Yıllık gelir
vergisi beyan zamanı
Gelir Vergisi Kanunu'nda
sayılan gelir unsurlarından bir takvim yılı
içinde elde edilen kazanç ve iratlar, aksine
hüküm olmadıkça mükellefler tarafından yıllık
beyanname ile beyan edilir. Beyan edilmesi
gereken gelirlerin yılık beyannamede toplanarak
beyan edilmesi zorunludur.
Ticari faaliyette bulunan mükellefler kazanç
elde etmemiş olsalar bile yıllık beyanname
vermek zorundadırlar. Beyannameye eklenmesi
zorunlu olan başka gelir unsurlarının da
bulunması halinde Gelir Vergisi Kanunu'nun 85 ve
86'ncı maddelerinde belirtilen esaslara veya söz
konusu gelirlerin beyanına ilişkin özel
hükümlere göre işlem yapılması gerekir.
Gelir Vergisi Kanunu'nun 85 ve 86'ncı
maddelerinde tam ve dar mükellefiyet esasında
hangi gelirlerin hangi koşullarda beyan
edileceği veya edilmeyeceği hükümlerine yer
verilmiştir
Yıllık beyannamenin verilmesi
01 Ocak- 31 Aralık 2010 döneminde elde edilen
beyana tabi kazanç ve iradların Yıllık Gelir
Vergisi beyannamesi ile 2011 yılının Mart ayının
yirmi beşinci günü akşamına kadar (01 Mart - 25
Mart) beyan edilmesi gerekmektedir.
Gelir unsurlarından birinden, bir kaçından veya
tamamından bir takvim yılı içinde elde edilen
kazanç ve iratlardan beyan edileceklerin yıllık
beyannamede toplanarak beyan edilmesi
gerekmektedir.
Ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden dolayı
gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi
mükelleflerine hiçbir hadle sınırlı olmaksızın
Yıllık Gelir Vergisi, Geçici Vergi, Katma Değer
Vergisi ve muhtasar beyannamelerini elektronik
ortamda gönderme zorunluluğu
getirilmiştir.Geliri sadece gayrimenkul sermaye
iradından ibaret olan mükellefler de vergi
dairesinden alacakları kod, parola ve şifre ile
elektronik ortamda beyanname verebilirler.
Buna göre ticari, zirai ve mesleki
faaliyetlerinden dolayı gerçek usulde
vergilendirilen Gelir Vergisi mükellefleri;
- 2010 yılına ilişkin olup, 01 - 25 Mart 2011
tarihleri arasında verebilecekleri Yıllık Gelir
Vergisi beyannamesini, elektronik ortamda
göndereceklerdir.
- Takvim yılı içinde ölüm halinde ölenin takvim
yılı başından ölüm tarihine kadar olan döneme
ait geliri, ölüm tarihinden itibaren 4 ay
içinde, varislerce yıllık Gelir Vergisi
beyannamesi ile beyan edilir.
- Takvim yılı içinde memleketi terk edenler,
memleketi terkten önceki 15 gün içinde yıllık
gelir vergisi beyannamesi ile beyanda
bulunurlar.
Beyanname verme süresinin son gününün resmi
tatile rastlaması halinde, resmi tatili izleyen
ilk iş gününün tatil saatine kadar beyanname
verilebilmektedir.
Beyannameye eklenecek bildirim ve belgeler
Sadece ticari kazançlarını beyan eden
mükellefler yıllık Gelir Vergisi beyannamesine:
- Ayrıntılı bilanço ve ayrıntılı gelir tablosu,
- İşletme hesabı özeti,
- Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflere
ait ticari kardan mali kara ulaşmak için
hesaplamayı gösteren bildirim,
- Varsa, yabancı ülkelerde ödenen vergilere
ilişkin bildirim,
- Varsa, kesinti yoluyla ödenen vergilere
ilişkin belgeleri
ekleyeceklerdir.
Ticari kazancın yanında başka gelirlerin de
beyan edilmesi halinde, ilgili gelire ilişkin
olarak vergi kanunlarınca öngörülen belgeler de
eklenecektir.
