Defter
ve belgelerle diğer kayıtların ibraz mecburiyeti
Vergi Usul Kanunu'nun defter
ve vesikaları muhafaza ve ibraz başlıklı
253'üncü maddesine göre, "Vergi Usul Kanunu
hükümlerine göre defter tutmak mecburiyetinde
olanlar, tuttukları defterlerle Vergi Usul
Kanunu'nun Vesikalarla ilgili kısımda yer alan
esaslara göre düzenledikleri vesikaları, ilgili
bulundukları yılı takip eden takvim yılından
başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye
mecburdurlar."
Defter tutmak mecburiyetinde olmayanlar ile
ilgili muhafaza ödevi ise Vergi Usul Kanunu'nun
254'üncü maddesinde şu şekilde belirlenmiştir;
"Vergi Usul Kanunu'na göre defter tutmak
mecburiyetinde olmayanlar, 232, 234 ve 235'inci
maddelere göre almaya mecbur oldukları fatura ve
gider pusulası ve müstahsil makbuzlarını tarih
sırası ile tanzim tarihlerini takip eden takvim
yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza
etmeye mecburdurlar."
Türk Ticaret Kanunu'na göre tutulan defterlerin
ve düzenlenen belgelerin; düzenleme veya tutulma
tarihinden itibaren 10 yıllık bir süre zarfında
muhafaza edilme mecburiyeti bulunmasına
karşılık; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na göre;
İlke olarak tutulan defterlerin; tutulduğu ve
düzenlenen belgelerin; düzenlendiği yılı takip
eden takvim yılından itibaren 5 yıl süre ile
muhafaza edilme zorunluluğu bulunmaktadır. Bazı
hallerde 5 yıldan daha uzun süre muhafaza
edilmesi zorunlu olur.
İbraz mecburiyeti
Defter, kayıt ve belgelerin saklanma
zorunluluğunun amacı bir hakkın ya da bir borcun
varlığını veya var olmadığını yetkili kişi ve
kuruluşlar nezdinde ispatlamaya imkan
sağlanmasıdır. Bu çerçevede, mükelleflerce beyan
edilen vergi matrahlarının doğruluğunun ortaya
konması defter ve belgelerde yer alan kayıt ve
bilgilerle mümkün olabilir.
Bilindiği gibi ülkemizde vergilerin önemli bir
bölümü vergi mükelleflerinin beyanı esasına
dayanmaktadır. Beyan esası da beyanlardan sonra
bunların doğruluğunun denetimini gerektirir.
İnceleme yapılabilmesi ise Mükelleflerce ibraz
edilecek defter ve belgeler üzerinden
yapılacaktır. Bu durumda defter ve belgelerin
ibrazı ilgili yasal düzenlemeler önem taşır.
İbrazla ilgili olarak VUK'un 256'ncı maddesinde
düzenleme yapılmıştır. Buna göre;
''Geçen maddelerde yazılı gerçek ve tüzel
kişiler ile mükerrer 257'nci madde ile getirilen
zorunluluklara tabi olanlar, muhafaza etmek
zorunda oldukları her türlü defter, belge ve
karneler ile vermek zorunda bulundukları
bilgilere ilişkin mikro fiş, mikro film,
manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki
kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya
kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli
tüm bilgi ve şifreleri muhafaza süresi
içerisinde yetkili makam ve memurların talebi
üzerine ibraz ve inceleme için arz etmek
zorundadırlar. Bu zorunluluk Maliye
Bakanlığı'nca belirlenecek usule uygun olarak,
tasdike konu hesap ve işlemlerin doğrulanması
için gerekli kayıt ve belgelerle sınırlı olmak
üzere, bu hesap ve işlemlere doğrudan ya da
silsile yoluyla taraf olanlara, defter ve
belgelerinin tetkiki amacıyla yeminli mali
müşavirler tarafından yapılan talepler için de
geçerlidir.
