|
|
|
Mükellef
hakları |
|
|
|
Mükelleflerin vergiye
gönüllü uyumunu sağlamak amacıyla yapılan düzenlemelerle
sağlanan haklara 'mükellef hakları' deniliyor. Bu tür
haklar, vergileme ile ilgili işlemlerde kurallara bağlı
kalınmaya çalışılacağına, hukuka aykırılıklar için de
yargısal denetim yolunun açık olacağını ifade ediyor. |
|
|
Mükelleflere çeşitli açılardan
haklar tanıyan düzenlemeler iç hukuk kaynakları
ve dış hukuk kaynaklarına dayalı olabilir. İç
hukuk kaynakları; Anayasa ve yasalarda yer alan
hükümler ile mükellef hakları bildirgeleri ve
imtiyazları biçimindeki düzenlemelerdir. Dış
hukuk kaynakları ise, uluslararası anlaşmalar ve
sözleşmelerdir.
DÜNYADAKİ DURUM
Dünyada mükellef haklarının korunması ve
toplumda vergi bilincinin yaygınlaştırılmasına
yönelik girişimler İngiltere, ABD ve
Avustralya'da başlayıp diğer ülkelere
yayılmıştır. Bunun doğal bir sonucu olarak
mükellef hakları konusunda pek çok sivil toplum
örgütü kurulmuştur. Günümüzde 45 ülke ve 65
üyeden oluşan Dünya Mükellefler Birliği,
mükellef haklarının korunması ve vergi
bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla tüm
dünyada faaliyetlerini sürdürüyor.
Mükellef haklarının korunmasına yönelik
çalışmaların en fazla yoğunlaştığı Avrupa'da ise
29 ülkenin üye olduğu Avrupa Mükellefler Birliği
bulunmaktadır. Sivil toplum kuruluşu olarak
faaliyetlerini sürdüren bu birlikler, ülkelerde
hukuka uygun ve adil vergilemenin hayata
geçirilmesi ve mükellef haklarının korunmasına
yönelik girişimlerini her geçen gün
artırıyorlar.
TÜRKİYE'DE SİVİL ÖRGÜTLENME NE DURUMDA?
Türkiye'de mükellef haklarıyla ilgili olarak
bazı dernek ve vakıflar mevcut. Meslek
kuruluşları da faaliyet konularıyla ilgili
olduğu ölçüde konuya göz kırpıyor. Mükellef
haklarının korunması ve geliştirilmesi anlamında
güçlü bir yapılanma, ilk kez geçtiğimiz yıl
Bursa'da gerçekleşti. Bursa'da 21 kurum ve
kuruluş bir araya gelerek Mükellef Hakları
Platformu'nu kurdular. Platforma iş dünyası,
sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarından
yoğun destek sağlandı.
Vergileme işlemlerinin hukuka uygun ve adil bir
şekilde uygulanması ve bu süreçte mükellef
haklarına saygı gösterilmesini isteyen tüm
mükellefler; üye oldukları sivil toplum
kuruluşları, meslek odaları, iş dünyası veya
çalışma hayatını temsil eden kuruluşları
aracılığıyla Mükellef Hakları Platformu'na üye
olabiliyor. Yani bu platform; Ticaret ve Sanayi
Odaları, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları, Meslek
Odaları, Sanayici ve İşadamları Dernekleri,
Üniversiteler ve diğer tüm sivil toplum
temsilcilerine açık.
MÜKELLEF HAKLARINDAN BAZILARI
Türkiye'de mükelleflere tanınan hakları genel ve
özel haklar şeklinde iki ayrım altında özetlemek
mümkün. Genel haklar;
Adil, eşit ve saygılı hizmet alma hakkı,
Bilgi alma hakkı,
Başvuru hakkı,
Temsilci kullanma hakkı ve
Bilgilerin ve özel hayatın gizliliği hakkıdır.
Özel haklar ise tarh ve tahsile ilişkin haklar,
uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin haklar ve vergi
denetimine ilişkin haklardır.
Bu hakların dayanak ve açılımlarıyla bu haklar
bakımından durumumuzu izleyen yazılarımızda ele
alacağız.
Birden fazla nedenle doğum borçlanması
yapamazsınız
EŞİM (bayan) 07.08.1958 doğumlu. 15.04.1994
tarihinden itibaren hiç ara vermeden bu güne
kadar primleri yatmıştır. Şu anda 16,5 yıl oldu.
Çocuk borçlanması yapmak istiyoruz.
Çocuklarımızın doğum tarihleri (4 çocuk);
03.05.1979, 24.10.1980, 06.01.1985, 01.05.1995.
Bağ-Kur'dan borçlanma yapabiliyor muyuz? Şayet
Bağ-Kur'dan borçlanma yapamazsak herhangi bir
yerden sigortalı gösterip borçlanma yapabilir
miyiz? Bu konularda SGK'dan yardım alamıyoruz,
bize yardımcı olursanız çok memnun oluruz.
Yadigar Keser
Sorunuzdan, eşinizin Bağ-Kur sigortalısı
olduğunu anlıyoruz. Doğum borçlanması 4/a (SSK)
kapsamında sigortalı olan kadınlara sağlanan bir
hak olduğundan, Bağ-Kur sigortalısı kadınlar
doğum borçlanması yapamıyor. Eşiniz bundan sonra
4/a (SSK) kapsamında çalışmaya başlasa da
genelgeye göre, doğum borçlanması yapacak
sigortalının doğumdan önce 4/a kapsamında tescil
edilmiş olması gerekiyor. Eşiniz 4/a sigortalısı
olsaydı bile, yine genelgeye göre,
sigortalılığın başlangıcından önce gerçekleşen
doğumlar için borçlanma yapılamadığından ilk üç
çocuk için; dördüncü çocuk doğduktan sonraki iki
yıllık sürenin primleri ödenmiş olduğu için de
dördüncü çocuk için borçlanma yapamayacaktı.
Genel sağlık sigortası bildirim süresi
uzatılıyor
MEVCUT yasa hükmüne göre, genel sağlık sigortası
kapsamında olmayanların bugün akşam mesai saati
bitimine kadar genel sağlık sigortası bildirimi
ile genel sağlık sigortalılıklarını tescil
ettirmeleri, tescilini yaptırmayanlara 760,50 TL
idari para cezası uygulanması gerekiyordu.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Emin Zararsız'ın
yaptığı açıklamaya göre, genel sağlık sigortası
kapsamında olmayanların bildirim süresi
1 Ocak 2012'ye kadar uzatılıyor.
SGK Başkanı Zararsız'ın açıklamasına göre,
ertelemeye ilişkin değişiklik tasarısı
hazırlanmış, Meclis açıldığında yasalaştırılması
öngörülüyor. 1 Ekim 2010 tarihine kadar
bildirimde bulunmayanlara ceza uygulanmaması
için de değişikliğin yürürlük tarihi geriye
yönelik olarak belirlenecek.
İşçinin rahatsızlığı nedeniyle iş akdini
feshetmesi
İŞÇİ rahatsızlığına dayanarak iş akdini feshedip
kıdem tazminatı ve izin ücreti alabilir. Ancak
bunun için; işyerinin özellikleri, çalışma
koşulları ve yapılan işin özellikleri bir bütün
halinde dikkate alınıp işçinin çalışmasına engel
olacak bir rahatsızlığının bulunup bulunmadığı
konusunda tam teşekküllü bir devlet
hastanesinden rapor alınması gerekiyor. (Yarg.
9. H.D., E: 2009/10473, K: 2009/ 17999)
Metin Taş-Sezgin Özcan / Akşam |
|
Yasal
Uyarı
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|