Zararların karlara takas ve mahsubu
Gelir unsurlarının bir kısmından kar, bir
kısmından da zara edilmesi iş hayatının doğal
sonuçlarındandır. Gelirin toplanmasında gelir
unsurlarından bazılarından doğan zararlar (Gelir
Vergisi Kanunu'nun 80'inci maddesinde yazılı
diğer kazanç ve iratlardan doğanlar hariç) diğer
kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edilir.
Bazı zararlar ise mahsup edilemez.
Buna göre;
Zarar olarak mahsup edilecek olanlar
- Diğer kazanç ve iratlar dışındaki kazanç ve
iratlardan doğan zararlar
- Yurt dışındaki faaliyetten doğan zararlar
(ilgili ülkedeki denetim elemanlarınca rapora
bağlanmalıdır.)
- 5 yılla sınırlıdır.
Zarar olarak mahsubu yapılamayacak olanlar
- Değer artış kazançlarından doğan zararlar
- Menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında,
sermayede meydana gelen eksilmeler
- Gelir vergisinden istisna edilen kazançlarla
ilgili zararlar
Yurtdışı faaliyetlerden doğan zararların mahsubu
Tam mükellefiyete tabi kişiler, yurt dışı
faaliyetlerinden doğan zararlarını, faaliyette
bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre denetim
yetkisi verilen kuruluşlarca rapora bağlanması
ve raporun aslı ve tercüme edilmiş bir örneğinin
Türkiye'deki ilgili vergi dairesine ibrazı
halinde mahsup edebileceklerdir.
Türkiye'de mahsup edilen yurt dışı zararın,
ilgili ülkede de mahsup edilmesi halinde,
Türkiye'de beyannameye dahil edilecek yurt dışı
kazanç, mahsuptan önceki tutar olacaktır.
Türkiye'de gelir vergisinden istisna edilen
kazançlarla ilgili yurt dışı zararlar, yurt
içindeki kazanç ve iratlardan mahsup edilmez.
Yıllık beyannameye dahil edilen kazanç ve
iratlardan yapılacak indirimler
Yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlere
İlişkin indirimler Gelir Vergisi Kanunu ile
diğer kanunlarda belirtilmiştir. Gelir Vergisi
matrahının tespitinde gelir vergisi
beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıda
belirtilen indirimlerin yapılabilmesi için
yıllık beyanname ile bildirilecek bir gelirin
bulunması ve yapılacak indirimlerin ilgili
mevzuatta belirtilen şartları taşıması
gerekmektedir.
Ticari kazançtan indirim konusu yapılabilecek
harcamalar şunlardır;
1- Şahıs sigorta primleri ve bireysel emeklilik
sistemine ödenen katkı payları,
2- Eğitim ve sağlık harcamaları,
3- Bağış ve yardımlar,
4- Sponsorluk harcamaları,
5- Ar-Ge harcamaları,
6- Doğal afetler ile ilgili ayni ve nakdi
bağışlar,
7- Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı
yapılan nakdi bağış ve yardımlar,
8- İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansına
yapılan bağış, yardım ve sponsorluk harcamaları,
9- Diğer kanunlara göre tamamı indirilecek bağış
ve yardımlar.
Yukarıdaki harcamaların mükellefin yıllık
beyannamesinde bildirdiği kazançtan indirilmesi
belli şartlara ve sınırlamalara tabidir. Yazının
kapsamı içinde bu ayrıntılara girilememiştir.
Gelir Vergisi'nin tarhı ve ödenmesi
Mükellefin yıllık beyannamesinde gösterdiği
kazanç ve zararların ve indirimi kabul edilen
yukarıda anılan indirimlerin dikkate
alınmasından sonra ödenmesi gereken vergi mart
ve temmuz aylarında olmak üzere iki taksitte
vergi dairesine doğrudan veya banka aracılığı
ile ödenir.