İbraz edilecek defter ve belgeler
Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri;
-Tuttukları defterleri,
-Alış ve satış faturalarını,
-Sevk irsaliyelerini,
-Fatura yerine geçen perakende satış fişlerini,
makinelerini, kasaların kayıt rulolarını, giriş
ve yolcu taşıma biletlerini, gider pusulası ve
müstahsil makbuzlarını,
-Serbest meslek makbuzlarını,
-Ücret bordrosu ve bordro yerine geçen
belgeleri,
-Taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük
müşteri listelerini,
-Yazdıkları ve aldıkları mektup, telgraf ve
hesap özetlerini, gönderilen ve gelen muhasebe
evraklarını,
-Mukavelename, taahhütname, kefaletname, mahkeme
ilamları gibi hukuki vesikalarla, ihbarname,
karar örnekleri, vergi makbuzları gibi vergi
evrakını,
-VUK'un 257'nci maddesinin verdiği yetki
çerçevesinde Maliye Bakanlığı'nca tutulması
zorunluluğu getirilen defterlerle düzenlenmesi
istenen belgeler ve verilmesi zorunlu olan
bilgilere ilişkin mikro fiş, mikro film,
manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki
kayıtlarını ve bu kayıtları erişim veya
okunabilir hale getirmek için gerekli tüm bilgi
ve şifreleri,
İbrazını istemeye yetkili olan yetkililere ibraz
ederler. Defter tutmak zorunda olmayan vergi
mükellefleri de muhafaza etmeleri gereken
belgeleri incelemeye yetkili olanlara ibraz
ederler.
Defter ve belgeler kimlere ibraz edilir?
VUK 256'ncı maddede defter ve belgelerin ibraz
edileceği yetkili makam ve kişiler tek tek
sayılmamıştır. Defter tutmaktan maksadı (VUK
Madde 171) açıklayıcı nitelikteki maddedeki
amaçların gerçekleşmesi ile ilgili yetkililer
esas itibariyle vergi denetim elemanlarıdır.
Madde hükmü incelendiğinde durum daha iyi
görülebilecektir.
Mükellefler bu kanuna göre tutacakları
defterleri vergi uygulaması bakımından aşağıdaki
maksatları sağlayacak şekilde tutarlar:
1. Mükellefin vergi ile ilgili servet, sermaye
ve hesap durumunu tespit etmek;
2. Vergi ile ilgili faaliyet ve hesap
neticelerini tespit etmek;
3. Vergi ile ilgili muameleleri belli etmek;
4. Mükellefin vergi karşısındaki durumunu hesap
üzerinden kontrol etmek ve incelemek;
5. Mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla
üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını
(Emanet mahiyetindeki değerler dahil) kontrol
etmek ve incelemek.
Bu duruma göre defterlerin ibraz edileceği esas
yetkilileri vergi incelemesi yapmaya yetkili
olanlardır. Bunlar VUK 135'inci maddede
sayılmıştır. Buna göre;
Vergi İncelemesi; hesap uzmanları, hesap uzman
yardımcıları, ilin en büyük mal memuru, vergi
denetmenleri, vergi denetmen yardımcıları veya
vergi dairesi müdürleri tarafından yapılır.
Maliye müfettişleri, Maliye müfettiş muavinleri,
gelirler kontrolörleri ve stajyer gelirler
kontrolörleri, Gelirler Genel Müdürlüğü'nün
merkez ve taşra müdür kadrolarında görev
yapanlar her hal ve takdirde vergi inceleme
yetkisini haizdir.
Ayrıca matrah takdiri ile ilgili olarak takdir
komisyonlarınca ve yargı organlarınca ibraz
istenebilir.
Mükelleflerin vergi incelemeleri sırasında
kanuni defter ve belgelerini inceleme
elemanlarına ibraz etmeyip yargılama sürecinde
Vergi Mahkemesi'ne veya Danıştay'a ibraz
edilmesi bu yükümlülüğün yerine getirilmesi
yeterli olacak mıdır? Bu konuda yargı
mercilerine verilmiş farklı kararlar mevcut
olmakla beraber kanımızca ibraz zorunluluğunun
inceleme elemanlarına yapılması gerekir. Çünkü
mükellefin Anayasa'da yerini bulan vergi verme
borcunun denetimi vergi kanunlarıyla inceleme
elemanlarına verilmiştir. Vergi kanunlarına göre
vergilendirmeye ait olayların gerçek mahiyetinin
tespiti ancak ve ancak yapılacak bir vergi
incelemesi ile ortaya çıkabileceğinden bu
yetkinin de inceleme elemanlarınca yerine
getirilmesi / kullanılması gerekir.
