Maliye, vergi
incelemesine standart getirdi mükellefin mağduriyeti
sona eriyor
Maliye, daha önce vergi incelemeleriyle ilgili olarak
kanunda yapılan değişikliklere ilişkin yönetmelikleri
yayımladı.
Bu yılbaşı itibarıyla yürürlüğe giren yönetmelik;
incelemelere süre, usul ve raporlama konusunda ciddi
standart getiriyor. İnceleme sürecinde mükelleflerin
yakındığı birçok husus, yazılı olarak kurala bağlanarak
çözüm bulunmuş. Şimdiye kadar mevzuatın kişilerce farklı
yorumlanmasından dolayı neredeyse inceleme elemanı
sayısınca mevzuat çeşitliliği oluşuyordu. Bundan sonra
inceleme elemanları kanun, tüzük, tebliğ ve sirkülerle
şekillenen mevzuata uymak zorunda kalacak.
10 GÜNDE İŞE BAŞLANMALI
Yönetmeliğe göre vergi incelemesi yapmaya yetkili
olanlar, inceleme görevinin verilmesinden itibaren en
geç on gün içinde işe başlamak zorunda. Mükellefin
kendisine veya bulunduğu sektöre yönelik yapılan her
türlü araştırma, inceleme, bilgi isteme ve yazışma gibi
faaliyetler işe başlandığını gösteriyor. Ayrıca inceleme
görevinin verilmesinden itibaren en geç otuz gün içinde
incelemeye başlanması gerekecek. Bu süre içinde
incelemeye başlanılamaması halinde, durum gerekçeli bir
yazıyla bağlı bulunulan inceleme ve denetim birimine
bildirilecek. İnceleme ve denetim birimi, incelemeye
başlanılamamasını haklı kılan bir mazeretin varlığı
halinde en fazla on beş gün ilave süre tanıyabileceği
gibi, inceleme görevini başka bir elemana da
verebilecek. Vergi incelemesine, mükellef nezdinde
tanzim olunacak 'başlama tutanağı'yla başlanacak.
Düzenlenen tutanağın bir örneği inceleme yapılana, bir
örneği inceleme elemanının bağlı bulunduğu birime, bir
örneği ise mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine
gönderilecek. Böylece mükellefin inceleme konusuyla
ilgili pişmanlıkla beyanname vermesinin önüne geçilmiş
olacak. >
Görevliler, inceleme sırasında tespit ettikleri
hususları not ederek bir inceleme dosyası oluşturacak.
Dosyada; mükellefin mevzuata aykırı işlemleri, incelenen
hesapları, bulunan matrah farkı, vergi farkı ve bunların
hesaplanma yöntemlerine ilişkin bilgiler ile bu kapsamda
yapılan yazışmalar ve düzenlenen tutanaklar yer alacak.
Ölüm, emeklilik, istifa, hastalık ve askerlik gibi
görevin devredilmesi gerektiği durumlarda inceleme
görevi dosyayla birlikte devredilecek. Normalde zaten
defter ve belgeler yazılı olarak isteniyor ve tutanakla
teslim alınıyor. Görevlilerin bazen sürecin pratik ve
hızlı işlemesi için mükellefleri telefonla arayarak
defter ve belgeleri istemesi de söz konusu olabiliyor.
Yönetmelikte bu şekilde getirilen defter ve belgeler
için de tutanak tanzim edilmesi gerektiği özellikle
belirtilmiş.
Yönetmelikte birçok hususa standart ve usul mecburiyeti
getirilmiş, ancak incelemeyle ilgili tutanak konusu
ihtiyari bırakılmış. Mükelleflerin incelemeden haberdar
olmaları ve pozisyonlarını belirlemeleri bakımından
özellikle adresinde bulunan mükelleflere ilişkin
incelemelerde tutanağın mecburi tutulması gerektiğini
düşünüyorum. Çünkü tutanak imzalamayan, hatta
incelemeden haberi olmayan mükellefler sürpriz vergi
ihbarnameleriyle karşı karşıya kalınca ne yapacağını
şaşırıyor. Vergi mahkemeleri de tutanak tutulmayan ve
mükellefin savunması alınmayan bu tür tarhiyatları
reddediyor. Bu yüzden tutanağın gerekli görülmesi
halinde tutulabileceğine ilişkin hükmün yeniden gözden
geçirilmesinde fayda var. Gerekirse Vergi Usul
Kanunu'ndaki ifade de değiştirilebilir. Düzenlenen
tutanakların birer nüshasının mükellefe veya nezdinde
inceleme yapılan kimseye verilmesi mecburi.
