Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek'in imzasıyla 25 Mart 2011 tarihinde, Gelir
İdaresi Başkanlığı'nın web sitesinde yayınlanan 76
Seri No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde konu hakkında
idarenin görüşüne yer veriliyor.
İDARENİN GÖRÜŞÜ
Söz konusu sirkülere göre, kat karşılığı müteahhide
veya kooperatiflere verilen arsa karşılığında alınan
gayrimenkuller dahil, iktisap edilen
gayrimenkullerin elden çıkarılması halinde, değer
artışı kazancının tespiti yönünden iktisap tarihi
olarak, gayrimenkulün tapuya tescil edildiği tarih
esas alınacak.
76 Seri No.lu Gelir Vergisi Sirkülerindeki
açıklamalara göre, gayrimenkulün tapuya tescil
tarihinden önce sahibinin fiilen kullanımına
bırakıldığı bazı özel haller de iktisap tarihi
olarak tapuya tescil tarihi yerine fiilen kullanıma
bırakılma tarihi kabul edilecek.
Bu çerçevede, konut yapı kooperatifleri, Toplu Konut
İdaresi veya diğer kişilerden gayrimenkulü fiilen
kullanıma hazır şekilde teslim alanların, söz konusu
gayrimenkulleri fiilen kullandıklarını; tahsis
belgesi, teslim tutanakları, su, elektrik, telefon,
doğalgaz faturaları ve benzeri belgelerle tevsik
etmeleri halinde değer artışı kazancının tespiti
yönünden fiilen kullanıma başladıkları tarih iktisap
tarihi olarak kabul edilecek.
Gayrimenkulün ihale veya icra yoluyla alındığı
durumlarda da fiilen kullanıma hazır şekilde teslim
alındığının yukarıda sözü edilen belgelerle tevsik
edilmesi şartıyla, tapu tescil işlemi olmasa dahi
fiilen kullanıma bırakıldığı tarih, iktisap tarihi
olarak kabul edilecek. 76 Seri No.lu Gelir Vergisi
Sirkülerine göre; arazi vasfında iktisap edilen
gayrimenkulün belediyelerce ifraz ve taksim işlemine
tabi tutularak satılması halinde iktisap tarihi
olarak arazinin iktisap edildiği tarih değil,
belediyenin ifraz işlemi sonucu arsa vasfını
kazanarak, 'cins tashihi' yapıldığı tarih esas
alınacak.
ARSAYA İNŞAAT YAPILMASI
Söz konusu sirkülerdeki açıklamalara göre; arsa
olarak iktisap edilen gayrimenkul üzerine bina inşa
edilmesi veya söz konusu gayrimenkulün kat karşılığı
verilmesi sonucu alınan gayrimenkullerin tapuya
tescili, cins tashihi ve yeni bir iktisap sayılarak
tapuya tescil tarihi iktisap tarihi olarak kabul
edilecek.
Bu görüş, idare ve mükellef arasında uyuşmazlık
yaratma potansiyeli taşıyor. Bunun nedeni, aynı konu
hakkında yargı organlarının farklı görüş taşıması.
Konu hakkında Danıştay Vergi Dava Daireleri
Kurulu'nun vermiş olduğu bir kararın özeti şu
şekilde:
'Bir kişinin kat edinme karşılığında arsasını
müteahhide vermesi ve inşa edilen binada kat sahibi
olması servetin değerlendirilmesi, servetin biçim
değiştirmesi olduğundan, dairelerin arsanın iktisap
tarihinden dört yıl geçtikten sonra satışından elde
edilen kazanç değer artış kazancı değildir.'
(Danıştay VDDK, E: 2004/51, K: 2004/80) İdarenin ve
yargının konu hakkındaki görüşleri incelediğinde,
gelecekte idare ve mükellef hakkında yargılamaya
konu olabilecek uyuşmazlıkların çıkmasının
kaçınılmaz olduğu anlaşılıyor. Konunun kalıcı çözümü
için yasal düzenleme yapılmasında yarar olduğu
görüşündeyiz.
Şahıs işlemesi olanlar da SSK'lı olabilecek
YENİ yasaya göre, şirket ortağı Bağ-Kur terkini
yapmadan başka bir işyerinde sigortalı olarak
çalışabiliyor. Hizmetleri de 4/a (SSK) kapsamında
geçen sigortalılık olarak değerlendiriliyor. Şirket
ortağı olmayan, şahıs işletmesi olan bir kişi de
Bağ-Kur terkini yapmadan 4/a sigortalısı olarak
çalışabilir mi? Yaşar Gönenç
Torba Yasa ile yapılan değişikliğe göre,
sigortalının 4/a (SSK) ve 4/b (Bağ-Kur) sigortalılık
statüleri ile 4/c (Emekli Sandığı) kapsamında
sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde
Kanun kapsamına girmesi halinde, eskiden olduğu gibi
öncelikle 4/c (Emekli Sandığı) kapsamında sigortalı
sayılacak.
Sigortalının aynı anda 4/a (SSK) ve 4/b (Bağ-Kur)
kapsamında sigortalılık statülerine tabi olacak
şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise önce
başlayan sigortalılık statüsüne bakılmaksızın 4/a
(SSK) kapsamında sigortalı sayılacak. Bu kural,
sadece şirket otaklığından dolayı Bağ-Kur kapsamında
sigortalı olanlar için değil, kendi işletmesi (şahıs
işletmesi) olan Bağ-Kur sigortalıları için de
geçerli.
Buna göre, şahıs işletmesi olan ve bu nedenle
Bağ-Kur sigortalısı sayılan kişi, başka bir
işyerinde ücretli çalışarak çalışmaya başlaması
halinde, işyerini bir başkasına devretmesine veya
kapatmasına gerek olmaksızın 4/a (SSK) statüsünde
sigortalı sayılacak.
Metin Taş-Sezgin Özcan
Kaynak:
http://www.aksam.com.tr/arsa-karsiligi-alinan-gayrimenkullerde-iktisap-tarihi-1733y.html
|