Defter ve belgelerin ibrazında yer ve süre
İnceleme yetkisine haiz olanlar defter ve
belgelerin saklanması ve ibrazı gereken sürede
defter ve belge ibrazını isteyebilir. Bu süre
geçtikten sonra defter ve belgelerin ibrazını
isteyemezler. Bununla birlikte VUK 359-a/2
maddesine göre; defter ve belge ibraz etmemenin
kaçakçılık suçu oluşturması için inceleme
sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere
defter ve belgelerin ibraz edilmemesi
gerekmektedir. Ayrıca defter ve belgelerin
varlığı noter tasdik kayıtları veya sair
yollarla sabit olmalıdır. İnceleme harici defter
ve belgenin ibraz edilmemesi kaçakçılık suçunu
oluşturmaz.
Defter ve belgenin ibraz edileceği yer
incelemenin nerede yapıldığına bağlıdır. VUK
139'uncu maddesinde incelemenin yapılacağı yer
belirtilmektedir. Maddeye göre;
- Vergi incelemeleri, esas itibariyle incelemeye
tabi olanın iş yerinde yapılır.
- İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk
edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin
yerinde yapılması imkânsız olur veya mükellef ve
vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede
yapılabilir.
- Bu takdirde incelemeye tabi olanın lüzumlu
defter ve vesikalarını daireye getirmesi
kendisinden yazılı olarak istenilir.
- İncelemenin dairede yapılması halinde
istenilen defter veya vesikaları belli edilen
zamanda mazeretsiz olarak getirmeyenler, bunları
ibraz etmemiş sayılırlar. Haklı bir mazeret
gösterenlere, defter ve vesikalarını daireye
getirmesi için münasip bir mühlet verilir.
- Maddenin ifadesinden işyerinde ibraz etmeme
halinde nasıl bir işlem yapılacağı açık olarak
anlaşılmamaktadır. Ancak iş yerinde inceleme
yapılacaksa inceleme elemanınca mükellefe yazı
ile münasip bir süre verilerek belirlenen gün ve
saatte defter ve belgelerini ibraz için hazır
tutması istenebilir. İbraz etmediğinde durum bir
tutanakla tespit edilir. Bundan sonra yapılacak
işlem dairede ibraz etmeme durumu ile aynı olur.
Defter ve belgelerin ibraz edilmemesi hali ve
müeyyideler
Mükelleflerin normal olarak yetkili kişilerce
istendiğinde defter, kayıt ve belgelerini ibraz
etmeleri ve gerekli açıklamaları yapmaları
beklenir. Ancak mücbir sebeplerin varlığı
halinde ibraz mümkün olmayabilir. Deprem, su
basması gibi tabii afet hallerinde durum
herkesçe malum, idare gerekli düzenlemeleri
yapmış ise ibraz süresi uzar veya ibraz gereği
ortadan kalkabilir.
Özel mücbir sebebi olan mükelleflerin ise durumu
ispatlayıcı belgeyi mahkemelere başvurarak
almaları gerekir. Örneğin defter ve belgeleri iş
yerinde çıkan bir yangında zayi olan mükellefin
itfaiye raporu ve mahkeme kararı ile durumu
belgelemesi gerekir.
Mücbir sebeplerden hiçbiri mevcut olmadığı halde
defter, kayıt ve belgeleri yazıyla istendiği
halde ibraz etmeyen vergi mükellefleri için
Vergi Usul Kanunu'nda çeşitli müeyyideleri
öngörülmüş bulunmamaktadır.
1- Vergi matrahının re'sen takdiri
Vergi Usul Kanunu'na göre tutulması mecburi olan
defterlerin vergi incelemesi yapmaya yetkili
olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi
re'sen takdir nedenidir. (VUK, Mad: 30/3)
Vergi inceleme elemanı defter ve belgelerini
ibraz etmeyen mükellefin ilgili dönem matrahını
harici karineleri dikkate alarak re'sen takdir
ve tespit eder. Ancak, re'sen takdir işlemi
hiçbir zaman keyfi bir matrah takdir edilmesi
hakkı vermez. İnceleme elemanı olayın durumuna
göre her türlü tekniği kullanarak gerekli
inceleme ve araştırmayı yapmak suretiyle
mükellefin ödemesi gereken vergiyi tespit
etmekle görevlidir.
