Vergilerde 2010
2010 senesinde vergiler konusunda
ülkemizde her zaman olduğu gibi birçok gelişme yaşandı.
Bu yazımızda sözkonusu gelişmeleri bir kere daha
sizlerle paylaşarak nelerin yapılmaması ve geçmişi
unutturmadan gelecekte neler yapılması konusunda bir
fikir de vermiş olacağız. Bu hususların zaten hukuka
aykırı olduğunu bu satırlarda çok önceden sizlerle
paylaşmıştık. Yargı kararları da bu sonuçları teyit
etmiş oldu. Hatırlayalım:
1. Maliye Bakanlığı uzun süredir üzerinde konuşulan ve
hukuka aykırı pek çok sonuca sebep olması nedeniyle çok
fazla eleştiri alan Kod sistemi yerine yeni bir uygulama
getirdi. Yeni sistemin adı “KDV İadesi Risk Analizi
Projesi” olarak belirlendi. Bununla birlikte uygulamada
önemli bir değişiklik olmadı. Eski kayıtlar kullanılmaya
devam ediliyor.
2. Varlık Barışı macerası her zaman olduğu gibi ve yine
hukuken yapılan vahim hatalar sebebiyle yine hüsranla
sonuçlandı. Kanunların yürürlüğe girmesindeki hatalara
maddi hatalar ve uygulama hataları ve beyanları da dahil
olunca görünen köye kılavuz gerekmedi. Rakamlara
bakıldığında 22.11.2008-2.3.2009 dönemi beyan edilen
14.8 milyar lira, tahakkuk eden 419.1 milyon lira;
10.7.2009-31.12.2009 dönemi beyan edilen 32.4 milyar
lira, tahakkuk eden 1.137 milyar lira; Toplam olarak
beyan edilen 47.2 milyar lira, tahakkuk eden 1.556.1
milyar lira; Toplam tahsil edilen rakam beklenen rakamın
çok ötesinde ve sadece 830 milyon lira.
3. 6009 sayılı Kanun vergi hukuku alanına birçok yeni
hukuka ve anayasaya aykırılıklar getirmiştir. Burada
ilginç olan aslında bu Kanun’da yer alan düzenlemelerin
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararları
çerçevesinde getirilmesi. Fakat yeni düzenlemeler de
yine Anayasa’ya aykırı. Örnekler şöyle: Ücretler
konusunda Temmuz ayı ücret ödemelerindeki problemler 6
aylık sürenin dolmasına bağlı olarak birçok problem
yaratmış ve yaratmaya devam etmektedir. Konuyla ilgili
çok sayıda yargı başvurusu bulunmaktadır. Tarh
zamanaşımı konusunda getirilen düzenleme sonucunda bir
yıllık zaman sınırı getirilmektedir. Bu yeni düzenleme
yine hukuka aykırıdır. Bunun yanında 8 Temmuz 2010
öncesinde tarh ve tebliğ edilen vergiler bakımından,
takdir komisyonunda geçen süreler dikkate alındığında,
zamanaşımı süresi uzatılamaz. Bu konuda da yargı yoluna
gidilecek ve yargıda sözkonusu işlemlerin iptal edilmesi
hukuka uygun olacaktır.
4. Anayasa Mahkemesi tarafından belirlenen bir başka
temel hukuka aykırılık yatırım indirimi konusundadır.
Yatırım indiriminin mükelleflerin hakkı olan tamamı
yerine % 25 oranla sınırlandırılması da hukuka ve
Anayasa’ya aykırı olduğu gibi düzenlemeye temel olan
Anayasa Mahkemesi kararına da aykırıdır. Bu konuda
Maliye Bakanlığı hukuka aykırı olarak bu uygulamanın
ancak Ocak 2010 sonrası dönemlerde uygulanabileceğinden
bahisle Anayasa Mahkemesi kararı 8.1.2010 tarihinde
yayınlanmasına rağmen verilen yıllık beyannamelerde
yatırım indirimini kabul etmemiş ve hatta elektronik
beyanname verenler bakımından bu konuda beyannamede yer
ayırmayarak mükelleflerin haklarını kullanmalarına engel
olmaya çalışmıştı. Fakat mükellefler de haklarını
korumanın yolunu bulmuş ve ihtirazi kayıtla beyanname
vermek suretiyle yargı yoluna başvurmuşlardı. Mahkeme
kararları bu konuda mükelleflerin haklı olduğunu teyit
etmişlerdir.
5. Danıştay 10. Dairesi 28.6.2010 Tarih ve E.2009/16016
sayılı kararı ile aracın değil cihazın radyo ve
televizyon yayını almaya yarayan kısmı üzerinden bandrol
ücreti alınmasının uygun olacağı gerekçesiyle, yürütmeyi
durdurma kararı verdi.
6. Yurtdışı çıkış yasağı konusunda Anayasa Mahkemesi’nin
iptal kararına rağmen, yeni düzenlemede eski düzenleme
mantığında düzenleme yapılmışken, yıllardır bu durumu
Kanun ile düzeltip hukuka uygun hale getirmek mümkün
iken ve Parlamento çoğunluğu varken bu yapılmayıp
demokratikleşiyoruz diyerek bu değişikliği Anayasa’da
yapmak bir garabeti ortaya koymaktadır. Şimdi de kanun
değişikliği olmadan İdari kararlarla durum düzeltilmeye
çalışılmaktadır. Acaba mükellefler bu duruma neden
şaşırmamaktadırlar dersiniz.
7. Vergide rekorlar kırmaya devam etmekteyiz.
Akaryakıtta ülkeyi idare edenlerin bile artık tepki
gösterdiği bu seneki artışlar sonrasında gerekli
çalışmaların yapıldığı açıklanmış ve indirim sinyali
verilmişti. Fakat yılın son günlerinde yeni artışlarla
yeni rekorlar da kırılarak 2010’u tamamlamış olduk.
Gördüğünüz üzere istikrarlı konularımız da mevcut.
İletişim de tabii ki unutulmamalıdır.
8. 6009 sayılı Kanun’la oluşturulan yeni inceleme düzeni
birçok problemi beraberinde getirmektedir. Çok genel bir
ifadeyle yapılan incelemelerin idare uygulamalarına
uygunluğu düşüncesi objektiflikten uzaklaşan hukuki bir
çelişkiyi oluşturmaktadır.
Bu arada bildiğiniz üzere Garnizon Koşusu olarak
Mehmetçiklerimizin Atatürk’e koşmaları bu sene
engellendi. Ankara Valiliği bu konuda açıklama yaparak
buna sebep olarak vatandaşların bu koşular sırasında
el-kol hareketleri yaparak tepki gösterdiklerini
belirtti. Sizlerin bildiğiniz üzere tepki olumlu veya
olumsuz olabilir. Mehmetçiğin koşması bu olumlu
tepkilerdendir. Onlar aslında koşan Türkiye’nin
sembolüdür. Bu koşu sırasındaki el-kol hareketlerine ise
halk tarafından ALKIŞ adı verilmektedir.
Güneş balçıkla sıvanmaz. Umut ve mutluluk dolu bir yıl
dilerim.
Prof. Dr. Hakan Üzeltürk
6news
hakan.uzelturk@6news.com.tr |