İnceleme yapmaya yetkili olanlar, ilgilileri,
tutanakları imzalamaları için zorlayamaz. İlgililer,
tutanakları imzalamaktan çekindikleri takdirde tutanakta
bahis konusu edilen olaylar ve hesap durumlarını ihtiva
eden defter ve vesikalar, mükelleften rızasına
bakılmaksızın alınır ve inceleme neticesinde tarh edilen
vergiler ve kesilen cezalar kesinleşinceye kadar geri
verilmez. İlgililer her zaman bu tutanakları imzalayarak
defter ve vesikaları geri alabilir.
Yönetmelik, vergi kanunlarıyla ilgili kararname, tüzük,
genel tebliğ ve sirkülere aykırı vergi inceleme raporu
düzenlenemeyeceğini hüküm altına almış. Birçok mükellef,
tebliğ ve sirküler göz ardı edilerek yazılan raporlardan
şikâyetçi. Bu hükümle keyfiliğin önüne geçilmiş oldu.
Okuma komisyonlarının da sadece maddi hata kontrolü
yapmaktan vazgeçip mevzuata uygun yorum yapılıp
yapılmadığı hususunu da dikkate almaları gerekiyor.
İnceleme sırasında, vergi kanunlarıyla ilgili kararname,
tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülerin vergi
kanunlarına aykırı olduğu kanaatine varırlarsa, bu
hususu bağlı oldukları inceleme ve denetim birimleri
aracılığıyla Gelir İdaresi'ne bir raporla bildirirler.
İnceleme süresi sınırlandırıldı
Yönetmelikte incelemelerin mümkün olan en kısa sürede
tamamlanması öngörülüyor. İncelemeye başlanıldığı
tarihten itibaren, tam inceleme yapılması halinde en
fazla bir yıl, işlem sınırlı ise en fazla altı ay içinde
bitirilmesi gerekiyor. Zamanında bitirilemeyen
incelemeler için bir defalığına ek süre istenebilecek.
Bu talep, ilgili inceleme ve denetim birimi tarafından
değerlendirildikten sonra altı ayı geçmemek üzere ek
süre verilebilecek. Bu durumda, incelemenin bitirilememe
sebebi ilgili birim tarafından mükellefe yazılı olarak
bildirilecek. Görevin başka bir inceleme elemanına
devredilmesi gerektiği hallerde, inceleme kalan süre
içinde tamamlanmak zorunda. Böylece mükellefin idaredeki
işleyiş bozukluğu ve görevlinin şahsi durumundan dolayı
mağdur edilmesi engellenmiş olacak. Ek süre dahil olmak
üzere, süresinde herhangi bir kabul veya eleştiri raporu
düzenlenmemesi halinde, durum, vergi incelemesi yapmaya
yetkili olanlar tarafından gerekçeleriyle yazılı olarak
bağlı oldukları birime bildirilecek. Bu durumda lüzum
görülmesi halinde görevli hakkında disiplin cezası
öngörülebilecek. Bütün bu düzenlemeler gerçekten hukuk
devletinde olması gereken, denetimde de şeffaflığı
sağlayacak tedbirler. Ancak süre kısıtlaması halen
inceleme elemanlarında bulunan inceleme emirleri için de
geçerli olacak mı? Birimler bu incelemelerine belirlenen
sürede başlayıp, zamanında tamamlayabilecek mi? Fizikî
imkânsızlık yüzünden gerçekleştirilemeyen hükümlerin
müeyyidesi olacak mı? Bütün bunları bekleyip göreceğiz.
Ahmet Yavuz / zaman
ahmet.yavuz@zaman.com.tr
|