Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  26 Şubat 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
       
   

Vatandaşla barışma fırsatı

Sanayicisinden en ufak esnafına kadar tüm iş sahipleri devlete kızgın ve de kırgınlar.

Şu kriz ortamında ha tefeciye borçlu olmuşsunuz ha Devlete pek farkı kalmadı diyorlar.

Haksız da sayılmazlar. Faiz oranı deseniz Devlete olan borcun faizi tefecilerinden çok aşağı kalır değil. Alacağın üstüne gitme konusunda deseniz, hele de “e-haciz” uygulaması başladıktan sonra devlet de alacağı konusunda tefeciler kadar katı.

Devletin alacağına şahin olması kötü bir şey değil. Ama Devletin bir de kriz yönetme misyonu da var. Borcu olanın sık boğazını kenara koy, bu değil ki devlet yönetimi.

Temcit pilavı gibi işlediğimiz bu konuya neden döndük yine?

Umutlandıkta ondan.

Vergi ve sigorta prim borçlarının yapılandırılmasına yönelik çalışmalar başladığı geldi kulağımıza.

İşte Devlete kırgın ve kızgın vatandaşıyla barışma fırsatı!

Bu güne kadar bu konudaki her yazımızda özellikle belirttik. Af değil ama bir yapılandırma mutlaka gerekli.

Eğer devlete bir kez borçlandınız mı bu borcun kapatılabilmesi son derece zor. Devlet alacakları için aylık yüzde 1,9 faiz istiyor. Neredeyse tüm kredi faiz oranlarından yüksek.

Zor durumda olduğunuz gerekçe göstererek tecil talep ediyorsunuz, sözüm ona size bir kolaylık sağlanıyor ama aylık faiz yüzde 1,58. Nasıl kolaylık bu?

Sigorta prim borçlarında durum daha da vahim. Bu borçlar için ilk üç ay aylık yüzde 3 oranında gecikme zammı uygulanıyor. Yani ilk üç ayda Devlet sizden kendi açıkladığı “yıllık” faiz oranı kadar faiz istiyor. İzleyen aylarda ise bileşik faiz mantığında yine oldukça yüksek bir faiz var.

Üstelik ödenmeyen sigorta primleri vergi uygulaması açısından gider de yazılamıyor böylece borçlu mükellef ayrıca cezalandırılmış oluyor.

İşte bu nedenlerle devletin bu borçların ödenebilir olması açısından bir adım atması gerekiyor.

Bunun çeşitli örneklerini yaşadık.

En son örneği 2008 yılında olmuştu. 2008 yılında hem sigorta borçları açısından hem de vergi borçları açısından bir yapılandırmaya gidilmişti.

Birikmiş vergi borçları her hangi bir azaltıma gidilmeden yıllık sadece yüzde üç oranındaki bir faizle 18 ay taksitlendirilmişti. www.muhasebenet.net

Benzer uygulama sigorta prim borçlarında da yapılmış ayrıca borcunu tamamen peşin ödeyenlerin gecikme zamlarının yüzde 85’i de kaldırılmıştı. Yine borcunu 12 ayda ödeyen borçlularda gecikme zammının yüzde 55’i; 12 ayı aşan taksitlendirmelerde ise yüzde 30’u silinmişti.

Yöntem konusunda karar büyüklerimizin.

Nakit para daha iyi derlerse gecikme zammının bir kısmının kaldırıldığı bir yapılandırma yapılır. Hayır, alacağımdan vazgeçmem denirse birikmiş borçlar çok düşük bir faizle taksitlendirilir.

Ama sonuçta hiç alınamayacak olan alacaklar da tahsil edilmiş olur.

Vatandaş barışmaya hazır. Şimdi sıra devletin adım atmasında.

Atilla DÖLARSLAN /
atilladolarslan@yontemymm.com.tr / Gözlem

 
       

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.