleri verecek özel ve tüzel kişi ve
kuruluşların niteliklerini belirlemek, yetki vermek,
yetkilerini iptal etmek, kontrol ve denetimini
sağlamak.
13.)Bakanlıkça verilecek benzeri görevleri yapmak.
Genel Müdürlüğün başladığı bir proje var.
İSGİP(Türkiye’de işyerlerince İş Sağlığı ve
Güvenliği Koşullarının İyileştirilmesi Projesi)
Projenin Başlıca Amacı: Türkiye’de işyerlerindeki
çalışma koşullarının iyileştirilmesidir. Bu amaç,
aynı zamanda İş Sağlığı ve Güvenliği, Ulusal
Politikası 2009-2013 hedefleri ile örtüşmekte olup
iş kazaları ve meslek hastalıkları sayısı da
projenin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Proje;
beş ilde üç sanayi sektöründe faaliyet gösteren,
istihdam ettiği işçi sayısı 10 ila 250 arasında
değişen küçük ve orta ölçekli işletmelere
odaklanacaktır.
Hedeflenen sanayi sektörleri; Ankara, Denizli,
Kocaeli, Kütahya ve Zonguldak illerindeki ''Maden'',
''İnşaat'' ve ''Metal'' sektörleridir. Projenin
tamamlanmasının ardından elde edilen sonuç ve
deneyimler Türkiye çapındaki tüm paydaşlara
aktarılacaktır.
Proje 24 ay olarak hazırlanmış olup 15 Ocak 2010
tarihinde başlamıştır.
Proje dahilinde uygulanması gereken üç bileşen
vardır:
1.)Küçük ve orta ölçekli işletmelerde iş sağlığı ve
güvenliği yönetim sistemlerinin uygulanması;
2.)İş sağlığı ve güvenliği alanındaki
profesyonellerin ve diğer uzmanların iş sağlığı
denetimi, iş hijyeni ve iş kazaları ile meslek
hastalıkları için oluşturulan sistemle ilgili olarak
eğitilmesi;
3.)İş sağlığı ve güvenliğine yönelik bir tanıtım
kampanyası düzenleyerek bilinç uyandırılması.
Bu proje ile İş Kazası ve Meslek Hastalıkları
yönünden sıkıntılı olan üç önemli sektör masaya
yatırılmış elde edilen sonuçlara göre de
hazırlanacak raporlara göre hareket edilmesi
kararlaştırılmıştır.
Bu önemli projenin ilerleyen yıllarda diğer
sektörleri de kapsayan geniş bir proje şekline
sokulması gerekiyor.
İş Kazalar ve Meslek Hastalıkları sıfıra indirilmese
de İnsan Faktörü öne çıkartılarak asgari düzeye
inebilir.
Bunun için de çalışanların yanında işverenlerinde
ciddi anlamda eğitimlere tabi tutulmaları
gerekecektir.
Bu konuda ÇSGB bünyesinde yer alan kuruluşlar
gerekli önlemleri almak ve uygulamak ile
mükelleftir.
4857 sayılı İş Hukukunun Beşinci Bölümünde İş
Sağlığı ve Güvenliği maddeleri ile çalışanlar
güvence altına alınmıştır.
6009 sayılı yasa ile 4857/2 ve 81 Maddelerinde
yapılan düzenlemeler ile İş Sağlığı ve Güvenliği
alanında görev alacaklar belirlenmiştir.
27.11.2010 Tarihli RG
— İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk
ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik
— İşyeri Hekimlerinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve
Eğitimleri Hakkında Yönetmelik
— İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği
yayınlanmıştır.
Bütün bu çalışmalar İş Kazası ve Meslek
Hastalıklarını en aza indirmek adına yapılmıştır.
2009 , 2010 ve 2011 yılı başalrında İş
Kazalarında/Meslek Hastalıklarında Ülkemizde önemli
kayıplar olmuştur.
Meslek hastalığında Kurumun denetim yetersizliğinden
silikozis mağdurları ortaya çıkmıştır.
6111 sayılı yasa ile sınırlı da olsa maaş bağlama
yolu açılmıştır.
İşletme Belgesinden İstisna Sayılan İşyerleri:
Aşağıda sayılan yönetmeliklerin kapsamında yer alan
işyerlerine uygulanmaz:
a) 23/12/2003 tarihli ve 25325 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Yapı İşlerinde Sağlık ve
Güvenlik Yönetmeliği,
b) 21/2/2004 tarihli ve 25380 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Yeraltı ve Yerüstü Maden İşletmelerinde
Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği,
c) 22/2/2004 tarihli ve 25381 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Sondajla Maden Çıkarılan İşletmelerde
Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği.
