|
|
'E-imza'da yeni
dönem |
|
İnternet
ortamında güvenli iş takibi için "e-imza" şart.
Bu imza, şu an 170 bin civarında kişi ve kuruluş
tarafından kullanılıyor ama görünen o ki yakın
zamanda, hayatımızın vazgeçilmezi haline
gelecek.
Nitelikli Elektronik Sertifika (NES) veya halk
arasındaki kullanımıyla "e-imza" nedir? Kısaca,
internet ortamında bizim biz olduğumuzu
belgeleyen imzamız, mührümüz demek aslında. Ama
teknik tarifi de şöyle yapılıyor: "Bir
elektronik veriye eklenen ya da mantıksal
bağlantısı bulunan, kimlik doğrulama amacıyla
kullanılan elektronik bir veridir." |
|
|
Elektronik işlemlerde kişinin
kimliğinin tespitini sağlayan ve 5070 sayılı
Elektronik İmza Kanunu uyarınca, "elle atılan
imzayla aynı hukuki sonucu doğuran" e-imza, internet
bankacılığında, kamu kurumlarına yapılan pek çok
başvuruda ve yürütülen işlemlerde, elektronik
yazışmalarda, hukuki işlemlerde, e-devlet ve
e-ticaret uygulamalarında kullanılıyor. Söz konusu
imza, bu işlemleri yaparken güvende olmayı, kötü
niyetli kişilerden korunmayı sağlıyor.
E-imzanın hukuki geçerliliğinin olabilmesi için
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)
tarafından yetkilendirilmiş Elektronik Sertifika
Hizmet Sağlayıcı'lardan (ESHS) alınmış olması
gerekiyor. Türkiye'de şu an e-imza verme yetkisine
sahip dört şirket ya da kuruluş var. TÜBİTAK,
Türktrust (TSK Elele Vakfı), E-güven (Eczacıbaşı ve
Türkiye Bilişim Vakfı) ve E-tuğra (Hüseyin Kuran).
E-imza alabilmek için noterlere ya da bu
şirketlerden birine giderek kimlik tespiti yaptırıp
ilgili sözleşmeyi imzalamak gerekiyor.
Kişiler olarak, halihazırda PTT şubelerinden alınan
"e-devlet" şifresiyle bazı kamu hizmetlerine
ulaşabilmek mümkün. Ancak zaman içinde pek çok
hizmete e-imzasız ulaşmak mümkün olmayacak.
Dolayısıyla ister istemez e-imza, hayatımızın
vazgeçilmezi haline gelecek.
Mesela son olarak, 15 Nisan tarihinden itibaren,
bütün tıbbi cihaz firmaları, belge ve ürün
kayıt/bildirim işlemleri için e-imza sistemine
geçtiler. Sebep TİTUBB (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz
Bilgi Bankası) sisteminin yenilenmesi ve yeni
sisteme giriş için e-imza şartı getirilmesi. Yeni
kanuna göre, tıbbi cihaz firmaları kayıt
işlemlerini, yeni ürün kayıtlarını ve daha pek çok
resmi işlemi e-imza ile yapacaklar.
Bankalar, şu an Merkezi Kayıt Kuru-luşu'na
bağlantılarını kurumsal e-imza ile yapmak
zorundalar. Avukatların UYAP üzerinden dava
açabilmesi, davalarının takibini yapabilmesi için
e-imza şartı var.
2012'de yürürlüğe girecek yeni Türk Ticaret
Kanunu'na göre, sermaye şirketlerinin tamamı bir yıl
içinde web sayfası açmak zorunda olacak. Yeni
kanunla, pek çok işlemi noter onayına gerek olmadan
internet üzerinden e-imza ile yapma imkânı da
getiriliyor. Dolayısıyla yakın gelecekte e-imza
kullanımında patlama yaşanması muhtemel. Ve 2012'den
sonra yeni bir dönem başlayacak bir anlamda.
E-tuğra Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kuran, 6 yıl
kadar ABD'de kaldıktan sonra bakanlığı döneminde Ali
Coşkun'a "e-devlet müşaviri" olmuş, "e-devlet
projesi"ne katkıda bulunmuş. Ali Coşkun'un
bakanlığının sona ermesiyle birlikte de tekrar özel
işine dönmüş. Kuran, 2006'da da E-tuğra'yı kurmuş.
Kuran, "15 Ocak 2004 tarih ve 5070 sayılı yasa ile
devreye giren e-imza peyderpey tüm kamu kurum ve
kuruluşlarında kullanılmaya başlandı. En fazla
kullanma alanı ise bankacılık sektörü oldu." diyor.
Kuran, dünyada benzeri olmayan MERNİS Projesi'nin
"e-imza" uygulamasına hız kattığını, bu hızla
Türkiye'nin AB'yi geride bırakacağını belirtiyor.
E-devlet'in yaygınlaşmasıyla birlikte, vatandaşı ve
şirketleri çileden çıkaran, vakit kaybına sebep olan
bürokrasi de, kuyruklar da azalmaya başladı.
Şirketler ve vatandaşlar bankacılık işlemlerini,
elektronik yazışma ve iletişimini e-imza sayesinde
oturduğu yerden yapabiliyor artık. E-imzanın devreye
girmesiyle birlikte tatildeyken bile kişinin işini
güvenli bir şekilde takip etmesi mümkün.
Dileriz, sağlanan tasarruf ve kaydedilen hıza
paralel olarak, özellikle kamudaki hizmet kalitesi
de artar.
Kadir Dikbaş / Zaman |
|
03.05.2011 |
|
|