Ancak, öncelikle yıl içinde kesinti yoluyla
ödenen vergilerin ve geçici vergilerin
hesaplanan vergiden mahsubu gerekir.Yıl içinde
ödenen vergilerin hesaplanan vergiden fazla
olması da mümkündür. Bu durumda fazla ödenen
verginin iadesi söz konusu olur. Konu aşağıda
kısaca açıklanmıştır.
Gelir Vergisi'nde mahsup ve iadeler
Tevkif yoluyla kesilen vergilerin mahsup ve
iadesi
Beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve
iratlardan vergi kanunlarına göre kesilmiş
bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan
gelir vergisinden mahsup edilebilir, mahsubu
yapılan miktar hesaplanan gelir vergisinden
fazla olursa aradaki fark vergi dairesince
mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ
tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı
üzerine kendisine iade edilir.
Beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup
ve kalan kısmın iadesi
Yıllık beyanname ile beyan edilen gelir
üzerinden hesaplanan vergiden yıl içinde tevkif
yoluyla kesilen vergiler mahsup edilir. Mahsup
işleminin yapılabilmesi için, tevkif yoluyla
kesilen verginin beyannameye dahil edilen gelir
veya kazanca ilişkin olması gerekmektedir. Bu
durumda kazanç veya gelir türünün bir önemi
bulunmamakta olup, mükelleflerin kesintiyi yapan
vergi sorumlularına ait bilgiler ile yıl içinde
yapılan tevkifata ilişkin tabloyu yıllık
beyannamelerine eklemeleri yeterli olacaktır.
Mahsuben iade
Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık
beyanname üzerinde hesaplanan vergiden mahsuplar
sonunda kalan kısmının diğer vergi borçlarına
mahsup talebi, tutarına bakılmaksızın ve
inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine
getirilir.
Nakden iade
Nakden iade taleplerinin dilekçe ile yapılması
şarttır. Tevkif yoluyla kesilen vergilere
ilişkin nakden iade edilecek tutarın 10.000
TL'yi geçmemesi halinde iade talebi, yıl içinde
yapılan tevkifatlara ilişkin tablo ile birlikte
Gelir Vergisi Kanunu'nun 252 Seri No.lu Genel
Tebliği'nde gelir veya kazanç türüne göre ayrı
ayrı belirtilmiş belgelerin dilekçeye eklenmesi
koşuluyla inceleme raporu ve teminat
aranmaksızın yerine getirilir.
Nakden yapılacak iade taleplerinin 10.000 TL'yi
aşması halinde, 10.000 TL'yi aşan kısım vergi
inceleme raporuna göre iade edilir. Teminat
gösterilmesi halinde inceleme sonucu
beklenmeksizin iade yapılır.
Nakden iade talebinin 100.000 TL'ye kadar olan
kısmı, yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam
tasdik raporu uyarınca iade edilir. İade
talebinin 100.000 TL'yi aşan kısmının iadesi her
halükarda vergi inceleme raporu sonucuna göre
yerine getirilir.
Tevkif yoluyla kesilen vergilerin geçici vergiye
mahsubu
Gerçek usule tabi ticari,zirai veya mesleki
geliri olan mükelleflerin , yıl içinde ilgili
dönemler halinde hesaplanan geçici vergilerinden
varsa o hesap dönemi ile ilgili olarak daha önce
ödenmiş geçici vergi ve geçici vergiye tabi
kazançlarla ilgili olarak tevkif edilmiş
vergiler mahsup edilmekte, mahsuptan sonra kalan
tutar o dönem için ödenmesi gereken geçici vergi
olmaktadır.
Üçer aylık dönemler halinde tahakkuk ettirilerek
tahsil edilen geçici vergi, yıllık beyanname
üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup
edilir. Mahsup edilemeyen (kalan) tutar
mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup
edilir.Bu mahsuplara rağmen kalan geçici vergi
tutarı o yılın sonuna kadar yazılı olarak talep
edilmesi halinde mükellefe iade edilir.
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK / Dünya
akif.akarca@alfaymm.com |