En çok iş kazasına ve meslek hastalığının yoğun
olduğu sektörlerde İşletme Belgesi alma zorunluluğu
kaldırılmıştır.
ÇSGB tüzükleri günümüz koşullarına göre yeniden
düzenlenmesi gerekiyor.
Teknolojik yönden her gün yenilikler çalışma
hayatımıza girdiği bugünlerde tüzükler ihtiyacı
karşılamaktan uzak olmaktadır.
Ülkemizde de iş kazaları ve meslek hastalıkları,
önemli bir sorun olarak her zaman karşımıza
çıkıyor.Hızla teknolojiyle birlikte sanayileşmenin
gelişimi ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin
gerekli düzenleme ve yatırımların yapılmamasından,
iş kazaları ve meslek hastalıkları sonuçları ortaya
çıkmıştır.Çalışma ortamı,üretim proseslerinde
uygunsuzluk,üretimde olumsuz koşullar çalışanların
sağlıklı ortamlarda çalışma ve yaşama haklarını
kısıtlıyor.Bunların sonucunda işverenlerin İş
sağlığı ve Güvenliği konusunda gerekli önemleri
almaları gerekiyor.İşyerlerinde İş Kazası ve Meslek
Hastalıkları yönünden risk haritaları hazırlanarak
günümüzdeki teknolojilerden yararlanarak planlı
çalışma ve üretim sürecindeki gelişmeleri bilimin
ışığında incelenmeli,bununla ilgili önlemler
alınmalıdır.
İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda gerekli önlemler
alınmadan yapılan tüm üretimler sonucunda insan
sağlığı, işyeri güvenliği, çevre sağlığı ve çevre
güvenliği için tehdit oluşturmakta ,bir bakıma
yükselen refahın faturası, çalışanlara iş kazaları,
meslek hastalıkları ve çevre kirliliği olarak geri
dönmektedir.
İşverenler İş Kazaları ve Meslek Hastalıklarını
önlemek adına İş Sağlığı ve Güvenliği adına
yatırımlar yaparak ileride kendisi için açılacak
olan maddi ve manevi tazminat davalarını asgariye
indirmekle kalmayacak,rucan davalarından beraat
edecektir.
Kısacana özetlemek gerekirse;
-Esnek veya Kuralsız çalışma engellenmeli,işçi
kiralamada yada taşeronlaşmada yasal mevzuat gözden
geçirilmelidir.İş Sağlığı ve Güvenliğinde sektörleri
dikkate alarak norm ve standart birliği
kurulmalıdır.İş yasasında AB standartlarında yasal
düzenlemelere gidilmelidir.
-İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında yasal düzenleme
yapılarak Kanun şekline sokulmalıdır.Bu konuda
yetkili odaların görüşüne önem verilmelidir.Geniş
katılımlı bir kanun tasarısı ile müzakerelere
başlanmalıdır.
-50 işçi kavramından kurtulmalı,İSG bütün sektör,
işyeri ve çalışanları kapsamalıdır.
-İSG Birimlerinde çalışanların meslek standartları
belirlenmelidir.Bu konuda uzmanlaşma akademik
anlamda özendirilmelidir.
-Mesleki Teknik okullarda,MYO,Üniversitelerde İSG
konularında dersler okutulmalıdır.
-Meslek Hastalıkları araştırılmalıdır.Özellikle İş
Kazası ve Meslek Hastalıklarında ihtisaslaşmış
Sağlık Kurumları kurulmalıdır.
-ÇSGB bu konuda Sanayi ve Üniversite işbirliğinde
bilimsel çalışmalara destek vererek gerekli
dökümanları sunmalıdır.
-Sadece özel haftaları kapsamayan geniş ölçekli
çalıştaylar düzenlenmelidir.
-En az İş Kazası ve Meslek Hastalıkları ile yüksek
performansta üretim yapılmalıdır.
-Çevreye duyarlı işletmelerle İş Sağlığı ve
Güvenliği önlemleri artırılırken,bunlar kazanç
olarak hem işletmelere hemde çalışanlara geri
dönüşümü sağlanmalıdır.
Vedat İLKİ |
|
06.05.2011 |
|
|