Yurt dışına yapılan
ödemeler inceleniyor
Değerli okurlar, bugün
sizlerle vergi inceleme elemanlarınca mükelleflerin yurt
dışına yaptıkları ödemelere ilişkin olarak gönderilen bir
bilgi isteme yazısını ve iki muktezayı paylaşacağım.
Son aylarda yurt dışına yapılan ödemelerle ilgili olarak çok
sayıda eleştiri gözlemledik. İncelemelerde;
a-Giderin fazlalığı
b-Maliyetin yüksekliği
c-Ödemenin mahiyeti (danışmanlık mı, gayri maddi hak mı,
örneğin know-how bedeli mi olduğu)
hususları irdelenmektedir.
Gruptan alınan hizmetlerin danışmanlıktan ziyade gayri maddi
hak olduğu yönündeki eleştirilerin sıklaştığını müşahede
ediyoruz.
İstenen bilgiler :
1-a) Kanuni veya iş merkezi yurt dışında bulunmakla
birlikte, Türkiye'de iş yeri veya daimi temsilci bulunduran
dar mükellef kurumlara;
b) Türkiye'de kanuni veya iş merkezi ile işyeri ya da daimi
temsilcisinin hiç biri bulunmayan kurumlara,
2008 ve 2009 yıllarında aşağıdaki konularla ilgili olarak
nakden veya hesaben ödeme yapılıp yapılmadığının ayrı ayrı
kontrol edilerek yapılmamışsa bunun ayrı ayrı belirtilmesi,
şayet yapılmışsa buna ilişkin aşağıdaki tablonun
doldurulması:
Ödeme Tarihi Ödeme Yapılan Kurumun Unvanı ve Merkezinin
Hangi
Ülkede Olduğu Ödemenin Brüt
Tutarı (TL cinsinden) Ödemenin Net
Tutarı (TL
cinsinden) Ödemenin Neye İlişkin
Olduğu (Hizmet ithalatı, gayrimaddi hak-royality-
bedeli, GVK 70'de sayılan
mal ve hakların kiralanması, serbest meslek icrası, vb)
- Hizmet ithalatı ( )
- GVK 70. maddede sayılan gayrimenkullerin veya bu
nitelikteki hakların kiralanması; ( )
- 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamında yapılan
ödemeler. ( )
- Ticari ve zirai kazanca dahil olup olmadığına
bakılmaksızın, telif, imtiyaz, ihtira, işletme ticaret
unvanı, marka, know how (teknik bilgi), lisans, royality,
software vb. gayri maddi hakların satın veya devir alınması;
( )
- 1. maddede sayılan kurumlara bağlı çalışan personelin
Türkiye'de yaptığı işler sırasında ücretinin karşılanması; (
)
- 1. maddede sayılan kurumlar tarafından sağlanan, mühendis,
uzman, doktor, denetçi, mimar, avukat, tekniker vb.
kişilerin yapmış oldukları montaj, mühendislik, danışmanlık,
denetim ve diğer serbest meslek faaliyeti kapsamındaki işler
için ödenen bedeller; ( )
- Gider paylaşım sözleşmeleri kapsamında yapılan ödemeler. (
)
- Alacak faizleri, bankacılık hizmetleri veren yabancı
bankalar ve finans kurumları dışındakilere ödenen faizler. (
)
2-1. maddede sayılan yabancı kurumlardan yukarıda belirtilen
konularla ilgili yapılan alım, devir, kiralama vb. işlemlere
ait yevmiye kayıt bilgileri (aktifleştirme, gider yazma,
vergi tevkifatı ve ödemeye ilişkin borçlu ve alacaklı
kayıtları içerecek şekilde)
3-2008, 2009 yıllarında, kurumunuz tarafından dar mükellef
gerçek kişilere 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61.
maddesine göre ücret ve ücret sayılan haller kapsamında
ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa söz konusu ödemelerin
ilgili dönemler itibariyle brüt ve net toplamlarına ilişkin
bilgiler;
İşletmeye kayıtlı lüks araçların giderleri ne olacak?
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Usul Müdürlüğü
Sayı: B.07.1.GİB.4.34.19.02/VUK-1/12006
03/03/2006
Konu : Lüks sınıfa giren araçların işletmenin aktifine kayıt
edilip edilemeyeceği hk.
İlgi : Tarihsiz dilekçeniz.
İlgi dilekçenizde sürücü kursu hizmetleri isi ile iştigal
etmekte olduğunuz, araç filonuza lüks sınıfa giren motor
hacmi 1600 cc ve üzeri araçları dahil etmek istediğiniz
belirtilerek bu konuda görüş talep edilmektedir.
