Şirket
ortaklarına bir iyi, bir kötü haber!
Doktor hastasını telefonla
arar ve hastasına bir kötü birde çok kötü haberi
olduğunu söyler. Daha sonrada ilk önce hangisini
söylememi istersiniz diye sorar. Hasta ilk önce
kötü haberi duymak istediğini söyler. Doktor
hastaya "Tahlillerinizi aldım ve ne yazık ki 24
saat ömrünüz kaldı." der. Hasta yıkılmıştır.
Doktora sorar; "Daha kötü haber ne olabilir ki
?"
Doktor, "Dünden beri sizi arıyorum, ama
telefonunuzu daha yeni düşürebildim."
Okurlarımızın şirket ortaklarına bir iyi, bir de
kötü haber acaba ne olabilir ki dediklerini
duyar gibiyim. Ben fıkradakinin tersini yapıp,
önce iyi haberi vermek istiyorum.
İyi haber
Torba Kanun sosyal güvenlik sistemimizde bugüne
kadarki uygulamalardan çok farklı bir uygulama
yaptı. Bugüne kadar bir çok kişinin
emekliliğinde sorun yaşatan SSK, Bağ-Kur
çakışmasının önüne geçmek için TBMM Torba
Kanun'la çok önemli bir düzenleme yaptı.
Torba Kanun'la yapılan değişiklikten önceki
uygulamada, Bağ-Kur sigortalısı olan bir şirket
ortağı ya da vergi mükellefi, şirket ortaklığını
devretmeden veya vergi kaydını kapatıp Bağ-Kur
sigortasından çıkmadan bir başka yerde SSK
sigortalısı olamıyordu. İşçi olarak çalışsa
bile, SSK ödenmeden sadece vergiler ödenerek
ücret alıyordu.
Torba Kanun'la yapılan ve 1 Mart 2011 tarihinden
itibaren yürürlüğe giren uygulamaya göre
sigortalıların SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı
kapsamında sigortalılık hallerinden birden
fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek
şekilde çalışması halinde, öncelikle 4/c, yani
memuriyet kapsamında sigortalı sayılacak.
Ancak sigortalının aynı anda 4/a (SSK) ve 4/b
(Bağ-Kur) kapsamında sigortalılık statülerine
tabi olacak şekilde kanun kapsamına girmesi
halinde ise 4/a (SSK) kapsamında sigortalı
sayılacak.
Bu düzenleme ile Bağ-Kur'lular SSK'dan emekli
olabilmek için muvazaalı olarak işyerlerini
yakınlarına devredip, aynı işyerinde SSK'lı
olarak son 3,5 yılda işyerlerini ve ortaklık
hisselerini başkalarına devretmek zorunda
kalmayacaklar.
İşyerini veya ortaklık hisselerini bir başkasına
devretmeden ortağı veya sahibi olmadıkları bir
başka işyerinde işçi olarak çalışarak SSK
statüsünde sigortalı olabilecekler. Bu durumda
da son yedi yıllık prim gününün en az 1260 günü
yani 3,5 yılı SSK'lı çalışırlarsa SSK
koşullarına göre hem daha erken emekli
olabilecekler ve hem de daha yüksek emekli
aylığı alabilecekler.
Gerçekten de, insanları muvazaalı işlem
yaptırmaktan, Bağ-Kur sigortalısı olanların SSK
sigortalısı olarak çalışmalarına izin veren bu
yeni uygulamanın son derece olumlu ve güzel bir
haber.
Burada özellikle hiç kimsenin kendi şirketinde
veya işyerinde SSK'lı olmaması gerektiğini
hatırlatmak istiyoruz.
Kötü haber
Ancak gelelim kötü habere; SGK henüz bu uygulama
ile ne şekilde işlem tesis edeceğini karara
bağlayamamış, dolayısıyla 25 Şubat 2011
tarihinde Torba Kanun yayınlanmasına rağmen
halen uygulamanın nasıl yapılacağı duyurulmadı.
Bir çok kişi de, bu uygulamayı takip edemediği
için, halen çalışanlardan Bağ-Kur primi ödediği
için SSK sigortalısı olamayan 1 Mart 2011
tarihinden geçerli işe giriş bildirgesi
veremedi.
Dolayısıyla işe giriş bildirgesi veremeyen bu
durumdaki kişiler için idari para cezası
uygulanması, hatta daha ötesi bu kapsamda
bildirimi yapılmayan kişilerin müfettişlerce
tespiti halinde bir yıl boyunca beş puan prim
teşviki, 6111 teşviki gibi bazı istihdam
teşviklerinden de yararlanamaması tehlikesi
ortaya çıktı.
SGK'nın bu durumdaki kanun çıktığında Bağ-Kur
sigortalılığı devam ettiği için SSK'lı olamayan
kişilerin durumunu bir an önce açıklığa
kavuşturması ve bu haksızlığı gidermesi
gerekiyor. Yoksa çok kişi bu kötü haberden
dolayı üzülecek.
Resul KURT / İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK/Dünya
info@resulkurt.com |