Defterlerin inceleme elemanına ibraz edilmemesi
çoğunlukla mükelleflerin aleyhine sonuç
doğurmaktadır. Bununla birlikte mükellefin
vergisel yönden kazançlı çıkması da mümkündür.
Kanun koyucu bu durumu göz önüne alarak,
defterlerini ve belgelerini ibraz etmeyenlere
vergi cezasından başka para (özel usulsüzlük
cezası) ve hapis cezası ile de
cezalandırılmasını kabul etmiştir. Ayrıca,
re'sen takdir nedeninin bulunması durumunda
mükellefe VUK'un 352'nci maddesi uyarınca
kesilecek usulsüzlük cezası iki kat olarak
kesilir.
2- Katma Değer Vergisi indirimlerinin
reddedilmesi
Defterlerin inceleme elemanına ibraz
edilmemesinin en önemli yaptırımlarından birisi
de, katma değer vergisi indirimlerinin
reddedilmesi sonucunu doğuran 34/1. Madde
hükmüdür.
KDV Kanunu'nun 34/1. maddesine göre mükellefler,
satın aldıkları mal veya hizmetlere ait katma
değer vergisinin, alış faturası veya benzeri
vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde gösterilmek
ve bu belgeleri kanuni defterlerine kaydetmek
şartıyla indirebilirler. Vergi inceleme
elemanları bu hükme dayanarak defter ve
belgelerini ibraz etmeyen mükelleflerin ilgili
dönemlerdeki KDV beyannamelerinde indirilecek
KDV olarak gösterilen vergi indirimlerini
reddederek, katma değer vergisi raporu
düzenlemektedirler. Kasıtlı nedenlerle
defterlerini ibraz etmeyen mükellefler için
böyle bir yönteme başvurulması kabul edilebilir
ise de, vergi incelemelerinde göz ardı
edilmemesi gereken yasal kural; ödenmesi gereken
verginin doğruluğunu tespit etmektir. Hiçbir
faaliyet maliyetsiz yürütülemez. İnceleme
elemanları da böyle bir durumda KDV indiriminin
topyekûn reddedilmesi yerine mükelleften
alınabilecek ek bilgi, belge ve ifadelerle en
doğru sonuca ulaşmalıdırlar. Ancak inceleme
elemanlarının kanun koyucunun yerine
geçemeyecekleri de açıktır.
3- İbraz mecburiyetine uyulmaması halinde özel
usulsüzlük cezası kesilmesi
Vergi Usul Kanunu'nun 256'ncı maddesi hükmüne
göre, mükelleflerin defter ve belgelerini vergi
incelemeye yetkili olanlara ibraz etmek
mecburiyetleri vardır. Bu mecburiyete uyulmaması
halinde anılan Kanun'unun mükerrer 355'inci
maddesi uyarınca aşağıdaki özel usulsüzlük
cezaları kesilir:
1- Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek
erbabı hakkında 1000 TL,
2- İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan
çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit
edilenler hakkında 500 TL,
3- Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar
dışında kalanlar hakkında 250 TL,
özel usulsüzlük cezası kesilir.
4- Cumhuriyet Baş Savcılığı'na suç duyurusunda
bulunulması
Aşağıda belirtildiği gibi defter ve belgelerini
ibraz etmeyen mükellefler hakkında ayrıca hapis
cezası uygulanması için Cumhuriyet Savcılığı'na
suç duyurusunda bulunulur.
Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesinde 4369
sayılı Kanun ile bazı değişiklikler yapılmış
olmakla birlikte, eski hüküm genel anlamı ile
korunarak defter ve belgelerini yetkili
memurlara ibraz etmeyenlerin yine hapis cezası
ile cezalandırılması kuralı benimsenmiştir.
Bilindiği gibi yaptıkları inceleme sırasında
359'uncu maddede yazılı kaçakçılık suçlarını
tespit eden merkezi denetim elemanları
tarafından doğrudan doğruya, diğer vergi
incelemeye yetkili memurlar tarafından
tespitlerde ise ilgili rapor değerlendirme
komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi
başkanlığı veya defterdarlık tarafından
keyfiyetin Cumhuriyet Baş Savcılığı'na
bildirilmesi mecburidir. (VUK, Mad: 367)
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK
akif.akarca@alfaymm.com/
Dünya |