İlgi dilekçeniz üzerine …………….Müdürlüğü'nden alınan
21/02/2006 tarih ve 2546 sayılı yazıda;
"5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinde,
safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun
ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme
bağlanmıştır.
Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar
Vergisi Kanunu'nun 14. maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu'nun
40. maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 40.
maddesinde, "Safi kazancın tespit edilmesi için aşağıdaki
giderlerin indirilmesi kabul edilir.
5. (4008 sayılı Kanunun 24'üncü maddesiyle değişen bent)
(01/01/1995 tarihinden geçerli olmak üzere) Kiralama yoluyla
edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan
taşıtların giderleri (4369 sayılı Kanunun 82/3-s maddesiyle
01/01/1999 tarihinden geçerli olmak üzere numaralı parantez
içi hüküm yürürlükten kaldırılmıştır.),
…
7. (2361 sayılı Kanunun 29'uncu maddesiyle değişen bent)
(01/01/1981 tarihinden geçerli olmak üzere) Vergi Usul
Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar; (4369 sayılı
Kanunun 82/3-s maddesiyle 01/01/1999 tarihinden geçerli
olmak üzere numaralı parantez içi hüküm yürürlükten
kaldırılmıştır.)" hükmü yer almıştır.
Bu hükümlere göre, taşıtların işletme aktifine alındığı
tarihten itibaren şahsi işlerde kullanılmaması ve sadece
ticari kazancın elde edilmesi işlerinde kullanılması
kaydıyla taşıtların giderleri ile amortismanlarının kurum
kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması
mümkündür." denilmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Fatura ile belgeleme zorunluluğu
Tarih : 23.11.2009
Sayi : B.07.0.GIB.0.01.29/2925-233-965/110919
VUK Md. 232
GVK Md. 40
Mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak satın
aldıkları (kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve
bedeli fatura düzenleme haddini asmayan mal ve hizmet
alımları için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa
fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesine ilişkin
düzenleme, mükelleflerin sadece is yerinde kullanmak ve
tüketmek amacıyla satın aldıkları mal ve hizmetleri
kapsamakta olup, şehir içi ve dışındaki iş seyahatlerinde
yeme, içme gibi harcamalarının bu kapsamada
değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ve bu tür harcamaların
fatura ile tevsikinin mecburi olduğu hk.
Yazınızda, firmanızın uluslararası deniz taşımacılığı
faaliyeti ile iştigal ettiği, şirket personelinin geminin
bulunduğu limanlarda yapmış olduğu iş seyahatleri esnasında
yemek, otopark ve benzeri harcamalarından oluşan ve fatura
sınırını aşmayan giderlerinin fatura düzenleme sınırını
geçmemesi ve fatura temininde yaşanan güçlüklerin de dikkate
alındığında, fatura yerine perakende satış vesikası ile
belgelendirilmesi hususunun bir kez daha değerlendirilmesi
talep edilmektedir.
Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinde, ticari kazancın
elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel
giderlerin safi kazancın tespitinde indirileceği hüküm
altına alınmış olup, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun
6. maddesinde de, "... Safî kurum kazancının tespitinde,
Gelir Vergisi Kanunu'nun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri
uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Vergi Usul Kanunu'nun 232. maddesinde, "birinci ve ikinci
sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan
çiftçiler;
1- Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
2- Serbest meslek erbabına;
3- Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4- Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5- Vergiden muaf esnafa.
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve
bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.
Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf
tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve
defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın
aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 670
TL'yi (2009 yılı için) geçmesi veya bedeli 670 TL'den az
olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi
yapanın fatura vermesi mecburidir." hükmü yer almaktadır.
Konuyla ilgili yayınlanan 204 ve 206 Sıra No.lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliğleri'nde, mükelleflerin ticari
faaliyetlerine ilişkin olarak; işyerlerinde kullanılmak ve
tüketilmek amacıyla satın aldıkları (kırtasiye, büro ve
temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme
mecburiyetini belirleyen kanuni haddi asmayan mal ve hizmet
alımları için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa
fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesinin uygun
görüldüğüne ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Söz konusu düzenleme mükelleflerin sadece iş yerinde
kullanmak ve tüketmek amacıyla satın aldıkları mal ve
hizmetleri kapsamakta olup, şehir içi ve dışındaki iş
seyahatlerinde yeme, içme gibi harcamalarının bu kapsamada
değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu tür
harcamaların kurum kazancının tespitinde gider olarak
dikkate alınabilmesi için fatura ile tevsiki mecburidir.
Zeki GÜNDÜZ / Dünya |